Elimdeki karneyle bakışıyordum. Evet teşekkür de bir belgedir de, ben teşekkür alacak kadar iyi miydim lan?

"Oooo teşekür almışız"

Dönüp efeye bakış attım. "Herkes senin gibi mal mı canım arkadaşım"

İroni yapıyordum ve dalgaya aldığım belliydi.omuz silkip karnesini gösterdi.

Takdir and onur.

What the fuck?

"Herkes benim kadar zeki mi bilemem ama melek" elini omzuma koyup," senin benden daha mal olduğunu bilirim."

Gözlerimi kısıp baktım. Diyecek lafım yoktu.

"Net kopyayla geçtin bu arada"

Aynen aynen bakışı atıp ikizinin yanına geçti. Olm bu nasıl aldı ya?

"MELEK NE ALDIN KIZIM?" okulun içinden fizikçinin bağırmasıyla ona döndüm. Sanki o bilmiyordu he.

"GEÇTİM HOCAM KIL PAYI"

aferim diye bağırıp içeri döndü.

Lan!

"Niye enseme vurdun lan?"

"Ne bağırıyon, tüm okul sağır olduk sayende"

Eyvallah hareketi yapıp "vazifem, ek olarak sağır hoca ben napim ya?"

Eda haklı olduğuma kanaat getirmiş olacak ki arkasına dönüp sevgilisine baktı.

" Toprak seni izliyor, gidip konuş bence"

Aşığım beni mi izliyormuş?

Gidipte konuşalım bı yol üstü.

Cevap vermeden gözlerimle toprağı aradım. Bulduğumda zaten göz göze gelmiştik. Gözünü kaçırsada ona doğru yürümeye başladım.

"Afiyet olsun toprak."

"Ne? Bişi yemiyorum."

Aynen aynen.

"Aa olur mu? gözlerinle beni yedin bitirdin, ne demek yemiyorum?"

Ellerini cebine koydu.

"Sadece bakarak mi yiyebilirim seni?"

Yamyam mısın aw

"Yaşamak istiyorsan, evet sadece gözler"

Başını eda ile denize çevirdi. Mutlu gözüküyorlardı.

"Gözlerine her baktığımda ölüyorum zaten, bı kerede senin elinde ölürüm fena mı olur?"

Tamam.

Bu aşırı iyiydi.

"Böyle deme, bı bakarsın aşığın olurum"

Hızla bana döndü,

"Olur musun?"

Zaten sapığın gibiyim, sadece artık saklamam.

"Bilmem"

"Edayla deniz gidiyor. Benimde gitmem gerekiyor."

Başımla onayladım.

Benide götür be yiğidim.

"Bı kere sarılabilir miyim sana?" Kollarımi açıp sarılmasını bekledim. Kabul ettiğimi görünce hızla sarıldı bana.

Ben bu koku için canımı verebilirim sanırım.

Benim serserim.