Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Pes Etmek Yok-2.Bölüm-

@melodikitapsever

Hedefin tam kafasına odaklandım.Ona yavaş yavaş acılı bir ölüm yerine hızlı bir ölüm vermeye çalıştım.

Nefes al

Nefes ver

Tetiği elim ile ezdim ve sınıra kadar geldim.Ve tetiğe bastım.

 

Okum görünmez duvara çarptığında

Bir çığlık yükseldi.

 

Has****

 

Çığlığın sebebi geyiğin önüne çökmüş sarışın bir elften gelmişti. Korkudan gelen bir çığlığın aksine, öfkeli bir bağırma gibiydi. Bana sinirli gözlerle baktı, o kadar mesafeden beni görmüştü.Tabii elflerin insan üstü duyma ve görme yetilerinin olduğunu unutmuştum.

 

Uzun sarı saçlı elf ayağı kalktığında aramızdaki mesafeye rağmen bir adım geriledim.

Sanırım kaçmalısın Mare, iç sesimin beni uyarması yere mıhlanmış ayaklarıma sinyal verdi ve arkamı hızlıca dönüp kaçtım. Saraya doğru gittiğimi fark edince kafama göre sola saptım.

Suç sayılcak bir şey yapmadım ama o korkutucu mavi gözler kaçmam için resmen uyarıydı.

Arkamdan yaprağa basma sesleri geliyordu ve hızlanıyordu. Daha ben ne olduğunu anlamadan biri kolumu tutup beni yere yapıştırdı.

Yüzüm yere sürtünmenin etkisiyle yandı. Birkaç saniye yerde sürünmemiz durdu ve "Ne yapıyorsun ulan!?"dedim.

Bu bir soru değil daha çok ikazdı.

 

Yumuşak bir erkek sesi

"Az daha en sevdiğim geyiği öldürüyordun."

 

Ona bakmam için üstümdeki ağırlığını azalttı

Kafamı çevirip sinirle baktım.

Boynuna gelen sarımsı grimsi saçlı ve kahve gözlü elf hala bana sinirle bakıyordu.

 

"Ay çok özür dilerim. Ava çıktığım için onu incitmek istememiştim." diyerek dalga geçtim.

 

"Burda avlanmak yasak."dedi ve geri çekildi. Cebini karıştırmaya başladı.

 

Oturduğum yerden doğrulup yüzüme dokundum. Bu bir hataydı, dokunmamla beraber yüzüm yandı.Acının etkisi ile gözlerimi kıstım.

"Sınırın dışındayım.Yasak yok."

 

Elf göz devirdi ve derin bir nefes aldı.

 

Hele hele

 

"Siz insanlar yayımladığımız kuralları düzgünce okusanız böyle sorunlar yaşamayız."

 

"Siz elflerde emir vermektense şu maaşları artırsanız bizde böyle sürünmezdik."dedim hışımla.Sessizlik oldu.

 

Cebinden yaprak çıkarıp yanıma çöktü.Bir an korksamda çok irkilmedim.Yaprağın zarını soydu ve"İzninle."diyip yaprakla yüzüme yaklaştı.

 

Geri çekildim "O da nedir?"

 

"İyileştirici bir yaprak türü , nemsid yaprağı."

 

Şüpheyle elfi süzerken gözlerim kısıldı.

Madem kibar davrancan niye sürükledi ki bu s*lak elf?

 

Elf tekrar göz devirdi ve nefes çekti.Bu seferki daha uzun bir nefesti.

 

Hele aşkoya bak hele.Tripcan.

 

Elf sol eliyle yüzümü tutup hareketimi kısıtladı ve sağ eliyle kibarca yaprağı yapıştırdı ve kalktı.

"Avlanmak istiyorsan burdan biraz daha uzaklara gitmek zorundasın , ama..."

 

"Ama?"

 

"Ama buradan atacağın her bir adım da göreceğin hayvan çeşidi artar ve bu hayvanların iyi niyetli olduğundan şüpheliyim."Elini uzattı.

 

Görmezden gelip kendim kalktım ve üstümdeki tozları silkelidim.Bir anda beni sürükleme hakkını nerden bulduğunu sorgulamadığım geldi.

 

"Sen kimsinde beni yerde sürüklüyorsun he aptal elf?"

 

Elflerle beraber büyücülerden korunmak için birlikte yaşasakta onlardan pek haz etmiyordum. Yalan söylemeselerde cümleleri çarpıtmakta ustalar ve özel güçleri olduğu için kendilerini bir b*k zannediyorlar. Elfler ne yazık ki İmparatorluğun yönetiminde sözü olan lord mertebelerine çökmüş bulanmakta. Elflerin sözleri daha çok dinleniyor ve onlara daha iyi mevkiler veriliyor.

 

Dudağının kenarı kıvrıldı"Kuralları bilmeyen birine göre fazla ağır laflar konuşuyorsun insan. Sadece askerim işte."

 

Bu sefer göz deviren taraf bendim. Gözlerimi elften alıp düşünmeye başladım. Av için kendi canımı tehlikeye atacak kadar deli miyim, değil miyim diye düşündüm.

 

Hayır pes etmek yok!Bugün o av avlanılıcak ve eve para getirelecek.

 

O kadar düşüncekerime dalmışım ki elfin yanı başımda olduğunu unutmuş olmalıyım çünkü konuşunca ürktüm.

 

Elf yerinde kıpırdandı"İstersen sana eşlik edebilirim."

 

Ah şu elfler yok mu.Ne zıkkım istiyecek acaba.

 

"Ne karşılığında?"

 

"İleride bir goblin var.Yakın zamanda ihbar geldi. Saraylar arası geçiş yapan tüccarlar veya soyluların mücevherlerini çalıyor. Hatta onlara zarar veriyor."

Biraz arkaya gerildi , elini beline koydu ve

devam etti "Onu öldürmeni istiyorum."bunu derken açık kahve gözleri parıldadı.

 

Kendi görevini bana kaktırcak ha?

 

"O zaman senin görevini ben yapmış olacağım ve sen de prenses prenses oturup beni mi bekleyeceksin?"tek kaşım kalktı.

 

"Aslında bir kısıma öyle ama goblini öldürürsen sana on bin sikke veririm."

 

Gözlerimde şimşek çaktı. Demek beni para ile kandırmayı düşünüyorsun he elf bozuntusu.

 

Çok doğru düşünmüşsün.

 

"Anlaştık, ama tehlikiye girersem beni korumakla görevlisin asker."

 

Hazır ola geçip elini alınına koyup asker selamı verdi"Emredersiniz İmparatoriçe."

 

Kıkırdadım.Elfin bana karşı bakışı yumuşadı.

 

***

 

Bir saatlik yolun ardından

"Biraz dinlenebilir miyiz?"derken etrafta oturcak taş aradım. Önümde yürüyen elf durup bana döndü , insanların elfler kadar dayanıklı olmadığını anladı ve başını onaylar biçimde salladı.

 

Oturup bir şeyler atıştırıp su içtik. Birbirimize çantamızdan yemek ikram ettik. Tedbirli davransakta birbirimize uzattığımız yemekleri bir güzel mideye indirdik.

 

Elf çantasından harita çıkartırken "Karnımızı doyurduğumuza göre bu gözü doymaz goblinin yerini sana göstereyim."

 

Bu elf ırkının getirdiği özellikle daha güçlü olmallıydı niye bana yaptırmak istiyorsa.

G*tsüz herhalde ahahah

 

"Tabii , tabii." Derken gülümsedim.

 

Kaşları çatıldı muhtemelen neden gülümsediğimi ve ya niye bu kadar heveslendiğimi düşünüyordu.

 

Bunun üstüne biraz daha gülümsedim ve elimle işaretli yeri gösterdim "Burayı biliyorum bu sınırlar inşa edilmeden önce ailemle burada piknik yapardık." Gösterdiğim yer burdan elli metre uzakta nehirin kıyısında, düzlükte bir yer.

 

***

 

Sessizce yaklaştık, yayımı aldım. Bu sefer ben öndeydim. Elimle dur veya ilerle işaretleri yaparak onu yönlendiriyor olası dikkat çekme riskini azaltıyodum.

 

Koyu yeşil kel sadece kafasının yanınlarında birkaç tel olan, göbekli atletli ve çirkin goblin oturmuş kesesindeki altınları avuçlayıp tekrar bırakıp kendi kendine tuhaf sesler çıkartıyordu.

 

Tek deli sen değilmişsin he Mare

 

Umursamadan yayımı gerdim. Nefes aldım.

Aklımda on bin sikke halay çekince heyecanlandım. Neler alacağımı bir düşündüm.

Yeni kitaplar , yeni silahlar , yeni boyalar...

 

Düşüncelerimden heyecanladım ve gerdiğim yayı serbest bıraktım. Fazla odaklanamamış olacağım ki goblini kolundan vurdum. Vıyak sesi gelince goblin yerinde sıçradı.

 

Fırsat bu fırsat.

 

Yayımu bir kez daha gerdim goblin bana döndü ve koca siyah gözleri ile bana baktı. Nerdeyse ağlıyacaktı sanki. İçim burkuldu. Suratım düştü.

Bir anda o yavru köpek suratlı goblin kocamam köpek balığı dişleri ile güldü.Ağzı çok pisti , dişleri yosun tutmuştu resmen.

 

Bu gülümse sebebini ararken kolumda bir parmak beni dürttü."Afedersin avcı kadın ama ..."arkamı ona dönemeden beni neden dürttüğünü anladım.

 

Etraf goblin kaynamıştı ve ben duymamıştım. Biraz paslanmışım sanırım.

Küfür savurdum "Bir tane goblin var demiştin."hırladım elfe.

Okumu gerdirip ilk gözüme kestirdiğim üç goblinin hepsini sırasıyla alnın ortasından vurdum.

 

Elf büyüyle tek bir hamlede on tanesini yere serdi

"Bir taneydi ."sesi sanki hiç enerji sarf etmemiş gibi çıktı.

 

Geriye kalan beş tanesi kaçmaya meyillendiler.

Okumu gerdirdim kaçan bir tanesine odaklandım.Arkamdan çıtırtı sesi geldi.

 

"İnsan k-"diyen elf sözünü tamamlıyamadan dünyam karardı.

 

***

Bölüm sonuke sizce bölüm uzunluğu nasıl ve hikaye nasıl ilerliyor sizce?Yorumlarınızı bekliyorum.Öpüldünüz 😘

Loading...
0%