Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@meleklerucar

Parmakları fermuarda biraz gezindikten sonra fermuarı aşağı çekti ben ise içimden sövdüm.

 

Pantolonu tek eliyle aşağı çekerek dizlerine kayıp düşmesini sağladı, gözüm istemsizce bakstrana kaydı.

 

Bakstrnda olan şişliği görünce yutkunmaya çalıştım, tekrar ona baktım.

 

Sırıtarak bana bakıyordu "sanırım gözlerini ordan alamıyorsun, bu kadar çok beğendiysen" dedi ve sırıtışı büyüdü.

 

Gözlerimi kaçırdım ama kemer boynumda biraz daha sıklaştı bu sefer ona bakmak zorunda kaldım "bakstrımı aşağı indir" dedi, sesi emreden bi tondaydı.

 

Titreyen ellerime baktım, sonra ise ona doğru uzattım ve bakstrın lastik kısmından tutup aşağı doğru çektim, içimde tuhaf şekilde heyecan ve korku vardı. Neden ona karşı çıkamıyorum ki? Ben de mi istiyorum..?

 

Şimdi altı tamamen cıplaktı, önümde duran büyüklüğe bakıp yutkundum.

 

Onun sesi ile odagımı ona çevirip han'a baktım. "Ağzını ac" diye emretti tekrar ama ben tereddut ettim ve benim tereddütümü görünce kemeri sertçe çekti bu da acıdan inlememe neden oldu ama han ise aniden kalcalarini ileri iterek agzımi doldurdu.

 

Şaşkınlıkla gözlerim irilesti ve donup kaldım,ona öylece bakakaldım ama han ise bu halime kötü bir kahkaha attı.

 

Boşta olan eliyle ise saçlarımı toplayıp arkada avcunun içine kavradı.

 

"Devam et" diye emretti, ne yapmam gerektiğini tam bilmiyordum ama yapmaya çalıştım.

 

Kafamı ileri geri ittirip denedim, ama bundan pek memnun gözükmüyordu, yapamadığımı anladım.

 

Biraz daha hızlanırsam belki olur diye hızlanmaya çalıştım ama tek aldığım memnuniyetsiz bir homurtu oldu.

 

Burda çabalıyoruz Be dağ ayısı! Ağzım dolu olmasaydı kesinlikle bunu söylerdim ama ağzım dolu.

 

Biraz daha denedim ama öfkeyle iç çekti saçımı daha sıkı kavrayıp kafamı sabit tuttu ve "bir şeyi de becer, beceriksiz" dedi ardından ise sabit tuttuğu kafama doğru kalcalrını itmeye başladı.

 

Alışmaya başladığımda hızını yavaş yavaş arttırmaya başladı, gittikçe daha da ileri gittiğini hissedebiliyordum.

 

Artık baya hızlanmıştı ve nerdeyse tamamına zorluyordu.

 

Bazen boğuk inlemeler cıkartıyordu ama gittikçe kendini kaybediyordu, dudaklarını ısırıp kafasını yukarı kaldırıyordu.

 

Gittikçe inanamadıgım şekilde hızlanması başladı ve beni zorladı, boğazımdan boğulma gibi sesler geldiğinin farkındaydım ama o bunu pek de umursuyor gibi değildi.

 

Boguk sesiyle "aşağıdaki torbalar ile oyna" diye emretti, ellerim titriyordu ama dediğini yaptım ve uzanıp o topları tuttum, okşayıp oynamaya çalıştım.

 

Gittikçe daha çok deliye dönüp çılgınlaşmaya başlamıştı.

 

Saçımdaki tutuşu sıklaştı ve kemerdeki tuşu de cekistirmeye başladı.

 

Gözlerimle ona baktım, onu izliyordum ama onun kafası ise hala yukarı doğruydu.

 

En sonunda ise kafasını indirip bana baktı, göz göze geldiğimiz an kalcalarini sertçe itip tamamını ağzıma soktu.

 

O anda ağzıma yayılan sıvıyı hissedebildim, han ise boğuk ve memnun bir şekilde inledi ve biraz sarsıldı.

 

En sonunda ağzımdan çıkartıp geriye çekildiğinde öylece kalmıştım.

 

Ne yapmam gerektiğini bilmediğim için öylece saf saf Bora ya baktım o ise "yut" diye emretti.

 

Tereddüt ettim ama yutmaya çalıştım.

 

Bora elini uzatıp büyüklüğünü kavradi ve eliyle ileri sonra geri iterek sıkılan göğsüme gelmesini sağladı.

 

Saçlarımdaki tutuşu gevşedi ve sonra bıraktı aynı şekilde boynumdaki kemeri de bıraktı, sonunda rahat bir nefes aldım.

 

"Seni temizlemeliyiz" dedi sonra ise uzanıp basparmagi ile yanağımı okşadı, dokunuşu oldukça nazikti.

 

Sonra ise boynumdaki kemeri çözüp bir kenara fırlattı, bana hiç bir şey söylemeden aniden tekrar kaldırıp omuzlarına attı ve dünyam yine tepe taklak oldu.

 

Yürürken öfkeyle iç çektim ama bir şey demedim.

 

Lavaboya vardığımızda beni indirdi "Tamam üstünü cıkart" dedi.

 

En azından bundan daha fazlası olmadığı için mutluydum.

 

Ben üstümü çıkartıp tamamen çıplak olduğumda duşakabine girdim bu arada han da aynı şekilde üstünü çıkartıp dusakabine girdi.

 

Suyu ılık ayarladı ve ikimizin de üstüne akmasını sağladı.

 

"Hadi duş al, ben de alacağım" dedi.

 

Zaten su ikimize de geliyordu ama duşakabin iki kişilik degildi.

 

"Arkanı dön o zaman bi zahmet" dedim.

 

Sırıttı ama arkasını döndü ve "zaten gördüm kaç defa ayıp ediyorsun" dedi.

 

Yanaklarimin kızardığını hissettim ama ben de ona arkamı döndüm ve biraz suyla ıslanırsın gözlerimi kapattım.

 

Biraz sonra ise kalcasının benim kalçalarıma değdiğini hissettim.

 

"Su koca götünü çeksene" diye isyan ettim.

 

Arkamda sıcak nefesini hissettiğimde ürperdim.

 

"Şu an arkam dönük değil ve o da kalçam değil, ayrıca koca kıçı olan da sensin" dediginda yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna emindim.

 

Kısacası önü dönüktü ve bana dayıyordu bunu sindirmeme bile izin vermeden kalcalarıma sertçe şaplak attı.

 

Şaşkınlıkla ve acıdan hafif inledim tam ona dönecekken bileklerimi kavrayıp arkamda sabitletledi ve kendiyle beni duvara itti, göğsüm soğuk duvara değdiğinde yutkundum.

 

Beni biraz daha duvara itti ve konumladı.

 

Göğsüm duvara yapılmıştı ve kalcalarım da onun erkekliğine degiyordu.

 

"Hazır mısın?" Diye sorduğumda gözlerim genişledi.

 

"Ne?" Diye sordum zar zor.

 

"İstiyor musun?" diye sordu bu sefer de.

 

Cevap vermedim, çünkü istiyordum ama bunu kabul edemezdim.

 

Arkamdan soğuk şekilde kıkırdadıgını duyabiliyordum.

 

Diğer eliyle uzanıp yakındaki çekmeceli dolabın cekmecesinden bir prezervatif çıkarttı ve ağzına götürüp onu açtı.

 

Tamamen donup kalmıştım, bunun geri dönüşü yok ama ben bunu istiyorum.

 

Han bana "emin misin, bir kere başlarsam durmam" dedi.

 

Hic bir şey demedim ama o ise prezervatifi taktı gözlerimi kapatıp derin nefes alırken bi anda kalcalarını bana itmesi ile acıdan nefesimin kesilmesi bir oldu.

 

İnsan yavaş yavaş alıştırır be hayvan.

 

Han biraz öylece içimde durdu, canımın acıdığını anlamış olmalı ki "iyi misin?" Diye sordu.

 

"Evet" dedim, bi dakika neden evet dedim ki? Neden bu kadar aptalım.

 

Cinsel organımın ona alışmasına bile fırsat vermeden aniden hızlandı.

 

Canim yanıyordu ama içimden bir ses ise bunu istiyordu.

 

Hızını gittikçe artırırken acının yanında çok derinlerde bir şey hissettiğimi fark ettim.

 

Zevk, bunu fark ettiğim anda gözlerim kapatıp acı yerine zevke odaklanmaya çalıştım.

 

Zevke odaklandikca acının hafifledigini ve zevkin arttığını fark ettim.

 

Zevk arttıkça kendimi tutamadım ve ufak ufak iniltiler çıkartmaya başladım.

 

Bu Bora'yi daha da gaza getirdi ki daha da hizlanmaya başlamıştı, öne doğru itiklendigimin farkindaydim ama bunu pek umursamıyordum.

 

Kalcalarıma sertçe şaplak attığında istemsizce inledim o ise soğuk şekilde kıkırdadı.

 

Hızını daha çok arttırabilirmiş gibi artırırken arada şaplak atıyor veya kalcalarımı okşuyordu.

 

En sonunda arkamda hapsettigi ellerimi bıraktı ve belimi kavrayıp kendine doğru çekerek hızlandı.

 

Ben ise ellerimi duvara koyup destek almaya çalıştım.

 

Onun hızı arttıkça etin ete çarpma sesi yükseliyor, benim inlemelerim artıyordu.

 

"Kendini okşa bu iyi gelecek" dedi, itaatkar şekilde elim o bölgeye uzandı ve dairesel şekilde oksamaya başladı.

 

İçimdeki derinliklerde gelen bir his daha vardı, coşku mu?

 

Zevk gittikçe çılgına çeviriyor ve dayanılmaz hala geliyordu, nefesimin hızlandıgını hissedebiliyordum, vücudum ise titriyordu.

 

En zorunda ikimizin de vücudu sarsıldı ve nefes nefese kaldık.

 

Duygular fazla yoğun ve boğucu geliyordu.

 

Han nefesini düzene sokup benden yavaşça çekildi ve prezervatifi çıkartıp çöp kutusuna attı.

 

Bir tabure çekti ve oturmami işaret etti.

 

Onu dinledim çünkü bitkin hissediyordum, oturduğumda eline şampuan alıp Saçlarıma sürdü.

 

Beni tamamen yıkadıgında, kendini yıkamaya başladı.

 

Beni yıkarken fazla nazik davraniyordu, fazla şefkatli.

 

En sonunda o da yıkayınca suyu kapattı ve havlu ile beni sardı kendine de bir havlu sarıp beni belimden destekleyerek odaya doğru götürdü.

 

Beni yatağa oturtup dolaplara gitti, üstler bulup ilk kendi giydi ve bana bir şeyler bulup geldi, giyinmeme yardım etti ve beni yatağa uzandırdı.

 

"Dinlen biraz" dedi han.

 

Hic bir şekilde itiraz etmedim, uykum vardı.

 

Gözlerim anında kapandı ve uyuyakaldım.

 

Uyandığımda han yanımda uyuyordu yüzü fazla masum duruyordu, yanaklarımın kızardıgını hissediyordum.

 

Doğrulayan çalıştım ama keskin acı hissedip inledim.

 

Bu inlemem Bora'yı hemen uyandırdı, doğrulup endişe ile bana baktı.

 

Benim için ilk defa mı endişeli yoksa ben mi ilk defa onu böyle görüyorum.

 

"Ne oldu?" Diye sordu panikle.

 

Aşağı doğru baktım "aciyor" dedim.

 

Bunu duyunca gözlerini devirdi "Abartma" dedi.

 

"Ama acıyor" diye tekrarladım.

 

Öfkeyle iç çekti.

 

Somurtarak "Neden bu kadar sert davrandın ki?" Diye sordum.

 

"İki saat sızlanacagını bilseydim dokunmazdım bile" diye mırıldandı.

 

"Ama ne yapayım, canım acıyor" dedim mutsuz şekilden, o ise yataktan kalkıp tekrar dolaplara gitti ve tşort alıp üstüne geçirdi.

 

"İlk ilişkinmiş gibi davranmayı kes!" Diye cıkıştı bana.

 

"Zaten ilk ilişkimdi aptal!" Ben çıkarken sesim daha yüksek çıkmıştı.

 

Tşortünü düzeltirken bi anda donup kaldı ve bir süre sonra elini alnına vurdu.

 

"Bu şimdi mi söylenir!?" Bu sefer sesi gerçekten de yüksekti.

 

"Bana neden kızıyorsun ki!?" Diye sordum öfkeyle.

 

Bana döndü ve yatağın önünde durdu.

 

"Bunu bilmem gerekiyordu" dedi.

 

"Neden bilmiyorsun ki, ordan bakınca orosbu gibi mi gözüküyorum?" Diye cıkıştım.

 

"Evet öyle gözüküyorsun" dedi, yüz ifadesinden ciddi olmadığı belliydi ama yine de tuhaf hissettim.

 

Tekrar uzaklaşıp bir cekmeceden bir kutu çıkartıp yatağa fırlattı.

 

"Bu hapları kullan, hamile kalmanın istemeyiz değil mi?" Dedi.

 

Bu da bana göre "bundan sonra da ilişkiye gireceğiz" demek oluyordu.

 

İç çektim ve ilaç kutusunu alıp komidinin üstüne koydum.

 

Gözlerimi ondan kaçırdım ve yatağa öylece baktım, kendimi suçlu hissediyorum.

 

Ben bu değilim ki, neden bunu yaptım.

 

Çok kötü bir şey yapmış gibi hissediyordum.

 

Han benim durgun olduğumu fark etti ve yanıma gelip oturdu elimi nazikçe eline aldı ve tuttu.

 

"Ne oldu güzelim?" Diye sordu.

 

"Ben.. kötü bir şey yapmış gibi hissediyorum" diye itiraf ettim.

 

Bi an iç çekti ve diğer eliyle uzanıp saçlarımı okşadı.

 

"Bak güzelim, o andaki duygular çok fazla ve yoğun bu yüzden ilişkiden sonra mutsuz hissetmek hayat normaldir" dedi, yani bu zaten olması gereken bir şeydi.

 

İçim biraz daha rahattı ama hala tam olarak değildi.

 

"Bak ben haklısın ben kendimi kontrol edemedim seni kırdıysam ve ya istemediğin bir şey yaptıysam özür dilerim" ona şaşkın şekilde baktım, gerçekten benden özür mi diledi.

 

İstemsizce yumuşadım ve hafifçe gülümsedim.

 

Uzanıp ona sarıldım, ilk önce kolları öylece havada kaldı ama sonra bana sarıldı.

 

 

Loading...
0%