Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@melankolilibiri

 

 

 

Bazen insan ne olacağını bilmek ister, ama ben bilmek istemiyordum.

Bu koca evde bize ayrılmış bir odada yalnız başıma oturuyordum, gitmişti. Nereye veya kime gittiğini bilmiyordum ve bilmekte istemiyordum.

“Aptal!” Dedim elimdeki fotoğraflara bakarak, “Aptal!” İnsan düğün gecesinde bırakıp gider miydi? Aslında aptal dediğim kişi o değildi,bendim.

Fotoğraflarda ne de mutlu gözüküyordu, o ve ailesi. Bizim ailemizden iki kişi, onların ailesindende iki kişi kurban olmuştu.

Ama Oktay abinin düğünü daha hızlı gelişmişti, benim aksime Aslı ne üzgündü nede kırgın.

Elindeki fotoğrafları yan tarafıma koyup ayağa kalktım, bu üzerimdeki ağır şeyden kurtulmam gerekiyordu; Nefes anlamıyordum.

Odamız çoktan hazırlandığı için büyük gardırobun önüne geldim, içerden aldığım altlı üstlü bir geceliği yatağa bıraktım ve üzerimden Zor bela çıkardığım gelinliği köşeye atıp giysilerimi giydim.

Yatak örtüsünü kaldırıp yatağa yattım, iki saat olmuştu ama yoktu.

Cama vuran yağmur, kışın habercisiydi. Ekim ayı sahiden soğuk geçecekti.

Işık açık şekilde yatakta uzanmıştım; onunla ailelerimizin bu durumundan önce defalarca kes karşı karşıya gelmiştik.

Daha beş yaşında iken, yada on beş. Ama 21 yaşımda onunla evleneceğimi hiç düşünmemiştim.

Gözlerim kapanıyordu, nefesim belli bir düzenr girdiğinde, direnmedin ve gözlerimi zifire kapadım.

Yine yalnızlığına sarıldın Nilay, yine yalnızsın; beş yaşın gibi, on beş yaşın gibi.

3>

Gelmemişti, sabah olmuştu güneş doğmuştu ama gelmemişti.

Belki de evin yolunu unutmuştu; saçmalık.

Hayır beni unutmuş olmalıydı; evet.

Çoktan odamı toplamış üzerimi değiştirmiştim, üzerime sıradan kumaş bir pantolon ve kazak geçirmiştim. Omzuma zor gelen kumral saçlarımı da açık bırakmış sadece öndeki tutanları, arkada tutturmuştum.

Masanın üzerindeki telefonu elime aldığımda gelen mesaja baktım, bir konum vardı, ve diyordu ki; ‘Biraz gerçekleri konuşmak istersen.’

Gelen mesaj telefonda kayıtlı olmayan bir numaraydı.

Kimdi bu?

Telefonu pantolon cebine koyup odadan çıktım; ev ahalisi çoktan uyanmış olacak ki aşağıda sesler geliyordu.

Üç katlı evin ikinci katındaydı odamız o yüzden merdivenlerden inmeye başladım; merdiven hemen oturma odasına çıkıyordu.

Kocaman yemek masası donatılmış, çoğu kişi masada oturuyordu;

Serpil hanım, Atıf amca, Kerim abi, eşi, kızı ve Emir. Emirde masada oturuyordu.

Gelmişti.

“Günaydın Leyla,” Serpil annenin sesini duyduğumda ona doğru döndüm,”Günaydın.” Ona daha tam olarak ne diyeceğini bilmiyordum, Anne? Hanım?

“Gel geç söyle.” Emirin olduğu yeri gösterdiğinde, oraya doğru yürüdüm, koca masadaki herkes sanki bir anlığına sessizleşti; “Geldim” dedi bana doğru eğilerek.

“Yine gidersin” ilimizde birbirimize bakmıyor, sadece karşıya bakarak konuşuyorduk, zor çıkan sesimi duymuş olacak ki konuştu;

“ Evden gidermiyim muamma, senden gitmem ama.”

🎀

Oy atıp yorum yapmayı unutmayın sevgiyle kalın.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%