Rüya yada gerçek bilmiyorum etrafım sisle çevrili sisin içinde sanki bir şey var sanki bir çift göz

bana bakıyor dikkatli baktığımda iki mavi göz bana bakıyordu ama yüzü görünmüyor sadece bana bakıyor o gözlere yaklaştıkça benden kaçıyor sis dağıldı etrafıma baktığımda kimse yoktu ama o gözler öğle güzeldi ki sanki gökyüzü ne bakıyorsun gibiydi bir anda yer sarsıldı uyandığımda kendimi yerde buldum yataktan düşmüşüm arada bir başıma gelir neyse insanlık hali inleyerek doğrulmaya çalıştı

ASLI;ahh belimm ahh

AÇELYA;aslı Aslı nerdesin

ASLI;yerdeyim açelya

AÇELYA:ne yapıyorsun yerde

Aslı göz devirir ve konuşur

ASLI;yer rahatı mı diye bakıyorum ne mi yapıcam düştüm yaa

(Açelya güler )

AÇELYA;ayy sabah sabah güleceğim yoktu yani aslı

ASLI;ay çok komik güleceğine kaldırsana beni

AÇELYA;ay tamam tamam geldim kaldırıyor um

ASLI;hain sin kızım sen düşene bir tekme de sen vuruyor sun bak hâlâ gülüyor umarım sende düşersin yataktan hatta ranza dan düş sen

Açelya hâlâ gülerken aslıyı kaldırır

AÇELYA:iyi be tamam kaldırdık işte drama queen seni bir yerin acıyor mu

ASLI:yok ya sadece belim ağrıyor

AÇELYA;emin misin

ASLI;evett eminim günaydın bu arada

AÇELYA : günaydın saat kaç

ASLI:ne bileyim ben baksana telefona

AÇELYA: saat 9 muş daha biraz daha yatıcam ben ses yapma

ASLI; vicdansız sın kızım sen ölsem umrunda olmaz, neyse uyanmışken lavabo ya gideyim bende

(Lavabo ya gidip işleri ni hallettikten sonra mutfak tan sesler gelir ve oraya yönelir adımları)

ASLI; suzişim günaydın

Diyerek suzanı öper

SUZAN; günaydın kızım

ASLI:babam kalkmadı mı daha

SUZAN:hayır kahvaltı hazır olana kadar uyusun istedim

Aslı yüzündeki pis sırıtışla konuşur

ASLI:yeter bu kadar yattığı gidip uyandırayım

(Ve yatak odası na doğru adımlar ve babasının uyuduğunu görür ve üzeri ne atlar )

ASLI;babaaammm günaydın

Orhan hiç şaşırmaz çünkü alışmıştı

ORHAN ; günaydın canım kızım sen ağırlaşmıssın sanki

Aslı kafasını kaldırıp babasına bakar ve konuşur

ASLI:nee kilo mu almışım

"ayna da kendine bakar Orhan gülümseyerek kızına bakar ve konuşur "

ORHAN;aynı annen gibisin

"aslı duyduğu şeyle babasına aynadan bakar

Eftelya dan pek bahsetmezdi hem aslı üzülmesin diye hem de kendisi

"aslının gözleri dolar"

ASLI:yaa babaaa

ORHAN;benim orman gözlü kızım sil gözyaşlarını bak üzülürüm senin üzülmen için söyemedim

ASLI;ama ben olmasaydım annem hayatta olurdu

ORHAN:bak duymamış olayım bu sözleri ni sen olmasan o zaman ben ne yapardım benim cennet kokulum

ASLI;yaa babaaa

Kapıdan Suzan belirir

SUZAN:ay bu ne duygusallık sabah sabah

"suzan kapıya yaslanmış birbirine sarılan baba kıza bakıyor dur onlar söylemese de Suzan anlamıştı yine eftelya yı anmışlardı o da üzülüyor du hem annesini göremeyen aslıya hemde kızına doyamadan giden eftelya ya"

SUZAN: kıskanıyorum ama

ASLI: görüyor musun baba bizi kıskanıyor yakında atar evden beni

Suzan aslıya göz devirir ve konuşur

SUZAN;Kıskanırım tabi kocam o benim

ORHAN;sende gel canım karım benim

SUZAN:ay çekilin bende geliyorum o zaman

"Suzan da onlara karışır daha sonra kapının yanında açelya belirir"

ORHAN;kız açelya sende gel

AÇELYA:ben mi kom-ay enişte

ORHAN; evet gel yamacımıza

"ve açelya da gelir Orhan asla açelya yı aslı dan ayırmaz kızı gibi sever onu ve kapı çalar "

ORHAN; hayırdır bu saatte inşallah haldun değildir

SUZAN:Orhann

Orhan ne dedim bakışı atarak konuşur

ORHAN: tamam sustum

"ve suzan kapıya bakmaya gider gelen Metehan dır

METEHAN; günaydın Suzan hanım istediğiniz ekmeği getitdim

SUZAN: günaydın Metehan sağol gel içeri

METEHAN; gelmesem Suzan hanım rahatsızlık vermeyeyim

SUZAN: geliyor musun yoksa orhana mı diyeyim

METEHAN; tamam Suzan hanım geliyorum

SUZAN;hah şöyle söz dinle

"ve içeri girerler"

ORHAN; hoşgeldin metehan günaydın

METEHAN; hoşbuldum komutanım günaydın komutanım

SUZAN:metehanı ben aradım hem ekmek aldırdım hemde kahvaltı için çağırdım

ORHAN:iyi yapmışsın suzanım gel oğlum geç

METEHAN; emredersiniz komutanım

ORHAN:emretmiyorum geç hadi

"Ve kapı çalar Orhan kapıyı açar gelen haldun dur"

HALDUN: günaydın Orhan

Orhan bıkmış bir suratla konuşur

ORHAN:sana bu evin anahtarını vereyim ha haldun sürekli kapıda kalma

HALDUN:iyi olur aslında

ORHAN:ya sabırr geç be içeri

"Ve geçer masa hazır dır hepsi kahvaltıya başlar"

ASLI:Metehan abi sen dün neredeydin

METEHAN:işlerim vardı aslı

ASLI:ne işte bende onu soruyorum

"Sessizce yaklaşır "

METEHAN:sana ne aslı

ASLI;yaa ama merak ettim şimdi

METEHAN;fazla merak iyi değildir aslı

SUZAN: açelya senin odadan bişey mi düştü yere sabah

AÇELYA;aslı düştü yataktan

ASLI;hii inanmıyorum hain artı çakall sattın beni

AÇELYA:türk askeri yalan söylemez aslı

"Metehanla el çakarlar"

SUZAN;bende diyorum bu aslı niye erken kalktı

ASLI; inanmıyorum ölenin üstüne bide sen toprak at suziş

SUZAN;aslıı bak acımam terliği yersin kızım bidaha o kelimeyi duymicam demedim mi sana

ASLI;ayy şaka bee suziş üzülme sen

ORHAN:koca yatağa nasıl sığmadın kızım

ASLI ; açelya itmiş olabir diye düşünüyorum

AÇELYA; iftira cı şuna bak teyze ya

"Kahvaltı bitene kadar sürdü bu konuşmalar hatta Orhan bey Haldun beye bıcak bile çekti kahvaltı bittikten sonra metehan karargâh a diyerleri de tavla oynamak için balkona çıktı"

ASLI:suzişşş vildan anneane arıyor açıyor um bak tamam ses yok açtım

VİLDAN h:Suzan aa aslı napıyor sun nasılsın güzel kızım

ASLI: iyiyim Vildan sultan yaşıyoruz işte

"O sırada suzan içeri girer ve aslıya terlik fırlatır"

SUZAN:ben sana ne dedim aslı duymicam demedim mi

ASLI: görüyor musun vildan anneane kızın bana terlik fırlattı dövüyor arada beni

VİLDAN h;Suzan doğru mu bu

SUZAN;ay anne inanma şuna yalan söylüyor tabi bir gün dövücem o ayrı

ASLI: duydun işte dövücek miş beni

VİLDAN h;neyse aranızda halledesiniz siz Orhan nerde

SUZAN:o haldunla tavla oynamaya gitti kamelya ya

VİLDAN h; iyi iyi açelya nerde onu göremiyorum

ASLI: kocaya kaçtı Vildan sultan

VİLDAN h;ay gerçekten mi

SUZAN:aslıı bak terlik geliyor yok anne o karargâh a gitti işi varmış

VİLDAN;bu kız evde kalıcak hiç mi yok görüştüğü ettiği bir tabur erkek arasında

ASLI;yok vildoşum hepsi ondan korkuyor

VİLDAN: vah başıma gelenler

ASLI:hadi görüşürüz Vildan sultan ben kaçar

SUZAN: bi dakika anne nereye aslı

ASLI :ııı aşağı suziş

SUZAN; napıcaksın aşağı da

ASLI: Bircan ablalar geldi onların yanına inicem

SUZAN; iyi tamam git dikkatli ol önünü kapat hava soğuk

ASLI: emredersiniz komutanım

"ve gider "

VİLDAN h: çok gitme kızın üstüne kızım serbest bırak biraz

SUZAN;anne bu serbest kalmış hali bişey olucak diye korkuyorum

VİLDAN: korkma Allah'ın izniyle bişey olmaz kızım

SUZAN; inşallah Asu nasıl nerde

VİLDAN h:Asusuz kalayım hanımefendiyi dün Kenan karakol dan getir di yine

SUZAN;ne napmış yine

VİLDAN h: adamın biri bisiklet yoluna mı ne onun önüne park ettmiş bu delide onu görmüş arabayı mahvettmiş olan kenana oluyor oğlan ı yoruluyor

SUZAN:ben onunla konuşurum

"ve böylece konuşmaları devam eder aslı aşağı inince rotası nı karargaha cevirir ama ayazla akını çocuklar la misket oynarken görür ve yanlarına gider "

ANIL; lan düzgün atsana çocuklar nasıl vursun onu

AYAZ:ben nasıl vuruyorum o zaman

ANIL: onlar asker mi ayaz

YEKTA:ayaz abi misketlerin hepsini zaten sen ve anıl abi aldı bize kalmadı ki kırdınız yarısını da .

ANIL:tamam koçum kırdıklarımızın yerine yenisini alırız

BUĞRA;yok istemiyoruz siz bizimle oynamayın yeter işin yoksa misket leri ara şimdi

AYAZ:lan var ya komutanım ın oğlu olmasan sana iyi kızardım ama bunu göze alamam

ANIL;gel gidelim bari

ASLI:ayazz anıll

ANIL:ooo aslı bu ne güzellik yakıyosun

ASLI;ay sağol canım teşekkür ederim

AYAZ: nereye.

ASLI: karargâh a gidiyor dum sizi gördüm sizde mi gidiyorsunuz

AYAZ;evet yeni tim komutanı gelicek miş komutan çağırdı

ASLI:aaa öyle mi nasıl biri acaba yakışıklı mı dır sence

AYAZ:sana ne aslı napıcan elin adamı nı

ANIL: bunun abilik damarı tuttu yine

AYAZ:tutar tutar araz komutanım bana emanet etti aslı ve ece yi

ASLI;aman iyi ki etmiş neyse ben şu serkanın yanına gideyim de kuzucuk larıma bakayım

AYAZ:o kuzucuk larını benden uzak tut yeter aslı

ASLI:onlarda sana bayılmıyor ayaz hadi güle güle

"ve askeriyenin içinde olan eğitilen köpekler in olduğu kliniğe gider serkanı onlara söylenirken bulur"

SERKAN:ah be lessie sana kaç kez diyeceğim şunu dökme diye ya sen pulsar demirler i niye dişliyorsun oğlum hı bak koza ya uslu uslu yemeği ni de yiğor her sözü de dinliyor siz hiç oralı değilsiniz

ASLI:boşuna dil dökme dinlemezler seni

SERKAN:Allah aslı sen miydin sinsi sinsi ne geliyorsun kızım

ASLI;korktun mu sen ay kıyamam ee bunlar eksik pars ve spayk nerde

SERKAN:pars Hilal timi ile görev e gitti spayk ta kuzgun timi ile eğitim im de

ASLI: hani miş benim kızım beni özlediniz mi

SERKAN: Suzan hanım buraya gelmene iyi izin vermiş

ASLI: Vermedi ki habersiz geldim

SERKAN:desene eve gidince kızıcak

ASLI:duymazsa kızmaz hadi gel güzel kızım biz dışarı çıkalım

SERKAN;alma kucağına ağır o yorma kendini

ASLI:serkan sende başlama iyiyim ben"ve kozayı alır ve çıkar aynı saniyelerde Ali keremi hava limanı ndan alır ve karargâh a doğru yola çıkarlar

ALİ;insan bir arar sorar nasılsın kardeşim der niye aramadın lan.

KEREM: bana diyeceğine sen niye aramadın

ALİ;numaranı kaybettim oğlum yoksa arayacaktım

KEREM;iyi öğle olsun

ALİ ;eee seninkiler nasıl ne yapıyor Esma Sultan iyi mi

KEREM:buraya geldim ya içi çok rahat artık

ALİ:rahat olur tabii burası bir nevi güvenli

KEREM:bir nevi öğle ama anlamıyorda yurtdışı görevleri olduğunu

ALİ; napsın kadın emanet sin oğlum ona kadın kokuyor sana da bişey olucak diye

KEREM:emanetliğim mi kaldı koca adam oldum kendi kendime yeterim ben

ALİ;aynen canım aynen

KEREM;beni boşver senin hayatında kimse yok mu daha

ALİ;yok çopsüz üzümüm yani daha sen senin yok mu

KEREM:cık bana ters bu işler aşk meşk bana göre değil anlamam ben

ALİ;görürüm ben seni aşık olduğun zaman hatırlatırım bu laflarını

"Konuşarak karargâh a gelirler nizamiye de askerler Ali'yi tanıyınca içeri alırlar Ali tam dönüyor du ki ani frene bastı az kalsın aslıya çarpıcaktı aslı da kucağında koza ile dona kaldı "

ALİ: hass kıza çarpıyor dum oğlum

"ve arabadan iner "

ALİ;aslııı iyi misin aslı cevap ver

ERCAN başçavuş;komutanım ne oldu

ALİ :aslı çıktı önüme aslı iyimisin kızım konuşsana Ercan abi kozayı al kucağından

ERCAN başçavuş:tamam komutanım"o sıra arabadan kerem de iner ve yanlarına gelir"

ALİ:aslı iyi misin

ASLI;iyi-iyiyim a-ali abi ahh

ALİ; tamam sıkma kendini ağrın mı var yoksa

ASLI;hı hı a-li ab-abi

"ve bayılır ve son gördüğü keremin mavi gözleri olur keremin kucağına bayılmıştır aslı.