Yeni Üyelik
16.
Bölüm

BÖLÜM~ 15 🥹

@mehir29

Bir haftadır bölüm atmayınca bölümü uzun tutayım dedim. Nasıldıııı? Keyifli okumalar

                      🪷

Yatak pamuk gibi geldi. Çalan alarma elimle vurdum. Ne zır zır öttün be! Saate bakmamla yataktan düştüm. Ustam beni bekler.

Masadaki kahvaltılıktan birkaç şey tırtıkladım. "Annee ben kaçtım. " Abim odasından çıkardı başını. "Hayırdır bu saatte?"

Uyanacak saatimi buldun dağ ayısı. "Bekle beni. Ben bırakırım. " Oflayarak anneme baktım. Hiç bana bakma der gibi baktı. İyice somurttum. Merdivenlere oturdum. Annem elime bi sandiviç verdi. "Derslerini iyi dinle emi kızım. " Yutkunarak yuttum çiğnediğim kısmı. Sana yalan söylemekten nefret ediyorum anne. Ama yapmak zorundayım. Bu bizim gitme biletimiz. Kafamı salladım belli etmemeye calışarak. Saate baktım. "Abi hadi! " İçeriye baktım. Koluna saat takarak geldi. Rugan ayakkabılarını kapının dışına attı.

"Patlama geldim. " Hızla aşağı indim. Erayı görmemle çığlık attım.

"Noldu kızım? İyi misin? " Kafamı salladım. Merdivenden inme sesi gelince ani panikle elini tuttum. Hemen sığınağa soktum onu.

"Evet anne evet. Fare gördüm. Bir şey yok. " Abim hızla indi. "Çekil de bakayım kızım. " Sıçış saati.

"Abi yeterince geç kaldım. Gidelim. Sonra apartman görevlisine söylerim ben. " Arada kalmış gibi olsada kolundan tutup çektim. Apartmandan çıkınca derin nefes aldım. Manyaklaşmışım gibi bakınca gülümsedim. Yürüdük. Adamın arabası var hatta motoru bile ama bizi yürütüyor anasını satayım. Okulun yoluna girince durdurdum. "Burdan sonrasına giderim sağol abi. " Abim saçını bi daha düzeltti aynaya bakarak. Anlaşılan kızla buluşulacak.

"Nasılım? " Elimle like yaptım ve kemerimi çözdüm. Hemen indim. Zaten o da itiraz etmedi.

Birkaç kişi beni saçma şekilde sorguladı varlığımı. Okuldan ayrılıp okula gelince tabi. Millet asmak için yol arar bense bırakıp giderim.

"Oooo siz gelir miydiniz Deren Hanım? " Murat yanıma gelmişti. Eh ne de olsa duruyla arkadaştık. Omzuma kolunu attı. Karşıdan gelen Eray kaskatı kesilmişti. Bakışlarındaki sertliği görünce korktum. Aksilik çıkmasın lütfen.

" Münasip bir yerine kolun girsin istemiyorsan çekil Murat. "

Yanında ayrıldım. Eray hemen yanıma geldi. Okula girmeden çıkacaktım ama abim hala burada olabilirdi.

"O şerefsizle yakın mısınız? " Baya sinirli duruyordu.

"Sayılır. Gidelim. " Kolundan tutup onu kendime çevirdim. Geri bakıp yürüyordu ve bu da öğretmenlerin gözünden kaçmıyordu. Neyseki beni yadırgamıyorlardı . Elimi tutmaya çalışınca elimi çektim. Burası okul sonuçta. Karşıdan gelen birisi omuz attı birkaç adım geriye sendeledim.

"Yavaş olsana mağaradan mı çıktın? " Kızla göze göze gelmemizle küfrettim. Kavgalı olduğum zengin bebesi.

"Oooo sen okuldan atılmamış mıydın ya? " Tekrar omzumdan ittirdi. Ya sabır çektim. Havaya baktım. Sinirlenme. Dudaklarımı yememeliydim bu kız için. Sadece takılıyor. Olay çıkmadan gidebilirsin Deren sakın ol Deren.

 

"Hayır ama peki ya sen? Ailen fazla yaramaz olduğun için devlet okula göndermedi mi? "Kız ağzı açık bakaldı. Gözleri doldu. Yüzüme tokat atacağı sırada elini tuttum. Herkese zorbalık yapan birisiydi ve kimse sesini çıkarmazdı. O yüzden kızla dikleşirdim.

" Seni babama şikayet edeceğim. Bu okula bir daha dönemeyeceksin. " Chloe burjuva? Sinirden kahkaha attım.

"Nolur şikayet et ya. Bir de sor bakalım atılmış mıyım yoksa kendi isteğimle mi ayrılmışım? " Kız sinsice gülümseyerek yaşı akıttı. Kulağıma yaklaştı. "En azından benim bir babam var. En azıncan beni seven kardeşlerim var. Senin gibi yalnız değilim. " Kalbim tekledi yutkundum. Kız gülerek arkasını döndü. Topuklu botların sesi yankılandı.

"Güneş." Seslenmemle gülerek arkasını döndü. Arkadaşları da gülüyordu. Elimin tersiyle yüzüne çarptım. Saçını hızla yolmaya çalıştım. O da benim saçlarımı tuttu. Çığlık çığlığaydı. Bütün okulun önündeydik. Eray belimden tuttu. Ayırmaya çalıştı ama inatla saçlarına asıldım.

"Ay imdat! Bıraksana saçımı. " Saçının kökünü tuttum. Eray beni kucağına aldı. "Bırak beni. Yolacağım onun pis boyalı saçlarını. "

 

"Ne boyası be? Ben doğal sarıyım."

Hocalarında gelmesiyle ayırdılar. Hızlı hızlı nefes aldım. Erayın karnına vurdum. Ne vardı bıraksaydın da yolsaydım.

"Hemen müdürün odasına. "

Sinirle kolumu çektim hırsla odaya girdim. "Kızım senin ne işin var okulda. " Bir şey söylemeden oturdum. Bana baktı anında. Yüzündeki sinsi gülümsemeyi gördüm. Sac diplerini tutarak ağlamaya başladı. Yüzünde de çizikler vardı.

"Nasıl oldu anlatın. "

"Birden bana saldırdı. " Gözlerime inanamadım. Sandalyeden hırsla kalktım.

"Hocam yalan söylüyor. Beni kışkırttı. Yemin ederim! " Daha çok ağladı. Timsah gözyaşı. Yılan...

"Ben geri dönmesi için ikna etmeye çalışıyordum hocam. Ama o hazmedemedi sanırım. Bana saldırdı. " İçeride ki arkadaşları da onu onayladı. Siktir. Cidden neye düştüm.

"Hocam yemin ederim yalan söylüyorlar . Delireceğim şimdi." Saçlarımı siper tarafa attım derince nefes aldım. Üstüne yürüyeceğim sırada eray kolumu tuttu. Müdürün karşısına geçti.

" Yalan söylüyor Güneş. Dereni kışkırttı. "

Güneş şaşkınlıkla ona baktı hayal kırıklığına uğraşmıştı bakışları.

Kaos olunca kalemini vurdu masaya susturdu hepimizi. "Çocuklar dersinize. Ve sizde aileleriniz gelecek. " Midem kasıldı. Ne demek gelecekler. Kapıdan babası girmesiyle hızla sarıldı. Oturduğum yere sindim.

Adam bir anda üzerime geldi. Aramıza birkaç santim varken müdür bey kalemini tekrar vurdu.

"Sen benim kızımdan ne istiyorsun? Attınız değil mi müdür bey. Neler yapmış kızıma. " Kızının yüzünü okşadı. Saçlarını sevdi oturduğu koltukta elini tuttu. Dışarıdan da sesler geliyordu. Kardeşi dışarıda bekliyordu Anlaşılan. Gözlerim doldu. Hayır aglamamalısın. Burnumun ucu titredi. Ama burada ben haksız değildim. Aglamamaya çalışarak konuşmaya çalıştım .

"Bakın kızınız beni kışkırttı. "

Adam bağırarak oturdu koltuğa. Babasının kızı. "Müdür bey eğer bağış olsun istiyorsanız bu kızı atacaksınız." Gözlerime inanamadım. Tehdit ha. Güldüm. Müdür bey mahçubiyetle yerinde sindi. Peçeteyle terini sildi. "Kızımız bu okuldan ayrıldı zaten. " Adam iyice kızardı "Neden bu okulda peki? Ya daha büyük bir zarar verseydi kızıma. Benim kızıma zarar veren bu okul için de bir tehtıt değil midir? " Sesi gittikçe yükselirken bende konuştum.

"Yemedik kızını. Ayrıca kızın da normal insanlar gibi olsaydı kimseyle uğraşmasaydı şu an saçları yerinde olurdu. "

Adam be baştan aşağı tiksintiyle süzdü.

"Hem suçlu hem güçlü. Senin konuşmaya hakkın yok. "

"Neden her mağdurun hakkı vardır. " Adam bozararak kalktı. Abimin odaya girmesiyle ayağa kalktım. Sinirle içeriye girdi.

"Neden kardeşim sizin odanızda. Neler oluyor Deren? " İyice sinirlendi. "Okuldan uzaklaştırma aldım. " Müdür hiçbir şey söylemedi. Güneş sinsice gülümsedi. Eline koz geçti. "Neden müdür bey. Kardeşim ne yaptı? "

"Sakin olun Eren Bey. Kavga ettiler. " Kızın halini görünce gururla gülümsedi. Güneşin babası iyice sinirlendi. Fakat abim sakinliğini korudu.

"Görüyorsunuz müdür bey. Abisi ne ki kız o olsun. " Abim gittikçe kabarıyordu. Müdür bey soğuk terler döküyordu. Ve rica etti sakın olmayı. Odadan çıktılar. Ardından biz çıktık.

Okulun dışına çıkınca bana bağırdı. Arabasına binip camı açtı. Direksiyona defalarca vurdu.

"Kızla buluşacaktım. Tüm günümün içine ettin! Kavga edecek bugünü mü buldun Deren! " Yanağımı yiyordum. Tırnaklarım soyuluyordu. "Burdan sonrasına kendin git. " Diyerek arabayu çalıştırdı. Viraj yaptı ters yönden gitti. Tekerlek izini gidişine baktım. Onun gurur duyması bu kadar sürerdi işte. Burun ucum titredi. Hava da kötüleşiyordu. Sakin olmalısın. Vücudumun titremesine panik atağın geldiğini hissettim. Yolun kenarındaki taşa oturdum. Zorla çantadan telefonumu çılardım. Erayı aradım. Çaldı çaldı ama açmadı. Derin derin nefes aldım. Gelen geçen bana bakıyordu fakat kimse yanıma gelmiyordu. Ellerim zangır zangır titrerken suyu içmeye çalıştım her yerime döküldü.

Geçecek...

Telefonumun çalmasıyla açtım elim imkan verdikçe.

"Eray nolur gel. " Ağlamaya başlamıştım bu sıkışmışlık hissiyle. Birkaç dakika sonra eray hemen yanımdaydı. Dizine başımı koydum. Çok derin nefes alıyordum ama nefes bana yetmiyordu. Bana bir şeyler söylüyordu ama duymuyordum.

"Deren... Işığım kendine gel. Geçti. Bak ikimiziz. " Dudağımı öpmesiyle nefes aldım. Ağlayarak omzuna düştüm.

"Neden benden nefret ediyor? " Göğsüne vurdum istemsizce. Sinirliydim. Bana neden bu kadar kötü davranmasına hayata bazense babamın ölümüne. "Ben ona ne yaptım. Neden izin vermiyor benim bir günümü iyi geçirmeme eray neden? Neden... Benim mutlu olmam insanlara koyuyor. "

Nefesim bitene kadar ağladım. Sırtımu sıvazladı. Konusmadık da. Sadece durduk. Taşın üstünde otırduk. Ben ağladım o sustu. Sakinleşmiştim belki. O ana kadar yanımdan ayrılmadı. Sadece saçlarıma dokundu ve sarıldı. Gözlerimi kaldırmamla agladıgını fark ettim. Gözlerini sildim.

 

"Özür dilerim. " Ellerimi dudaklarına götürdü. Öptü defalarca. "Hayır dileme güzelim. Sen her şeyin en iyisini hak ediyorsun. Bir gün kıymetini anlayacak söz veriyorum. " İyice yaslandım ona. "Seni seviyorum. " Belkide ilk kez zorlanmadan soylemiştim bunu. Şoka girdi. Kıpırdamayı kesti. Omzuna dokundum."Eray... Rüya değil. Seni seviyorum. " Hala kendinde olmayınca korkup kolunu cimdikledim. Ayağa kalkıp koştu. Bana geri döndü. Gözlerinin içi parladı ellerimi avcu içine aldı.

Gülerek kendine geldi. "Ne? Bir daha de bakayım onu. "Gözlerimiz yaşlıydı dudaklarımız gülüyordu. Biz acıyı birleştirdik. Biz aşkımızı da bir ettik.

" Yok demem. Ne duyduysan o. "Kolunu atıp sıkıca sarıldı. " Bunada şükür be kızım. Ben beklerim. Ne kadar uzun olacaksa olsun yeterki duyayım. Göreyim gözlerini mutlu. "

"Seni seviyorum... " Fısıldadım gökyüzüne doğru.

"Bölümün burda bitmesi gerekiyordu. "

"Ben bitirmek istemiyorum var mı diyeceğin? " Saçlarımı karıştırdı. Somurtarak bende onun saclarını karıstırdım.

"Hanım ne derse o ama fark ettin mi. Hep yağmurlu bir fırtına ardından gökkuşağını açtırıyoruz. " Gülümsedim. Eliyle gösterdiği yere baktım. Rengarenkti. Ayağa kalktı. Elini bana uzattı.İkilemde kalmıştım okulda ama böyle olmamalıydı. En kötü anımda yanımdaydı. Direk tuttum ve kalktım yerden. Düştüğüm yerden de ı kaldırdı. Gökkuşağına yürüdük.

Kim bir belkide biz birbirimizin şansıydık. Biz siyah beyaz hayatlarımızı renklendiren , yağmur yagdıktan sonra gökkuşağı açtıran kaderleri bir zihinlerdik.

Loading...
0%