Hayat o kadar garip ki en güvendiklerinden bile darbe yersin yıllarca arkadaş dediğim dostum , sırdaşım dediğim kişi benim kardeşim çıktı hem de en sevdiğime zarar vermeye çalıştı .. Ben bunları yaşayacak kadar ne yaptım ki hala anlamış değilim ,sadece hayata tutunmaya çalışıyorum onca yaşanmışlıklara rağmen her şeyi geri de bırakıp yaşamaya çalışıyorum ama geçmiş peşimi bırakmıyor . Asla babama boyun eğmeyeceğim her ne olursa olsun ona istediğini vermeyeceğim o benim elimden sevdiğimi almaya çalıştı bende onun elinden sevdiklerini alacağım yani parasını , servetini o ünlü , merhametli yüzün altında ne olduğunu bir ben birde Allah bilir o maskesini düşüreceğim benim canımı yaktı ya binlerce kez yakacağım onun canını …
o olayın üzerinden haftalar geçmişti volkan da toparlamıştı volkanın timi babamı almıştılar ama nedense Nuh yüzbaşı daha saatleri dolmadan onların serbest kalmasına neden olmuştu , peki şaşırdık mı ? hayır babam bir yüzbaşıyı satın alacak kadar şeref yoksunu ve şerifini satacak bir yüzbaşı bu kadar gerisi gelir zaten para için , Volkan ile babamın bahsettiği annemin bana bıraktığı artık her neyse bilmiyorum ama bulacağım annem vefat etmeden önce Giresun'da aile dostumuz olan bir avukata vermiş babam o avukatı aramış ama bulamamıştı Volkan sayesinde avukatı bularak Giresun'da görüşme ayarlamıştı hafta sonu Volkan ile beraber Giresun'a giderek avukat ile görüşecektik görelim bakalım babamım benden almak istediği şeyleri , hafta sonu için kendime küçük bir el valizi hazırladım Volkan ise sırt çantası almıştı kendine havaalanına giderek kendimize koltuklarımıza bıraktık gerçekten de şu son yaşadıklarım beni yıpratmıştı ama sonun da volkana kavuşmak vardı ya her şeye değerdi. Dün fazla uyumamıştım buraya geldikten sonra ilk defa Giresun'a geri dönüyorum baya heyecanlıydım , yorgunluktan yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başlamıştı bile bir kaç saat dinlensem iyi gelirdi, birden oturduğum yerden havalanmam ile gözlerim açıldı kendimi Volkanın kucağında buldum uyku mamuru gözlerle volkana baktım "volkan ne yapıyorsun " beni göğsüne yatırarak saçlarımı okşayarak beni daha da uykuya mahkum etti "burada uyu orada iki büklüm oldun zaten bir kaç saate ineceğiz dinlen " itiraz edecek halim yoktu zaten uykusuzdum ayrıca evet koltuk çok dikti uyuyamazdım zaten arka sıralardaydık bizi göremezlerdi kendimi Volkana bırakarak uyudum … Bedenimin sarsılmasıyla uykumdan uyandım uçaktan inmiştik ve taksideydik hala Volkanın göğsünde yatıyordum , yerimden doğrularak uykumu açtım "Mehir , iyi misin ? " resmen şu an hayatı sorguluyordum öyle bir uyumuşum ki ne ara indik taksiye binip Ordudan Giresun'a geldik anlamış değilim taksi otelin önünde durunca Volkan ile hızla odamıza çıktık şimdi şey olacak boş oda bir tane kaldı denilecek o yüzden ortak olarak bir odayı kullanıyoruz tam aksine neredeyse tüm odalar boştu ama biz beraber kalmak istedik , Volkan hızlıca duş alarak kendini rahatlattı bende kısa bir duş alarak rahatladım bornozum ile banyodan çıkarak valizimden giyeceğim gecelikleri çıkardım hava biraz serindi o yüzden kuzulu pijama takımımı alarak banyoya giderek üzerimi giyindim saçlarımın da sularını alarak Volkanın yanına geçtim telefonunda bir şeyler yapıyordu benim geldiğimi görünce telefonunu bırakarak bana kollarını açtı hiç düşünmeden kollarının arasına girdim her zaman bu kokunun bağımlısı olacaktım … saçlarımın arasına buseler kondurarak kokumu derince içine çekti "bebekler gibi kokuyorsun ay parçam " volkana daha da sokularak bende onun kokusunu içime çektim "volkan huzur kokuyorsun ve ben bu kokunun bağımlısıyım benden sakın gitme olur mu ? " yorganı üzerimize örterek ışıkları kapattı "ne gitmesi Mehir benim gittiğim her yol sana çıkıyor benim tek sığınağım sensin sadece sen senden asla gitmem " sabah uçakta uymuştum ama şu an Volkanın parmakları ile sırtıma yaptığı hareketler beni öyle mayıştırdı ki sanki günlerce uyumamış gibiyim , kendimi daha fazla zorlamadan uykuya teslim oldum ..
Sabah erkenden kalkarak hazırlandık kahvaltımızı yaparak avukat ile görüşmek için hızla yola koyulduk bizi kendi ofisinde değil de Turkuaz Kafe'de bekliyordu , burayı çok iyi biliyorum Gülseren'in lisedeyken staj yaptığı yerdi burası ne güzel anılar biriktirdik buralarda her bir köşesinde anımız var , Volkan ile hızla terasa çıkarak avukatı beklemeye başladık bu sırada kendimize birer çay söyledik saat onu geçmişti sokaklar iyice kalabalıklaşmaya başlamıştı klasik Giresun işte kısa bir aranın ardından Avukat Mehmet bey elinde dosyalar ile yanımıza geldi "Mehir hanım değil mi ? " sandalyemden kalkarak Mehmet beyin bana uzattığı elini sıktım sonrasında ise Volkan ile selamlaştılar "bir şey ister misiniz Mehmet bey ? " hayır anlamında kafasını salladı "teşekkür ederim ama direkt konuya girmek istiyorum" Mehmet bey bir bana bir de Volkana bakarak "Mehir hanım aslında bunları yalnız konuşsak daha iyi anneniz sizden başkasının bilmesini istemedi" Volkan yerinden doğrularak benim vereceğim cevabı bekledi "Volkan yabancı değil Mehmet bey benim sevgilim ondan saklayacağım hiç bir şey yok" Volkanın elini tutarak söylemiştim bunları oda bana aynı şekilde karşılık verdi "ama Mehir hanım anneniz siz-" Volkan daha fazla sabredemeyerek "avukat bey Mehir burada olmamdan sakınca olmadığını söyledi hadi konuya girin de bizde öğrenelim" adamın lafını ağzına tıkamıştı mecbur kabullenerek konuya başladı "anneniz size hamileyken Giresun'a geldi normalde Dubai'de yaşıyordunuz ama babanız ile bazı gerçekleri öğrendi ve bunu söylemeye çalıştı ama maalesef babanız onu resmen esir aldı onu yakaladı ve eve hapsetti doğuma giderken benimle irtibata geçti ve size vermem gereken bazı evraklar verdi bana babanız ile ilgili o evraklar sizin büyüdüğünüz evde san-" daha sözünü bitirmeden alnından yediği kurşun ile yere yığıldı ben daha ne olduğunu anlayamadan volkan tarafından yere yatırıldım "Mehir iyi misin ? " herkes kaçışıyordu ben hareket dahi edemiyordum sanki beni bağlamışlardı buraya , her şeyi açıklayacaktı ramak kalmıştı o kurşun her şeyi mahvetti Volkan , beni kolumdan çekerek alt kata indik bir yere saklanarak kendimizi korumaya çalıştık ama her kimse üzerimize kurşun yağdırmaya devam ediyordu , saniyeler sonra sesler gidince Volkan elinde silahı ile kontrollü bir şekilde çıktı etrafta kimsenin olmadığını anlayınca beni de alarak beraber dışarı çıktık hala anlayamamıştım nasıl olurdu böyle bir şey "Mehir iyi misin , bir şeyin var mı ? " daha yeni yeni kendime gelerek etrafta olan biteni yeni kavramaya başlamıştım çoktan polisler gelmişti avukatı ceset torbasına almış gidiyorlardı korku ve panikle direkt Volkana sarıldım kendimi sakinleştireceğim ve güvende hissedeceğim tek yer Volkanın kolları arasında o da direkt ellerini belime dolayarak beni sakinleştirmeye çalıştı işe yarıyordu da sakinleşerek yavaşça volkandan ayrıldım "iyi misin güzelim ?" akan burnumu çekerek "Volkan nasıl oldu bu her şeye bu kadar yaklaşmışken nasıl olur bu anlamıyorum ben o adamın gerçek yüzünü ortaya çıkaracaktım" yorgun bir şekilde kendimi kaldırıma bıraktım "muhtemelen avukatı takip ettiler konuşturmadan işini bitirdiler " aklıma gelenler ile oturduğum yerden fırladım ani hareketle başım dönüştü dengemi kaybedeceğim sırada volkan beni belimden tuttu "yavaş yavrum ne oldu ?" dengemi sağlayarak "volkan avukat büyüdüğün ev dedi , kesin orada bir şey var oraya gidelim " Volkan olay yerinde ki polisler ile konuşarak tekrar yanıma geldi soruma hala bir cevap vermemişti ve bu muhtemel hayır demekti ama her türlü o eve gitmem lazım Volkan kızsa da küsse de gitmem lazım ne edip yapıp Volkanı ikna etmem gerekiyordu , "Volkan ne olur gidelim bak söz asla sözünden çıkmayacağım lütfen bak her şey o evde biliyorum " ama nuh diyor peygamber demiyordu ama bende Mehir isem onu her türlü ikna ederdim ne de olsa karadeniz damarı var "olmaz Mehir otele geri dönüyoruz " üzgün bir şekilde ona bakarak ellerini tuttum "Volkan lütfen " bıkkın bir nefes vererek bana baktı ama bir şey demiyordu "olmaz dedim Mehir olmaz " öyle mi der gibi baktım ona …
"Volkan şu ilk sapaktan sapınca burası bizim mahalle hayde deli uşak gidelum bakalum " bana sen ciddi misin der gibi baktı normalde olsa şiveme bayılırdı ama şu an tam tersi sapaktan sapınca bizim meşhur mahalleye gelmiştik .Çocukluğum , gençliğim , hayatım her bir şeyim bu küçücük mahallede geçti , evin kapısına gelerek her zaman aynı yerde olan anahtarı saksının içinden alıp kapıyı açtım hala aynıydı içerisi direkt bizi geniş bir koridor karşıladı biraz ilerleyince sağ tarafımızda bizi salon karşıladı o mor koltuklar , koltukların çaprazında eski sandığın üzerinde televizyon ve soba , direkt mutfağa geçtim burası da hala aynıydı klasik döşeme mutfak burada da bir soba vardı anca iki soba ısıtıyordu evi , sonra o iki oda sol gözümden akan damlayı silerek Volkana döndüm "işte burası da benim çocukluğum üsteğmen , ben buyum bundan öncesi yok sadece sonrası var " tekrar salona geçerek kendimi uzun koltuğa attım Volkanda karşımda ki tekli koltuğa oturdu "şimdi ne yapacağız Mehir , buraya geldik ama elimiz boş dönmeyelim " asla böyle bir şey olamazdı asla annem bana her ne bıraktıysa onu bulmak zorundayım "asla bulacağım aradığım şey her ney ise " Volkan oturduğu yerden kalkarak yanıma geldi beni göğsüne çekerek sıkıca sarıldı , şu an tek ihtiyacım olan buydu başka bir şey değil
"Mehir bana biraz anlat nasıl bir hayatın vardı burada ?" gözümün önüne gelen anılarımla gözlerimi kapattım "öyle çok bir şey yok annem vefat etmeden önce buraya gelmiş ama annemi bulmuşlar ben bu evdeki aile ile büyüdüm , üvey gibi bir şey ama beni hiç bir zaman kendi çocuklarından ayırmadılar , her zaman koruyup kolladılar geçen olan selde hepsi hayatını kaybetti kimse kalmadı " Volkan ara ara saçıma buseler kondurum saçlarımın kokusunu içine çekiyordu beni anlatmaya teşvik ediyordu ve başarıyordu "ahırda oynardık en çok inekler gittikten sonra ben hayvanlara dokunamam bililyormusun asla küçükken korkmuştum ahırda kap-" bir anda susunca Volkan benden ayrıldı "ne oldu Mehir ?" aklıma gelenlerle heyecanla yerimden kalktım "Volakan ahırdaki kapı hadi kalk ahıra gidiyoruz " Volkanı dinlemeden direkt evden çıtım ahıra koştum kapıyı açmaya çalıştım ama açılmadı "Volkan hadi asker adamsın görelim maheretlerini kır bakalım şu kapıyı " Volkan yüzünde sırıtışla bir tekme ile kapıyı kırıdı direkt masa gibi duran kapını oraya geçtim üzerinde ki eşyaları alarak kapıyı açamaya çalıştım ama çok ağırdı "Mehir burada ne var ?" Volkana kapıyı göstererek "ilk önce aç her şeyi anlatacağım " Volkan kapı biraz zorladı ama açılmadı "uzaklaş kulaklarını da kapat" dediğini yaptım oradan uzaklaşarak arkamı dönerek kulaklarımı kapattım bir el silah sesi duydum direkt arkamı döndüm Volkan kilidi kurşun ile kırmıştı kapıyı açınca altından sandık çıktı onu da açınca asıl istediğime ulaştım deri bir çanta özel üretim asla yıpranmayan türden onu ordan alarak Volkan ile birlikte eve geri geldik direkt ikimizde yere çantanın yanına oturduk "tüm soruların cevabı burada volkan babam dediğim adam aslında kim , gerçek ailem kimler ,annem nasıl bir şey bıraktı her şey burada " içindeki dosyaları alarak incelemeye başladım klasik şirket evraklarıydı asla da anlamazdım bunlardan ben dosyaları Volkana vererek asıl annemin bana bıraktığı mektuba ilişti gözlerim ellerim titreye titreye aldım , Volkan bana destek verircesine ellerimin üzerini okşadı onun desteğini hissetmek her zaman güç verirdi bana , cesaretimi toplayarak mektubu açtım ilk önce önüme kuru bir gül düştü gülü alarak derince kokladım sanki annem kokuyordu aslında hiç koklayamamıştım ama olsun bir nebze olsun dindirmişti içimdeki yarayı yada ben öyle sanıyordum belki de dağladı yaramı kendimi kandırıyorum . Yavaşça mektubu açıp annemin güzel el yazısıyla yazılmış mektubunu dolan gözlerle okumaya çalıştım …
"Güzel kızım Mehir'im ay parçam her zaman böyle seslenirdim sana 'ay parçam' eğer bu mektubu okuyorsan ya ben artık bu dünyadan gitmişimdir yada bizi zorla ayırmışlardı hangisi olacağını bende bilmiyorum ama kızım bildiğim bir şey var baban kızım ona çok dikkat et o sandığın namuslu iş adamı değil , o tam bir katil ,kana susamış bir katil ve durmaya da hiç niyeti yok onu durduracak tek bir kişi var o da sensin bu mektubu okuduğun zaman muhtemelen 24 yaşında olacaksın . Canım kızın senin baban azılı bir terörist o adamlara her zaman yardım etti ben bunu öğrendiğimde sana hamileydim direkt kaçtım buraya geldim anladım beni bırakmayacağını o yüzden seni burada bir aileye emanet ettim , sakın bana kızma seni bırakmak istemedim ama mecburdum kızım seni korumam lazımdı , günü gelecek ve sen ikimizin intikamını alacaksın . Sakın babana boyun eğme , kızım beni her zaman sana doğumda öldüğümü söylemelerini istedim ama asıl şu ki eğer öldüysem katilim babandır . Ben sana hamileyken baban sekreteri arzu ile aldattı ondan da bir kızı oldu adı Gülseren baban her zaman arzuyu tehditler ederek korkuttu eminim ki o kızı da kendi gibi bir suç makinesi yaptı sakın ona kızma o babanın şeytanı kızım, kızım meleğim her zaman seni ben çok sevdim sevmeye de devam edeceğim ölsem bile , çantada bıraktığım dosyada babanın işini bitirecek bazı dosyalar var ama o yeterli değil daha fazlasını bulman lazım ben bu kadarını bulabildim eminim ki sen bunu yaparsın çünkü sen benim kızımsın Üsteğmen Ayşe Türk'ün kızısın sen seni çok seviyorum kızım " …
Ağlaya ağlaya okumuştum mektubu sonra tekrar tekrar ve tekrar kaç kere okudum bilmiyorum ama bildiğim bir şey var o şerefsizin işini bitireceğim sonucu her ne olursa olsun , elim ile göz yaşlarımı silerek Volkana baktım ben mektubu okurken o da dosyaları incelemişti "ne var içinde Volkan işe yarar ne var " Volkan sinirle soluyarak "babamın katili bu adam Mehir Albay İsmetin katili bu öldüreceğim onu " duyduklarım ile kafamdan aşağı kaynar sular döküldü ben şimdi sevdiğim adamın babasının katilinin kızı mıydım ? artık her şey bana ağır geliyor nasıl dayanacaktım ben bunlara nasıl ? hızla evden çıkarak kendimi dışarı attım artık aldığım nefes yetmiyordu bana , gece olmuştu ortalık çok karanlıktı normalde korkardım ama karanlığı umursamadan yürüdüm şu an ilk defa kaybolmak istedim ilk defa yok olmak istedim , aniden kolumdan çekilmesi ile volkanın göğsüne çarptım "Mehir ne yapıyorsun karanlığa nereye gidiyorsun " olduğum yere çökerek tuttuğum yaşları saldım "Volkan git.." ne dediğimi bende bilmiyordum aklım başıma gelince çok pişman olacaktım , "ne saçmalıyorsun Mehir sen ne gitmesinden bahsediyorsun seni bırakıp nereye gideyim ? " öfkeyle yerden kalkarak Volkanın göğüslerine art arda vurdum "görmüyor musun Volkan ben katilin kızıyım hem de senin babanın hatta bir sürü masum insanın katilin kızıyım ben bunu bile bile nasıl senin o masum insanların yüzüne bakacağım nasıl " ilk defa volkanı bu kadar acı çekerken görüyordum o da benim gibi ağlamaya başladı beni kendine çekerek "sakın bana bir daha bunları söyleme Mehir sakın ailen kimmiş baban kimmiş umurumda değil benim umurumda olan tek kişi sensin tamam mı ? ben sadece seni düşünürüm gerisini değil anlaştık mı ay parçam ? " kafamı tamam anlamında salladım ama yine atak tutmuştu beni her zaman böyle olurdu ne zaman korksam ve ya strese girsem direkt başım döner bayılırdım yine aynısı olmuyordu başım dönmeye başlamıştı yavaş yavaş eve adımlamaya başladım sendeleyerek gidiyordum Volkan da beni destekliyordu belimden "Mehir iyi misin ? " yavaşça ona döndüm artık her yer dönüyordu sanki yer ayağımın altından kayıyordu en son duyduğum silah sesi ve yere düşen bir kadın ile bende kendimi boşluğa bıraktım Volkan koşarak yanıma geldi ama artık hiç bir şey hissetmiyordum ne de duyuyordum kulaklarıma artık sadece uğultular geliyordu ve sonrası karanlık...