Yeni Üyelik
5.
Bölüm

Ezhel'in Kısaca Hayatı💫

@melisayildiz

Ben Ezhel Demir Yılmaz. 05.04.2000 yılında İstanbulda doğmuşum. Kocaman bir ailem vardı. Bazen insan büyük bir ailesi olmasını, zengin olmayı, istediği herşey almayı ister. Ben bunların hepsine sahiptim ama ben sadece özgür olmak istemiştim. Onu da zaten eksik etmişlerdi. Ben baba sevgisini hiç tatmadım. Babam benim her zaman iyi bir holdıng sahibi olmam için, akıllı bir adam olmam için çalıştırırdı. Bir gün vardı hatırladığım. Annem yanımda. Hamile 8 aylık. Koltuğa oturmuş beni izliyordu. Ben daha üç yaşında falandım. Sehpanın yanına çökmüş resim yapıyordum. Ailemi çizdim. Kendimi, babamla beraber koşarken çizdim. "Anne bak nasıl olmuş?" diye sordum saf saf anneme. Annem kocaman gülümsedi. Bir tek o severdi zaten beni her halimle. "Çok güzel olmuş Ezhel'im." Bahçede babamı gördüm. Birkaç adamla konuşuyordu. Hemen ayağa fırladım. Bahçeye gidip "Baba!" dedim babama sarılırken. Babam da eliyle belimi sıvazladı ilkin. "Oğlum" Sonra elimdeki resmi çıkarıp gösterdim. "Bak baba, bizi çizdim" Elimdeki resme düzgünce bakmadı bile. Adamlar ters ters bana bakmaya başlamıştı. Babam hızla kağıdı almış buruşturup cebine atmıştı. "Sen büyüdün lan kerata, ne resmi? Yürü annenin yanına" diyerek beni göndermişti. O gün bu gündür hiç resim çizmemiştim. Başka bir zaman babamın arkadaşı Levent amcalara gitmiştik. Onun da benimle yaşıt bir oğlu vardı. Bir de kızı olmuştu şimdi. Benim de kız kardeşim vardı ondan iki ay önce doğan. Merveydi adı. Levent amca beni yanına çağırdı. Koştum yanına. Kucağında daha bir günlük olan kızı vardı. "Ezhel, oğlum. Senin kardeşinin adını benim oğlum koymuştu. Ben de demiştim ki sana benim kızım olunca adını sen koy. Şimdi sözümü tutacağım. Söyle bakalım adı ne olsun?" Hiç düşünmemiştim. Çünkü uzun zaman olmuştu ben ismini seçeli. Önce kucağındaki minik elleri, uzun kıvrımlı kirpikleri olan kıza baktım. Gözlerini açtı ilk defa. Mavi, okyanus mavisi gözleri çıktı karşıma." Levent amca gözlerini açtı. Bak!" dediğimde oda baktı hızla. Mavi gözleri beni çok etkilemişti. "Adı Efnan olsun Levent amca." Dedim hızla. Gülümsedi. "Cennetteki güzel gözlü kız ha. Olsun tabii." Ben koymuştum Efnan'ın adını. Ama sonra düşmanımın kızı oldu. Levent amca ile babam şirkette anlaşamadılar. Şirketi batırdılar. Durumumuz kötüye gitti. Birbirini suçlayıp durdular. Bir gün öyle bir kavga ettiler ki Levent amca yere düştü. Asfalta takılı şiş karnına girdi. Olaydan bir iki ay sonra benim annemi ve kardeşimi öldürdü. Kan davası çıkmıştı. Babam çok ağlamıştı. Ben, ben zaten ölü gibiydim. O yaşımda beni tek seven ve benim tek sevdiğim kişileri almışlardı ellerimden. Babam gidip Levent amcanın evine suikast düzenledi. Karısını vurdu ve karısı yatalak kaldı. Kızını ise kaçırmışlar. O yaşımda söz verdim babama. O kızı bulacak, öldürecektim. Yıllar geçti aradan. Buldum Efnan'ın. Bir adamın kurduğu çetede liderdi. Adamı karısının ölümüyle tehdit edip girmiştim çeteye. Yıllar sonra ilk defa karşıma çarpışarak çıkacağını hiç sanmazdım. Koridoru dönerken çarptım birine. Kendini korumaya çalışarak beni duvara sıkıştıracağı sırada onu tutup duvara yapıştırdım. Burnum istemsizce nemli saçlarına değdi. Güzel kokusu geldi burnuma. Kim bilebilirdi ki onun Efnan olacağını. Kafamı zorlukla çekip yüzüne baktığımda şaşkın mavi gözleri çıktı karşıma. Yıllar önceki güne dönmüştüm sanki. Yüzü kan içindeydi. Vurmuşlardı ona. Bir yandan düşünüyordum bu kızı nasıl öldürecektim diye. Ama işin içinde annem ve kardeşim vardı. Burnu kanamaya başlayınca birden mendili uzattım ona. Konuştu benimle. İlk defa. Hep konuşsa dinlerdim onu sabaha kadar. Çok atılgan, sinirli, hırçın bir kızdı. Aynı günün akşamı göreve gidecektik. Beyaz bir elbise giymişti. Çok güzeldi, ama zalimin kızıydı. Keşke zalimin kızı olmasaydı. Keşke başka birinin kızı olsaydı. Belki de herşey çok farklı olurdu. Gelip taranmış saçlarıma sokmuştu ellerini. Elleriyle saçımı düzeltişi... Annem gibi oluyordu saçımı. Şaşırmıştım. İkinci defa aynı şekilde dokundum beyaz, kızarmış tenine. Sıcacıktı.. Olmamalıydı. Böyle olmamalıydı. Öldürmeliydim onu bir an önce. Kokusuna alışmadan Öldürmeliydim onu. Hayat rol dağıtırken beni de bir figüran yapmıştı belki de. Benim kaderim böyleydi belki de...

Loading...
0%