Yeni Üyelik
4.
Bölüm

BÖLÜM~ 4

@mehir29

📎

"Neden ağlıyorsun maneskin? "

Farkında dahi olmadan andan kopmuştum. Gözlerimi sertçe sildim ve yüzüne bakmadan yanından geçtim. Bir yabancı gibi.

"Işık! "

 

Kimse bana bu adımla seslenmezdi. Adımlarım durur gibi oldu fakat durmadım. Okuldan birisini motoruna bindiğini gördüm. Ve arkasına atladım.

"Bir sonraki sokağa bırak beni. "

"Deren? " Kaskı kafasından çıkardı ve bana taktı. Hayattaki şansımı burda kullandığıma inanamıyorum.

"Hadi Murat. Çalıştır şu lanet motoru! " Bir anda hıza kökledi. Eliyle motoru mu okşadı o.

 

"Bu bebeğe lanet demek nç nç hiç olmadı Deren. " Evimin sokağına girmeden indim. Kaskı kafasına takıp koştum. Mahalleye girince adımlarımı yavaşlattım. Ne de olsa dedikoducu teyzeler her yerde. Kocaya kaçtığımı bile söyleyebilirler

 

Neden onunla karşılaştım? Saklanmıyorum fakat bilinmekte istemiyorum. Kulaklığımı taktım ve yokuştan inmeye başladım. Profil resminde yüzüm yoktu sadece kedimle yan profilim vardı. Demek ki beni tanıyordu önceden de. Özellikle garip olan ışık adımı bilmesi. Anahtarı deliğine soktum. Kulaklığımı çıkardım ve kavga sesleri yükseldi. Sertçe omzuma çarptı. Burnundan soluyarak bir yumruk daha vurdu kapıya. Ve evden siktir oldu. Arkasından kapıyı sertçe kapattım. Hemen içeri daldım.

 

"Anne iyi misin?" Karşımda ağlayan anneme baktım. Hiçbir yerinde bir şey yoktu. Şükür. Sarıldım sıkı sıkı. "Bu oğlan niye böyle oldu kızım be... " Bana sarılırken daha çok ağladı. Kalbim düğüm düğüm oldu. Keşke bende bilsem anne. Onu odasına götürdüm ve ilacını içirdim. Salona geri döndüm. En sevdiği saksısı kırılmıştı. Çiçeği dikkatlice aldım yerden. En sevdiği çiçeğiydi pembe kasımpatı. Toprağını yerden temizledim. Odamdaki bitkilerimin yanıma koydum ama benim bitkilerimin çoğu su istemeyen bitkilerdi. O buraya yabancılık taşıyacaktı.... Her neyse. Alışır. Bu hayatta nelere alışmıyor ki bu çiçekler. Nelere dayanıp açıyor çiçek tohumları... Veya ufacık bir kırılmaya döküyor yapraklarını.

 

Salon kapının haline baktım. Yumruk izi kalmıştı. Ortası yarık halde. Boyalarımı da alıp kapattım o izi. Dışardan güzel görünen şeylerin içleri bir enkaz olabiliyor malesef.

 

Biz neden böyle olduk?

 

Yatağıma döndüm. Başım sık ağrıdığından dolayı saçlarımı saldım. Telefonum titredi.

Eray Efendi: Yolda seni gördüğüme eminim.

Neden gittin?

Görüldü.

Parmaklarımla bastırarak ovdum şakaklarımı. Ama hiçbir işe yaramadı. Ağrı hâlâ duruyordu yerinde. Görüldü bırakarak çıktım wq'den. Mutfağa yemek ısıtmak için kalktım. Annemin yaptığı sıcak çorbayı kasenin yarısına döktüm. Mideme bir şeyler girince daha iyi hissettim. Zil çaldı. Annem uyanmasın diye hemen açtım. Yaslandığım pervazdan iterek geçti içeriye.

 

"Çık şurdan kız. " Zar zor yürüyen abime baktım. Koluna girmek istemedim. Ne hali varsa görsündü. Bu seferde mutfaktaki kapıya yaslandım.

"Noldu sana? " Alnı kanıyordu. Dayak yemiş belliki.

"Sana ne! " Her zaman ki gibi. Eve stres geliyordu. "Açım! "

eeee sana neyse bana ne?

 

Yemeğini kendin ısıtabilirsin demek yerine çorbayı kaseye koydum. Annem saha da üzülsün istemiyorum. Bir şeye üzülüyorken başka bir nedene de gerek yok. Abim keseden bir kaşık almasına rağmen püskürttü. Kaseyi yere fırlattı. Sıcak çorba ayaklarıma geldi.

 

"Bir işi de düzgün yapsan şaşarım zaten! " Mutfak kapısını sertçe kapattı. Halıya dökülen çorbayı sildim. Kırılan tabağa baktım. Kaçıncı kırılan camdı bu acaba.

Odama gittim. Ayaklarım su toplamıştı. Merhemi sürerken gözümü dahi kırpmıyordum artık. Üstüne çorap giydim annem görmesin diye.

 

Telefonuma tekrar bildirim geldi.

 

Eray efendi: Görüldü mü?

Çok ayıp Işık.

 

Siz: Bana böyle seslenmesi kes. Benim ismin Deren. Ve demekki sana cevap vermeye gerek duymamışım.

görüldü.

 

Eray efendi: Bu ağır oldu.

Yazmamı istemiyorsan.

 

Siz:Yazma Eray.

görüldü.

 

Siz: Bir sürü derdim varken bir de anonimcilik işiyle uğraşamam.

Mesaj herkesten silindi.

 

Daha akşam olmamıştı ama uyumaya çalıştım. Ayagım Ayağımordu. Yarın yeni işime gidecektim.

                   ☀

Her evde güneş doğmaz. Bazı evler o kadar soğuktur ki, ayazda kalmışsınız gibi hissettirir.

 

Ayakkabılarımı da giydim. Çantamı omzuma taktım. Annemin yanaklarını öptüm.

"Anne unutma ilaçlarını almayı. Seni arayacağım. " Elime verdiği çöpe baktım. Saksıyı çöpe atmıştı.

 

"Dikkat et dünyam. Sana, size bir şey olursa dayanamam. " Tebessüm ettim. O sana bir şey yapınca umursamıyor anne. Yaralı olan benim ama yaralanan o.

"Elbette sultanım. "

"İyi dersler kızım. " Sokaktaki insanlara baktım. Herkes ne kadar mutlu. Güneş parıldıyor. Sanayinin yolunu tuttum. Okula gitmiyordum. Açığa geçmiştim ve sınavlarımı böyle veriyordum. İşe girdim ve para kazanmaya başladım. Böylece bizi bu evden kurtaracaktım. En kısa zamanda.

 

"Kızım emin misin? Bu işi yapabileceğine. " Kafamı salladım.

"Evet efendim. Korkmayın. Verdiğiniz para boşa gitmeyecek. Elimden gelen bütün işleri yapacağım. " Elime aldığım tornavida bana uzak değildi. Evde bir şey bozulursa ben tamir ederdim.

 

"Abi benim motor yine bozuldu. " Tanıdık sesle duvarın arkasına geçtim. İrislerim çıkacak kadar açıldı. Yutkundum. İlk günden yakalanamam.

 

"Ah be evladım. Haftanın üç günü burdasın."

Abimin motoru mu varmış. Vay be. Demekki gizlice para biriktiren tek ben değilmişim.

"Deren kızım. Gel. Motor tamirini de öğreteyim sana. " Sesimi değiştirerek.

"Geliyorum abi. " Yüzüme taktıgım maskeyle beni tanımazdı herhalde.

 

"Abi kız mı aldın yanında. Nasıl bakacak benim güzelime. " Vücut diliyle kesinlik bildirdi ustam.

"O kadar başarılı ki. " Abim elini omzuma koydu.

"Senin gibi kızların okuması lazım abicim. " Elinin sıcaklığını hissettim. Başkalarına gelince naif olmak mı? Tam onluk.

 

"Hayatım nerde kaldın? " Sarışın bir kadın indi arabadan. Ne arabası da mı vardı? Şaşkınlığım arttı. Biz aynı evde mi yaşıyoruz gerçekten?

 

"Güzelim geldim. " Beline koydu ellerini. Kızın elinde yüzük vardı. Yuh. Evli misin birde? Bizden gizli daha ne yaptın acaba.

 

"Annenle ne zaman tanışacağım sevgilim? " Abim burun kemerini ovdu. Tabii kavga etmeden bunu yapamayacağını bildiği için kızı oyalıyor demek ki.

kız kaç kurtar kendini. Başka erko mu yok. Napıcaksın bu dağ ayısını.

 

"Annem hasta biliyorsun güzelim ama en yakın zamanda. Ne de olsa evleneceğiz. Evi senin üstüne yapacağım. " Babamdan kalan son şey... Beynimden vurulmuşa döndüm. Ustamın beni dürtmesiyle kendime geldim. Dün kavga ettikleri şey bu muydu yoksa...

 

"Kızım duyuyor musun beni? "

 

"Evet abi. " Sesime geri döndü. Ustamın elini sıktı.

 

"Ben bir haftaya alırım Necmettin Usta. "

Gider gitmez yere çöktüm. Bir dal sigara yaktım. Demekki sadece bize bu kadar kötüymüş. Sızlayan bacağıma baktım. Su toplamıştı. Çorabı iyice çektim ve sigarayı parmağımda söndürdüm. Çöp kovasına attım.

______________

Merhabaa🫧🐤😌

Bekle bilmeyen bir bölümdü. Bu kitapta sadece text olmayacak, bunu söylemek isterim. Heleki sonraki bölümlerde...

Beğenip takip etmeyi unutmayın 💋 Yoksa bu dram entrikadan mahrum kalırsınız heğ. 📎

 

 

 

Loading...
0%