Yeni Üyelik
6.
Bölüm
@melankolilibiri

 

🪐💌

Günüm beklediğim gibi geçmemişti, işe gelmiştim ve her günkü gibi servis yapmış ve toplamıştım. Ama gün daha bitmemişti.

“Müdür’ün de götü havada hee” Büşra elindeki tabakları tepsilere koyarken devam etti, “Neymiş önemli misafirler, bizi seçmiş.”

Önemli misafirler, dediği kişiler; zengin insanlardı, zengin insanlar gittikleri yerde önemli misafirler olurdu.

“Ee hayvan gibi para veriyorlar, tabi götü kalkacak adamın,” Tuğkan abi ise kirlileri bir sepete toplarken bana döndü, “Kızım varya doktor ol, sonra gel topumuzu buradan kurtar.”

Gülümseyerek tepsideki başları tezgaha koydum, “staj sürem bitti zaten bir aya doktorum,” dediğimde kapı sertçe açıldı.

Ve daha bir kaç dakika önce hakkında konuştuğumuz, sahiden zorlasa götü havalanacak Vahit bey, bize doğru gelip gür sesi ile konuşmaya başladı.

“ULAN MUTFAKTA KAKARİ KİKİRİ İÇİN Mİ PARA ALIYORSUNUZ?” biraz daha zorlasa işe yaramaz ses telleri kopacaktı.

“Vahit bey, siparişleri yetiştirdik yenilerini götürüyoru-” lafımı yarıda keserek yine konuştu, “GÖTÜR O ZAMAN, İÇERDE BÜYÜK ADAMLAR VAR DUYDUNUZ MU?”

Vahit bey, dışardan kusursuzluğu ile çocuğu kişinin kalbinde yer alabilecek biri olsa da, içindeki lüzumsuzluğu ile de bir çok kişinin bedduasında yer alan biriydi.

Elimdeki tepsi ile, mutfaktan çıktığımda masa numarasına baktım, 7.

O numaranın, siparişlerini bırakıp doğruldum, “başka bir isteğiniz?”

Masada oturan üç adamdan biri konuştuğunda ona baktım, “istek parça çalabilirmisiniz?” mekanda rastgele şarkı çaldığı için, şu an istek parça alabilirdim. “Tabikii.” Dedim ve elimdeki kağıt ve kalemi adama doğru uzattım, bir kaç saniye sonra yüzündeki sırıtma ile kağıdı bana uzattı.

Masalardan biraz daha uzakta olan bilgisayarın başına geçtim ve kağıttaki yazıya baktım,

Benimle kayboldun,Kaan boşnak.

Bahsettiğim seks değil oda içinde ama tek değil.

05*** her zaman müsaittim, sana.

Hadiii, bu neydi böyle ama ben bu kağıdı kıvırıp o herifin götüne sokardım.

Kafamı kaldırıp 7. Masaya baktığım an aptal herifle göz göze geldim, şu an olay çıkaramayacağım için, bilgisayardan şarkıyı açtım ve telefonumu elime alıp numarayı tuşladım.

Siz: ULAN BEN O KAĞIDI KIVIRIR SENİN GÖTÜNE SOKARIM, HATSİZ KÜSTAH, REZİL RÜSVA EDERİM SENİ.

Kafamı tekrar kaldırdığımda adam elindeki telefona bakıyordu, kafasını kaldırıp gülümseyerek bana baktığında, midemin bulamadığını hissettim.

053**: Hadi ama sadece bir gece.

Mesajı okuduğum am midemin bulantısı bi hayli arttı, derin derin nefesler alıp verdim ve telefon ekranını kapatıp, bilgisayara döndüm.

Şarkı hala devam ederken, değiştirip rast gele bir Lana del rey şarkısı açtım.

Ayaklandım ve hesabı isteyen masaya doğru ilerledim, 12. Masanın hesabını cebimdeki kağıttan çıkardım ve masaya bıraktım, fişi alıp girişte hallediliyordu zaten.

“ Kolay gelsin.”

“Sağ olun.”

Masadaki başları taşıdıktan sonra mutfağa girdim, ve günün asıl misafirleri için hazırlanan yemekleri, tekerlekli servis aracına koydum, masa numarasını da öğrenip, kağıdı önlük cebime koydum.

Mutfaktan çıkıp hemen 7 numaranın yanında olan 6 numaralı masaya geldim, masada 5 kişi vardı.

Elime verilen kağıtta, isimleri ve yemekleri yazıyordu.

Hakan koçak: Türlü

Servis aracından türlüyü bulup, masaya doğru, “Hakan bey?” dediğimde elini hafifçe kaldıran beyin önüne koydum.

Gülsüm akın: çoban salatası.

“Gülsüm hanım?” aynı şekilde ‘benim’ diyen kadının önüne koydum, salatayı.

Ferit duru: Lüfer ızgara.

Onunda servisini yaptıktan sonra kağıtta yazan isimde takılı kaldım, Eflah Zemheri.

Eflah Zemheri: patlıcan musakka.

Masaya doğru baktığımda, anında koyu kahve rengi hareleri ile göz göze geldim. “Eflah b-bey” kekelemiştim.

Eflah bey bana bakarken dudağının bir köşesi usulca kıvrıldı, elimdeki patlıcan musakkayı önüne koydum hemen ve boğazımı temizlerken devam ettim. Masada ki son yemeği de Melisa hanımın önüne koydum ve içecekleri de yazıp mutfağa döndüm.

Gelmişti.

Bu sefer 6. Masayı Buse’ye bırakıp personel odasına girdim.

Çok sıcaktı, saç köklerim terlemişti resmen.

Cebimdeki telefon titrediğinde elimi cebime attım ve telefonumu çıkardım,Eflah Zemheri mesaj atmıştı.

05**: Nerdesin?

Siz: Efendim?

05**: Servis yapmadın Nerdesin?

Siz: 5 dakikalık molada.

05**: Yer?

Siz: Ne yapacaksınız?

05**: Mutfaktakilere mi sorayım?

Siz: Personel odasındayım.

Görüldü.

Oturduğum yerde bir ileri bir geri yürüyordum, mutfağa gitmezdi değil mi? Burada olduğumu söylemiştim zaten.

Bir kaç saniye sonra kapı iki kere tıklatıldı ve hemen ardından kol aşağı doğru indi, kapı açıldığında iri cüssesi ile Eflah bey girdi içeri.

Kapıyı ardında kapayarak, ileri doğru bir adım attı, ellerini cebine yerleştirip bön bön bana baktığında bende aynı bakışları ilettim.

“Neden geldin sen ya?”

“Gelirim dedim.” Dedi omzunu silkerken.

“Gelirim dediğin her yere gidiyormusun sen?” dedim kısık tutmaya çalıştığım sesimle.

“Gidiyormuşum.” Dediğinde devam etti, “bende bilmiyordum ama, geliyormuşum işte.”

💫🌝🌚

Eflah beye bak sen, kos koca mafya gelmiş restorana patlıcan musakka yiyor.

 

Ehehehhehe.

 

Oy atıp yorum yapmayı unutmayın. Öpücük öpücük 😘

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%