Yeni Üyelik
8.
Bölüm

YARALI KOYUN

@melikeyaman

SENELER ÖNCE ;

 

 

 

Havanın çok güzel olmasıyla Doğa annesinden izin alıp evin bahçesine çıktı . Uzun bir süre kendi kendine oynadıktan sonra annesi bahçeye çıkıp kızına bakıp bahçedeki yerde serilen mindere oturup kızını izlemeye başladı . Doğa annesini gördüğünde annesine bakıp " Anne ben çok hızlı koşuyoyum bak sana gösteyim ." dedi ve kollarını açıp etrafta koşmaya başladı . Annesi hemen Doğa ya bakıp telaşla konuşmaya başladı .

 

 

 

" Kızım tamam çok hızlı koşuyorsun ama bak düşeceksin bi dur hele ! "

 

 

 

" Anne ben düşmem , hem ben artık büyüdüm ki endişelenme " deyip tekrar koşmaya başladı .

 

 

" Kızım ne büyümesi sen daha dört buçuk yaşındasın . "

 

 

" Ya büyüdüm işte anne hem bak nasıl hızlı koşuyoyum bak "

 

 

 

" Tamam Doğa yeter düşeceksin şimdi . Daha yeni iyileşmeye başladı hem bacağındaki yaralar yenileri olmadan gel otur kızım "

 

 

 

Doğa o kadar enerjik ve hareketli bir insan ki yerinde genellikle duran bir kişi değildi. Hep koşturmaca ya da kendine eğlendiren aktiveler bulup oynardı . Daha iki üç önce düşüp bacağını kanattı ardından annesi güzelce pansuman yapmıştı ama Doğa hala umursamayıp devam ediyordu .

 

 

 

Annesi onun bu enerjik halini çok seviyordu fakat düşmesinden , canının acımasından korkuyordu . Doğa genellikle böyle küçük yaraları kafasına takmadığı gibi genellikle birçok şeyi kafasına takmazdı . Ona göre bu dünya ya bir defa geldiğimiz için doya doya eğlenmeliydik . Ve annesi şundan emindiki Doğa nın kafası çok iyi çalışıyordu . O herseyi kolay öğrenen bir kapasiteye sahipti ve ileride çok işine yarayacağına daha farkında değildi . Herşeyi daha basit düşünüp öyle hareket ederdi bu yaşında bile .

 

 

 

Annesi onun gözlerine baktığında kendi çocukluğunu görürdü . O denizi andıran masmavi gözleri annesinde de vardı . Babası ve abisi kahverengi gözlere sahipti . Annesiyle de Doğa aynı gözlere sahipti . İnsanlar Doğayı gördüklerinde annesine o kadar benzetiyorlar ki bu küçük yaşta bile , annesi emindi kızı büyünce ona çok benzeceğini .

 

 

 

Annesi Doğaya bakıp tekrar konuşmaya başladı " Doğa tamam gördüm sen çok hızlı koşuyorsun kızım aferim sana hadi gel "

 

 

" Bak sana demiştim ben çok hızlı koşuyoyum diye " deyip olduğu yerde durup annesine baktı ve devam etti ." Anne bana masal anlatırsan oturacam kabul eder misin "

 

 

 

Annesi onun bu tatligina gülüp başını salladı ve gel anlamında elini kaldırdı .Doğa annesinin ona masal anlatmasını çok seviyordu . Doğa hemen annesini yanına koşup dizlerine kafasını koydu ve annesine bakıp gülümsedi .

 

 

 

Annesi yanaklarını sevdi ardından " Bir daha hızlı koşmak yok ve yaraların iyleşmeden de koşmak yok tamam mı ? "

 

 

 

Doğa kafasını olumlu anlamda salladı ve konuşmaya başladı . " Tamam anne ya hadi başla çok heyecanlandım şimdi " ve kıkırdadı . Annesi bu haline güldü ve anlatmaya başladı .

 

 

 

" Zamanın birinde , köyün birinde , çiçeklerin içinde , küçücük evinde küçük bir kız yaşarmış . Bu kızın çok ilginç bir özelliği varmış . Hayvanlarla konuşabilir , onların dilinden anlarmış . " meraktan Doğa kıpırdamaya başlamış . Konuşmak istiyormuş fakat annesini bölmek istemiyormuş . Annesi kızinın merakını anlamış ve daha fazla bekletmeyip , saçlarıyla oynayıp anlatmaya devam etmiş .

 

 

" Günlerden bir gün annesi bu küçük kızdan kuyudan su getirmesini istemiş . Annesinin bir dediğini iki etmeyen küçük kız , kovayı alıp hemen kuyuya koşmuş . Kuyunun yakınında karşısına yaralı bir koyun çıkmış .

 

 

 

Hemen ona yaklaşıp nasıl bu hale geldiğini sormuş . Koyun :

 

 

-- Sahibim beni ve arkadaşlarımı otlatmaya götürmüştü . Karnımızı doyururken ben dayanamadım ve gizlice ormana gittim . Orada karşıma bir kurt çıktı . Az daha beni yiyecekti fakat ben oradan kaçmayı başardım " dediğinde Doğa nın ağzından " Hiiiiih " kaçtı ve annesine bakmaya devam etti . Annesi devam etti tekrardan .

 

 

" Küçük kız minik koyunun haline üzülmüş . Ona sahip çıkmış ve kuyuya birlikte gitmişler . Koyunun yaralarını temizlemiş ve ona su vermiş . Birlikte evine götürmüş ve olanları annesine anlatmış . Annesi yarası iyleşene kadar koyuna bakmasına izin vermiş

 

 

Bir hafta sonra koyun iyileşmiş . Annesi küçük kıza koyunun gitme vakti olduğunu söylemiş . Küçük kız bunu hiç istemiyormuş . Annesi , onunda bir ailesi olduğunu söylemiş . Bunu duyan küçük kız kendi ailesinden uzak kalırsa nasıl üzüleceğini düşünüp koyunu çobana teslim etmiş " Annesi Doğaya bakmış fakat kızı ona bakmıyormuş .

 

 

 

" Kızım noldu beğenmedin mi ? "

 

 

 

" Yok çok güzel ama .... Şey acaba benden uzak olursanız yada siz olursanız onu düşünüyorum da "

 

 

 

" Kızım biz burdayız böyle şeyler düşünme "

 

 

 

" Anne sen hiç gitme , abimde babamda tamam mı " derin bir nefes alıp devam etti kızı " Anne babamı ne kadar sevsemde ben seni daha çok seviyorum lütfen hiçbir yere gitme . " deyip annesine sarıldı.

 

 

Annesi kızinin ona ne kadar düşkün olduğunu hep biliyordu . Babaları işleriyle uğraştığı için eve pek gelmezdi ama evde olmak için elinden geleni yapardı . Ama biliyordu babası ne kadar eve gelmeye çalışsada kızı annesine ayrı bir düşkündü .

 

 

" Hiçbir yere gitmiyorum kızım "

 

 

" Söz mü "

 

 

" Söz "

 

 

 

😔😔

 

 

 

GÜNÜMÜZ ;

 

 

 

" Öncelikle herkese merhaba kusura bakmayın biraz geciktim . Abim yok ama ben varım babacım . Beni tanıdığınızı biliyorum ama yinede ben kendimi tanıtmak isterim . Gözlüğümü çıkarıp abimin yerine oturdum ve devam ettim . Ben Doğa Saral bu şirketin 2 / 4 hisselik kısmının sahibi .... " 😎

 

 

 

Herkes şok olmuş bana bakıyordu fakat ben babamın gözlerinin içine bakıyordum tek . Babam şok olmuş bir yüzle bana bakıyordu . Birkaç dakika yüzüme baktıktan sonra konuşmaya başladı .

 

 

" Nasıl " ağzından çıkan tek şey bu olmuştu .

 

 

" Baba yapma ama nasıl bilmezsin " Biraz eğlenelim bakalım nasıl oluyormuş uzun zaman oldu . Babama bakıp gülümsedim . Babam bana baktı ardından masadakilere baktı sonra konuşmaya başladı . " Kusura bakma- " derken araya girdim .

 

 

 

" Babacım ne kusurundan söz ediyorsun sen . Ben geldim YALÇIN BEY . Şuan işle ilgili konuştuğumuz için KIZIN değilim . Bu şirketin yani DİĞER YARİSININ SAHİPİYİM ona göre konuşalım " dedim ve rahatça babama bakmaya devam ettim .

 

 

 

Babam bana öfkeyle bakıp tekrardan masaya baktı . " Sorun olmazsa beş dakika konuşup başlasak " herkes şokta olduğu için sadece kafasını salladı fakat sadece biri hariç . Dikkatle bakınca dün çarpıştığım adam karşımda duruyordu . Babam kapıya doğru yürüyüp açtı ve bana yolu gösterdi . Odadan çıktığımızda koridordaki herkesin bana bakıp tekrar işine döndüler ama hızla tekrar baktılar . Herkesin yüzünde aynı ifade şaşkınca bakıyorlardı .

 

 

 

Babamın odasına girdiğimizde ben tekli olan krem renginde ki koltuğa geçip oturdum . Oda masanın etrafından dönüp kendi yerine geçti ve sinirle konuşmaya başladı .

 

 

" Sen neyden söz ediyorsun " tıslayan bir sesle konuşuyordu . Karşısına kim geçse korkardı fakat ben ondan hiç korkmuyorum , benim için hiçbir anlam ifade etmiyordu .

 

 

 

Şirketin diğer sahibiyim diyorum niye anlamıyorsun "

 

 

" DOĞA BENİ ÇILDIRTMA! nasıl oluyorsun hı "

 

 

Aklıma gelenlerle gülümsedim ve onun aksine sakince konuşmaya devam ettim .

 

 

 

" Kendi hisselerim , abimin ve anneme verdiğin hisse ve diğer olan her şey ..... "

 

 

 

İKİ GÜN ÖNCE ;

 

 

 

Abimin beni çağırmasıyla odasına doğru ilerlemeye başladım . Kapıyı çalıp açtım . Abim bana bakıp konuşmaya başladı .

 

 

" Gel abicim senle konusacaklarım var "

 

 

Koltuğa oturup beklemeye başladım . "Evet dinliyorum önemli olan nedir ? "

 

 

" Şimdi biliyorsun ki şirkette senin hisselerin vardı ve sen bana bırakıp gittin.. " olumlu anlamda salladım başımı ve devam etmesi için sustum .

 

 

" Biliyorsun yengen rahatsız ve biz tedavi için Ankaraya gideceğiz . Ben senin ve benim hisselerimi sana bırakacağım "

 

 

 

" Abi anlarımda niye seninkiler de bende onu anlamadım "

 

 

" Abicim ne zaman gelsemde ben yengenin yanında duracağım zaten şimdilik sende kalsınlar bide .... " derin bir nefes alıp devam etti " Annem kendi olanları sana ve bana bıraktı fakat ben anneminkileri almadım babamız onları bana verdi ama dediğim gibi aldım ama dokunmadım ve bende hepsini sana veriyorum abicim "

 

 

" Abi seni anladım ama şunu anlamadım . Niye bana veriyorsun kendi payında ? "

 

 

 

" Öyle olması gerekti abicim şimdi bu kadarını bilsen yeterli senin için " dedi ve ayağa kalktı . Bede kalktım ve " Tamam ama ne zaman söyliceksin devamını ? " Abim yanıma gelip sarıldı ardından konuştu .

 

 

" Zamanı gelğinde "

 

 

 

🤔🤔

 

 

 

GÜNÜMÜZ ;

 

 

 

Babama olanları anlatmadım ama bana kalanları söylediğimde siniirlenmişti ama duyduklarını toplantıdan sonra abimle konuşacağına emindim neyse orası beni pek ilgilendirmez .

 

 

Ayağa kalkıp kapıya doğru yürümeye başladım sonra babama bakıp gülümsedim . " Hadi Yalçın Bey bizi bekliyorlar " deyip çıktım benim tam arkamdan geldigimi ayakkabısının sert sesinden anlıyordum . Herkes tekrardan bize bakarken gülümsedim ve toplantı odasına geldiğimizde kapıyı açıp girdik .

 

 

 

Herkese bakıp konuşmaya başladım .

 

 

 

" Başlayalım bakalım ..."

 

 

 

 

BEN GELDİMMM 😁😁😁

 

 

Evettt bir yeni bölümle karşınızdayım . İnşallah beğenirseniz ve güzel yorumlarda bulunursunuz . 😊💫❤️

 

 

 

Diğer bölümde görüşmek üzere .👋👋

 

 

 

Oy vermeyi , beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın . 💖

 

 

Takip ederseniz çok sevinirim . 🤗

 

 

İyi günler dilerim herkese . ✨️🎀

 

 

 

Oy sınırı en az : 30 / 35 olursa çok sevinirim.

 

Satır araları yorum yapmayı unutmayın. 😉☺️

 

Aksiyonlu bölümler bizi bekliyor 😎😎 💅💅

 

 

Loading...
0%