Sabah zar zor yataktan kalkarak hazırlandım artık raporum bitmişti ve okula geri dönmüştüm son hazırlıklarımı da yapıp evden çıktım otoparka indiğimde Volkan arabamın yanında bekliyordu beni görür görmez hemen yanıma geldi "Mehir konuşalım bir böyle olmuyor bak bağır çağır ama böyle sus pus durma lütfen " Volkana yaklaşarak kulağına fısıldadım "ben bir kez daha öldüm Volkan bu kaçıncı bilmiyorum ama ben bir daha toparlanamam toparlansam bile eski ben olur muyum bilmiyorum " acılı bir tebessüm ederek son kez Volkana bakıp arabama bindim . Böyle olmamalıydı asla ben bunların hiç birini hak etmedim kendimi bildim bileli herkes bana yalan söylüyor ailem sonra beni evlatlık alan ailem Volkan , Gülseren neden bilmiyorum ama benim dayanacak gücüm artık kalmadı öfkeyle soluyarak okuldan içeri girdim arabamı park ederek öğretmenler odasına geçtim gerekli eşyalarımı alarak sınıfa doğru yol aldım öğrencilerimle hasret gidererek biraz olsun kafamdaki düşüncelerimden uzaklaşmıştım okulda ara da bir Elif abla ile dertleşerek bugünü de zar zor kapattım eve gelerek üzerimi değiştirip direkt Gülseren'in yanına karargaha gittim teröristmiş gibi onu orada tutuyorlardı hızlıca içeri girerek Volkanın odasının önünde durdum derin bir nefes alarak kapıyı çaldım içeriden komut gelince içeri girdim Volkan önünde dosyalarla uğraşıyordu kafasını kaldırmadan konuştu "konuştu mu Gülseren ? Atilla belki Mehir'in dediği gibi hain olmayabilir her şey çok dikkatli incelensin " bana inanıyordu Gülseren'e inanıyordu hain olmadığına Volkan cevap almayınca tekrar konuştu "Atilla dilini mi yut- " beni görürü görmez direkt cümlesini yarıda bıraktı "Mehir hoş geldin haber verseydin keşke geldiğini " ayağa kalkarak yanıma adımladı "ben Gülseren'i merak ettim onun için geldim " Volkan eli ile koltukları işaret ederek "otursana " dediğini yaparak oturdum o da benim yanıma karşıma oturarak "hala sorguda Gülseren " sıkıntılı bir nefes vererek "ne kadar sürecek bu Volkan Gülseren yapmaz asla" Volkan yanım gelerek "bak ben elimden gelen her şeyi yapıyorum ama bana da bilgi vermiyorlar " anlamsızca ona baktım "ne demek o neden ?" ,,"şu geçen senin ifadeni alan Nuh yüzbaşı her şey ile o ilgileniyor , asla kimseye bilgi vermiyor özellikle bana " sinirle ayağa kalkarak odadan çıktım Volkan peşimden gelerek beni durdurdu "nereye gidiyorsun Mehir ?" ondan kolumu kurtararak "Nuh mudur nedir onu yanına" Volkanı ardımda bırakarak Nuh yüzbaşının odasının önüne geldim kapıyı çalmadan içeri daldım Nuh yüzbaşı irkilerek sinirle konuştu "bu ne biçim içeri girmek " sinirle onun karşısındaki koltuğa oturdum "Gülseren hakkında bana bilgi ver yüzbaşı arkadaşımı suçsuz yere burada tutuyorsunuz " Nuh yüzbaşı koltuğunu yaslanarak "Mehir hanım size bu konu hakkında bilgi veremem " alayla gülerek ona sinirle baktım "ya o tuttuğunuz kişi benim arkadaşım kafanıza göre kant olmadan nasıl alabiliyorsunuz ?" artık dayanamayarak bağırmıştım ama o sakinliğini koruyarak "biz istemedik Volkan üsteğmen ifadesinde söylemiş olabileceğini " duyduklarım ile söyleyeceklerimi geri yuttum Volkan nasıl böyle bir şey yapar bize inanmıyordu hatta belki beni de öyle sanıyordu bilerek bana yaklaştı her şey planlı mıydı yani ? duyduklarımı hazmetmeye çalıştım ama olmuyordu tekrar tekrar kulaklarımda yankılanıyordu yavaşça yerimden kalkarak Volkanın odasına gittim kapıyı çalmadan içeri girdim Volkan halimi görmüş olacak ki hızla yanıma geldi "Mehir ne oldu ne dedi sana o şerefsiz ? " gözünde telaş vardı ama benim için değildi belki Nuh yüzbaşının söyleme düşüncesidir onu telaşlandıran kığın bir sesle "sen yapmışsın Volkan ifadende Gülseren'in hain olabileceğini söylemişsin " kafamı sallayarak göğüslerine vurdum "neden Volkan niye sen bilerek yaptın " aklıma gelen şey ile durdum "sende onlardansın değil mi seni de babam gönderdi zaten istemiyorlardı beni vatan haini olarak iftira atacaktınız " Volkan hayır anlamında kafasını salladı "Mehir hayır asla öyle bir şey yok ben sadece olanları söyledim o kadar " ona kırgın bir bakış atarak odadan çıktım o da peşimden hızla geliyordu tam o onda Gülseren'i gördüm elleri kelepçeli bir şekilde götürüyorlardı direkt koşarak Gülseren'e sarıldım askerler ne kadar bizi ayırmaya çalışsalar da ayırılmıyordum ayrılmazdım zaten o benim tek ailem nasıl ayrılayım ondan Volkan askerlere durmasını söyledi askerler bize müsaade ederek kenara çekildiler "Gülseren iyi misin ? " ağlamaktan gözleri şişmişti çok yorgun görünüyordu nasıl iyi olacaktı "Mehir ben hain değilim lütfen inan bana ne olur inan bana " ağlayarak zorla konuşmaya çalıştı "biliyorum inanıyorum sana gerçek er yada geç ortaya çıkacak " askerler Gülseren'in kollarına girerek götürdüler Volkan askerler gözden kaybolduktan sonra tekrardan yanıma geldi "Mehir artık beni bir dinle ne olur lütfen " yüzüne dahi bakmadan yanından ayrıldım arabama binip evime geri döndüm , canım çok sıkılıyordu Gülseren de yoktu can sıkıntısına daha fazla dayanamayarak evden çıktım belki temiz hava almak iyi gelirdi geldiğim günden beri başım beladan kurtulmuyordu nasıl olacaktı böyle hep böylemi olacak , bıkkın bir nefes vererek yürüdüğüm yolu tekrardan geri döndüm ilerideki parka giderek salıncaklardan birine oturdum ayağımla bir ileri bir geri yaparak yavaş yavaş sallandım her zaman çok severdim sallanmayı ama hiç bir zaman beni sallayan olmazdı hep tek başıma olurdum yine öyleyim tek annem acaba yanımda olsa beni sallar mıydı ? yada düştüğüm zaman beni düştüğüm yerden kaldırır mıydı ? bilmiyorum babamdan bir farkı var mıydı ? yoksa onamı benziyordu ? hiç bir fikrim yok zaten ben doğarken ölmüş annem beni zar zor yaşatmışlar ölür demiş herkes ama ölmedim tabii annem öldükten sonra babamın bana yaptıklarını saymazsak eğer salıncağın bir den durdurulması ile irkildim kafamı yukarı kaldırdığımda Volkan salıncağın zincirlerini tutuyordu "benimi takip ediyorsun üsteğmen ?" karıma geçerek dizlerinin üzerine çöktü "evet , dışarı çıktığını gördüm geldim peşinden" yavaş yavaş beni olduğum yerde sallayarak derin bir nefes verdi "Mehir bak bana kızgınsın ama dinle artık beni " salıncaktan kalkmaya yeltendiğim sırada beni geri yerime oturttu "istemiyorum Volkan bırak beni " Volkan kollarımdan tutarak kalkmamı engelledi "Mehir beni dinle sonra ne yaparsan yap ama dinle " sinirle soluyarak kafamı salladım zafer kazanmışçasına gülerek yere oturarak bağdaş kurdu "ilk başta Gülseren'den şüphelendim doğru ama eve geldiğimde seni o halde yerde gördüğüm anı hala aklımdan silemiyorum sen kan revan içinde yerde yatıyordun ve Gülseren ortada yoktu onun parmağı olacağını düşündüm ilk başta ama sonra araştırdım öyle bir şeyle karşılaşmayınca ifademi geri çektim sen hastanede yatarken Gülseren'i karargahta tutan Nuh yüzbaşı bize de bilgi vermiyor " kısaca yüzüme baktı gözlerimi kapatıp açarak devam etmesini bekledi dudaklarını yalayarak devam etti bakışlarım bir anlığına düştü ama hemen toparladım
"Nuh yüzbaşı kimseye bilgi vermiyor Gülseren'i bulan da o bizim bulamadığımızı o buldu yani anlayacağın Gülseren'i ben almadım Nuh yüzbaşı aldı " aslında yavaş yavaş taşlar yerine oturuyordu galiba Volkan haklıydı çünkü bugün bir garip davranıyordu bana Volkanı o söylemişti ama neden "neden peki niye böyle bir şey yapıtı " Volkan bilmediğini belirtir şekilde kafasını salladı "bilmiyorum Mehir ama lütfen benden uzak olma bu iki günde mahvoldum ben " kafamı öne eğerek ondan biraz uzaklaştım "Özür dilerim ben bilmiyordum böyle olduğunu " beni kendine çekerek salınacağı durdurdu elleri ile yüzümü avuçlayarak "özür dileme , asıl sana söylemediğim için ben özür dilerim " kollarımı boynuna dolayarak kokusunu içime çektim oda bana sarılmaya çalıştı ama olmadı salıncak engelledi salıncaktan inerek karşısında dikildim o da yerden kalkarak beni sıkıca sardı kocaman kolları ile çekebildiğim kadar tüm kokusunu içime çektim iki günde hasret kalmıştım kokusuna , saçlarımın üzerine buseler kondurarak derin bir iç çekti "kokun beni mahvediyor Mehir " kafamı kaldırarak yüzüne baktım aramızda baya boy farkı vardı "asıl senin kokun beni sarhoş ediyor bağımlısı oldum bunun " Volkan salıncağa oturarak beni de kendine çekerek bacakların arasına girerek tek bacağının birisin oturdum kalbim teklemeye başlamıştı beni iyice kendine çekerek sıkıca sarıldı bende ona sıkıca sarılarak kafamı boyun girintisine soktum kokusu gerçekten de sarhoş eden türdendi ve ben bunun bağımlısıydım sağ elimin işaret parmağım ile adem elmasında gezdirdim bir yukarı bir aşağı , etkilenmiş olacak ki nefes alış verişleri hızlanmaya başladı birazcık oyundan bir şey olmazdı bence oyunumu bir üst seviyeye taşıyarak adem elmasına güzel sulu bir öpücük bırakarak hızlıca kalktım kucağından Volkan boşluğa düşmüş gibi bana bakarak o da salıncaktan kalktı "ayıp oluyor Mehir hanım beni bu şekilde bırakmanız hiç güzel değil " peşimden gelerek beni kovaladı ondan kaçarak kaydırağın merdivenlerine tırmandım en uzun kaydırağa geçerek kaydım ve armut gibi Volkanın önüne düştüm en son peşimdeydi nasıl geldi hemen buraya hızlıca ayağa kalkarak kaçmaya çalıştım ama bu sefer yakaladı beni ondan kaçmak için hamleler yapıyordum ama kaçamıyordum sıkıca tutmuştu beni , tam kaçacakken Volkanın ayağı taşa takışarak ikimiz beraber yere düştük Volkan sırt üstü yere düştü bende onun tam üzerine hızla kalkmaya çalıştım ama ban izin vermedi "kafanı vurdun mu acıyor mu ? Volkan bırak da bakayım " Volkan belimi sıkıca sararak "acımıyor boş ver " beni yukarı çekerek yüzlerimizi aynı hizaya getirdi bu sefer hiç de yavaş değildi aksine aceleciydi ensemden tutarak dudaklarımızı birleştirdi anında ona karşılık vererek dudaklarımı araladım sıcak nefesi içime dolarken dudaklarımı talan etmeye başladı hızına yetişemiyordum o kadar hızlıydı ki içimde bir şeyler hareketlenmeye başladı o benim dudaklarımı sömürürken daha fazlasını istiyordum zorda olsa birbirimizden ayrılarak Volkanın üzerinden kalktım o da yerden kalkarak el ele beraber eve geri döndük evimin kapısına gelerek kapımı açtım Volkan benim içeri girmemi bekliyordu içeri girerek Volkana döndüm "iyi geceler ay parçam " o bana her ay parçam dediğinde ben eriyordum ben bitiyordum muzipçe gülerek ona yaklaştım gömleğinin yakalarından tutarak kendime çektim dudaklarına art arda öpücükler kondurdum beni belimden tutarak o da bana aynı şekilde karşılık verdi defalarca kez dudaklarımı art arda öpücükler kondurdu "eğer böyle yaparsan gidemem Mehir " ensesine tutunarak "gitmeni isteyen kim ?" yavaşça ondan ayrılarak ellerinden tuttum onu da benimle beraber evin içine soktum her yer karanlıktı içeri sızan az bir ışıkla zar zor görüyordum Volkanın kalp atış sesini buradan bile duyabiliyordum , tekrardan ellerim ensesindeki yerini aldı o da belime sararak ellerini aramızdaki mesafeyi sıfıra indirdi öpüşmemiz kaldığı yerden aynı hızla ve tutkuyla devam etti öyle sert öpüyordu ki dudaklarımı resmen parçalanacak gibiydi buna dayanamıyordum beni duvar ile arsına alarak elleri ile tüm vücudumu keşfe çıktı elleri her yerimde dolanıyordu son kez öperek dudaklarımdan ayrıldı nefeslerimiz bir birine karışıyordu "senin yüzünden bel fıtığı olacağım gel buraya " diyerek beni kucağına aldı anında bacaklarımı beline sararak beni tekrardan duvar ile arasına aldı dudakları alt dudağımı sömürürken bende onun alt dudağını sömürüyordum dudaklarımı dişleri ile ezerek beni daha da mahvediyordu ellerimi ense kökündeki saçlarını çekiştirerek onu daha da kendime bastırdım doyamıyordum öpmelere zorda olsa ayrıldı dudaklarımdan bu sefer boynuma gömüldü ve bu beni çok tahrik ediyordu bende kafamı onun boynuna gömerek işime kaldığım yerden devam ettim beni duvar ile arasından ayırarak yavaş yavaş adımlamaya başladı odama doğru ilerlemeye başladı ne ara odaya geldik beni ne ara yatağa koydu anlamamıştım bile üzerimde dizlerinin üzerinde durarak bana üsten baktı "Mehir , deliriyorum ben kendimi tutamıyorum beni durdur lütfen " yatakta doğrularak dudaklarını öptüm "durmak istemiyorum " arzu ve istekle kararmış gözlerle gözlerimin içine baktı tekrardan dudaklarıma yapışarak beni yatağa geri yatırdı ellerimi direk giysisinin içinden sokarak karın kasları ile buluştu o kadar çok istedim ki bunları üzerimden doğrularak giysisini çıkardı "istediğin kadar senin bunlar " tekrar dudaklarıma yapıştı sonra yavaş yavaş öpmeleri çeneme indi sonra boynuma orada baya oyalandı ısırıyor emiyor sonra tekrar öpüyordu kendine ait izler bırakıyordu çok kötü olacaktı boynum karıma kadar gelerek göbeğime kadar sıyırdı kıyafetimi oraya da aynı şekilde aynılarını yapıyordu ve ben artık dayanamıyordum üzerimdeki giysiyi yavaş yavaş yukarı çekerek üzerimden çıkardı bir çırpıda kurtuldu ondan, karşısında sütyen ile kalmıştım ama bu sefer utanmaya dair hiç bir şey yoktu , tekrardan boynumu ısırarak emmeye devam etti ara da bir dili ile yalıyordu ve bu beni iyice delirtiyordu elleri yavaş yavaş sırtıma geldi sütyenimin kopçasına gelerek açmak için gözlerime bakarak izin istedi onu yoğun arzu ile onaylayarak tek eli ile sütyenimi açtı üzerime ağırlığını vermeden tamamen yattı kaldığı yerden devam etti , dudakları her tenime değdiğinde alev alıyordu vücudum bu sefer daha yavaş bir şekilde yavaş yavaş öperek sağ göğsümün üzerine kadar geldi orayı ısırdı bunu beklemediğim için ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı "şşt sakin ol bebeğim " sütyenimi yavaşça üzerimden çıkararak odada bir yere fırlattı işte şimdi eşitlenmiştik göğüslerimin üzerlerine öpücükler kondurarak
bir eli ile göğsümü okşarken diğer göğsümü ağzına alarak emmeye başladı emiyor ucunu ısırıyordu ve bu canımı çok yakıyordu ama çok hoşuma gidiyordu biraz orada oyalandıktan sonra diğer göğsüme geçti "hak geçesin sevgilim yoksa arkamdan ağlarlar " aynı şeyleri bu göğsüme de yaparak beni tamamen mahvetti "göğüslerin küçükler ama merak etme onları ben büyüteceğim " söylediği şeyle aklım daha yerine gelmeye başladı üzerimden kalkarak yatağa oturdu boşluğa düşmüştüm resmen birden kalkamazdı beni böyle bırakamazdı hala onu istiyordum ama o kalktı gitti hızla yattığım yerden kalkarak kucağına oturdum şaşkınlıkla bana bakarak "ben bitti demeden bitmez üsteğmenim " beni kendine çekerek tam da kasıklarının üzerine oturdum erkekliğini hissedebiliyordum kısa bir inleme kaçtı Volkanın dudaklarından bende aynı şekilde dudaklarımı onun boynuna gömdüm deli gibi öpüyordum arada ısırıyor emiyor ve tekrardan öpüyordum dakikalarca boynunda oyalandım muhtemelen boynu ısırık izleri ile dolup taşmıştı yavaş yavaş göğsüne geldim bana yaptıklarının aynısını ona yaptım yavaşça en istediğim yere geldim baklavalarına ellerim ile tek tek dokundum baklavalarına tan altı tane vardı baklavalarını tek tek yalayıp öptüm hepsini tek tek ısırdım orada ki işlerimi de halledip tekrardan dudaklarına çıktım beni aynı istekle ve arzuyla karşıladı dakikalarca dudaklarını sömürdüm o kadar çok ileri gitmek istiyordum ama ben istesem de Volkan asla yapmazdı dudaklarına daha da gömülerek iştahla kendimi ona bıraktım dudaklarımdan ayrılarak boynuma ve öptüğü her yere tekrardan öperek benden ayrıldı "Mehir burada durmalıyız güzelim yoksa ikimizde yanacağız " ondan yavaşça uzaklaşarak "biliyorum Volkan senden asla ayrılmak istemiyorum " titremeye başlamıştım tenimdeki ateş sönmüştü ve ben üşümeye başladım Volkan bunu fark ederek direkt bizi yorganın altına soktu "bebeğim " saçlarıma derin öpücük kondurdu "güzelim , seni çok seviyorum her şeyden çok " ona iyice sokularak yavaş yavaş ısınmaya başladım "bende seni seviyorum Volkan " dudaklarıma küçük bir buse bırakarak "gülüşün bana ötüken , ötüken bakışlım , ay parçam " son kez boynumdan öperek "gitmem lazım artık " küçük bir çocuk gibi gözlerine baktım "gitme burada kal bu gece beni yalnız bırakma " yerdeki giysisini alarak "duş almam lazım beni mahvettin " bende yataktan çıkarak karşısında durdum bakışları anında çıplak göğüslerime düştü zorla yutkunarak bana geri döndü "burada al banyo temiz ne olur kal bu gece lütfen " çocuk gibi gözlerimi art arda kırpıştırarak dudaklarımı büzdüm "tamam kalacağım zaten sana söz geçiremiyorum ki " odadan çıkarak banyoya gitti bende hemen üzerimi giyip yatağın nevresimini değiştirdim diğerlerini kirli sepetine atarak odaya geri döndüm kendime de giysi ayarlayarak volkanın çıkmasını bekledim dakikalar içinde çıkarak ıslak saçı ve belden üsütü çıplak şekilde odaya geri geldi zorla yutkunarak boğazımı temizledim "sen geç ben de hızlıca duş alıp geliyorum " tamam anlamında kafasını sallayarak yatağa geçti bende hemen hızlıca duş alıp odaya geri döndüm , makyaj masama geçerek banyodan sonra bacaklarıma sürdüğüm kremi alarak yatağın ucuna oturdum Volkan pür dikkat beni izliyordu "o ne kremi ? " kremin kapağını açarak "bacaklarım için banyodan sonra sürülüyor " Volkan yataktan çıkarak yanıma geldi elimden kremi alarak "bundan sonra ben süreceğim sana " eline biraz krem sıkarak bacaklarıma yavaşça sürmeye başladı ilk başta irkildim kremin soğukluğuna ama sonradan alıştım diğer bacağıma da sürerek kremi yerine koydu "saçını da kurutalım " gerek yok manasında kafamı salladım "gerek var Mehir yoksa hasta olursun " saç kurutma makinemi alarak fişe taktı beni de sanki bebeği gibi kucağına alarak sandalyeye oturttu saçımı kurutarak tekrardan beni kucağına alarak yatağa yatırdı oda yanıma gelerek kollarını bana açtı kollarının arasına girerek kendimi huzurun kollarına bıraktım .
Sabah uyandığımda hala volkanın kolları arasındaydım ona daha da sıkı sarılarak çenesini öptüm ama hala uyuyordu normalde bu saate uyanık olurdu yavaşça kollarından çıkarak mutfağa geçtim bize güzel bir kahvaltı hazırlayarak sofrayı hazırladım omleti Volkan kalktıktan sonra yapacaktım odaya tekrar dönerek Volkanın yanına geldim yanaklarını art arda öperek uyandırdım "bu ne güzel uyandırma böyle güne ilk defa çok güzel uyandım " uyku mamuru şekilde konuşması çok tatlıydı yanağına ısırarak kalktım beni çekerek yatağa yanına yatırdı yüzüme gelen saçları elleri ile geri ederek burnumun ucunu ısırdı sonra boynumu ısırarak kalktı , Volkan yataktan kalktı an fark ettim boynundaki ve karnındaki ısırık izlerini Volkan oraya baktığımı fark ederek "sanat eseri gibi ara da bir bu çimlerden yap bana " yanaklarım yine kızarmaya başlamıştı oysa dün çok rahattım , "sofra hazır hadi gel " peşimden gelerek ilk önce banyoya gitti bende hızlıca omleti yapmaya koyuldum Volkan birden arkadan belime sarılarak beni korkuttu "Volkan ödüm koptu " yanağımı öperek "alış o zaman her zaman ben böyle olacağım " omleti yaparak sofraya koydum Volkanda çayları doldurarak sofra geçtik "off be ne güzel sofra kurt gibi açım var ya " Volkan direkt yemeklere dalarak kendini kaybetti sohbet eşliğinde kahvaltımızı yaparak sofrayı beraber topladık Volkan son olarak makinayı çalıştırarak beraber salona geçtik "peki bakalım güzellik ne yapmak istersin bugün " bacağının tekine oturarak "hiç bir şey sadece yanında olmak istiyorum " Volkanın göğsüne yatarak anın tadını çıkardım hala üzerini giymemişti ve tenine temas etmek çok güzeldi parmaklarımı yavaşça göğsünün üzerinde gezdirmeye başladım Volkan kasılarak "güzelim yapma " kıkırdayarak daha da ileri gittim bu sefer karın kaslarındaydı parmaklarım "Mehir beni tahrik etme bebeğim " tabi ki de durmadım beni birden koltukla arasına alarak üzerime gelerek "sana yapma dedim şimdi cezasını çek bakalım " diyerek boynuma gömüldü beni gıdıklayarak öpmeye başladı keyfimizi bozan her zaman ki gibi çalan telefon sesiydi Volkan üzerimden çekilerek telefonunu açtı karşıdaki kişiyi dinleyerek "emredersiniz komutanım " diyerek telefonu kapattı bana dönerek "Mehir benim gitmem lazım " yanıma gelerek oturdu "görev mi ? " evet anlamında kafasını salladı "ne kadar sürecek peki " bıkkınca nefes verdi "en az bir ay daha da uzun sürebilir " ona sıkıca sarılarak "kendine çok dikkat et tamam mı seni burada bekliyorum ben " kapıya geldiğimizde dudaklarımı öperek "biliyorum ama sakın ağlama geleceğim senin için buraya " ,,"ağlamam merak etme çok güçlü olacağım " evden çıkarak gitti bir saniye Volkan üzerini giymemişti ve vücudu ısırık izleri ile doluydu ve herkes bunu görecekti Volkanın giysisini alarak üzerime giydim hala o kokuyordu ...