Tamam hadi ne zaman kaydettiğini bosverelim. Öğle arasına son 2 dakika var sonuçta. 40 dakikamı bir çocuğu düşünerek geçirmemem değil mi?

"Eda öğle arası bacım. Kaldır götünüde karnımızı doyurak"

Başını hızla kaldırıp saate baktı.

Allah'ım aynı yeni doğan şempanzelere benziyor canım kankammm. Aynı asalet aynı mükemmel vallaha.

"Gidelim. Açım."

Hızla koluna girip yürümeye başladım. Garibim yeni uyandığı için konuşamıyordu bile, gerçi aç olduğunu söyleyebiliyordu, ki bunu şempanzelerde yapabilir bence.

"Eda ben senin Şempanze olduğunu düşünüyorum"

"Bende senin mutasyon geçirmiş bir vampir olduğunu"

Durup birbirimize baktık. O mal mal bakarken kahkaha attım.

" Vampir mi? Ben mi? Olm değil tür, ırk değiştirdim"

Gözlerimden yaş gelmeye başlıyordu.

"Ben şempaze miyim melek?"

Sıçtık.

"Hayır"

"Öyle dedin"

"Demedim"

"Dedin"

"Kanitlayamazsin"

"Kanıtlarım"

"Hangi çikolatayı alayım?"

"Laviva"

"Tamam"

Susup yürümeye başladık ki o gülmeye başladı. Olm bedava çikolata kitlemisti he. Kantin girişinde kolundan çıktım.

" Ya hani laik ülkeydik biz, istediğimizi söylerdik."

"Zaten laik bir ülkedeyiz"

Cevap edadan gelmemişti, arkamı döndüğümde denizi gördüm. Deniz şu kavgacı ve sözde popüler grubtaydi. Yani toprağın arkadaşı.

"E o zaman ben niye tehdit ediliyorum?"

"Laiklik insanlara özgü de ondan"

"Ney- SENSİN LAN HAYVAN"

hızla geriye kaçtı. Piç insan yerine koymuyor ki beni.

"Kocamla tartışman bitti mi?"

Yanıma eğilen edaya göz devirdim.

"Al sevgilin dahi olmayan kocanı benden uzak tut." Gülüp onayladı.

Hain kuzen.

Benimde yemeğimi aldığını görünce rastgele bir masaya oturduk. Tiktok açtı. Eda hanım bişi izlemeden yemeğini yiyemiyordu çünkü.

Bende telefonumu açtım. Bir yeni mesaj bildirimini görünce geri kapattım. Uğraşmaya değmeyebilir, ama annemde atmış olabilir.

Geri elime alıp bildirime bastım. Serseriden.

Serseri:

Kusura kalma meşguldüm.

Siz: 

Sorun değil he.

Anonimlik gereği bu yok sayılmak.

Alışırım.

Serseri:

Seni yok saymadım

Müdür gelmişti

Siz:

Kendi odası olduğu için olabilir mi acep?

Serseri:

Belki.

Mesajı beğenip geçtim. Uzun konuşmalar hoşuma gitmiyordu.

O sırada deniz mesaj atmıştı.

Okyanus:

Olm

Yanındaki taş hatun

Bir instasini alabilir miyim?

Siz:

Hayır.

Onunla olan mesajlasmadan çıktım. Yazıyordu ama önemli değildi. Ciddiyse masaya gelip kendi alacaktı. Kuzenimi sokakta bulmadım ben.

"Biliyor musun melek, vaktinde seni cami avlusunda bulmuşlar, o yüzden adını melek koymuşlar, gerçek aileni ararsın diye sana söylememişler"

Geber kuzen.

Göz devirdim. O sıra denizi görünce sevindim, gelip kendi alacaktı anlaşılan, tek sorun tüm arkadaşlarıyla gelmesiydi.

"Oturabilir miyiz melek?"

Evet soruyu bana sordu. Bana. Ama gözlerini kuzenimin üstünden çekmiyor. Omuz silktim.

"Gözlerini alamadığın kıza sor-" eda öksürmeye başladı. Deniz hızla oturup su uzattı ona.

Masada su yoktu ki.

LAN KENDİ SUYUNU İÇİRDİ.

Abow

Bunlar olmuş ha.

Denizin arkadaşlari sormadan oturmuşlardı. Toprak direkt yanımda oturuyordu ve aşırı yakındı.

Biraz fazla yakın?

Uykuluydum ve denilenleri dinlemiyordum. Adım geçince evet veya hayır diyip geçiştiriyordum. En son gözlerim kapandı.