Hayatıma yol çizmeğe, çalışdıkca hayat beni hep,

Bir sıfır geriden başlamama, sebep oluyor'

Günlerdir hayattan, kopmuş gibi yaşamakdan, yoruldum mavinin döndüğü geceden beri,

Bağ evinde, fatıma hanımın iğneliyici sözleriye,

Yaşamaya çalışıyorum, olmuyor yapamıyorum,

Berat ağa ve fatıma hanım, kuma diye başımın etini yiyorlar, ve yasinde artık benim gibi,

Bıkmış olmalıki, bağ evine gece yarısı gelip, başka bir odada uyuyup sabahda kimseye gözükmeden,

Çıkıyor, ben mi gece sabaha kadar, pencerede

Yasini bekliyorum, eve girer girmez, diğer odaya,

Girip yanıma bile uğramıyor, her kezden kaşıyo,

Benden bile' kalbim çok acıyor, gözlerim şiş,

Saçım başım dağınık bir şekilde, bütüngünüm, odamda geçiyor, bu gün konağa gidicez,

Yarında aşiret toplanacak, kocamı başkasıyla paylaşmamı, bekliyolar,

Arabada giderken, şivan ağa aradı, yarın aşiret'

Toplanıcak yasin için, haberin olsun dedi,

Kardeşimin acısını anlıyorum, fakat bunun kararı, bana değil kardeşime düşer, evlenmek isdemese, sonuna kadar arkasında dururum,

Evlenmek isdersede, benden yana bi destek görmez, uzakda durur izlerim, leylaya bunun yapılması canımı sıksada, beş yıldır, çocukları olmuyordu, ve kardeşim hiç bir zaman, sorunun kimde olduğunu söylemiyordu,

Sorun leylanınsa, büsürü tedavi seçeneği vardı,

Gerekirse yurt dışına bile gönderirdim,

Yok eyer, sorun kardeşimin se, arkasında durup,

Onu kimseye ezdirmezdim, yasinin bunu bilmesine, rağmen bana sorunun kimde, olduğunu söğlememesi, canımı sıkıyordu,

Birde mavi vardı, onu okula kaydedip kaldığı, yerden okumasını isdiyordum, en azından doğumundan sonra, hayalerine doğru ilk adımı, atmasını isdiyordum, düşüncelerimi bozan,

Şey konağın kapısına gelmemiz oldu, mavi yolda uyuya kalmışdı, ve ben onu uyandırmağa, kıyamıyordum, arabadan indim, mavinin oturduğu yere doğru ilerleyip, kapıyı açdım, maviyi kucağıma alıp, konağa doğru yürümeye,

Başladım kucağımdaki kadın, çok zayıfdı,

Sanki bir kuş taşıyordum kucağımda,

Tüy gibi hafifdi, konağa girip üst kata doğru,

Yöneldim, maviyi odasına bırakıp, çıktım'

Cebimdeki telefonu çıkarıp, rojovanı aradım,

Alo bula bildinmi, o şerefsizi, sanki yer yarılmış,

Yerin dibine girmiş, afranda yok, onuda bulamıyorum, rojovan bul onları bana,

Mavinin sırtındaki kırbaç, izleri kadar,

İz açacağım hayatlarında, hazar botan, kimiş anlasınlar benim, karımı kanatmak neymiş,

Gösdereceğim herkese, eöer bulursan sakın öldürme, ölüm onlara, kurtuluş olur, onlar yaşamalı, yaşamalılar ki, hazar botanı tanımalılar,

Telefonu kapatıp üskata doğru kafamı çevirdim,

Mavi terasda durup beni dinliyordu, gözlerindeki buğu hiç sevmemişdim, neden buğlanmışdı,

Gözleri ki, yavaşca üst kata çıkıp mavinin yanına gittim,

Ne oldu mavi, niye gözlerin dolu dolu,

Birşey yok sana anlatmam gereken birşey var,

Benimle çalışma odasına gel, orda anlatmak isdiyorum,

Mavinin, peşinden çalışma odasına doğru, ilerledim içeri girip kapıyı kapattım, yanına oturup, gözlerimi mavinin, denizlerine kitledim,

Anlat dedim,

Ben şeyy, o gün kaçırıldığım gün,

Ogün odada otururken, içeri afran girdi,

Bana birşeyler anlattı,

Ne anlattı sana söğle bana, sana bunu yapanın afran olduğunu biliyorum, onu arıyorum,

Hayır afran yapmadı, dayısı yapttı,

O gün afranın dayısı aslan bey, kaçırdı beni,

Afranın bana söğlediğine göre, dildayı katleden,

Adam afranın dayısının oğluymuş, dayısı intikam almak isdemiş, beni kaçırarak, fakat afran suçsuz,

O gün sana haber göndereceğini söğleyip, gitti bidahada gelmedi, kapıdaki adamlardan duyduğum kadarıyla, afranıda kaçırmış dayısı, sana haber vermesin diye,

Kaşlarımı çatarak, mavinin anlattıklarını, dinledim söğlediği gibiyse, gerçekten afranln haberi olmama ihdimali vardı, bir diğer ihdimal,

Se afran herşeyi pilanlı purogramlı, yapıyordu,

Her iki ihdimalide göz önünde tutmam, gerekirdi çünkü ben masum birine, zarar vericek bi karaktere, sahip değildim, bu masumluğun içinde elbetteki, maviyi dışında tutuyordum çünkü maviye çok eziyet ettmişdim,

Mavinin gözlerine bakıp, elinden tutum usulca,

Artık ağlamanı isdemiyorum, mutlu olalım olurmu, sen hep güll ben se senin gülüşünde,

Gördüğüm cenneti, doya doya seyrediyim,

Denizlerindeki, dalgayı durultt, gözlerinden artık tek yaş dökülmesini isdemiyorum,

Ayrıca, bidaha sakın başka bi erkek için de ağlama, ben asla geniş bi erkek olmadım, benim olanı kıskanırım, ve sen benim olduğuna göre,

Atığın adıma dikat ett, kazayla başka bi adamın koluna dokunsan, bütün şehri yakacak kadar öfkelenirim, bunları bil diye söğlüyorum, çünkü kocanı tanımana, yardımcı olur,,

Hazarın, son söğlediklerine gülsemi, ağlasamı bilemedim, yinede beni sahiplenmesi, hoşuma gitti, kalbimde olan derin ve ince sızı, beni korkutuyordu, çünkü nezaman hazarın gözlerine baksam, kendi cenazemi orda görüyordum, ve bu beni çok korkutuyordu, ben ölümü ve cenneti onun gözlerine, baktığımda görüyorum,

Bana çok yakın ama bi okadarda uzak bakan gözleri, beni tedirgin ediyordu,

Özelikle dilda dediğinde, parlayan gözleri,

Mavi, dediğinde düz ve sabitt bakıyordu,

Bugün konağa geldik, konak çok sesiz gözüküyordu, mavi ve hazar yok gibiydi ortalıkta,

İlk iş kendi odama doğru çıkıp, yatak odama girmek oldu, çünkü başım çok ağrıyordu, yarın gece, aşiret toplanıcaktı, sağa sola gidip geldim, bir süre odanın kapısı açılıp, içeri leyla girdi,

Leylanın gözlerine bakamıyordum, berdel dediklerinden beri, gözlerindeki yaş durmaz olmuşdu, içeri girip bana dolu dolu olan, gözlerle bakttı' ve bu gün hazar abimden çok, senin vereceğin karar önemli olacak, eğer evlenmek isdersen, lütfen beni boşa ve öyle evlen, yok eğer evlenmem dersen, gidelim bu şehirden, ben artık dayanamıyorum, yasin,,

Leylanın söğlediklerinin, oluru yokdu birincisi,

Ben kuma isdemesem bile, leylanın babası, leylayı geri almak için elinden geleni yapar, ve alır dı,

İkinci seçeneğim kumayı kabul etsem, leylayı burda tutar fakat, diri diri ölmesini' seyrederdim,

Her iki seçeneğinde oluru yoktu, ya sevdiğim kadını, diri diri ölmesini seyredeceğim, yada boşayacağım, leylanın gözlerinden gözlerimi çekmeden,

Bak leyla bana güveniyorsan yarın gece, vereceğim, hiç bir kararı sorgulama, ve bana güven, emin ol ben senin gözünden akan tek bir damla yaşa, bütün mardini yakarım, ama senin bana güvendiğini, bilmem gerekiyor, ben sensiz nefes bile alamazken, seni boşamak, akıl kar işi değil,

Sana güveniyorum, sen benim ilk aşkımsın,

Yinede tedirginim, göğsümdeki acı beni nefesiz bırakıyor, yasin ben sensiz bir dünya isdemiyorum, ama kumada isdemiyorum, ben her gece kocamın başka bir odada, başka bir kadınla, düşünmek isdemiyorum, bu kadar güçlü değilim ben, her şeye senle göğüs germişken, buna gelemem anla bemi nolur,

Leylaya yaklaşıp elerinden tutum, gözlerinden öpüp, sadece güven bana sana ihdiyacım var, dedim''

Çalışma odasında hazarla konuşduktan, sonra odadan çıktım, sedirde fatıma hanımla berat ağa oturmuş, kahfe içiyorlardı, yanlarına doğru ilerleyip, elerinden opüp hoş gelmisiniz, dedim

Fatıma hanım beni biraz süzüp, çok zayıfsın kızım, sen bu küloyla nasıl, doğurucaksın anlamıyorum ki dedi, çok utandım sözlerinden dolayı, berat ağa duymuşdu çünkü, yanaklarım kıp kırmızı oldu, kafamı önüme eğip, ben mutfağa bir bakayım, gül ablayı çok özledim,

Tam arkamı dönüp gidiceken, berat ağa bana seslendi,

Bukee, duyduğum sesle arkama dönüp,

Buyur baba dedim, ilk kez baba dedim ve, berat ağanın gözleri doldu, gel hele otur sözyleyeceklerim var, sedire yaklaşıp, oturdum gözlerimi berat ağaya dikip, konuşmasını bekledim,

Bak kızım, ben leylayıda senide, hacerden ayırmadım, evladım sayıp sizinle çok muhatap olmadım, belki seni bazen kırdım, belkide oğlum, seni kırdığında, sesiz kaldım yinede nolduysa oldu, ben senden artık tek bir şey isdeyeceğim, artık torunlarım olacak, hacerden bugün bi haber aldım, abinle anlaşamıyolarmış, boşanmak isdiyormuş, elbette izin vermedim,

Onun evliliği bozulursa, hazarla sende boşanırsın, ve ben yuvanızın yıkılmasını isdemiyorum, bebekleriniz olucak, anasıyla babasıyla büyümesini isderim, yinede hacer ve sen boşanmak isderseniz, senin bebeklerin bu konakda, hacerin bebeği sizin evde kalacak, yani çocuklarınızı göremiyeceksiniz, bu sebeple artık kaçma ya bebeklerin için sesizce, evliliğine katlan yada ben, kızımı buraya seni oraya göndereyim,, seçim hacerle senin seçimin unutmayın, çocuklarınızı göremeyeceksiniz, boşanırsanız,,

Berat ağanın, söğledikleriyle ellerim titremeğe başladı, hacer gerçekten boşanmak isderse, berdel bozulur, ve ben bebeklerimi bidaha asla göremem, çünkü aşiret dulum diye hemen başımı bağlamak isder, isdemsizce elim karnıma gitti,

Ve minicik bir kıpırtı, hisettim sanki bizi bırakma der cesine,

Berat ağanın yüzüne bakıp, neden abimle hacer, boşanmak isdiyor peki, bizim başımızı yaktılar, o büyük sevdaları için, sadece yedi sekiz aymı sürdü sevdaları, günahımıza girdiler ahımızı aldılar, şimdide çocuklarımızın ahlarına girmek isdiyorlar, öğlemi baba beni yarın annemin, evine gönderirmisin, hem annemi, çok özledim hemde konuşmam gereken şeyler olucak, onlarla,,

Çalışma odasından çıkıp, etrafıma bakınırken, sedirde anam babam ve maviyi gördüm, konuşuyorlardı, biraz yaklaşıp, ne konuşduklarını duymaya çalışdım, babamın maviye söğledikleri, mavinin babama soğlediği herşeyi duymuşdum, ve çok öfkeliydim, ne demek hacer mutsuzmuş boşanmak isdiyormuş, çocuk oyuncağımı bu, aşık oldum derken oysaki, kimseyi gözleri görmüyordu, küçük bir kızın kanına girip, berdele sebep oldular şimdi mavi hamileykenmi akıları başlarına geldi, asla boşanamazlar, mavide bebeklerde bu konakta, benim isdediğim gibi, yaşıyıcaklar yarın ilk iş maviyi babasının evine götürüp, bu sorunu çözmek olucak,,