Pazar günü de böyle evde sakince geçmişti akşam olunca kendime güzel bir Giresun yöresinden fasulye turşusu kavurması ve mercimek çorbası yaptım yemeğimi yedikten sonra birazda telefonla ailem ile hasret giderdim ardından sıcak bir duş alarak uyumaya çalıştım ama uyuyamıyordum yarın ki ilk gün heyecanı vardı içimde , içim böyle kıpır kıpır acaba öğrencileirm nasıllardı onları düşünürken kendimi yavaşça uykunun kollarına bıraktım . Sabah alarmın sesi ile hemen uyandım banyoda işlerimi halledip kendime balkonda yemek için güzel bir kahvaltı hazırladım ardından hemen hazırlanmak için odama gittim üzerime beyaz bir gömlek ile siyah bir pantolon giydim makyaj masama gidip hafif belli olmayacak şekilde makyaj yaptım saçıma da düzleştirici ile düzleştirdikten sonra abimin bana aldığı kalpli beyaz kolyemi taktım artık hazırım , zaman kaybetmeden hemen evden çıktım. Arabama binim okula gittim çalıştığım okul bir köy okuluydu şehre yarım saatlik bir mesafesi vardı , okula gider gitmez ilk önce müdürün yanına ardından öğretmenler odasına gittim zaten Elif ile tanışıyorduk diğer öğretmenler ile de tanıştıktan sonra zilin sesi ile herkes derslerine gitti bende kendi sınıfım 1/A ya derin bir nefes alarak içeri girdim öğrenciler şaşkınca bana bakmaya başladılar herkes sustu ben içeri girince sonra masama gidip "günaydın çocuklar ben yeni sınıf öğretmeniniz Mehir bundan sonra hep beraber olacağız " çocuklardan biri elini kaldırarak soru sormak için izin istedi evet anlamında kafamı sallayınca sorusunu sordu "öğretmenim Mehir derken hani bizim burada ki Mehirmi hani gelinler alırlar o mu ?" sorduğu soruya gülerek cevap verdim " hayır tatlım o mehir değil , benim adımın anlamı 'ay parçası' demek". soruyu soran öğrencim anladım anlamında kafasını salladı heyecanlı bir şekilde onlara elimdeki poşetleri gösterdim onlara şimdi hediyelerini verecektim sınıf listesini alarak tek tek isimlerini söyleyerek hediyelerini verdim hepsi çok mutlu olmuştu son bir kişi kaldı almayan "hazal " ismini söyledim ama gelen olmadı tekrardan ismini söyleyecekken diğer bir öğrencim "öğretmenim hazal benim yanımda ama gelmiyor " edanın söylediği şeyle hemen yanına gittim Hazalın yanına diz çökerek "Hazalcım neden gelmedin güzelim " ellerini yumruk yapmıştı ve açmıyordu ellerini sıkmaktan beyazlamaya başlamıştı hemen ellerini açtım ellerinde çamur lekeleri vardı ve tırnaklarının arasına dolmuştu ayağında da ayakkabı yerine siyah bir lastik vardı şimdi anlaşıldı neden gelmediği arkadaşlarından utanmıştı anlaşılan herkes ilk gün olduğu için süslenip gelmişti ama hazal öyle değildi kafasını eğerek konuştu "öğretmenim dün tarlada anneme yardım ettim o yüzden banyo yaptım ama çıkmadılar ellerimden " söylediği şeyle tebessüm ettim "hazalcım bunda utanılacak bir şey yok ki senin ellerin çok güzel bir kere ayrıca çok güzel olmuşsun bugün mis gibi kokuyorsun" bana parıltılı gözlerle bakmaya başladı hemen hediyesini verdim anında boynuma sarıldı bende ona kollarımı sıkıca sardım . Bugün okulun ilk günü olduğu için çocukları pek fazla yormadım biraz muhabbet ettikten sonra onlara okulda neler yapacağımızdan anlattım sonrasında ise okulun bitimi ile herkes evine gitti . Bende akşam yemek yapmak için marketten bir kaç şeyler alarak eve doğru yürümeye başladım market yakın olduğu için arabayı otoparkta bırakıp yürümeyi tercih ettim giderken birden köpek havlama sesleri duydum olamaz ben köpeklerden çok korkarım yavaş ve sakince arkama doğru baktım ve iki tane köpek üzerime doğru geliyordu sakin kalmaya çalıştım yavaş yavaş adımlarla yoluma devam ettim tam köşeyi dönecekken aniden başka bir köpek önüme çıktı o anlık şok ile çığlık attım üç köpek etrafımı çevirmiş bana havlamaya başladılar ne yapsam onlardan kurtulamıyordum tam geri geri giderken ayağım taşa takılarak sırt üstü yere düştüm köpekler üzerime doğru gelecekken biri köpeklere çağırdı anında yanımdan ayrıldı köpekler bende hemen yerden kalktım ama ayağım acıyordu her halde burktum ayağımı köpekleri çağıran adam hemen yanıma geldi yerdeki poşetlerimi alarak bana uzattı "iyimisiniz hanımefendi " evet anlamında kafamı sallayarak "evet iyiyim sağ olun " adamın az önce yüzünü görememiştim ama şimdi daha net görüyordum bu Volkanla otoparkta tartışırken bizi izleyen askerlerden biriydi elimi uzatarak "sizinle tanışmadık herhalde ben Mehir" oda bana elini uzattı "bende sarp" , "Memnun oldum Sarp bey " , " bende ama aramızdaki beyi kaldırsak olur mu ? ben pek sevmiyorum da tabi sen nasıl istersen " olur anlamında kafamı salladım "benim için fark etmez " birlikte sohbet ederek apartmana doğru yürümeye başladık benden önce demir kapıyı açarak eli ile buyur işareti yaptı hafif kafamı sallayarak geçtim oda benim arkamdan apartmana girdi " o zaman görüşürüz Mehir eğer bir şey olursa beni arayabilirsin hemen yardıma gelirim " ,"teşekkür ederim sarp sağ ol aynısı senin içinde geçerli unutma " tamam anlamında kafasını salladı kapımı açacakken Volkan ve Serkan apartmana girdiler , Sarp bana el sallayarak gitti bende aynı şekilde ona el salladım tam eve girecekken Volkan ile göz göze geldim göz devirerek eve girdim . Akşam yemeğimi hazırlayıp balkona çıktım yemeğimi yerken üst balkondaki konuşmalara kulak misafiri oldum konuşan Serkan'dı "ya volkan kardeşim ne kadar çok söylendin şu kız için amma abartın sende " şu kız dediği ben miydim acaba tabağımı sehbaya bırakarak onları dinlemeye başladım Volkan konuşmaya başladı "Serkan görmüyor musun oğlum kızın benimle nasıl konuştuğunu Mehir midir nedir , küçücük boyu var türlü türlü huyu var baksana şuna ya neler dedi bana " Serkan kıkırdayarak "hayırdır etkilendik mi üsteğmenim yoksa " volkan sinirle konuşarak "ben seni etkileyeceğim şimdi beyaz ışığı görüceksin " Serkan ciddi tavrını takınarak konuşmaya başladı "ben biraz bu Mehiri araştırdım" araştırmak mı benimi benim haberim olmadan bu ne saçmalık sinirlerime hakim olarak onları dinlemeye devam ettim "Giresun'lu 24 yaşında öğretmenlikte ilk yılı buraya gelmeyi kendi istemiş , normalde diyer öğretmenler olsa buraya sadece zorunlu görev için gelir sonra arkalarına dahi bakmazlar " söylediği şey ile gururlandım tabi ki de ben istedim buraya gelemeyi bura da ki çocuklar için daha önemli öğretmen her zaman bulamıyorlar yada öğretmeni zorla getiriyorlar Serkan konuşmasına devam etti "Valla hakikatli kızmış Giresun'dan Mardin'e öğretmen gelmek herkesin harcı değil komutanım " Volkan tekrardan yine kendi bildiğini okuyarak " belli olmaz o da bir iki aya arkasına bakmadan kaçar gider kimse burada uzun vadeli öğretmenlik yapmadı omu yapacak" söylediği şeyle sinirlerim daha da gerildi o kimde benim hakkımda böyle konuşabiliyordu ardından konuşamsına devam etti "belki o tekgözün yanında bulunan öğretmendir nereden biliyorsun belki bizim içimize sızmaya çalışacak " ama buna daha fazla göz yumamazdım resmen beni terörist olarak gösteriyordu hemen anahtarımı alarak üst kata çıktım alacaklı gibi yumruklarım ile kapıya vurarak kapıyı çaldım kapının açılması ile bana silah doğrultulması bir oldu sonra ardından Volkan çıktı "ne biçim kapı çalıyorsun be alacaklımısın nedir bu " sinirle karnına yumruk attım ama hareket dahi etmedi sarsılmadı bile sinirle konuşmaya başladım "sen kimsin be sen kim oluyorsun da beni teröristmiş gibi gösteriyorsun bana bak Volkan efendi sınırını aşıyorsun haberin olsun " elindeki silahı indirerek "ne seni terörist göstericem be ne saçmalıyorsun " ha birde bilmemezlikten geliyordu sinirle soluyarak "balkonda konuştuğunuz her şeyi duydum üteğemen " bana şaşkın bir şekilde baktı "demek gerçekten de öylesin bizi dinlediğine göre ha öğretmen hadi itiraf et " sinirle yüzüne tokat attım "benimle düzgün konuş üsteğmen sen beni ne ile yargılıyorsun ben vatan hainiyim öylemi sana yazıklar olsun bir öğretmeni nasıl bu şekilde yargılarsın" sinirle konuştuktan sonra arkamı döndüm herkes dışarı çıkmış bizi izliyordu gözümden akan yaşı elimin tersi ile silerek hemen evime gittim ona ağladığımı gösteremezdim eve girip kapıyı sertçe çarparak kapattım hemen yatağımın içine girip gözlerimi sıkıca kapatıp uyumaya çalıştım .