Yeni Üyelik
24.
Bölüm

20. Bölüm

@melankolilibiri

 

 

 

“Abi içerde.” Dedi dimdik duran adamlardan biri, Eflah kafası ile onaylayıp kendisi için açılan kapıdan içeri girdi.

 

İçerisi karanlık ve kasvetli bir odaydı, içerde tuttuğu adama bir haftadır sudan başka bir şey vermiyordu.

 

“Oo sonunda, Zemheri beyler teşvik etmişler.” Adam yemek yememesine rağmen enerjik bir şekilde konuştu.

 

“Ya özledin beni demek.” Dedi adam ışığı açarken ışığı açtığı an odayı loş bir ışık aydınlattı; sandalyenin üzerinde bağlı olan adam ışığa alışmak için bir kaç saniye gözünü kapattı ardından alıştığı için açtı.

 

“Çok, Hasretinden hasta falan olacak, geberecektim.” Dedi abarta abarta, sandalyeye bağlı Cevdet.

 

Cıkladi Eflah, “ölmene izin verir miyim sanıyorsun?” dedi Eflah çektiği sandalyeye oturmadan hemen önce ceketini çıkarıp sandalyeye astı ve bir kaç saniye sonra Cevdettin tam önüne oturtup, gömleğinin kollarını katlanmaya başladı; “Ölmeden önce o dokunmaya kıyamadığım kadının hesabını vereceksin bana.”

 

“Zemheri, ne zamandan beri zaafın bir kadın oldu ?” dedi kafasını dikleştirip, Eflaha bakarak. “Para? İş? Nefret? Öfke? Annen,baban?” Cevdet Eflah’ın diğer zaaflarını bulmaya çalışsa da nafileydi.

 

“Cevdet, zaaflar hakkında en son konuşacak kişi bile değilsin.” Dedi Eflah, bir ayağının bilek kısmını öteki ayağının üzerine atmış rahatlıkla Cevdet’e bakıyordu.

 

“Sen Leyladan bahs ettikçe, onu daha fazla merak ediyorum? Farahtan iyimidir?” Bu cümle Eflah’ın kulağına gittiği an Eflah’ın, gözü karardı. Nefes alış verişi hızlandı ama her zamanki gibi duygularını sineye çekebildi

 

“Eğer,” dedi bastıra bastıra, “bir daha Leyla’nın adını ağzına alırsan; tüm enerjimi üzerinde atarım.” Eflah yumruk yaptığı elini sıkarken, Cevdet küçük bir kahkaha attı, boş odada yankılanan kahkahadan sonra Cevdet gülmesin arasından konuştu.

 

“ Teorilerim var, Leyla ile önceden gelen bir şeyiniz var öyle değil mi? Ah yoksa çocukluk aşkı mı? Pratikte çok güzel olur.”

 

“Ulan seni pratiğini de Teorinide bir sikerim, o teorileri ürettiğini beynim ismini unutur.” Eflah yerinden kalkmıştı, ama herhangi bir hamlede bulunmamıştı.

 

“Ah, Zemheri.” Dedi Cevdet içilenerek; “Siz baba oğul takılı kaldınız bir kadına; olmaz böyle.”

 

İşte tam o an Eflah karıncalanan elini yumruk yapıp, Cevdettin sağ yanağına geçirdi; ani gelen yumrukla sandalyesi sola doğru düştü.

 

Yerde yan yatan Cevdet, yine gülümsedi, burnu kanamasına rağmen; “Ah baba diyince ne de çabuk sinirleniyorsun. Anne? Ah annen ah nede mükemmel bir kadındı; Ne olmuştu ona? AA suda nefes alamazdı degilmi insanlar?” susmak bilmeyen Cevdettin üzerine atıldı yeniden, Eflah.

 

Ardı arkası kesilmeyen yumruklarını geçtiğinde; arada kıyıda Cevdet gülmeye çalışsada bu sefer işi zordu. “KİMSİN LAN SEN? HA?” dedi Eflah, sanki şuurunu kaybetmişti. “ Senin hayatını siker atarım lan ben!” dediğinde, Cevdet’in zaten açlıktan dolayı gücü az olduğu için çabucak gözleri kapanmıştı; bir kaç saniye sonra bunu fark eden Eflah durdu; hissetmeden ona vurmanın bir anlamı yoktu, sonuç olarak.

 

Ayağa kalktığında, bir kere daha Cevdete bakmadan ceketini alıp odadan çıktı; “Sakın yemek yok, sadece su verin.” Dedi ve bodrum kattan Çıkıp yukarı tırmandı.

 

Neden bilmem, bazen herkese çok yabancıyım, herkes bana çok yabancı.

 

Neden bilmem, bazen yaşamak denen şeyi anlamsız, önemsiz bulurum, bazen ise içimdeki o küçük çocuk olu verip her şeye gülümserim.

 

Eskiden aşık olacağım günü sabırsızlıkla ve heyecanla bekliyordum. Nasıl bir his olduğunu merak edip duruyordum; beklediğim gibi değildi.

 

Evet, saat iki buçuğa geliyordu ve ben galiba aşık oluyordum.

 

Hemde bir gece yanlışlıkla yazdığım o numaraya, saçmalık denir öyle değil mi?

 

Ama Eflah sanki, hep hayatımdaymış gibi hissettiriyordu.

 

Onun yanında, kendimi en güzel çiçek gibi hissediyordum. Herkesin bir gün almak için beklediği bir buket gibi.

 

Uyumuşmudur? Diye düşünmeden edemedim. Yazsam ne olurdu ki?

 

Derin bir nefes alıp, yatağı fazla kıpırdatmadan, komidinin üzerinden telefonu ekip, sırtımı başlığa dayadım.

 

WhatsAppa girip önce, Tuğkan abinin ve Büşra’nın iyi misin mesajlarına cevap verip ‘Eflah 😎’ kısmına tıkladım.

 

Siz: Eflah, Eflaaahhh, Eflllaaaah.

 

Bir kaç dakika sonra bildirim düştü ekrana .

 

Eflah 😎: Efendim?

 

Siz: Neden uyumadın?

 

Eflah 😎: Asıl sen neden uyumadın?

 

Siz: Uykum yok.

 

Eflah 😎: Benimde ondan.

 

Siz: Yalancı.

 

Eflah 😎: Yalancı derken, çok ayıp.

 

Siz: Hani bensiz uyuyamıyordun.

 

Eflah 😎: Uyuyormuş gibi bir halim mi var?

 

Siz: Doğru.

 

Eflah 😎: Uyu sen.

 

Siz: Sen daha önce hiç aşık oldun mu ki?

 

Eflah 😎: Nerden çıktı bu Leyla.

 

Siz: soru sordun işte.

 

Eflah 😎: Saçma bir soru ama.

 

Siz: Hiç de bile.

 

Eflah 😎: Aşık oldum ben.

 

Siz: Eflah zemheri aşık da mı oluyormuş.

 

Eflah 😎: Hemde ne aşık, ağzıma sıçtı.

 

Siz: Neden ki ya?

 

Eflah 😎: Zor çünkü.

 

Siz: Zor olan ne?

 

Eflah 😎: Sevmyenin seveni olmak çok zor.

 

Siz: Sevmiyormuydu seni?

 

Eflah 😎: Sevmiyor, galiba.

 

Siz: Sevmiyor?

 

Eflah 😎: Sevmiyor.

 

Siz: hala o kişiye aşıksın yani.

 

Eflah 😎: Aşk, hayranlık, enayilik, ihtiyaç her neyse işte. Aşığım galiba.

 

Siz: aşıksın yani?

 

Eflah 😎: Ben senden önce anladım ki , daha önce hiç aşık olmamışım Leyla. Dünya kadar insan var, o bir insan tüm dünyam oldu Leyla.

 

Siz: Eflah, şimdi çok saçma bir şey söylicem,ama sırf uykum var ve uyuyamıyorum diye.

 

Siz: Hani sende uyuyamıyorsun ya gel desem gelirmisin ki?

 

Eflah 😎: Nereye?

 

Eflah 😎: yanına mı?

 

Siz: Evet, ama uyuyamıyorsan tabii.

 

Eflah 😎: Geleyim mi?

 

Siz: Gelmek istersen dedim ya Eflah.

 

Eflah 😎: Geleyim yani.

 

Siz: Gelme istersen.

 

Eflah 😎: Geleyim o zaman.

 

🦋🌷🎗️

 

Selammm bebekler nabersiniz?

 

 

Öpeyim, 😘

 

 

Oy atıp yorum yapmayı unutmayın sevgiyle kalın 💐

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%