Yeni Üyelik
6.
Bölüm
@meleklerucar

Kahvaltıyı bitirince Meriç hesaba ödedi ve restorandan çıkrık "Ne yapalım?" diye sordu.

 

" Bilmiyorum ki" dedim. "iyi o zaman, Biraz yürüyelim en azından yediklerimizi sindiririz" dediğimde kafamı sallayarak onu onayladım.

 

Bir süre el ele yürüdükten sonra; bir park gördüğümüzde Meriç oraya doğru yöneldi. "Nereye?" diye sordum o da "parka gidiyoruz" dedi.

 

"Saçmalama Baksana Çocuk bile yok neredeyse" diye karşılık verdim "Ee ne olmuş yani" dedi ve parka sürükledi "Ne yapacağız ki şimdi?" diye sorduğumda

 

"İçindeki çocuk ne yapmak istiyorsa onu yapacagız"dedi ve Burnuma bir öpücük kondurdu. Sallanmayı çok severdim ve salıncağa baktım, direk salıncağa doğru sürükleyerek salıncağa oturmamı sağladı "Sıkı tutun bak" dedi ve yavaş sallamaya başladı "Ciddi misin?" diye sordum ve bekledim sonra yine ben konuştum "Vay canına çok hızlı, tutunmasam düşeceğim" diye dalga geçtiğimde Meriç de ben de gülmedik Ama yanımdaki küçük kız çocuğunun güldüğünü duydum, ona dönüp baktım; kahverengi dalgalı saçları vardı ve masmavi gözleri vardı, dalgalı saçları Yukarıdan 2 topuz yapılmıştı ve pembe kurdele takılmıştı, elbisesi ise gözleri gibi mavi ve uzun bir elbiseydi. gülümseyip "ismin ne ufaklık?" diye sordum.

 

" Mavi" diye cevapladı küçük kız "kaç yaşındasın?" diye sordum Bu kez. "8" diye cevapladı ve "Sen kaç yaşındasın?" diye sordu "Ben 18 yaşındayım" diye cevapladım Bu kez de "senin adın ne?" diye sordu "ismim Maria" dedim "İsmin çok güzel abla ve aramızda 10 yaş var biliyor musun?" dedi hevesle, şaşırmış bir şekilde "vay canına öyle mi, 10 yaş mı? 10 yaş Bayağı büyük bir rakam" dedim.

 

Mavi meriç'e baktı ve "senin adın ne ve Sen kaç yaşındasın" diye sordu Meriç'e. Meriç de kıza baktı ve "benim adım Meriç, Ben de 20 yaşındayım" dedi "O zaman sen de 11 yaş büyüksün benden" dedi hevesle "Hayır 12 yaş büyüğüm" dedi Meriç "doğru ya" dedi üzgün bir sesle "çok akıllısın" diye onu motive etmeye çalıştım, çocuk gülümsedi ve salıncaktan indi.

 

Koşarak biraz İlerideki kırmızı bir bisiklete doğru gitti, ben de inmek istediğimde ayaklarımla Salıncağı durdurup indim ve kıza doğru gittim. Mavi bisiklete binmişti ama dengede durmakta zorlanıyordu "Baba" diye seslendi mavi, mavinin babası geldiğinde bisikleti tuttu O sırada Meriç de geldi "baba ya düşersem, çok korkuyorum" dedi "seni tutacağım, neden Düşesin ki?"dedi mavinin babası "Meriç abi tutsun beni" dedi kız hevesle, Meriç şaşırmış bir şekilde bakıyordu, adamının bir şey demesine çekiniyordu. "Peki ufaklık" dedi babası Meriç bisikleti sıkıca tuttuğunda, kız pedalları çevirmeye başladı ve bisiklet yavaşça ilerledi, bir süre sonra bisiklet hızla ilerledi ve Meriç bisikleti kontrollü bir şekilde bıraktı, kız arkasına baktı ama yine de dengeli bir şekilde sürmeye devam etti "nasıl duracağım?" diye sorduğunda şokla ona baktık, Meriç hemen koşup bisikleti durdurdu.

 

Az sonra bisiklet de bizim yanımıza geldiğinde rahat bir oh çektim, mavi meriç'e bakıp "çok yakışıklısın" dediğinde tuhaf bir şey hissettim, babası ise güldü. Az sonra Yağmur çiselemeye başladığında mavi ve babası parktan ayrıldılar.

 

Ben yağmurda ıslanmayı umursamayıp Gezmeye devam ettim, Yağmur bayağı artmıştı ama ben yine de umursamadım.

Meriç ile birlikte birikintilerde zıplıyor, dönüyor, etrafta koşuyorduk. Kendi kendime dönerken hızlı bir şekilde zıt tarafa döndüm görüşüm niteleştiginde Meriç'in belimi tuttuğunu fark ettim, belimi sıkacağı kavradı ve biraz havaya kaldırıp beni döndürdü, Gözlerimi kapattım ve kafamı yukarı kaldırıp yüzüme gelen serin damlaları hissettim, yere indiğimde kendisine çekip sıkıca sarıldı. Biz kendi kendimize eğlenirken Az sonra yağmur durdu

 

" Eve gidelim, Sonra başka yere gideceğiz "dedi, sorgulamadan "Tamam" dedim. Eve doğru sürerken biraz daha dikkatli sürdüğünü fark ettim, büyük ihtimalle nedeni yollarım biraz ıslak olmasıydı ve geldiğimizde üstüme siyah boydan biraz sırt dekoltesi olan balon kol bir elbise giydim.

 

Makyajı temizleyip saçlarımı kuruttum ve sıkı bir topuz yaptım. Meriç'in yanına gittiğimde evden çıkıp arabaya doğru gittik ve arabaya binip gideceğimiz yere doğru gittik, inidigimizde bahçe gibi bir yerdeydik "ne yapacağız?" diye sorduğumda "Bisiklet sürmeyi biliyor musun?" diye sorarak soruma karşılık verdi "Evet" dedim heyecanı bir şekilde "iyi bisiklet süreceğiz" diye cevapladı mutlulukla Ellerimi çırptım, Meriç gülerken bisikletlere yöneldi ve bir tanesini kiraladı "Eeee bir tane kiraladın?" diye sordum "Evet birlikte bineceğiz" diye cevapladı "peki" dedim ve bisikletin önüne bindim, Meriç arkama bindiğinde ayağımı pedallara koydum ve çevirip sürmeye başladım.

 

Elleri tutacak yerine bacaklarımdaydı, elbiseyi tutmaya çalışıyordu.

 

Biraz bisiklet sürüp eğlendikten sonra, bisikletten inip yerine bıraktık ve tekrar arabaya gidip Bindik. Bir süre sonra tekrardan arabayı durdurduğunda şaşkınlıkla kaşlarımı çattım, inip ona döndüm "Neden eve gitmedik ki?" diye sordum "üzüm ye bağını sorma" dedi ve restorana doğru ilerledi, onu takip edip restorana girdim ve masaya oturduk, menüyü bana uzattı "yemeğe çıkartmak istedim Lütfen kabul et" dediğinde ciddi misin der gibi bakış atıp konuştum "Ciddi misin sen ya? Ne kadar da erken sordun, Teşekkürler" diye cevapladım kendini tutamayıp güldüğünde ben de menüye baktım ve bir tane soslu makarna seçtim "çok ıslandın hasta olursun bir tane de çorba seç" dediğinde etkilenmiştim "Tamam" dedim gülümseyerek menüye baktım ve domates çorbası seçtim.

 

yemekler geldiğinde ilk makarnayı yedim , Meriç ise çorba içti.

 

Makarnayı bitirdiğimde çorbaya geçtim, kaşığı daldırdım ve ağzıma götürüp üfledim, çorbayı içtiğimde yutkunamadım ve gözlerim doldu.

 

Meriç bana şaşkınlıkla baktı "ne oldu" diye sordu merakla ve endişeyle "annem her hastalandığında domates çorbası yapard, O yüzden domates çorbası aldım, annemin yaptım aynısı" dedim içli içli Meriç'in yüzü düştü ama belli etmemeye çalıştı "bir tane daha söylüyorum" dedi "olur" dedim burnumu çekerek "tamam Üzülme, çok tatlısın dayanamıyorum" dedi "Tamam" dedim "ben lavaboya gidiyorum, hemen gelirim" dediginde hızla kalkıp gitti.

 

Çorba içmeye devam ettim, çorba bittiğinde Meriç'in geldigini gördüm, Geldi ve oturdu, yüzünde tuhaf bir ifade vardı, yemekler bittiğinde hesabı ödedi ve Tekrar dışarı çıktık.

 

Hava çoktan kararmıştı ve soğumuştu bile, anlat ürpermeyi titredigimde Meriç ceketini çıkartıp benim omzuma koydu, hızlıca ceketi giyip "teşekkür ederim" dedim.

 

****🧡****

 

Bir hafta geçmişti, Aynen dediği gibi hasta olmuştum ve bugün Randevu vardı.

 

Hastaneye gittik ben hiçbir şey görmediğim icin Meriç ile görüştü, Ama beklerken Onur yanımdan bir dakika geçti ve fısıldayarak;

 

"Bana tekrar yalvarman için sabırsızlanıyorum minik"

 

diyerek geçti, fısıldamasına rağmen ben duymuştum ama doktor duymamıştı.

 

yutkunmaya çalıştım ama yutkunamadım, ona yalvarmış mıydım? hiç hatırlamıyordum, bu adam beni ürkütüyordu. Meriç çıktığında

 

"lütfen giderim" dedim yalvarır bir ses ile "Tamam ama ne oldu, Neden böylesin?" dedi anlamayarak "hiç" dedim sessizce ama rahatsız olduğum çok belliydi "Peki" dedi. hastaneden çıkıp arabaya doğru gittik, arabaya bindik ve çalıştırıp eve gittik, eve gittiğimizde biraz daha hasta hissediyordum, hemen yata uzandım ve uyuyakaldım.

 

Mis gibi bir koku ile uyandım, Meriç elinde tepsiyle yanımda Durmuş bana bakıyordu "Günaydın sevgilim, iyi gelir" dedi, çorbayı aldığımda domates çorbası olduğunu fark ettim duygulandığımı hissettim, hemen kaşığı alıp çorbaya daldırdım, ağzıma götürdüm ve öylece kalakaldım

 

Lokantada içtiğimiz annemin çorbasının aynısıydı ona dönüp dolu gözlerle bakarken o da bana bakıp gurur ve sevinçle gülümsedi hemen ardından elini tersiyle yanağıma koyup yanagımı okşadı "Sen nasıl...?"diye sordum "lokantada böyle dediğinde dayanamadım, lavaboya dedim ve aşçı ile görüştüm, tarifini aldım" diye yanıtladı öylece ona baktım ve Ne diyeceğimi bilemedim "Teşekkür ederim" diyebildim sadece, bana genişçe gülümsedi.

 

****🧡****

 

"Hadi hazırlan artık ay çiçeğim" dedi.

 

Saçlarımı iki kulak şeklinde örmüştüm, üstümde normal Pembe bir bluz vardı ve üstümde ise mavi kot bir tulum giyinmiştim, beyaz bir ayakkabı giyindim, örüklerimin ucunda beyaz kurdele bağlıydı ve hafif pembe bir makyaj yapmıştım, Meriç'in yanına gittiğimde, beni pelimden tutup kendime çekti ve "böyle çok tatlı olmuşsun"dediginde gülümsedim ve onu Yanağından öptüm, beni bıraktığında arabaya doğru yürümeye başladı, arabaya bindiğimizde ise bu sefer karabiberim şarkısını açtım "e karam şarkısını açmadın" dedi.

 

"Evet" dedim ve güldüm, o sırada Karabiberim kısma geldiğinde Meriç eliyle alnına vurdu ve arabayı sürmeye başladı, Kısa bir süre sonra geldik.

 

lunaparka gelmiştik "neye binelim?" dediğinde hızla ve heyecanla "dönen salıncak" dedim "Tamam" dedi ve bilet alıp sıraya girdik, bir süre sonra sıra size geldi ve gidip yan yana olan salıncaklara oturduk, herkes yerleştiğinde makineyi başlattılar ve makine sallanarak yukarı kalktı, dönmeye başladıgında elini ona uzattığım ve elini tuttum.

 

Manzara çok güzeldi ve yine de gözlerimi kapattım, uçuyormuşum gibi hissettiriyordum, lunaparkta en sevdiğim alet buydu, inidigimizde Mutsuz bir şekilde dudaklarımı büzdüm ve "çok çabuk bitti" dedim kıkırdadı ve "iyi tekrar binelim" dedi.

 

Sevinçle yerimde zıpladım, tekrar sıraya gidip tekrar bindik.

 

4 kere bindikten sonra Meriç artık kusmak üzereydi ve binemedik bir süre neye bineceğizmizi düşündük ve ona döndüm, yanımda yoktu.

 

Bir süre sonra elinde pamuk şeker ve elma şekeri ile döndü, şaşırdım ve mutlulukla yanına koştum. Hemen alıp teşekkür için Yanağından öptüm ve "teşekkür ederim" dedim.

 

Yediğimizde "sen diğer aletleri beğenmeyeceksin herhalde Hadi atlı karıncaya binelim" dedi kafamla onayladım ve bindik, küçükken de binerdim, o zamanlar aklıma gelince yine duygulandım .

 

Adını bilmediğim bir alet daha vardı, bir boğa, insanlar üstüne çıkmaya ve dengede durup düşmemeye çalışıyordu.

 

" Ben düşmem" dedim kendimden emin bir şekilde "iyi göreceğiz" dedi hemen alete indim ve sıkıcı tutundum. oturdum ileri atıyordu Ama buna rağmen inadım sayesinde düşmedim, indiğimde bacaklarım tutuyordu ona "bak düşmedim" dedim, ilk titreyen bacaklarıma baktı ve daha sonra o da sırıtarak "aferin" dedi.

 

" Eglenceliydi" dediğimde sırıtışı genişledi ve "zıplatmayı seviyorsun herhalde?" dedi "yani eğlenceliydi" dedim o ise daha büyük bir şekilde sırıtarak;

 

Daha eğlenceli aletler var, dedi meraklı bir çocuk gibi merakla "ney" dedim. "Gondol iyi aslında" dedi. Gondola bindikten sonra artık çok geç olmuştu, eve gitmeye karar verdik. Arabaya doğru gittik ve bindik, arabayı bir süre sürdü sonra durdu ge ardından inmek için yöneldi "inip marketten içki alacagim" dediginde şaşırdım "içecek misin" diye sordum." İçeceğiz" diye yanitladiginda kaşlarım catıldı "içeceği, benim neden bundan haberim yok?" Diye sorduğumda "içelim her gece diye şarkı açarken iyidi ayçiçeğim" dedi ve ardından ekledi "denemeni istedigim bi içki var" dediginde merak edip kabul ettim. İçkiyi alıp geldi ve eve doğru sürdü, eve gelince odaya gittim ve üstümü değiştim Meriç de içkiyi doldurup geldi "karam şarkısını bir daha açma" derken elindeki bardakları komidine koydu, öfkeli görünüyordu. Şaşkın bir şekilde "iyi kara biberim şarkısını açarım o zaman" dedim ama daha çok öfkelendiği belliydi "bir daha acmiyacaksin" dedi net bir sesle "Efendim, abartma sadece bir şarkı" dedim. "Asıl sen abartma sadece bir şarkı dinlemesen ne olur ki!?" Dedi. "Bana emir veremezsin, istediğimi dinlerim." Dedim emin bir şekilde "defalarca rica ettim ama devam ettin nefret ettiğimi biliyorsun!" Dedi sitemle "öyle mi?" Dedim ve "abartıyorsun" diye ekledim. "Abartıyor muyum!?" Diye sordu."iyi ben de gidip kumralım şarkısını dinleyeyim!?" Dedi. "Ne alaka be?" Dedim. "Keşke anlasan.." dediginde öfkesi arttığı gibi sesi de yükselmeye başlamıştı. "Bana sesini yükseltme Meriç!" Dedim bağırarak. Sinirle bir şekilde sustu, yüzünden ve gözlerinden öfkesi belli oluyordu. "Acmayacaksın" diye tekrarladı. "Açacağım" dedim inadına. Dişlerini sıkıyordu aynı yumruğunu sıktığı gibi.

 

Bi anda dudakları sertçe dudaklarımı bulduğunda öylece kalakaldım, elleri belime dolandı ve sertçe belimi kavrayarak tuttu, elleri o kadar sıkı tutuyordu ki hareket bile edemezdim, tüm sinirini çıkartıyor gibiydi..

 

                        ~~~~~

 

Evet yine gıcıklık ve ben, burda bitirmem gerekiyor çünkü devamını yazarsam zaten final bölümü olacak, yani sonraki bölüm 1. Kitabın final kısmı...🥹🧡

 

!!!!Sorularrr!!!!

 

Sizce maria meriç'e aşık mı?

 

Sizce Meriç nasıl birisi?

 

Sizce onur kim?

 

Sizce onur ve maria'nın geçmişteki olayı ne?

 

Sizce iddia'nın sonunda ne olacak?

 

 

Loading...
0%