@melankolilibiri
|
Selam balım naptın? Nasılsın ? Bölüm aralarına yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın sevgiyle kalın 💐
1 hafta sonra. Gün gelir, gitmez dediğin herkes gider. Gün gelir geçmez dediğin o tüm acılar geçer. Gün gelir açmaz dediğin o güneş açar. Ve gün gelir yeşermez dediğin o çiçek en güzel renkle açar. Gelir o gün, her şekilde. Eflah’ın evinde olduğumu öğrendiğim gün sakin geçmişti tüm günüm; kahvaltı,hülya, bahçe derken bir gün bitmişti. Eflah’ın evinde olduğum o hafta tüm günüm bu şekildeydi; her gece ise Eflah yanıma gelir yatağın öteki tarafında uyur sabahı ise erkenden uyanıp giderdi. Ve dün eve gelmistim, zorla daha fazla orda durmak istemiyordum belkide. İçimde bir yer hala orda her gece Eflah ile uyumak istesede öteki tarafım Eflaha duvarlar dikmeye başlamıştı; haklıydı. O gün vurulduğum gün; belkide vurulmam önemsizdi ama, Hülya’yı kaybettiğimi düşündüğüm anlar delirmiş gibi hissediyordum. Bunun sebebi Eflah’tı. “Aflah” dedi Hülya yanıma gelip, elimi tutarken; “efendim?” “Orda kalamazmıydık ki?” dediğinde, şaşırmamıştım çünkü zaten onu zor bela getirmiştim. “Ama bizim evimiz burası.” Dedim saçlarına bir buse bırakırken. “Ama Eflatı bıraktık.” Dedi dudağını büzüp. Daha Eflah bile diyemiyordu. “Onun da evi orası.” “ama olmasın.” “Öyle.” Dudağını tekrar büzüp koltukta inip boyama yapmaya devam ettiğinde bende telefonumu elime aldım; aynı zamanda telefon ekranıma bir bildirim düştü. Eflah 😎: Hülya uyudu mu? Siz: Hayır. Eflah 😎: geç olmadı mı? Siz: Uyur birazdan. Eflah 😎: Sen? Siz: Uyurum birazdan. Eflah 😎: Leyla? Eflah 😎: Biz deneyemezmiyiz? Siz: Neyi? Eflah 😎: Gelecek artık çok ta uzak olmasa gerek. Siz: büyük ihtimalle. Eflah 😎: Evlenmemiz an meselesi diyorsun. Siz: Ne münasebet be. Eflah 😎: Evlenelim bence. Siz: Sence? Eflah 😎: Bence. Siz: Bence olmaz. Eflah 😎: Neden? Siz: çünkü öyle. Eflah 😎: Evleneceğiz. Siz: Tek başına mı? Eflah 😎: Bana eşlik edersen, iki kişi oluruz. Siz: Yok tek başına devam et sen. Eflah 😎: kırıcısın. Siz: Hadi ya? Eflah 😎: sırtın nasıl? Siz: İyim. Eflah 😎: güzel. Eflah 😎: Yarın Hülya’yı nereye bırakacaksın? Siz: bilmiyorum. Eflah 😎: Bende kalsın mı? Siz: hayır. Eflah 😎: Neden? Siz: Bulurum bir yolunu. Eflah 😎: Neden o yollardan biri ben olmuyorum, Leyla. Siz: Yapma. Eflah 😎: Neyi yapma Leyla, şimdi in aşağı seni göreyim desem inermisin? Siz: Efendim? Eflah 😎: Aşağı insene. Siz: Geldin mi? Eflah 😎: Geldim. Siz: Neden ki? Eflah 😎: Yollar buraya çıkıp durdu. Siz: Hülya’yı uyutup inerim. Eflah 😎: Beklerim. <3 Zor bela uyuttuğum Hülya’yı, örtüp üzerime geçirdiğim hırka ile aşağı inmiştim. Yine arabasını aynı yere park edip önünde sigara içen Eflah’ı gördüm. Beni görmediği için yanına doğru yavaşça yürüdüm, sonunda beni fark ettiğinde elindeki sigarayı yere atıp ayağı ile izmariti söndürdü. Önünde durduğunda ise yaslandığı arabadan doğrulup elini cebine koydu. Kafasını bir aşağı bir yukarı sallarken; “İyisin.” Dedi. “İyim.” Dedim kafamı sallayarak, bende elimi cebime koydum. “ güzel.” Dediğinde, bu konuşmayı telefonda da yaptığımızı söyleyecektim ki tekrar konuştu. “ Hülya uyudu öyle değil mi?” “Evet.” Kafasını aşağı yukarı salladığında, sabah bana söylediği şey geldi aklıma. “Sabah bana işinin olduğunu söylemiştin?” “Vardı, bitti bende geldim.” Dediğinde tek kaşımı kaldırıp ona ters bakış atmaya çalıştım; “Bu saatte?” “Hani sana aynı evde olduğumuz sürece sensiz olmazmış dedim ya Leyla, artık aynı evde olmasak da sensiz olmaz.” “Yapma, şöyle.” “Nasıl?” dediğinde bana doğru bir adım attı; buram buram kokusu burnuma dolarken derin bir nefes aldım. “Sen bu değilsin ki Eflah. Gülmemelisin, birine bağlı kalıp onsuz yapamam denemelisin, öylesine birinin kapısını gelmemelisin.” “ öylesine biri?” dedi bu sefer o kaşlarını çatarak. “Herkese dav-” sözümü kesti. “Herkes değilsin, olmadın. Leyla’sın sen.” Bana bir adım daha attığında aramızdaki mesafeyi iyice kapattı; “Sen banasın, bana kalacaksın.” “Ama Eflah, bu tüm olanlar tesadüf, tesadüfler olur biter.” Dedim omzumu silkerken. “Hayır Leyla, sen banasın. İnsan hisseder; ben seni öptüğümde hissettim, sana baktığımda hissettim.” Yutkunduğumda, zor bela konuştum; “ bu her neyse iki kişilik yaşanır ama.” “Ben ikimize de yeterim,” dediğinde bana iyice yaklaştı; belkide şu an itmem gerekirdi ama yapmadım, yapmadım. “ Seni öpmeme izin ver,” dediğinde nefesimi tuttum, öpmemeliydi, bu yanlıştı. Yanlış olduğunu biliyordum ama neden beni öpmesini istiyordum. Tuttuğum nefesi verdim ve benim bile kendimden beklemediğim, o aptalca şeyi yaptım; ayak parmaklarımın üzerinde yükselip Eflah’ın dudağını küçük ama küçücük bir öpücük bıraktım geri çekildiğimde Eflah afallamış bir şekilde bana bakıyordu. Bir kaç saniye içinde Eflah’ın eli belimi bulmuş ve beni kendine iyice yaşamıştı, bir kaç saniye sonra ise dudakları dudaklarımın üzerindeydi. Bir elim kolunu tutarken tamamen ona tutunuyordum. Dudağımı araladığımda beni kendine daha fazla bastırdı. Nefes almayı unutmuştum, hayır zaten alamıyordum. Bir kaç saniye sonra Eflah yavaşça geriye doğru çekildi ve nefes almam için müsade etti, hiç almayacağımı düşündüm. Anlı anlıma dediğinde nefeslerimiz birbirine karışıyordu. “Senden öncesi yokmuş, ben seni her görüldüğümde senden önce nasıl sensiz kaldığımı sorguluyorum.” Anlıma yoğun bir öpücük bıraktıktan sonra devam etti; “beni sensiz bırakma.” 🦋
Selamm naber? Bölüm nasıldı? Oy atıp yorum yapmayı unutmayın sevgiyle kalın öptüm 💐
|
0% |