@mellll
|
2 gün önceki olayı düşünüyordum.Toprağın bir aylık çikolata stoğumu tamamlamasını. Açıkçası uğraşıyordu, cidden kendinde aşık edeceğini söylüyordu, ki zaten ondan hoşlanıyorum, sözünü tutuyordu. ŞİMDİ BİR DÜŞÜNELİM. Bu mal beni seviyor mu? Seviyor. Ben seviyor muyum? En son kapısında yatıcam. O derece. Fikir kabul edilmiştir. Ayağa kalkıp giyinmeye başladım. Telefondan en yakın çiçekçi nerede diye baktım. Hiç ihtiyacım olmamıştı çiçekçiye. Hızla oraya ilerledim. Dükkandan elimde çiçekle çıktım. Gayet hoş, bir kadın- bir erkeğe yaraşır buketle çıktım. Toprağı aradım. "Pist, nerdesin?" Gülüp cevap verdi. "Evdeyim yavrum. Kedi mi çağırıyorsun yanına?" "Parkta olacağım, okulun ordaki. Gelsene." Bir sessizlik sonrası gürültü çıktı. "Yavrum sen geç ben geliyorum hemen" Üstünü giymeye başladığı belli oluyordu. Gülümsedim. "Peki" Görüşürüz demeden telefonu yüzüne kapattım. Odunsan sürekli odun olacan bacım. Parkta kucağıma çiçeği alıp oturmaya başladım. Götüm donuyordu ve bekliyordum. 20 dakika sonra arkamdan birinin geldiğini hissettim. Ayağa kalkacaktım, "Dur, dönme arkanı. Sana bişi diyeceğim." Geri oturdum. Nefes alıp devam etti; "Açıkçası sana deliler gibi aşığım yavrum. Sen aşık değilsen seni zorlayamam. Kabul etmek zorunda değilsin, kendini zorunlu hissetme sakın. Hep yanında olurum, o yüzden.." Ayağa kalktığımda sustu. Hızla arkamı dönüp çiçeği uzattım ve konuştum. Başımı ona bakmamak için yana çevirmiştim. " Sevgilim olur musun torpak?" Toprak konuşmayınca hayal kırıklığıyla gözlerimi açıp ona baktım. Karşımda hemen yüzünü çiçek çaktığım, hareketsiz, donmuş,elinde buket ve bir hediye kutusu tutan toprak vardı. Sanırım bana edeceği çıkma teklifinin... İçine etmiştim.
|
0% |