Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Gizli Gerçek-10.Bölüm-

@melodikitapsever

Sabah kapımın çalınması ile uyandım. İçimdeki ses beş dakika daha yalvarırken gözlerimi araladım. Kapı daha güçlü çalınmaya başladı, hormurdana hormadana yataktan kalktım ve kapıya yöneldim. Kapıyı açmamla ağzıma bir elin dayanması bir oldu, beni sıkıca kendine sarıp kapıyı sessizce kapattı. Ettafıma bakındım, bıçağım yatağın bazasının kenarına sıkıştırıdığım köşede kalmıştı, kalbim sıkıştı. Silah yoksa başka yollar da vardı, dirseğimi beni tutan kişinin karnına geçirdim ve o acıdan inlerken elinden kurtuldum. Yatağıma bıçak almak için koştum ama kolumdan tuttu.

 

"Mare tanrı aşkına biraz.." öksürdü arkama döndüğümde konuşanın kişinin Victor olduğunu fark ettim, karnını tutuyor iki büklüm duruyordu.

 

Doğruldu "Biraz sakin olur musun? Kimseye çaktırmadan gelmek zaten zordu üstüne dirsek yedim."

 

Hışımla ona yaklaştım sinirlendim ama sesimi olabildiğince kısık tutmaya çalışarak "Zaten kapıyı çaldın duyan duymuştur, niye beni sessiz tutmaya çalılıyorsun ki?"

 

Arkasına baktı ve sonra bana döndü "Kapıyı çalarken kimse yoktu. Senin açmanı beklerken biri odasından çıkıyordu bende ses çıkarma diye yakaladım seni, adımı seslenmen bile duyulmasını istemedim."

 

Gözümü devirdim "Neyse sabah sabah bu önemli ziyaretinizi neye borçluyum Lord'um?"

 

"Bu akşam balo v-"

 

Arkamı döndüm ilgilenmiyorum. Victor bana doğru bir adım attı ve "Mare. Balo yüzünden herkes balo salonunda olur. Benim yokluğum sezilir ama senin yokluğun sezilmez. Babamın neyi sakladığını öğrenmemiz gerek."

 

Ona döndüm "Dün ki konuşmalarımızdan gayette ilgilenmediğini düşünmüştüm."

 

Elini boynuna götürdü ve mahçup bir şekilde

"Haklıydın Mare, halkımı korumalıyım."

Bir adım daha yaklaştı , kalbim hızlandı.

Acaba elf kulakları ile duyabiliyor muydu kalbimi?

 

Cebinden bir anahtar çıkardı ve elimi tutup içine koydu sonrada kendi eliyle elime anahtarı koyup kapattı. Elin kılıç tutmaktan nasırlıydı ama elinin sıcaklığı güven veriyordu.

 

Buz mavisi gözleri ışıldadı "Bir planım var."

 

***

 

Victor gideli yarım saat olmuştu ama elinin sıcaklığı hala üzerimdeydi. Karnım guruldamaya başlayınca kendime geldim ve yüzümü yıkadım. Sabahları soğuk su ile yüzümü yıkamak beni kendime getiren şeydi. Giysi dolabına gittim, Elisa bazı kıyafetlerimin buraya yakışmacağını düşünüp bazılarını evime göndermişti. Gönderdiği kıyafetin iki katı güzel elbise ve kıyafetlerle doldurmuştu. Bana böyle davranmalarını asla anlamıyordum, Victor'un işi olmalıydı.

 

Siyah pantolon üstüne siyah kolları prenses kollu gömlek giydim, hemen hemen saraya yakışır bir kıyafetti. Aşağı mutfağa yöneldim. Mutfağa indiğimde çalışanlara yiyecek bir şeyler soruyordum ki Elisa geldi ve "Bende seni arıyordum." Elimi tuttu ve beni büyük salonlardan birine soktu.

 

İçerisi şampiyonlar ligi gibiydi. İmparator, oğlu ve İmparator'un sağ kolu beraber kahvaltı ediyordu.

Elisa beni içeriye sürükledi ve bırakıp gitti.Sanki kaçacakmışım gibi kapıyı kapattı.Düşünmedim değil, kurtlar sofrasına düştüm.

 

Ne yapacağımı bilemedim ve yarım yamalak eğildim. İmparator "Demek büyülü insan sensin." Beni baştan aşağı süzdü. "Otur."Anlaşılan beni o çağırmıştı.

 

Başımı kaldırdım ve emire itaat ettim. İmpator'un soğuk enerjisi ve otoriterliği biraz beni ürküttü.

 

Victor ve Agiel şaşkınlardı. İmparator ilgisini önündeki omleti kesmeye verdi ve "Şuan ki lüks içinde yaşamın keyfini çıkar insan. Normalde o kadar değerin yok ama oğlumun hatrına ve büyü güçlerine sahip bir insan söylentisin yayılması adına leydi maskesinin altında olduğun için şuan böyle davranıyoruz."

 

Victor"Baba!" Derken ellerini sıktı. Agiel ise bıyık altından gülüyordu. Eğleniyor p*ç.

 

Dişlerimi sıktım. İnsan ilk gördüğü insana böyle mi davranır?Gerçi insan değildi.

 

Hizmetkarlar banada omlet ve çay getirirken bir hizmetkar kulağıma fısıldadı."Başını kaldırma."

 

Çenem kasılmaktan ağrısada başımı indirmedim doğrudan İmparator'a baktım. Yürek yemiştim galiba. İmparator kaşlarını çattı. "Bana böyle bakmaya nasıl cüret edersin."elini masaya vuruduğunda çatal kaşıklar havaya kalkıp yere indi.

 

Victor babasına sakin olmasını fısıldıyordu.

 

Başımı dik tuttum ve "Özür dilerim İmparator'um ama bana değersizmişim gibi davranamazsınız."

 

İmparator ayağı kalktı ve yanımda bitmesi ile bir tokat yemem bir oldu. Şoka girdim. Tamam başımı aşağı indirmemiştim ama bana nasıl vurabilirdi?" Gözümden yaş gelince öyle kala kaldım. Vurulan yer aşırı sızlıyor beynim ise şoktaydı. Sanki vurulmanın etkisi ile beynim sıfırlanmıştı.

 

Agiel ayağı kalktı "İmparator'um." kaşları çatılmıştı yanına gelip imparatorun koluma girip odadan çıkardı.

 

Victor şokundan çıkıp yanıma geldi. Elini az önce vurulan yanağıma koydu başını başıma getirdi ve

"Çok özür dilerim Mare. Babam, şiddet yanlısıdır ama sana böyle yapacağını bilemedim, çok özür dilerim." Eli ile yanağımı iyileştirdi, fiziksel sızı kalmadı ama kalbimde derin bir kanayan sızı kalmıştı.

 

Gözlerimi kapattım. Siz benim kalbimi kanattınız. Bende Mare isem sizi bu kanda boğacağım. Belki bugün değil, yarın değil ama bir gün.

 

Yine duygu patlaması yaşadım ve kalbim sızlarken hava karardı. Oda kapkaranlık oldu. Bir anda oda aydınlandı ve güm diye şiddetli bir ses geldi.İmparatorluk sarayının penceresinden gözüken yakınımızdaki ambara şimşek çakması ile yer titredi, Victor düşmemek için masaya tutundu.

 

Gözlerimi açtığımda yaşlar masa örtüsünü ıslatmıştı. Victor ise ürkmüştü. Bana yaklaşıp yaklaşmamakla tereddetüt etti ilk ama sonra elini sırtıma koydu. Sanki ortalığın içinden geçmemişim gibi "Aç olmalısın hadi hadi yumrutanı ye." Dedi ve kendi sandalyesini alıp yanıma oturdu. Ben hala boş boş bakıyordum ve gözlerimden yaşlar süzülüyordu.

Victor eliyle yaşları sildi ve bana sarıldı. Sıcalığı ile beni ısıttı. Biraz sessizlik oldu sanki söylerken içi gidiyordu.

"Bana da üstünlük kurmayı sevdiği için vururdu. Ama..." elini çeneme getirip nazikçe kendisine bakmasını sağladı.

 

"Sana vurması beni öldürdü." ellerini sıktı "Keşke sana vurmasaydı da bana vursaydı."

 

Ayağı kalktım."Bu mu cidden? Vurmakta haklı mı yani?Anlıyorum baban ama imparatorda olsa bu dünyanın sahibi olsaydı bile, kimseye baskınlık için vuramaz. Bunun bedelini ödeteceğim."

 

Victor koltuta otururken ona tepeden baktım.

"Sen de oturmaya devam et." Dedim ve hışımla çıktım. Odadan çıkarken Agiel ile karşılaştım, dediklerimi duydu muhtemelen, çokta umrumdaydı.

 

En yakındaki lavaboya gidip yüzümü yıkadım , yüzümü yıkarken içim sıkışıyordu. Ağlamam devam ediyordu durmuyordu. Ağlamaktan nefes alamdım, yere çöktüm.Ağlamamı durdurmaya çalıştım yoksa nefes alamayacaktım. Derin bir nefes aldım. Şuan ağlamak çözüm değildi. Yanımdaki lavabodan tutup ayağı kalktım. Elimi yüzümü yıkadım tekrar. Nefeslerim daha düzenli ve yeterli gelmeye başlayınca odama yöneldim.

 

Odama döndüğümde yatağımda bir elbise, kahvaltı ve bir not vardı. Notu elime aldım.

 

Sen haklıydın Mare. Çok özür dilerim. Şuan özür dilemek bir şeyleri değiştirmiyor ama planımı hayata sokarak bir şeyleri düzeltebilirim. Planı biliyorsun. Göze batmaman için sana balo elbisesi getirdim. Muhtemelen bu elbiseyi giyince göz alıcı olacaksın ama olaki büyüm olup olmadık yerde biterse balodan çıkıp tuveleti aradığını söylersin.

 

Sabah ki konuşmamızda Victor, sarayın zemin katının altında depolar, zindanlar ve en dip köşe de başında daima nöbet tutan askerler olduğunu ve oraya kendisinin bile girmeye izninin olmadığı bir oda vardı. Orayı araştırmak için beni göndecekti. Kahvaltıma gömülüp kafamda planın üstünden tekrar geçtim.

 

***

 

Balo saati gelip çatmıştı hatta yarım saat bile geçmişti. Victor kapımı çalınca hızla ve sessizce kapımı açtım. İçeri girmesi ile hızla kapattım.

 

Victor elbiseme, saçıma ve makyajıma daldığında Elisa'nin beni çok iyi hazırladığını anladım. Elbise saten, her yerimi saran ve sırtımı boylu boyunca gösteren bir sırt dekoltesi vardı.

 

Elisa saçımı topuz yapıp , uzun su yolu küpe ve kolye takmıştı. Makyajım ise buğulu siyah göz makyajı ile hafif kırmızı bir ruj ile göz alıcı şekilde hazırlamıştı beni.

 

Victor her detayımı ezberlercesine bana bakarken

"Harika gözükyorsun." Dedi sonra sanki bir görevimiz olduğunu hatırladı ve başını sağ sol yapıp kendine geldi.

Öksürdü "Hazır mısın?"

 

Gülümsedim, her ne kadar gergin olsamda bu görevi halletmeliydik.

 

Elini çıplak omzuma koydu gözlerini kapattı. Elini çektiğinde yanımdaki komidinimden kendimi göremiyordum. Cidden görünmez oldu.

 

Victor kapıya yöneldi "Acele etmeliyiz büyüm ne kadar süre senin göz alıcılığını gizler bilmiyorum." Sırıttı.

 

Hızla odadan çıkıp aşağı indik o balo salonua giderken arkasına kısa bir dönüşle bana güven bakışları ile güven verdi. Sonra hızla arkasına döndü ve balo salonuna girdi bende aşağı indim.

 

Hizmetkarların bazıları depodan yiyecekleri ve ya içecekleri alıp yukarı çıkarlarkej yanlarından geçerken nefes bile almayarak dikkatle geçtim. Kalbim yerinden çıkacak gibi atarkek Victor'un büyüsünün kalp atışlarımı gizlemesi için dua ettim. Anlaşılan duam kabul olmuştu çünkü kimse dönüp bana bakmadı. Victor bu saatte bana nöbet değişiminin olduğunu ve gelicek askeri baloda oyalayacağını söylemişti. Koridorun en dibine yöneldim. Cidden her hangi bir asker yoktu. Askerlerin oturakları kapının iki yanındaydı. Kapıyı açtığımda kilitli olmamasına şaşırdım, Victor'un işi olduğunu düşündüm.

 

Kapıyı açtığımda ağzım açık kaldı içeride odanın yarısını kaplıyan bir zindan ve zindanın içinde patates çuvalı bezi içinde elleri kolları zincirli yere çökmüş yere bakan bir kız vardı. Saçları simsiyahtı ve bir haftadır banyo yapmamışcasına saçları yağlıylıdı. Kolları ip inceydi, aç bırakılmış. Aç bıraktıklaeı yetmemiş gibi kolları enfeksiyon kapmış çiziklerle kaplıydı. İçim burkuldu, olayın şokuyla yere çöktüm.

 

İçerideki kız kafasını kaldırınca ürkünç mavi gözleriyle bana baktı. "Sende kimsin? Kokun çok farklı." dedi ama ağzı kıpırdamıyordu, kafamın içinden konuşuyordu.

 

Ağzım açık aval aval kıza bakarken "Sana ne yaptılar böyle?" Çöktüğüm yerden kalktım.

 

"Sen onlardan değilsin. Bana yardım edebilirsin."

Kafamda böyle konuşması beni ürpertsede ayağı kalktım ve kıza yaklaştım.

"Seni neden buraya kapattılar?" Derin bir nefes aldım. Biraz daha yaklaşınca kokudan kıza tuvalet hakkı bile vermeyip işini kovada gördüğünü anladım. Bu kız ne yaptıda böyle davrandılar?

 

Kız bakışlarını yukarıya yani bana doğru baktı.

"Çünkü ben. Darquesse'nin kızıyım"

 

***

 

Bölüm sonukeeee♡

Olaylar ilginçleşmeye başladı arkadaşlarr.

Şimdi bir Victor Bir Agiel kafanız karıştı biliyorum. Yorumlara hangisini sevdiğinizi ve nedenlerini yazın lütfen. Böylece ileride kız kimi seçicek bu düşünmemde yardımcı olursunuz.

Loading...
0%