Yeni Üyelik
13.
Bölüm

Güven-13.Bölüm-

@melodikitapsever

"Hizmetçi olmasına rağmen mükemmel bir büyü gücü vardı. O yüzden bana da büyüye nasıl yön vereceğimi bana uzun günler öğretti. Bu sayede yaşıtlarımın en güçlüsü bendim." Gülümsedi ve

"Demem o ki ne kadar güçlü olursan ol. Duygularını yönetemezsen o güç sadece içinde kalır."

 

Başımla onayladım.

 

"Peki benim gücüm tam olarak ne? Alevleri yönetebiliyorum , havayı da yönetebiliyorum. Elflerin de böyle birden çok yeteneği olur mu?"

 

Victor kollarını bağdıştırdı. "Bu hala açıklanamayan bir durum çünkü bazı elfler birden çok güçe sahip olabilirler. Bazıları ise sadece bir tanedir. " sonra nehirin kenarına yani bana yaklaştı ve " Bu tamamen sana bağlı eğer pes etmezsen istediğin her dalda ustalaşabilirsin ama..." dudakları dümdüz oldu "Kara büyüye asla bulaşmaman gerek. Büyücüler elflerin kullanıdığı normal elemantal güçleri de kullanbilir ama onların en güçlü yanı kara büyüdür ve çok tehlikelidir." Yanıma ışınlanınca irkildim.

 

Gözlermin içine odaklandı "Ne olursa olsun Mare. Karanlık büyüye bulaşmaman gerek, tamam mı?" derken omuzlarımdan tuttup iyice anlamamı sağladı.

 

Yutkundum ve başımı onaylar biçinde öne arkaya salladım. Victor geri az önce durduğu yere ışınlandı. "Kara büyü fısıltılardır, karanlıktır ve kötülükten beslenir. Yanına yaklaşıca iliklerine kadar hissedersin."

 

Aha zindandaki kız!

 

Victor geri bir adım attı ve elini çırptı "Bu kadar hikaye zamanı yeter, artık ders vakti. Şimdi gözlerini kapat en derinliklere in. Güç her daim hissetmesende içinde ve her daim seni kollamaya hazır. " Dediğini yaptım gözlerimi kapattım. En derinliklerimi düşündüm.

 

Böyle bir saat içimdeki güce odaklandık ve ben yorulmuştum. Victor anlımdaki terlerden ve c harfi gibi oturmamdan mental olarak yorulduğumu anladı. "Bugünlük yeter. Hadi biraz dinlenelim."

 

"Hayır. Biraz daha çalışmak istiyorum." gözlermi kapattım ve tekrar odaklanmaya çalıştım. Ailemi korumak için güçlenmem gerekiyordu. Vakit kısıtlıydı bir an önce güçlenmeliydim.

 

Victor derin bir iç çekti. Ben ise derinliklerime odaklandım. Karanlık ve boşluk ama gücüm burda bir yerde olmalıydı.

 

"Mare, bana yardım et."

Kaşlarımı çattım. Ne?

 

"Mare! Karanlık geliyor!" cırtlak ses kulağımı bıçakla deliyordu sanki. Yutkundum.

"Sen kimsin." dedim. Ses tekrar canımı yakan sesle cırladı."Mare!Ona güvenmemelisin!Ona güvenme lütfen." Artık ses cırlarken ağlıyordu ve her konuştuğunda başım zonkluyordu.

 

Sallandığımı hissettim. İçimdeki ses beni öldürüyor muydu? Sallantı devam ederken "Mare" Dedi bir ses ve sesin etkisiyle derin bir nefesle gözlerimi açtım. Victor gözlerini kocaman açmış bana sanki öleceğimden korkuyormuş gibi bakıyordu. Tekrarladı "Mare" dedi ama bu sefer gözlerimi açmamda dolayı sesi rahatlamıştı.

 

Derin bir nefes aldı "Aman Allah'ım sana bir şey oldu sandım. Ne oldu öyle? Bana yanıt vermiyor saçlarını tutup cenin pozisyonunda ağlamaya başladın. Çok endişelendim." Gözlerimi kırpıştırdım ve "Ben."dedim kekeleyerek.

"Ben bir şeyler duydum. Mare karanlık geliyor, bana yardım et dedi." ona güvenme kısmını atlamıştım. Keşke kıza kime güvenmemeliyim diye sorabilseydim.

 

Victor'un bakışları sertleşti "Zindandaki kız olmalı. Bu kadar güçsüzken zihnine girmesi çok hayret verici. Onu çıkarmalayız, günlerdir düşünüyorum ama babamın gözü hep üstümde nasıl yapacağımı bilmiyorum. Ayrıca ya yalan söylüyorsa?"

 

Nefeslerim düzene girdi. E ben kime güvencem?

İçime ağlama hissi gelirken keşke düşünceleri okuma gücüm olsaydı diye düşündüm. İnsanların bir çok maskesi vardı ben nerden biliyim hangisi maskesiz. Taştan aşağı eğilip nehirin suyunu yüzüme çarptım, bir nebzede olsa beni kendime getirmişti.

 

"Bu kızın güçsüz hali bile böyleyse, annesini tahmin edemiyorum ayrıca büyücüler elflerden güçlü değil mi? Şimdiye kızını çok rahat kurtarabilirdi."

 

Victor "Hadi onu zindandan çıkardık diyelim. Ya içten saraya saldırırsa?" Bu sorulardan beynim yorulmuştu. "Ona bir şey buluruz sonra, şuan kızı çıkarmaya odaklanalım. Hem düşünsene eskiden büyücüler çok azdı ve hiç bizlerle savaşmazdı. Eskiden huzur vardı. Şimdi ise yok. Bu kızın burda tutulması belki buna bir sebep."

 

Victor sessiz kaldı. Bana hak veriyordu ama hala içini kemiren bir şeyler vardı. Bana inanmakla güçlük çekiyordu. Bende ona güvenmemeliydim ama şuan o kızı ordan çıkarmak için başka çarem var mıydı, yoktu tabii.

 

Kaşlarım hava kalktı. Kızı ordan çıkarmak için aklıma bir fikir gelmişti. "Bir fikrim var." gülümsedim. "Galiba bize tekrar bir balo gerecek Lord Victor." derken Victor'un kafası karışmıştı. Elini çenesine koymuştu " Fikrin ne bilmiyorum, yapacağız. Hızlı olmamız gerek dediğin gibi."

 

Ha şöyle yola gel beyaz havlu kafa. Kendi kendime gülümsedim.

 

***

 

Victor'u antreman odasına bırakıp planımı uygulamak için yola koyulmuştum. Kafamdaki sesler karma karışıktı. Biri diyor ona güvenme diğeri diyor yok hayır asıl diğerine güvenme.

 

E bu millet nereye sıçaca*k? Diye içimdeki seslere bağırınca sustular. Galiba deliriyordum. Neyse zaten bu devirde akıllı mı kaldı. Sinirle sarayın girişine yaklaşırken biri kolumu tuttu.

 

"Cadı. Naber? Özledim seni." diyen ses tabii ki Agiel'di, bende diyordum ki uzun süre huzurlu kaldım nerde bu p*ç kurusu.

 

Ona bakma zahmetine bile girmedim. "İşim var bırak beni sağ taş*k." Eyvah. İç sesimi dışa vermişim.

 

Agiel sinirini saklamak için öksürdü" Sağ kol olucak ama sen bilirsin."

 

Bu sefer onu umursamazlıktan değil utandığım için bakamıyordum. Kolumu bıraksın diye çekiştirdim ama o benden daha güçlüydü.

Kaslı kollarıyla beni kendine çektiğinde ona doğru çarptım o ise hemen kollarıyla beni sarlamaldı. Kollarıyla kollarımı sabitledi, kollarımı hareket ettiremiyordum.

 

"Ne yaptığını sanıyorsun?" Eğer ellerim serbest olsaydı suratına bir tane geçirmiştim.

"Sakin ol biraz kızım. Bu ne hırçınlık? Bugün sana biraz geçen ki anlaştığımız dövüş dersini vermeyi düşünüyordum. Eğer müsaitsen." Dizimi büktüm. Agiel'in takımlarına iyi bir geçirmek için dizimi geriye çektim ama o hareketimi anladı ve hemen beni bırakıp geri çekildi. İki elini de sakinleşmem için havaya kaldırdı ve elleriyle dur işareti yaptı.

"Tamam, tamam. Sakin bakalım oralara vurulmayacağını kimse öğretmedi mi sana?"

 

Üstüne yürüdüm "Eğer kaşınırsan kaşırım tabii seni."

 

Agiel gülümsedi sırtını gösterdi "Tam şura kaşınıyor aslında."sonra ciddi ciddi yaklaştığımı gördü. "Geçen sefer İmparator'umuzu ne güzel övmüştün öyle ." diyince durdum. Etrafta çalışanlar geçiyordu, geçen sefer söylediğim kötü sözler aklıma geldi. Dedikikodu olmasın diye ironi yapmıştı. Bozuntuya vermeden "Ah, evet. Yaşasın İmparator!" diye bağırınca çalışanlarda yerlerinde durup benim gibi bağırdı "Yaşasın İmparator!" dediler ve işlerine döndüler.

 

Agiel eliyle beni takip et işareti yaptı.

 

*** 

 

Bölüm sonukee bu bölüm elim uyuştu yazmaktan ama keyif aldım umarım sizde alırısnız♡♡ Öpüldününüzz <33

Loading...
0%