Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Kuzu ve Kurt

@meldakzltn

 

 

 

Siz: Fotoğraf*

Kurt: Bu ne?

 

Siz: Ay beb sava ni atyim skdjdodjdodj

 

Kurt: Ne diyorsun Vera?

 

Siz: Okuhamiyo.

Siz: Sahrjom

 

Kurt: Siktir neredesin konum at

 

Siz: olmaz ben sana (hık) küstüm beni orada öylece (hık) bırakıp gittin (derin bir iç çekiş) benimde iki adım var biliyor musun sende diğerini bilmiyorsun ağla

 

Kurt: Biliyorum Ahu, bu ad sana yakışmıyor sen ceylan değil kuzusun benim sabırsız kuzum.

 

Siz: (ağlıyor) Hazar kafama vurdu Kurt çok acıyor al beni buradan

 

Kurt: Geliyorum.

 

Kurt evden hızlıca çıkıp gelen sinyali o çevrede olan adamlarına attı ve onu izlemelerini emretti. Arabasına atladı normalde asla yapmayacağı şeyi yapıyordu şu an sahile gidiyordu. Deniz görmekten denizden denize dair her şeyden nefret eden adam sahile gidiyordu.

 

Arabayı hızlı sürüp kısa sürede sahile gelmişti yüzünü buruşturdu. Yanına gelen adamına baktı "Abi yenge şurada kuzenleriyle" dediğinde adamın gösterdiği yere baktı. "Tamam koçum siz evinize geçin saat kaç olmuş bekarlardan birileri yok muydu onlar geçseydi çocuğunuz bekler sizi bir dahakine söyle onlar geçecek saat 6'dan sonra tamam mı bende ayarlama yaparım çocuğu karısı olanlara söyle eve geçsinler" dedi karşısında ki adam kafasını sallayıp uzaklaştı.

 

Bu adamla çalıştığı için kendini içten içe çok şanslı hissediyordu ve tek oda değil bütün adamlar böyle hissediyordu. Titiz aileye ve çocuklara değer veren bir adamdı az önce yaptığı hareket bile hepsinin duasını almasına neden olmuştu.

 

"Bu deli yüreğin (deli yüreğin)

Kildi dilin, (kilidi dilin)

Çözelim hadi, (çözelim hadi)

Düğümlerini, (düğümlerini)" sustu ama Kurt susmasını istemiyordu devam etsin istiyordu sesi insana huzur veriyordu, Kurt onu kucağına alıp herkesten saklamak istiyordu.

 

"Of salak aşıksın inkar ediyorsun" diyip kafasına vuran çocuğa kaşlarını çatarak bakmıştı içinde bir öfkenin ateşi yandı "Sus ses etme evet problem ve sorun bende" diye yine bir şarkı mırıldandı sonra yerden aldığı kumu çocuğun kafasına attı çocuk ise umursamadı yere yattı diğer iki kuzeni ise kendi başlarını birbirlerine yaslamışlardı biri elinde ki küçük votka şişesini içine kattığı şeyle içiyor diğeri gözlerini kapatmış uyuyordu.

 

Tiksintiyle yüzünü buruşturdu üstlerinde şık kıyafetler vardı büyük ihtimalle önce yemeğe sonra eğlence kulübüne gitmislerdi, Vera'nın üstünde ise siyah bir elbise vardı bana renk katmak istediği yerde kendi siyaha bürünmüştü bu haline güldü Kurt, o hayatına girdiği andan itibaren bu dudakları sabit duramıyordu..

 

Ona yaklaştı ve yanına eğilip elinde ki ceketi dizlerine koydu oturduğu için rahat edemiyordu ve bu yarım akıllı kuzenleri bunu akıl edememişlerdi.

 

"Kuzi senin Kurt burada la" diyen çocuğa baktı "Hatta bana öldürecek gibi bakıyor" dediğinde Kurt kaşlarını daha çok çatabilirmiş gibi çattı.

 

Bakışlarını Vera'ya cevirdi bunlara güvenip mi içmeye çıkmıştı bu kızın aklı neredeydi. Diğer çocukların yanına gitti telefonunu eline alıp adamlardan birini aradı ve buraya gelmesini söyledi bir süre sonra adam geldi Vera öylece onu izliyordu gerçek olmadığını düşünüyordu kuzenlerinin arabaya binip gittiğinin bile farkında değildi öyle ruhunu takip ediyordu.

 

Kurt kızı kucağına aldığında Vera çığlık attı "Ya ama sen gerçeksin" dedi kollarını Kurt'un boynuna doladı başını omzuna yasladı dingin bir hal aldı Kurt düşünce havuzuna düştü gözlerini onun güzel yüzünden alamadı çillerini yine makyajla kapatmıştı, zaten o kadar da çok çilleri yoktu.

 

Arabaya geldiklerinde onu yavaşça bırakmayı planlıyordu "Hayır gitme ben burada kalmak istiyorum" dedi, şoför koltuğuna onunla beraber geçip arabayı sürmeye başladı yiyeceği cezaları umursamadı arabanın camları filmiydi görünmezdi.

 

Arabayı çalıştırdı yine aynı hızla evine sürdü kucağında yatan Kuzunun boynuna çarpan nefesini düşünmek istemedi, çok başkaydı hissettikleri.

 

Ama kırgındı da, bir görev olarak görülmeyi istemezdi bırakıp gidilmek istemiyordu. Vera Mangan onun olsun evinde, hayatında, gülüşlerinde temelli kalsın istiyordu. O ilk defa bir takımını dışarıda giydiği halde kimseye vermemişti, ilk defa günlük kıyafetlerini vermemişti, ilk defa birinin yaptığı bir şeyi yemişti ve uzun yıllardan sonra sadece onun olduğu ortamlarda gülümsemişti.

 

Bu kadın Kurt'un sınırlarını yıkıyordu, farkında değildi görev olarak gördüğü her şey Kurt'u ona bağlıyordu ruhunu ruhuna bulaştırıyordu. "Seni özledim bir haftadır konuşmuyorsun benimle ve ben bir haftadır saat her dokuz olduğunda senin gelmeni bekledim Kuzu" dedi Kurt.

 

Vera daha çok sindi göğüsüne dediklerini duyuyor anlıyor ama konuşmak istemiyordu, bu adamı tanımadan onu kalbine almayacaktı.

 

En azından o öyle düşünüyordu ama kalbi çoktan almıştı onu sarıp sarmalamıştı..

 

"Kurt, sabaha unuturum bana adını söyler misin?" diye fısıldadı boynuna doğru, Kurt'un boynu hassas noktasıydı huylanırdı ama huylanmadı tekrar konuşsun onun için tekrar yanayım dedi. "Risk alamam" dedi o da istiyordu adını söylemek, kendini tanıtmak ama zamanı vardı, onu görev olarak görmeyi bırakırsa ve Kurt avlarını bitirip evine dönebilirse ona her şeyi anlatacaktı.

 

Fakat bu bilinmezlikte ikisinin bilmediği bir şey vardı, Kurt eve hiçbir zaman dönemeyecekti çünkü Kuzu nereye giderse Kurt onu takip edecekti. Kurt kalbini kuzuya kaptırmıştı, Kuzu kalbini Kurt'a hayata tutunsun diye vermişti.

 

Onların evi bulundukları her nokta olacaklardı çünkü her ikisi de evini ellerinde, zihinlerde ve iki dudağının arasında taşıyorlardı. Kim kalbi düşürürse Güzel Kuzuya, Prens Kurta dönüşecekti.

 

Masalları belki mutlu sonla belki de ölümle bitecekti ama hep biri diğerinin kalbini hakkıyla taşıyamadığı için delirecekti.

 

 

 

İyi okumalar...

 

Düşünceleriniz neler

 

 

Loading...
0%