Volkanla o tartışmanın üzerinden üç hafta geçti Sarptan öğrendiğim kadarıyla göreve gitmişlerdi ve bir aya yakın sürecekti görevleri belki daha uzun sürebilir dedi sarp bizim işimize belli olmaz dedi . Sabah kalkıp hemen hazırlanarak evden çıktım artık öğrencilerime alışmıştım onlarda bana öğlen arası tüm öğrencilere yemeklerini yedirtip derse geçtik iki ders bedendi ve öğrencilerim bu derse bayılıyorlardı onlarla güzel güzel oyunlar oynadım tam içeri gireceğimiz vakit iki tane araba okulun önünde durdu öğrencileri hemen sınıfa gönderdim bende hemen peşlerinden sınıfa girdim içimde kötü bir his vardı bir şeyler olacaktı ama anlayamıyorum şimdiki dersimiz matematik çocuklara tahtaya yazdığım sayıları tahtaya yazmalarını söyledim onlar yazılarını yazarken bende kitabımı okumaya başladım Hazal koşarak yanıma gelerek yazdıklarını bana gösterdi "öğretmenim olmuş mu ? " Hazal çok akıllı bi
r kızdı ne dersem hemen yapıyordu özellikle matematik dersinde zehir gibiydi, "Evet Hazalcım çok güzel olmuş aferin sana " defterinin kenarına gülücük yapıştırarak onu masasına geri gönderdim. Diğer çocuklara da bakacakken kapı birden açıldı eli silahlı dört beş kişi içeri girdi silahları bana ve çocuklara doğrultarak "herkes dışarı çıksın eğer lafımı dinlemeyen olursa beynini dağıtırım " adamın tek bir gözü vardı diğer gözü yoktu muhtemelen geçen Volkanın bana söylediği tekgöz buydu "ne yapıyorsunuz indirin silahları çocukları korkutuyorsunuz " tekgöz denilen adam bana yaklaşarak "sende kimsin yeni mi geldin buraya seni daha önce görmedim " konuşurken aynı zaman da vücudumu süzmüştü "çek o gözlerini üzerimden tekgöz hemen defolun burdan " tekgöz ve yanındaki adamları tekgözü tanımama şaşırmış olacak ki tekgöz hemen konuştu " adımı sen nerden biliyorsun be kadın nerden öğrendin adımı yoksa istihbarat mı asker mi hangisi " yanıma iyice yaklaşarak "aslında ikisi de fark etmez bana göre hava hoş ben işimi görürüm sadece o kadar " dedikleri ile yüzümü buruştururken "ne biçim insansınız siz küçücük çocuklardan ne istiyorsunuz " dediğim şeyle hepsi beraber gülmeye başladı tekgöz bana dönerek "aslında çocuklarla işim yok ama leş leştir nede olsa değil mi öğretmen ne kadar leş o kadar siz türkler sinirlenir " dediği şeyle birden afalladım katliam mı yapacaktı burada herkesi öldürecekti kadın çocuk demeden gerçi böyle adamlardan ne beklenir ki zaten , tekgöz yanındaki adamlara işaret vererek beni ve çocukları dışarıya çıkarttılar bütün okul dışarıdaydı yere diz çöktürdüler arkamdaki adamlar çocukların ellerini bağlarken ben gizlice gömleğime telefonu saklayarak polisi aradım ve açık bıraktım sonra konuşmaya başladım "Ne yapıcaksınız bize ,ne istiyorsunuz bırakın bizi koskoca okulu rehin almakta nedir " tekgöz yanıma gelerek bana doğru eğildi "öğretmen sen çok olmaya başladın kapat o çeneni yoksa ben kapatırım " alayla gülerek "kapatsana nasıl kapatacaksın " dememle birlikte yanağımda hissettiğim acı ile kafam sol tarafa doğru düştü onun vurmasına karşılık bende yüzüne tükürdüm , saçımdan tutarak beni yere itikledi ve art arda karnıma tekmeler atmaya başladı acı ile inlerken tekrardan saçımdan çekerek "bana bak öğretmen kes sesini yoka senin o dilini keserim anladın mı beni ?" tekrardan beni iterek yanımdan uzaklaştı Elif bana yaklaşarak "Mehir iyi misin ?" ağır ağır kafamı salladım iyi olduğumu belirterek telefona baktığımda hala açıktı bence artık polisler sesimizi duymuştur yoksa hepimiz bu kancık itlerin elinde ölücez , aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama hava kararmaya başladı tekgöz tekrardan yanımıza doğru geldi çocuklardan birini eline alarak konuştu "ben bu kızı alıp gideceğim sonra bunların hepsini öldürün haberim ile birlikte " ne gelen vardı ne de giden galiba polisler bizim sesimizi duymamıştı , tekgöz kıza öyle bir sapıklıkla bakıyordu ki ne yapmak istediğini anlamak zor değildi "tekgöz bırak kızı " diye bağırdım , tekgöz benim sesimi duyunca arkasından bana kafasını çevirdi "ne var yine yetmedi mi yediğin dayak " sinirle soluyarak "kızı bırak beni al bırak küçücük kızı ne istiyorsun kızdan" tekgöz gülerek bana yaklaştı "olur bu daha da güzel olur bunu getir bana heval ikisi ile de biraz vakit geçirelim siz ikinizde benimle gelin " Allah kahretsin ne beni içeri nede kızı bırakmaya yanaştı pislik birde yetmiyormuş gibi iki adam daha aldı yanına tek olsa baş ederim ama üçünde de silah vardı bizi zorla okula sürükleye sürükleye okula geri soktular kız bana dönerek "öğretmenim bize ne yapacaklar " ona yaklaşarak "korkma bize hiç bir şey olmayacak tamam mı bizi buradan kurtaracaklar " tekgöz dediğimi duymuştu " kim kurtaracak sizi kim ha bak burada ben varım burada ki tek güç benim anladın mı beni " parmağı ile kafamı geriye doğru iterek konuştu , bizi boş bir sınıfa getirdiler adamlar ikimizin ellerini de bağlayarak karşımıza geçtiler tekgöz gülerek adamlarına bir şey söyledi birisi benim kafama silah doğrulturken diğeri üzerini çıkarmaya başladı ve sonra çocuğun yanına geldi hızlıca kalkmaya çalıştım ama yanımdaki adam beni bir tekme ile yere düşürdü "sakın dokunmayın çocuğa o daha çok küçük ne yapacaksanız bana yapın bırakın çocuğu" ağlayarak söylediğim sözlere tekgöz cevap veridi "sakin ol öğretmen sen benimsin ama bak şu aslanlara iki yıldır bir kız bile görmediler bırak keyif yapsınlar " tekgözün dediği şey ile midem bulanırken adam çocuğun üzerindeki tüm giysileri çıkarttı gözümün önünde defalarca kez kıza tecavüz ettiler sırayla nasıl bir vicdansızlıktı bu ne günahı vardı küçücük çocuğun tekgöz kızın üzerinden kalktığında kızın hareket etmediğini gördüm nefes bile almıyordu , ölmüştü üç tane sapığın yüzünden ölmüştü ağlayarak konuştum "bırakın artık yeter öldürdünüz kızı" ama hala devam ediyorlardı kızın cansız bedenine bile defalarca kez tecavüz ettiler , tekgöz benim yanıma gelerek "sıra sende öğretmen kıza yazık oldu çokta güzel tadı vardı eminim senin ki daha iyidir sen ne kadar dayanacaksın bakalım bize " üzerime gelerek gömleğimi açmaya çalıştı zorla çıkaramayınca bıçak ile kesti bıçağın ucu göğsümede gelerek hafif çizik attı anında kanamaya başladı elini bu sefer sütyenime getirdi an kapı açıldı içeri dört tane asker girdi ve iki adamı etkisiz hale getirdiler tekgöz ise kaçacak delik arıyordu o ilk önce içeri ilk giren asker yüzünü açtı bu Serkan'dı ama volkanı göremedim tam o anda da Volkan yüzünü açtı tekgöz beni rehin alarak "çekilin yolumdan yoksa öğretmen ölür bozkurt" hemen kafamı salladım "sakın Volkan bu pisliğin kaçmasına küçücük kızın katili onlar olmaz " dediğim an herkes yerde hareketsiz yatan kıza çevirdi bakışlarını Volkanın gözündeki o öfkeyi görebiliyordum elinde olsa eli ile parçalar tekgözü yine de yapardı ama arada ben vardım benim ölmem umurumda bile olmazdı yeter ki bu pislik ölsündü yakalansın başka hiç bir şey umurumda değildi , Volkan sinirle soluyarak "tekgöz senin buradan tek çıkışın ölüm ,bede buna izin vermediğim sürece ölemezsin her şeyin hesabını tek tek vereceksin " tekgöz gülerek "elimde bir sivil var bozkurt ona göre çekilin yolumdan yoksa ölür buda o kız gibi yazık çok da güzel bir kızdı " dediği şey ile Volkan daha da sinirlendi bana göz işareti yaparak sol tarafımı işaret etti bende kafamı sallayarak onu onayladım sessizce içimden üçe kadar saydım üç diye bağırdığı an Volkan kendimi sol tarafa yere doğru attım defalarca kez silah sesleri duydum , kafamı yerden kaldırdığım an tekgöz denen adam delik deşik olmuş şekilde yerde yatıyordu sayamadığım kadar kurşun deliği vardı bedeninde o an bakışlarım yerde yatan öğrencime kaydı ne günahı vardı onun tek suçu burada olmasıydı keşke onun yerine ben ölseydim keşke ona yaptıklarını bana yapsalardı keşke ona bir şey olmasaydı , sinirle Volkanın elinden silahını alarak tekgöz denen adama defalarca kez kurşun sıktım silahtaki kurşunlar bitince silahı yere attım , Volkan beni kendine çevirdi ama kafamı ona çeviremiyordum gözüm hala o küçücük bedendeydi Volkan yüzümü avuç içlerine alarak "Mehir bana bak , oraya bakama " ağlayarak konuşmaya başladım "Volkan koruyamadım gözümün önünde neler yaptılar ben durduramadım onları " Volkan beni kendine çekerek sarıldı "ştt tamam senin bir suçun yok sen her şeyi yaptın ama onlar durmadı " hayır anlamında kafamı salladım "benim suçum Volkan hepsi benim suçum" yavaş yavaş gözüm kararmaya başladı sanki yer ayağımın altından akıp gidiyordu artık ayaklarım daha fazla beni taşıyamadı kendimi yere bıraktım son hatırladım şey birisi beni kucağına alıp adımı sayıklıyordu . Uyandığımda beni beyaz bir tavan karşıladı yanımda ise bir hemşire "Mehir hanım kendinizi nasıl hissediyorsunuz " ,,"neredeyim ben buraya nasıl geldim" kalkmaya yeltendiğimde "sakin olun ben hemen doktor beye haber verip geliyorum " hemşire odadan çıktı gibi içeri Volkan girdi "Mehir iyi misin " her şeyi daha net hatırlıyordum en son bayılmıştım ama buraya nasıl gelmiştim "iyiyim biz hastanede miyiz ?" ,,"hayır askeriyeni revirindesin bayılınca seni buraya getirdik " anladım anlamında kafamı salladım "Volkan o adam ne oldu ona " Volkanın gözündeki öfkeyi ve hüznü görebiliyordum "geberdi " aklıma öğrencim gelince tekrardan içimde bir burukluk oluştu Volkan anlamış olacak ki "Mehir farkındayım aklın öğrencinde , özür dilerim daha erken gelmem lazımdı bunları size yaşatmamam gerekiyordu" hemen hayır anlamında kafamı salladım "sen elinden geleni yaptım o pislikler" cümlenin devamını getirmeden bir hıçkırık kaçtı ağzımdan sonra devamı geldi ne kadar öyle ağladım bilmiyorum ama kafamı kaldırdığımda Volkanında ağladığını gördüm gözleri kızarmıştı , burnumu çekerek Volkana döndüm " ne zaman çıkabilirim , bende cenazeye katılmak istiyorum " Volkan tamam anlamında kafasını salladı "serumun bitince çıkacaksın , cenaze yarın öğlen " ,,"sende gelecek misin peki ",,"geleceğim ona vermem gereken bir intikam yemini var " serumum bitikten sonra revirden çıktım Volkan ile birlikte koridorda giderken bir asker yanımıza geldi asker selamı vererek " er İsmail tütüncü " volkan hemen "rahat aslanım , ne oldu ?",,"komutanım Nuh yüzbaşım Mehir hanımı ifade için odasına bekliyor " asker haberi verdikten sonra tekrardan volkana asker selamı verip gitti Volkan bana dönerek "eğer istemezsen başka zaman ifadeni verebilirsin" ilk defa bana bu kadar iyi davranıyordu yada iyi birisiydi ben fazla inatlaşıyordum ama o da benim damarıma basmasın "iyiyim verebilirim ifade " önümde yürüyerek bana yolu gösterdi kapısında yüzbaşı Nuh Altın yazan kapının önüne geldiğimizde Volkan kapıyı çalarak içeriden komut gelmesini bekledi ardından komut gelince içeri girdi asker selamı vererek "kıdemli üsteğmen Volkan Bozkurt Mehir hanımı ifade için getirdim komutanım" yüzbaşı Nuh eli ile geçin işareti yapınca bende Volkanın peşinden içeri girdim "Mehir hanım nasılsınız daha iyi misiniz ?" boğazımı temizleyerek "daha iyiyim sağ olun " kafasını sallayarak beni onayladı ardından Volkana döndü "Volkan sen çıkabilirsin " volkana baktığımda asker selamı vererek dışarı çıktı , Volkan dışarı çıkınca nedense içimde bir gerginlik oluştu Nuh yüzbaşı telefondan birini odasına çağırdı bir süre sonra içeri elinde bir bilgisayarla karşıma oturdu bana sorulan sorulara her şeye olduğu gibi cevapladım ne bir eksik ne bir fazla her şeyi anlattım ifade bitince odadan ağlayarak çıktığım , çıktığımda Volkan buradan gitmemişti hala buradaydı "Sen hala gitmedin mi ?" ,,"merak ettim seni " yavaş yavaş yürüyerek karargahın çıkışına doğru yürüdük beraber "ağlamışsın yine , alışık değilim bu duruma " anlamaz bir şekilde suratına baktığımda "yani seni hep sinirli korkusuz cesur gördüğüm için baya garipsedim çok güçlü duruyordun normalde hiç yıkılmayacak gibi " dedikleri doğruydu güçlüydüm cesurdum ama yaşadığım bu olay hiç de kolay değildi "doğru söylüyorsun ama yaşadığım olay hiç de kolay bir şey değil hiç aklımdan çıkmıyor o bağırışları çığlıkları " konuşurken yine bir damla akmıştı gözümden yine ağlamaya başlayacaktım "çok zor volkan anlıyor musun beni ben elim kolum bağlı hiç bir şey yapamadım ama keşke ben " cümlemi tamamlamadan beni kendine çekip sarıldı "şşt sakın cümleni tamamlama biliyorum yaşadığın olay çok zor seni asla anlayamayacağıma ama sakın kendini koy verme , sen her şeyi yaptın onun için kendini feda ettin ama olmadı gittiği yerde nur içinde uyusun yapacağımız tek şey ona bol bol dua etmek" bende kollarımı ona doladım birazda volkanın omuzunda ağladım sakinleşince ondan ayrıldım "her şey için teşekkür ederim sen olmasan tek başıma atlatamazdım " ,,"teşekkür edilecek bir şey yok , belki seninle tanışmamız kötü oldu ama bundan sonrası güzel olabilir." belki güzel olabilir . Volkanla vedalaştıktan sonra arabama geçtim ben bayılınca volkan askerlerden birine benim eşyalarımı ve arabamı karargaha getirmişti arabama binip direkt eve gidip uyumak istiyordum .