Sabah Gülseren'den önce uyanarak güzel bir kahvaltı hazırladım son olarak da haşlanmış yumurtayı da soyup dilimleyerek sofram hazırdı çayları koyarken Gülseren'de uyandı "Günaydın Mehir "
gözlerinin altı şişmiş ve morarmıştı anlaşılan dün birileri uyumayıp ağlamış , "Günaydın canım hadi gel kahvaltı hazır." lavaboya gidip elini yüzünü yıkadıktan sonra oda sofraya geldi sohbet ederek bir güzel kahvaltımızı yaptık el birliği ile sofrayı toplayıp bulaşık makinesine dizdik "ben okula gidiyorum Gülseren ama akşam gelince uzun uzun konuşacağız ne olup bittiğini bana her şeyi tek tek anlatacaksın tamam mı ? " ona sarılarak evden çıktım otoparka indiğim de Volkanlar da gidiyorlardı bende arabama binerek okula gittim o olaydan sonra çocuklar olsun meslektaşlarım olsun herkes çok zarar gördü , okulda ilk iki dersimiz resimdi öğrencilerimden çoğu resim eşyalarını almadığı için bende bu iki derste onlara eğitici bir animasyon izlettim hepsi çok beğendi tekrar izletmek şartıyla diğer derslerimizi işleyerek günü böyle bitirdik akşam okuldan çıkarken Elif abla ile birer kahve içip o şekilde ayrıldık okuldan akşam eve giderken bir tatlıcının önünde durarak Gülseren'in en sevdiği tatlı olan baklava aldım otoparka girdiğim gibi önüme Cem'in çıkması bir oldu ani fren yaparak ona çarpmaktan son anda kurtuldum , arabayı durdurarak arabadan indim "iyi misin Cem ?" soluk soluğa kalmıştı "iyiyim Mehir ama saklanmam lazım beni sakla " birinden mi kaçıyordu başı belaya mı girmişti ? " ne oldu birinden mi kaçıyorsun sen ?" evet anlamında kafasını salladı "kimden kaçıyorsun peki " ,,"Serkan komutanımdan kaçıyorum sakla beni ne olur yoksa beni vurur" bende gerçekten birinden kaçıyor sanıyordum "neden kaçıyorsun Serkan'dan ? " gülerek cevap verdi "gömleğini giydim beni gördü aşırı kızar eşyalarına dokunulmasına bende kaçtım yoksa beni vurur sakla beni Mehir " o anda Serkan sinirle bize doğru geldi Cem Serkan'ı görür görmez arkama saklandı Serkan silahını uzatarak Cem'i nişan aldı "seni bu sefer vuracağım öldürecem seni bu sefer Cem " Cem sanki sevgilisine cilve yapıyormuş gibi Serkan'a cevap verdi "ama aşkım sen bana niye kızıyorsun şimdi hani senin eşyaların benimdi benim ki senin evlenirken böyle dedin bebeğim bana" Cem'in kurduğu cümle ile gülmeye başladım Serkan da bana bari sen yapma der gibi bakmaya başladı "Ulan Cem sana kaç kere diyeceğim benim eşyalarımı alma diye , yeter artık oğlum senim giysin yok mu niye gariban gibi benden geçiniyorsun sen ya " Serkan sinirle Cem'e yaklaşırken Cem benim arkama daha çok saklandı "Cem çık şu arkamdan yeter bu kadar oyun ayrıca sen niye izin almadan başkasının eşyasını alıyorsun ayıp değil mi ? " Serkan sinirle gülerek " nerden bilsin bu mal ayıbı ancak çalmasını bilir " Cem arkamdan Serkan'a nah çekerek "sevgilim gelirim ama o elindekini bırak sonra bak ocakta yemek var aşkımız ile yaptım o yemeği bebeğim " Serkan daha da sinirlenerek "Cem o pis ağzına sıçmadan buraya gel yoksa seni sike sike getirmesini bilirim ben " Serkan sonra bana dönerek "Mehir kusura bakma ama bu salak yüzünden ağzımı bozuyorum bende " sorun yok anlamında kafamı salladım , bende sinirlenmeye başlamıştım hızlıca Cem'in önünden çıktım Cem bu hareketimle neye uğradığını şaşırdı yavru bir köpek gibi bana bakınca Serkan'a döndüm "Serkan iki tanede benim için vur da aklı başına gelsin" Serkan gülerek cevap verdi "emrin olur , şimdi ne bok yiyeceksin bebeğim bak arkasına saklanacağın kimse de kalmadı gel yanıma korkma sana sevgiyi göstereceğim" onları orada bırakarak eve çıktım , içeri girdiğim de beni mis gibi yemek kokusu karşıladı Gülseren döktürmüştü yine hemen üzerimi değiştirip mutfağa Gülseren'in yanına geçtim salata yapıyordu sofrayı balkona kurup güzelce yemeğimizi yemeye başladık , yemeğimizi yiyip çaylarımızı alarak balkona tekrar döndük çaylarımızı içerken Gülseren bana imalı bir şekilde bana bakmaya başladı nedense bu aralar herkes bana imalı bakıyordu nedenini de bir türlü anlayamıyordum ama yakında anlarız " ne öyle bakıyorsun bana Gülseren bir şey mi oldu ? " elindeki çay bardağını sehpaya bırakıp bana tam olarak döndü " o dün akşam yanında ki adam kimdi ? pek te yakışıklı sevgili mi yoksa şu an flört aylarımı ? hangisi" söylediklerine göz devirerek cevapladım" ikisi de değil yavrum tamam, o sadece benim arkadaşım gibi bir şey " Gülseren dediklerime inanmayarak " nedense hiç de inanasım yok ama Allah yukarıda kızım o nasıl boy öyle nasıl geniş omuzları var sakın kaçırma bunu , kaçırırsan ölümü gör " dediği şey ile kulağımı tutup sehpaya vurdum " ne biçim konuşuyorsun Gülseren ya yok öyle bir şey ayrıca biz anlaşamıyoruz ne zaman yan yana gelsek her seferinde kavga ediyoruz " Gülseren dediklerime gülerek "nefretten doğan aşk desene sen buna , ya kanka dün nasıl dövdü ama adamları çok iyiyidi bu arada bunun mesleği ne zaten asker değil ise sen yüzüne bakmazsın da " bu sefer gülen ben oldum "kıdemli üsteğmen kendisi " Gülseren söylediğim ile ona anlattıklarımı hatırlayacak olacak ki "haa senin şu bahsettiğin üsteğmen bu mu ? " evet anlamın da kafamı salladım Gülseren hızlıca yanıma gelip yanağımı öptü " tamam oldu bu iş düğün ne zaman ? " kendimi onun kolları arasından kurtararak "ya Gülseren ne saçmalıyorsun sen ya off çekil yanımdan" diyerek kendimi ondan uzaklaştırdım Gülseren beni kolumdan iterek " kabul et yakışıklı biri ayrıca kaslı ,kuvvetli ,cesur ayrıca çokta efendi bir adam daha nerede bulacaksın böyle bir adamı Mehir sen ? itiraf et güzel adam " oturduğum yerden geriye doğru yaslanarak "tamam doğru saydığın tüm kriterleri barındırıyor ama hem o bana bakmaz öyle bir adamı kim boş bırakır ayrıca ben bunu vururum Gülseren her konuşmamızda benimle dikleşiyor her seferinde bana dağ keçisi diyor " Gülseren kahkaha atarak "ama haklı adam doğru tam bir inatçı dağ keçisisin sen de " Gülseren'e göz devirerek yanından kalktım bardakları toparlayıp içeri geçtik gece uzun saatlere kadar sohbet ettik sonrasında ise ikimizde yorgun düşerek yataklarımıza gittik. Sabah yine erkenden kalkarak güzel bir kahvaltı hazırladım ama benim erkenden çıkmam gerekiyordu o yüzden kahvaltıyı masanın üzerine hazırlayarak küçük bir not bırakarak evden çıktım , okulda öğrenciler gelmeden önce kısa bir toplantı yapacaktık hızlıca evden ayrılarak hızlıca okula geldim hızlıca öğretmenler ile öğrenciler hakkında kısa bir toplantı yaparak herkes derslerine gitti...Okul bugün çok yorucu geçmişti bugün gerçekten de yorulduğumu hissetim ama bu yorulmak gerçekten de iyi geldi bana son zamanlarda bana yaşadıklarımı unutmama yardımcı oldu, akşam otoparka girerken aynı anda Volkan da benimle geldi ben ondan önce arabamı park ederek asansöre bineceğim vakit Volkanda yanıma geldi , ne ara gelmişti daha yeni arabasını park ediyordu ne kadar da hızlıydı hızına yetişilmiyordu o da asansöre binerek gideceği katı tuşladı devamlı derin derin nefesler alarak bana dönüyor sonra tekrar önüne dönüyordu . Sanki bana bir şey söylemek istiyordu ama söyleyemiyordu artık daha fazla dayanamayarak "bir şey mi söylemek istiyorsun Volkan " elini ensesine atarak kafasını ağır ağır salladı "aslında evet ama bilemiyorum sana sormalı mıyım diye ?" elimi koluna atarak bir kaç kez pat patladım bakışları elime düşünce hemen elimi geri çektim "Volkan seninle iyi anlaşamasakta her ne olursa olsun her zaman yanındayım " bana minnetçe gülümseyerek "yarın akşam bir yere davetliyim ama tek başıma gitmek istemiyorum sende benimle gelir misin ?" sorusunu sorduktan sonra sanki üzerinde büyük yük kalkmış gibi derin bir nefes verdi , "nerde olacak davet ?" soruyu sorduğum an asansör benim evimin katına geldi Volkan'da benimle beraber inerek sorumu cevapladı "bir otelde olacak " anladım anlamında kafamı salladım "peki o zaman olur bana saati ve mekanı mesaj atarsın gelirim " Volkan parlayan gözlerle bana bakarak "akşam yedi de alırım seni beraber gideriz eğer senin içinde uygunsa " ,, "uygundur peki öyleyse iyi akşamlar " bana kafasını sallayarak merdivenlere yöneldi saniyeler içinde gözden kayboldu bende evimin kapısını tam açacakken Gülseren benden önce davrandı ve kapıyı açar açmaz beni soru yağmuruna tuttu "ne konuştunuz , ne daveti , yarın nereye gideceksiniz " daha eve girmeden beni bunaltmayı yine başarmıştı , tekrar geri dönsem diye düşündüm ama burası benim evimdi neden kendi evimden gideyim ki o gitsin " ya Gülseren daha yeni geldim eve daha girmeden beni soru yağmuruna tuttun ya helal olsun sana bunu senden başkası başaramazdı " Gülseren gururlu bir şekilde kafasını yukarı kaldırarak konuşmasını devam ettirdi "neyde Mehir artık anlat şunu bana ya çatlatma insanı " elimle balkonu göstererek onu balkona yolladım bende üzerimi değiştirmek için odaya geçtim hızlıca üzerimi değiştirerek hemen Gülseren'in yanına balkona geçtim karşısına oturarak konuşmak için kendimi hazırladım "kanka şimdi ne oldu biliyor musun ?" bana meraklı gözlerle bakarak olan biteni hızlıca ona anlattım Gülseren bana yine imalı bir şekilde bakarak "artık acaba ona Volkan üsteğmen yerine Volkan enişte mi desek hm ? " ,,"salak salak konuşma Gülseren saçmalama alt tarafı yardım edeceğim o kadar " Gülseren bıkkın bir nefes vererek "tamam he sen aşık olamazsın sen bulunmaz hint kumaşısın zaten demi ?" ,,"of Gülseren bir şeyi de abartmasan zaten olmaz değil mi ? alt tarafı davette yanında olacağım tek başına gitmek istememiş neyse onu boş ver de sen yarın ne giyeceğime karar verelim " Gülseren'le birlikte odama giderek ne giyeceğimizi aradık ama bir türlü bulamadık benim beğendiğimi Gülseren beğenmiyordu Gülseren'in beğendiğini de ben beğenmiyordum bir sürü elbise denedim ama hiçbiri olmadı tam umudumuzu kaybettiğimiz anda kapı çaldı hemen kapıyı açamaya gittim kapıyı açtığım andan karşımda pişmiş kelle gibi sırıtan bir adet Serkan vardı ve elinde de bir kutu vardı "selam Mehir nasılsın ? " kapıyı tam açarak içeri geçmesi için elim ile içeriyi işaret ettim ama kabul etmedi "iyiyim ama ne oldu niye böyle sırıtıyorsu ayrıca o kutuda ne ?" kutuyu sorunca sırıtışı daha da büyüdü elindeki kutuyu bana uzatarak "bunu Volkan komutanım gönderdi senin içinmiş bu " elinddeki kutuyu alarak kapağını açtım içinde siyah bir elbise vardı ben eliseye bakarken Gülsren' de yanıma geldi elimdeki elbiseyi alarak hemen içeri gitti Serkan'a teşekkür ederek onu gönderdim bende hızlıca hemen Gülsren'in yanına odama gittim , Gülseren'in elinde ki elbisye baktım elbise siyah askılı sağ tarafında hafif yırtmacı olan göğüs dekoliteli çok güzel bir elbiseydi o kaadr elbisem vardı ama hiçbiri bu kadar güzel değildi elbiseyi güzelce yerine koyarak yarın için bıraktım , yarın baya heyecanlı bir gün olacaktı akşamdan güzel bir duş alarak ayrın için kendime güzel bir bakım yaptım ... Sabah eerkenden kalkarak daha doğrusu Gülseren sağ olsun erkenden sabahtan akşama kadar beni hazırlamak için beni halden hale soktu akşama saatler kala hazırlanmak için odama geçtim ilk önce makyajımı yaptım daha çok gece tonlarındaydı sonrasınadan elbiseyi giydim elbise bedenime tam oturmuştu Volkan nerden biliyordu benim bedenimi acaba giysilerime mi bakmıştı yoksa sadece göz gezdirerek bilemezdi değil mi ? Hemen çantamı alarak evden çıktım aşağı indiğimde Volkan daha gelmemişti bende VOlkanın arabasının yanına giderek beklemeye başladım kısa bir süre sonra adım sesleri geldi arkamı döndüğüm zaman Volkan siyah takım elbisesi ile karşımda duruyordu o kadar karizmatikti ki dilim tutulmuştu sanki o da bana aynı şekilde bakıyordu aramızdaki bu bakışmayı sonlandıran Volkan oldu boğazını temizleyerek "çok hoş görünüyorsun Mehir " ismimi kısık bir sesle söylemişti eminim kendi bile zor duymuştur kendisini bende aynı şekilde boğazımı temizleyerek "sende çok karizmatik duruyorsun takım elbise çok yakışmış sana " Volkan dediğim şeyle hafif tebessüm ederk hemen benim kapımı açtı bende hemen yerşime geçerek oturdum o da hemen yanıma gelerek arabayı çalıştırdı ve yola koyulduk . Uzun süren bir yolculuğun ardından şık bir otele geldik arabadan inerek Volkan arabanın anahatrını valeye verek yanıma geldi , Volkanın koluna girerek beraber içeri adımlamaya başladık içeri girer girmez çoğu bakışlar bize dönmüştü bile , ileri de sade ama şık bir masanın yanına gelerek durduk , çoğu kadınların bakışı Volkana dömüştü bile nedense onalra sinir olamya başalmıştım nasıl yanında kadın olan bir erkeğe bu şekilde bakabilirlerdi anlamıyordum kulağıma fısıldayan Volkan ile irkilerek düşüncelerimden ayrıldım "nereye bakıyorsun acaba sorun mu var ? " hayır anlamında başımı salladım "hayır yok sadece şu kadınlar sana çok bakıyorlar " Volkan dediklerime kıkırdayarak "sen beni mi kıskandın acaba ben böyle bir şeyler sezdim " bir hışımda Volkana dönerek "ne seni kıskanacam be sadece o kadınlar ne kadar gurursuz baksan ya da bakma boş ver " Volkan burnundan nefes verek "tamam sen öyle diyorsan öyledir " öyle zaten der gibi bakış attım volkana biraz daha burada vakit geçirdik bazen birileri gelip bizimle sohbet ediyordu ama analamadığım bir şey vardı Volkanın böyle bir yerde ne işi vardı merklı volkana döndüm "Volkan biz neden böyle bir yere geldik yani benim bildiğim buralara daha çok iş adamları yada tanınmış kişiler gelir " kokteyinden yudum alarak sorumu cevapladı "öyle zatden ama bende hayranlarımı kırmak isteemdim az önce de gördün gittiğim her yerde hayranlarım vardır benim " az önce söylediğim kadınlardan bahsediyordu "sen gerçekten de bu kadara egolumuydun yoksa bdenim yanımda mı böyle oluyorsun ? " tamamen bana dönerek "emin ol senin yanında hiç olmadığım birisi oluyorum ben " bu söylediği bir itirafmıydı yoksa ben mi yanlış analdım benim yanımda farklı bir kişiliğe mi bürünüyordu ? bu düşüncelerimi ona sormak için şimdilik rafa kaldırdım asıl konumaza gelerek "gizli göreve geldin değil mi ? bı yüzden beni buraya davet ettin çünkü tek başına gelseydin şüphe çekerdin bu yüzden yanında bir kadın olması senin işini daha kolaylaştırıdı çünkü kimse yanında kadın olan birinden şüphelenmezler " bana şaşkınca bakarak "sen çok mu akıllısın acaba ? " alayla gülerek cevap verdim "anlamamak imkansızdı Üsteğmenim " peki öyle olsun der gibi kafasını salladı , çalan dans müziği ile gelen davetliler dansa kalkmaya başladılar önüme uzatılan bir el ile Volkana döndüm "bu dansı bana lutfedermisiniz Mehir öğretmenim " gülümsyerek elimi eline bıraktım "tabi ki Üsteğmenim " diyerek beraber el ele dans pistine geldik , Volkan ellerini belime yerleştirirken ben de ellerimi omuzlarına bıraktım kendimizi müziğin ritmine bırakarak dans etmeye başkadık Volkan kulağıma yaklaşarak "nedense bu gece kavga çıkacak gibi hissediyorum " anlamaz gözlerle ona bakerken tekrar konuştu "sol çaprazında ki adamlara bak sana nasıl bakıyorlar " bana tarif ettiği yere baktım gerçektende bana bakıyorlardı hemde dimdik yanımda Volkanın olduğunu gördükleri halde bende Volkanın kulağına yaklaşarak "acaba birileri kıskandı mı ben öyle sezdim de" volkanı taklit ederk konuştum dediklerime gülerek ama bu daha çok sinirden gülmeye benziyordu "emin ol sana on adım dahi yaklaşırlarsa onalrı öldürmekten beter ederim kimse benim yanımdaki kadına bakamaz " Volkana daha da yaklaşarak "ya ben izin verirsem yaklaşmalarına ? " tek kaşımı kaldırarak ona baktım "hiç fark etmez onları bu dünyadan silerim " yapamazsın anlamında kafamı salladım Volkan daha da bana yaklaşarak alınlarımızı değdirdi , bir nefes kadar yakındık birbirimize ama bir o kadar da uzak ağır ağır bana yaklaşıyordu ve ben hiç bir şey yapamıyordum Volkan bana iyice yaklaştığı zaman onun arkasında garsonların yanında elinde silahla Volaknı hedef alan birisi vardı "Volkan silah " demem ile birlikte iki el silah sesi ile kulaklarım çınladı ve yere düşen iki tane beden ...