844.3 Km

Gecenin bir yarısı uyanmamın sebebini bende bilmiyordum. Sabah film izlemek için açtığım televizyon uzun süre açık kaldığı için kapanmıştı. Yavaşça yattığım yerden kalktım. Koltukta uyumuştum ve bunun sonucunda boyun ağrım vardı. Salonun çıkışına ilerledim ve lavaboya girdim. İlk önce yüzümü yıkadım. Daha sonra kabaran saçlarımı taradım ve aynadaki halime aptal bir gülüş atıp salona geri döndüm.

İçimden durduk yere gülmek geliyordu ve ben buna engel olamıyordum. Birkaç dakika önce kalktığım koltuğa tekrar oturdum ve telefonumu aldım. Hesabıma para yattığını görünce gözlerimi devirmeden edemedim. Ailemin saçma kurallarından biri asla çalışmamak gibi aptalca bir şeydi. Hayatım boyunca ihtiyaçlarımı babam karşılayacak ve beni göz önünden uzak tutacaktı.

Ona hak vermeye çalışsam bile onu hiç sevmiyorum. Çalışmama karışmak ne haddine? Ama tabii ya koskoca Murat Ekici’ nin kızının uyduruk bir iş yerinde çalıştığını gören millet ne derdi. Çok da umurumdaydı onun önemi. Benim hayatım benim kararlarım aynen. Kısaca ben yine elim kolum bağlı yaşıyorum işte.

Sıcak havadan bunalıp balkona ilerledim. Balkon kapısını açtığımda yüzüme vuran soğuk hava ve yağmur kokusuyla tebessüm ettim. Balkonumdaki puflardan birine oturup dün Alp’ le konuştuğum uygulamaya girdim.

‘’ alp: adlı kullanıcı aktif’’ Yazısını görmemle sırıtıp ‘’alp:’’ hesabına yazdım.

‘’Selam.’’

‘’Sabah ne oldu öyle?’’

‘’Bir anda ortadan kayboldun.’’

‘’Özür dilerim.’’

‘’Bizimkiler telefona baktığımı gördü.’’

‘’Birde bir şey söyleyeceğim…’’

‘’Sıkıntı yok.’’

‘’Bekliyorum.’’

‘’Şimdi şöyle ki bizimkiler benim seninle konuştuğumu görünce seni sevgilim sandı.’’

‘’Yani sabah sana delinin biri yenge falan yazarsa engelle geç tamam mı?’’

‘’:) Tamam.’’

‘’Sen nerede yaşıyorsun?’’

‘’Kayseri.’’

‘’Sen?’’

‘’Bu uygulamadaki herkes Kayseri’ de yaşıyor galiba.’’

‘’Manisa.’’

‘’Ben buradan tanıştığım biri sayesinde buraya taşındım.’’

‘’Bu arada sen niye uyanıksın balım?’’

‘’Bir sorun mu var?’’

Balım mı? Yavaş paşam kalp var bizde. Sevgi görmeye alışık değiliz ağır ol.

‘’Sorun ne zaman yok ki?’’

‘’Önemli değil. Her zamanki gibi durgunum.’’

‘’Anlat güzelim. Niye üzgünsün?’’

‘’Kim üzdü?’’

‘’Alp, sen kendini seviyor musun?’’

‘’Bazen evet bazen hayır...’’

‘’Sen sevmiyor musun?’’

‘’Kendimi sevmiyorum.’’

‘’Sevilmeye değer biri olduğumu da düşünmüyorum.’’

‘’Bak biz insanlar bazen kendimizi sevmek ve sevilmeye değer hissetmek için birilerine ihtiyaç duyarız.’’

‘’Bize mükemmelmişiz gibi hissettiren insanlara…’’

‘’O kişileri bulduğunda hayat daha yaşanılabilir olur.’’

‘’Yani bizim ihtiyacımız olan şey bize yaşadığımızı hissettiren kişilerdir.’’

‘’Sen buldun mu o kişiyi?’’

‘’Buldum buldum.’’

‘’Hatta bana kendisini sevmediğini söylüyor şu an.’’

‘’Sen buldun mu?’’

‘’Bilmem, bulmuş muyum?’’

‘’Bilmem, bulmuş musun?’’

‘’Bulmuşum galiba.’’

‘’Hatta o kişi bana ona kendini iyi hissettirdiğimi ima ediyor şu an.’’

‘’Ne tarz müzikler seversin?’’

‘’Bilmem. Duman falan seviyorum.’’

‘’Hatta Nirvana falan da severim ben.’’

‘’Adamlar grubunun ‘Rüyalarda Buruşmuşum’ şarkısını açsana.’’

‘’Ben de açıyorum şimdi.’’

‘’Açtım.’’

‘’Seviyorum bu albümü.’’

‘’Bende seni.’’

‘’Çüş.’’

‘’Ay pardon. İltifat etmeden önce haber verir misin?’’

‘’Heyecan yapıyorum sonra.’’

‘’Peki, haber veririm iltifat ederken.’’

‘’Farklı şehirlerde olup aynı anda aynı şarkıyı dinlemek iyi hissettiriyor.’’

‘’Mesafeler aynı anda aynı şarkıyı dinlemeye engel değildir buz adam.’’

‘’Güzel söz. Yazayım bir kenara.’’

‘’Bu arada Buz adam mı?’’

‘’Evet. Hesabın ciddi ve kasvetli ama sen öyle değilsin.’’

‘’Buz adam lakabı hesabın için geliyor aslında.’’

‘’Sevdim bunu şeker kız.’’

‘’Buz adam…’’

‘’Ben artık uyuyayım buz adam.’’

‘’Malum sabah Alp diye birine yazacağım uykusuz olursam çok konuşamayız.’’

‘’İyi uykular şeker kız.’’