Yeni Üyelik
10.
Bölüm

GELMEDİN

@meldakzltn

Siz: Atlas gelmediğin için çok mutlu.

 

Siz: Beni ektiğin içinde sana sövdü.

 

Siz: Masalın sonunu Atlas ağlayarak dinledi.

 

Siz: Sanırım beni paylaşmak istemiyor.

 

Siz: Hayır paylaşmak istememesi gereken kişi annesi ama onun umurumda değil sanki ben doğurdum.

 

Siz: Kurt, benim çocuğum olsa sence bana mı benzer yoksa evlendiğim kişiye mi?

 

Siz: Eğer Masalın sonuna benzerse sonumuz sana benzemesin sır küpü olmasın dokunamadığım yaraları olmasın, iyileştirebileyim onu.

 

Siz: Ona iyi geleyim arkasında babasının ve annesinin olduğunu unutmasın.

 

Siz: Umarım ikiz olurlar ya da önce oğlum olur sonra kızım.

 

Siz: Ablamdan çok abimin olmasını isterdim evet ablamı seviyorum ama arkadaşlarımın abilerini görünce imreniyorum.

 

Kurt: Kemal sana abilik yapar.

 

Kurt: Benimle aile hayali kurduğun bir masal anlatırsan bütün adamlarım sana istediğin tarz bir abi olur.

 

Kurt: Ama Kurt'un çocuğu olamaz, Kurt eve dönmeden onun bir ailesi olamaz.

 

Kurt: Siktir Atlas'ı senin kucağında gördüğüm an o karenin içine kendimi koymamam gerekiyordu. (Silindi)

 

Kurt: Herkesten uzak olan bir adamın yıllarca zihnini meşgul etmemen gerekiyordu (silindi)

 

Siz: Ne yazıp yazıp siliyorsun ya atsana yazdıklarını.

 

Kurt: Elim basılı kalmış gece gelemediğim için üzgünüm acilinden şehir dışına çıkmam gerekti.

 

Siz: Bu arada ben şeyi çok merak ediyorum senin kaç tane ortaklık yaptığın sirket var?

 

Kurt: Bilmiyorum, Türkiye'de yurt dışında oldukça çok var.

 

Siz: Hangi dine inanıyorsan onun Tanrısı arttırsın.

 

Kurt: Teşekkür ederim.

 

Siz: Bende işte seans ücretleriyle geçinmeye çalışıyorum.

 

Kurt: Babanın şirketinde ki %25lik hisseni gördüm.

 

Kurt: Yıllık cironuz dudak uçuklatan cinsten olmasa da ideal bir gelir.

 

Siz: O parayı kullanmıyorum.

 

Kurt: Biliyorum şu an birikmiş paranı çeksen benim iki şirketi satın alabilecek paraya sahipsin.

 

Kurt: Ama yine de babanın kartını kullanıyorsun.

 

Siz: Ayıp olur adam beni bu yaşa getirmiş ne demek bir anda bırakıp kendi paramı harcamak çok ayıp.

 

Kurt: Vera çok fenasın.

 

Siz: Of senin şimdi o takımlar kaç milyon dolar?

 

Kurt: Özel bir terzi dayı var çocukken onunla çok vakit geçiriyordum ben kumaş alıyorum o yapıyor sonra bağışlıyoruz.

 

Siz: Zor değil mi?

 

Kurt: Zor, aynı takımdan çok var ama buna mecbur hissediyorum.

 

Siz: Peki burs veriyor musun?

 

Kurt: Sence Vera, bu değirmenin suyu bana ve asla sahip olamayacağım aileye akmıyor.

 

Kurt: İhtiyacı olan herkese yetişmeye çalışıyorum, öyle aptal zor sınavlarda yapmıyorum. Bursu Türk vatandaşı olmayan kimseye vermiyorum. Irkçı bir adamım.

 

Kurt: Buraya okumak için gelenlerin geçmişini araştırıyorum, sicili olanların olaylarını inceliyorum anladığın üzere çok zor ama bir o kadarda kolay burs veriyorum.

 

Siz: Kurt, bende bir kaç kişiyi bursa bağlamak istiyorum, yardımcı olur musun?

 

Kurt: Isim ver halledeyim Güzel'im.

 

Siz: Hayır benim paramla.

 

Kurt: Yani bizim paramızla.

 

Siz: Bu böyle olmaz.

 

Siz: Aptal değilim görüyorum hissediyorum farkındayım.

 

Siz: Konuşmuyorsun, saygı duyuyorum.

 

Siz: Ama bu kadarı fazla. Ya açık açık niyetini söyle benden ne istediğini söyle ya da bırak beni gideyim. Beni oylamaya hakkın yok.

 

Siz: Senin karşında çocukta yok. Siktiğimin sırları beni korumuyor, kapıma diktiğin adamlar beni korumuyor, fiziksel korudular diyelim senin verdiğin duygusal yapranmayı koruyabilecekler mi?

 

Siz: Adamlarına bunu da öğrettin mi?

 

Siz: Seninle olduk diyelim, beni kaçırdılar ya da sana bir şey oldu, aileme zarar geldi bunların hepsi seni düşürmek için yapılan bir oyun olacak ama ruhsal çöküşü, depresyonu acıyı ben yaşayacağım.

 

Siz: Eğitimlerden, çatışmalardan, gördüklerinden etkilenmemeyi alışa alışa öğrenirsin ki çok başarılı bir şekilde duygusuzluğa bürünmüş her duygun. Ben sen değilim yıkılırım.

 

Siz: Bana güçlü olmayı öğretme, ben normal bir insan kadar güçlüyüm. Ben asker büyümedim, asker yetişmedim, sen en yakın dostlarını toprağa şehit verirken güçlü durdun ama ben her birinin haberine ağladım, her birinin ailesiyle iletişime geçtim.

 

Siz: Ben güçlü değilim, inandığım yerlerden kıracaksın beni.

 

Kurt: Kendini şartlamışsın ama benimde bir kalbim var bende kırılıyorum. Hissetmiyorum diye kırılmıyor muyum sanıyorsun?

 

Kurt: Vera ben ağrı ve acı hissetmiyorum, duygularım var, kalbim var, canım var. İnanır mısın bilmiyorum göz yaşlarım var.

Kurt: Duygusuz olsaydım yazdığın her harfe içim gitmez gözlerim dolmazdı.

 

Kurt: Uzak durmuyorum senden Vera.

 

Kurt: kır, dök, parçala sonunda benim olacaksan bana içi gidilecek şekilde güleceksen ben hepsine razıyım.

 

Kurt: Benim işlerim var yazarım müsait olunca.

 

Kurt çevrimdışı

 

 

 

 

 

 

Vera'ya kızmayın anlatamadığı söyleyemediği şeyler var.

 

Kurt annem ya nasıl ağladın sen öyle, benim kalbi güzel düşünceleri yorgun çocuğum..

 

Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayınnnnn

 

 

 

Loading...
0%