@melankolilibiri
|
🤍 05**: Neyse işte. Özel numara: Neyse işte değil, beni hatırlıyormusun? 05**: Unutmak ne mümkün. O şımarıklığını, ağlayışlarını. Özel numara: Yalan. Çok asil bir çocuktum. 05**: farklı kişilerden mı bahs ediyoruz. Özel numara: Büyüdüm. 05**: Sayılır. 05**: sahiden 20 yaşına girdin mi? Özel numara: bir kaç ay içerisinde, hem sende burada olacaksın. 05**: Emin olma. Özel numara: Hiç merak etmiyor musun? 05**: Neyi? Özel numara: senin o aptal gidişinden sonra aptal gibi kalışımı. Senin gidişinden sonra bir daha o şımarık çocuk olamadığımı. 05**: Süveyda, bir gece birden yazmanın nedeni neydi? Özel numara: Sen. 05**: Yapma Allah aşkına, yıllar sonra neden bu gece. Özel numara: Sen, işte. Hem rüyama girdin. 05**: Rüyana mı girdim. Özel numara: Akıl işi değil öyle değil mi? 05**: Hemde hiç. Ne gördün? Özel numara: Şehit oluyordun. 05**: olmadım ama. Özel numara: oldun demedim ki zaten. 05**: Neyse. Özel numara: Yoklasana ceplerini. 05**: Neden? Özel numara: Aşk kırıntıları kalmıştır belki yada bana cips ve şeker alacak beş tele. ★ Yaklaşık 13 yıl önce, İzmir. “Ayağımmmm ayağımmm. Aptall dört göz.” Küçük kız yere düştüğü için ayağını tutmuş, az önce ona top atan çocuğa nefretle bakıyordu.
Çocuğun amacı kıza zarar vermek, onu incitmek değildi; hızla yanına gidip yanına eğildi. “Ne diye topun önüne geçiyorsun?” çocuk ayağına elini uzatacaktı ki kız kafasını bir hayli hızla iki yana salladı.
“Dokunma, dört göz. Kanıyor.” Dediğinde çocuk kaşlarını çattı ve kızın dizlerine baktı, yırtılmış yerlerde hafif kırmızılar görünüyordu. “ üfliyim mi?” dedi çocuk hala ayağına bakarken.
“Boku üfle!” dedi kız ağlamaya devam ederken, aslında bu sözleri söylemesi yasaktı, fakat şu an çocuklardan kimsenin olmadığı bilincindeydi.
“Napayim, çıkmasaydin birden; hem dört göz diyip durma!” dedi çocuk ayağa kalkarken. Kollarını birbirine geçirip kıza üstten bakışlar atmaya başladı.
“Dört gözsün işte, bizde iki sende dört!” dedi kız ağlaması dinsede susmamıştı “Ben sana sümüklü diyormuyum?” dedi çocuk sinirle. Kız hızla kolu ile akan burnunu sildi ve ayağa zorlukla kalktı, “Seni babam söyleyeyim de gör.” Dedi kız, çocuğun babası bu durumlardan hep kızardı bilirdi.
“ Süv sakın.” Dedi çocuk dudağını büzerek. Süv-eyda
Kızın ağlaması durmuş, akan burnu ile çocuğa bakarken, omzunu silkti; “Bana, yuvarlak cipslerden bir de horoz şeker alırsan söylemezim.”
Küçük çocuk, bir müddet düşündü ardından cebindeki beş tele ile hızla mahalledeki marketten kızın isteklerini alıp geldi.
Kızın ağlayışı tamamen kesilmiş kocaman gülümsemesi ile aldı şekerini ve cipsini, “ tamam, affetim, dört göz.”
Çocuk derin bir nefes aldı ve kızın eve gitmesine yardım etti, kız eve gittiği andan itibaren yine ağlamaya başladığında ise küçük çocuk oflayarak, kıza aldığı şekeri geri alıp eve döndü.
Kız bunun üzerine daha fazla ağladı.
“ Yalancı, sümüklü.”
★ Selamlar? Nasılsınız? Oy atıp yorum yapmayı unutmayın sevgiyle kalın öptüm 💐
|
0% |