Yeni Üyelik
11.
Bölüm

BÖLÜM~ 11

@mehir29

Nasıl sahneler isterseniz buraya yazabilirsinizz **) EN UZUN YAZDIĞIM BÖLÜM OLDU. 1052 KELİMEE!!!

 

Elimi dudağıma götürdüm. Salak gibi sırıttım. Kalbimin hızlanmasıyla elimi kalbime götürdüm. Sesini bastırmaya çalıştım. Ama gümbür gümbür geldi sesi.

"Eray ayarlarımla oynuyorsun. Ne yapıyorsun sen bana? " Telefonumu odada bırakıp salona geldim. Teyzemin oturduğunu koltuğun ayak ucuna oturdum. Ayaklarını dizlerime koydum. Bir yandan da örgüsünü yapıyor bir yandan konuşuyordu.

"Kuzum harcamalarına dikkat et emi kuzum? Bak annen senin için çabalıyor. O kadar kıyafet alma he. "

Kadıncağız daha yeni geldi de beni mi ispiyonluyonuz da. Anlaşılan bir kavga daha yaşayacağız. Hızla ayağa kalktım.

"Ya bir kere bir şey almışım onu neden çok görüyorsunuz teyze. " Teyzem hemen yerinde doğruldu. Annem sesimin yüksek olmasından hoşlanmadı.

"Hayır kızım. Bir sürü makyaj malzemesi alıyosun. "

Normal kızlara benzemeye çalışıyorum fakat onları kullanmıyordum bile.

 

"Kendi paramla alıyorum anne. Başkasının parası değil. Harcamakta mı suç oldu? "

 

Annem iyice kızardı. Teyzem anneme ilacını verdi. Sakin olmalısın Deren sakin. Sen böyle yaparsan ondan bir farkın kalmayacak.

 

"Senin benim mi var kızım. "

 

"Tamam anladım anlıcamı. İşe gireceğim. O zaman da bunları diyemezsin nasıl olsa. " İyice çattı kaşlarını.

 

"He ben izin verdim de gidiyorsun. "

Ağzım iyice kurudu. Bir bardak suyu tekte bitirdim. Saçlarımı dağıttım. Odanın içinde volta atıyordum.

 

"Senin paranı yiyiyormuşum ya. Kendi paramı harcarım. "

 

"Alllah belanı versin. Uy abisininde beteri. " Gözlerim doldu. Teyzem konuştuğuna pişman oldu bende sakin kalmadığım için fakat annem hala bana bela okuyordu. Annem pişman değildi ki. Gözlerim doldu.

Abisinin beteri...

Teyzem araya girdi. "Ay tamam susun. Konuşmadım var sayın. " Gözümden akmadan yaşı sildim. Oturduğu koltuğa gittim yüzüne eğildim.

"Keşke bana orospu deseydin ama abimden kötüsü demeseydin anne. En kötü bedduayı ettin bana. " Salondan çıkıp odama geçtim. Sertçe ittirdim kapıyı. Cam sallandı. Saçlarıma asıldım. Bir şekilde sakin olmam gerek. Ama içimdeki o ses gitmedi. Yutkunarak ağladım.

Abinden kötüsün sen.

 

Abinden kötüsün sen.

 

Abinden kötüsün sen.

 

Sakinleşmelisin. Yatağa girdim. Battaniyenin altında nefesimi düzenlemeye çalıştım. Teyzem odaya girdi. Cevap vermedim. O da yorganın altından çıkmadığımı görünce bir süre sonra çıktı odadan. Kapının kapanma sesi geldi. Yataktan kalktım. Pencereyi açtım. Derin derin nefes aldım ama aklımdan çıkaramadım.

 

Olmaktan en korktuğum kişiydi o. Ona dönüşmemeliydim.

 

Kötü insanların yanında bir sürü kişi varken iyiler neden yalnız kalır? İyiler neden tek hatasında en kötü insana dönüşüyor?

 

Aradan ne kadar geçti bilmiyorum ama hala parkede oturuyordum. Dış kapının açılma sesiyle salona gittim. Yüzüme bile bakmıyordu. Sanki ben hatalıymışım gibi.

"Konuşmamız lazım. " Annemin bana bakmasını sağlamaya çalışıyordum ama ellerimi itti.

"Git abinin yanına. " Çenem titredi. Beni onun gibi görüyor.

"Ben mi ondan kötüyüm anne? Hı? Donunu bile ben giydiriyorum sana. " Ağlamayacaksın Deren. Hayır suçlu sen değilsin. O zaman boynuma ılık ılık inen bu sıcaklık ne. "Seninle ben ilgileniyorum ve sen bana ondan kötüsün diyorsun ana delireceğim. Ben mi kötüyüm yoksa seni yoruyorum diyen mi. Sana Allâh belanı versin diyor ya. Annesinin yüzüne Allah senin belanı versin diyor ve ben mi kötüyüm? Ben mi kötü oluyorum? " Sesim çığlık çığlığaydı. En nefret ettiğim şey oluyordu. Hem sinirliydim ama hayal kırıklığına da uğramıştım. Normal konuşmamak lazım birlikte ağlıyorum.

 

O kadar fısıltıyla konuştum ki. Ben bile duyamadım." Neden anne. Kız çocuğu daha mı değersizdir? " Annem hemen ayağa kalktı. Beni çöktüğüm yerden kaldırmak için. "Hayır ben sizi eşit-"

Güldüm.

"Seviyorsun tabi. " Daha çok güldüm. Kahkahalar atarak güldüm. Korkuyordu biliyorum. Delirmemden korkuyordu.Salonda kalmadan odama gittim. Üstüne kabanımı alıp evden çıkacaktım.

 

"Nereye? " Arkamdan bağırdı ama cevap bile veremedim. Binadan çıkar çıkmaz yağmur üzerime yağdı. Gözümden bir yaş toprağa düştü. Bunları hak etmiyordum ki ben. Duygularımı haykırmak istiyorum ama yapamıyorum. Aklıma gelen şarkıyı mırıldanmaya başladım.

Kızgınım hiç gelmeyişine

 

Bilmeyişine hissetmeyişine

 

Sen orda yoksun

 

Çağırdığımda susuzluğumda açlığımda

 

sen orda yoksun... Koşsam sarılsam tutunsam yoksun. Ruhumun kara boşluğundan sen orda yoksun.

 

"Baba nerdesin? Yine delirecek gibi oluyorum ve yalnızım. Nerdesin bana yardım etmelisin? Babalar kızlarının yanında olurlar. Sen neden burda değilsin. Söz verip gidemezsin tamam mı! " Gök yüzüne haykırmamla daha çok yağdı üzerime. Yağmur yağdıkça ben ağladım sokak lambasının altında.

Burnumu çektim. Sırılsıklam olmuştum. Toprak kokusunu içine çektim. Ne de olsa onlar sevdiklerimizim kokusuydu değil mi?

 

"Deren? "

"Eray...? " Bu halimi görünce hemen koştu yanıma.

Bir şey demesine izin vermeden sarıldım. Ağlamak istedim daha çok ağlamak. Gözlerimi omzuna dayadım. Bir süre ağladım. Sadece sırtıma dokundu. Rahatlatmak için kendini hissettirdi. Biraz sakinlemiştim. Gözlerimi sildim ve yüzüne baktım. Çok endişeliydi.

"Lütfen bir şey sorma. " Sesim çatallandı titriyordum. Daha çok sarıldım. Ne yapacağını bilemeden saçlarımı sevdi. Artık uzaklaşmak istemiyorum. Kalbime bir şeyler yapıyor madem bırakalım da yapsın. Gözlerinin içine baktım.

"Beni burdan götürür müsün?" Kafasını sallayıp kaskını başıma taktı. Motora bindik. Kafamı sırtına yasladım.

" Emrin olur ay ışığı. " Motoru çalıştırdı ve ordan uzaklaştık. Yerler aşırı kaygandı ama biliyorum ona güveniyorum. Ellerimi beline sardım. Şaşıracağını biliyorum. Karnına vurarak "Noldu şaşırdın mı? Hep sen mi bana yapacaksın? " Kısık sesle güldü. Bir dağ evinin önüne geldik.

 

"Burası benim evim. Geç bakalım. " Ayakkabılarımı çıkardım. Her yeri toprak olmuştu. İçeriye gitti. Bende odalara baktım.

Küçük bir evdi belkide ama çok güzeldi. Elinde havluyla geldi. Ve saçıma getirdi.

"Buz gibi olmuşsun. Temiz havlu var. İstersen duş alabilirsin. " Kafamı hayır olarak salladım. Yeterince üşüdüm. Saçlarımı acele etmeden kuruladı. Bir bebekmişim gibi davrandı. Odasına götürdü. Yatağının üstüne bıraktığı kıyafetlere baktım.

 

"Ben çıkıyorum. Sen rahat rahat giyin. Ve korkma abin buraya gelemez. " Gülümsedim. Sağol diyerek fısıldadım ve kapıyı çekti.

 

Üstümdekileri çıkarıp tşörtünü giydim. Çok güzel kokuyordu. Üst üste kokladım.

 

Deren napıyorsun kızım sen?

Evet ya. Gerçeği varken tşörtünü mü kokluyorsun.

İçinde duyduğum sesle yerim dibine girdim. Anam içimde ne var öyle. Eşofmanı da diyip ilk başta oldugumuz yere geri döndüm. Bana kupayı uzattı.

"İçin ısınır. "

"Eray... " Yanına oturunca tekrar sarıldım. Elindeki bardağı sehpaya bıraktı.

 

Koltuğa oturmamızla belimi kavradı ve kucağına çekti.Bacağımı dizine attım. Bir nevi kucağına atladım. "Seni yalnız bırakmayacağım ay ışığı. Bu yolda benden haz etmesen bile. " Yutkundum ve dudağını yapıştım. Nasıl öpüşülür hiç fikrim yok ama içimden geldiği gibi yaptım ve üst dudağını emdim. O beni öpmüyordu. Demekki beceremedim. Geri çekilmemle afallamış haline gülümsedim. Kendine gelmek için kendine vurdu. Gözlerim irileşti. Belimi sıktı. Bir anda dudağıma yapıştı. Sertçe öptü.

 

"Bu neydi şimdi? Hızlanan kalbime elini koydum.

" Senin bana verdiğin zarara bak." Üzülür gibi oldu ve korktum. Yanlış anlaşılmaktan. "Kalbim yerinden çıkacak sanki. Nasıl başarıyorsun bilmiyorum ama sen bana iyi geliyorsun. " Gülüşünü sununca bir oh çektim.

"Aşk itirafı he. "

Gülümsedim salakça. "Yoooo." Heyecanla dudaklarını dudaklarıma değdirip çekildi.

"Lan gerçek. " Ayağa kalkıp zıplamaya başlayınca bende dahil olmak istedim ve sırtına atladım. Beni çevirip kucağına aldı. "Bugün benim günüm kızım. Hayatımdaki bütün şansımı kullandığım gün lan. "

 

 

😌

Eveeettt bomba bi bölümdü bence* Okunmalar ve oylar artarsa sevinirim. Yorumlarınız da yazmak aşkımı tetikliyo açıkçası. Düşündüklerinizi paylaşın ballar ❤️‍🔥

 

Loading...
0%