@melankolilibiri
|
Gece boyunca 6. Masaya yaklaşmamaya çalışarak, servis yapmıştım ama Eflah’ın gözünün üzerimde olduğunu da hissetmiyor değildim. Yine sıra yedinci masanın boşlarını toplamaya gelince, derin bir nefes aldım ve elime aldığım tepsi ile 7. Masaya doğru yürüdüm. O sırada arkadan Medcezir şarkısı çalıyordu, Fırtınam,felaketim, hasretim, Yetmiyor, sevişmeler yetmiyor.
Masanın önüne geldiğimde tabakları üst üste koymaya başladım, o sırada o gereksiz sinir bozucu adamın bakışlarını yoğun bir şekilde hissettiğimde, hızlandım. Son bardağı da koyacakken, belimde bir el hissettim, gözlerim kocaman açılırken gözlerimi o yöne çevirdim, eli belimdeydi! Nefes alış verişimin hızı iki misli artığında, adamın suratına baktım, yine aynı gülümseme vardı. Bunun gibi kansız köpekler, ellerini nerde tutacaklarını bilmezlerdi, şu an o eli bir daha bir yere koymamasını sağlamak istiyordum, elini masaya koyup tepsinden aldığım bir çatalla yada yemek bıçağı ile defalarca batırıp çıkarmak. Elimdeki tepsiyi olduğu gibi yere attım ve adamın elini üzerimden çekip masada duran, şarap bardağının içinde kalan şarabı adamın yüzüne döktüm. Yere attığım tepsinin üzerindeki, tabaklar bir bir dağılırken, hiç umursamadım ve adamın suratına döktüğüm şarap bardağını da elimden bıraktım. Bardak rast gele yere geldiğinde bir cam parçasının ayağıma battığını hissetim. Adam sandalyesini sertçe çekip gözlerini kısarak bana baktığında, mekanda derin bir sessizlik oldu, adam elleri ile gözlerini sildikten hemen sonra “ulan sen kim oluyorsun lann,” diyerek saçlarıma yapışması bir olmuştu. Saçlarıma, Benim saçlarıma. Adam saçlarımı biraz çektiği an adam ile yüz yüze gelmeye çalışarak, karşısında durdum, elleri hala Saçlarımdayken, sağ dizimi kaldırıp sertçe erkekliğine geçirdim, “Umarım sayesinde erkeğim diye böbürlendiğin o lanet şey, yok olur da erkekliğinden utanırsın” saçlarımı bırakmış iki eli ile kasıklarına doğru eğilmişti, “ orospu” diye mırıldandığında, kocaman bir kahkaha attım ve, adama doğru eğilerek, “bu sefer sahiden erkekliğini alırım kes o sesini.” Saçlarımı düzelttikten sonra konuştum, “bir daha değil bana dokunmak, o lanet gözlerin bana değerse her bir uzvunu acısını çıkara çıkara yakarım!” elimi saçımdan çekip kırmızı gözleri ile bana bakan adama baktım, “blöf yapmadığımdan emin ol!” Arkamdan bir el beni tuttuğunda adamdan iyice uzaklaştım, beni kolumdan çekip mutfağa doğru çekiştiren, Vahit beyden kolumu kurtardım ve ondan önce mutfağa girip önlüğümü yere attım. “KAFAYI MI YEDİN SEN” üzerime doğru gelen Vahit beye bakarken, kaşlarım yukarı kalktı, beni mi suçluyordu? “Yalnız Vahit bey-” yine sözümü kesti, “SUS YOKSA ELİMDEN BİR KAZA ÇIKACAK, KİM BİLİYORMUSUN O?” kimse kimdi bananeydi. “umrumda bile değil ya” dediğimde bana doğru bir adım atıp elini kaldırdığı an, Tuğkan abi önüme geçti, “ağır olun, değil vurmak o eli kaldırmanız bile o eli döndürüp kırmam için sebep” Tuğkan abi hep korudu zaten beni, bizi. “ikinizi, kovuyorum” dedi tükürür gibi, “başka gitmek isteyen var mı?” Diğerlerine baktığımda Burcu ufak ufak bizim yanımıza doğru gelip tam yanımda durdu, “zaten zor dayandık.” “Simdi seni kovdum ama, Kerem beyden özür dileyeceksin.” Keremmiş demek o köpeğin adı. “Kim kimden özür diliyor?” mutfak kapısının tarafından gelen ses ile o yöne döndüm, Eflah. “Eflah bey...” Vahit çoktan ellerini önünde birleştirip kafasını eğmişti. “Soru sordum” bu sefer Eflah, Vahit’in sözünü kesmişti. “Çalışan, yaptığı hatadan dolayı-” Eflah yine sözünü kesti, “Hata mı? Hatayı çalışan mı yapmış?” Vahite doğru bir adım attığında Vahitin, ellerinin titrediğini gördüm. “E-evet Efendim.” “Çalışanın hatasını söyle?” Eflah bir adım daha attığında, Vahit bana baktı, “o müşteriye saldırdığı, i-için” dedi. “Yani o şerefsiz kızın saçını çekmedi?” Vahit’in tam karşısında, durduğunda Vahit hala yere bakıyordu, “Tahrik etmiş olmalı” dediği an Eflah’ın yumruğu Vahit’in suratındaydı, “Tahrik?” dediğinde Vahit’in yakasına yapışmıştı, “Şimdi içerdeki o çok değerli müşterin ve sen biraz benim misafirim oluyorsunuz.” Yakasından tuttuğu gibi kapıya ittirdi. Gözleri gözlerime dediğinde zorla yutkundum, gözleri usulca ayağıma doğru kaldığında bende gözlerini takip edip, ayağıma baktım, kanıyordu. Gözleri yine gözlerimi bulduğunda, dişlerini sert bir şekilde sıktığı için yanakları seğirmişti. Gözlerimi kapattım, ‘iyim’ anlamında. Dediğini anlamış olacak ki derin bir nefes alıp, hızla mutfak kapısından çıktı. Misafirperver birine benzemediği için sevinmiştim. 🌊🔥 Oy verip yorum yapmayı unutmayın, aşkla kalın. Her hangi bir şekilde Instagramdam takipleşmek yada, sohbet etmek isteyen olursa .
@Bal_demek hesabımın ismi. https://www.instagram.com/bal_demek?igsh=OG82ZzN2NXU0ZXpz
|
0% |