Ben düşüncelerimle boğuşurken bir anda gök gürüledi yer yerinden oynadı ve camlar patladı. Daha bir saniye önceki huzurlu ortam çığlık çığlığa ortama dönüştü.Yerin hafif hareketlenmesiyle Şevo ile beraber yere çöktüm.Ş

Neler oluyordu ,dünyanın sonu mu gelmişti?

Patlayan camlardan on kişilik takım elbiseli maskeli insanlar içeriye girdi.Düz beyaz maskenin üstüne siyah renkle gülen suratlı adamlar sihirle uçarak aynı anda sahnenin ortasına yani Victor ile aramıza indiler.İnsan kulaklarına sahiptiler yani bunlar...Büyücülerdi.Büyücüler genelde kara büyü ile uğraşır farklı boyuttaki varlıklarla anlaşma yaparladı.

Victor paniğe kapılmadan kılıcını çekip hemen askerleri çağırdı."Sizde kimsiniz!?"derken geri adın atmıyor dimdik duruyordu.

Dışarıdan bir ses geldi "Sakin olun Lord Victor."Sesin sahibi kırık camların ordan içeri siyah melek kanatlarıyla süzülerek içeri girdi.

Siyah kanatlarıyla beyaz maskenin altın işlemeli

Adam tekrar sakin tonla konuştu "Buraya savaşmayangelmedik. Uyarı yapmaya geldim."Lordun önünde diz çöktü.

O sıra içeriye askerler hücum etti.Victor adamların durması için elini kaldırırken altın işlemeli maskeli adamdan bir saniye bile gözünü ayırmıyordu.Lord Victor'un suratından hiç bir duygu okunmuyordu.Sakinliğinde denizlerin sabah saatlerinde ki çarşaflığı vardı.

"Dinliyorum."

Maskeli adam ayağı kalkarken Victor kımıldamadı bile , anlaşılan bu gizemli büyücüden gram etkilenmemişti."Sizde bizde olan çok değerli bir şey var.Anlaşmanın süresi geçti bile.Biz sözümü tuttuk ama siz tutmadınız."

Victor etrafına bakındı."Şuan burda bunu komuşmanın sırası değil.Yarın öğlen İmparatorluk sarayına gelin bu konuyu insancıl konuşalım."

Bu ciddi anda maskeli adam kahkalara boğulup eğilip büküldü."İnsancıl mı?"adam doğrulup kanatlarını açtı."Biz insanlığımızı kaybedeli çok oluyor."Gülümsedi ve devam etti"Aynı şey sizin içinde geçerli sevgili Lordum."

Herkes tir tir titryor kapılardan çıkmak istiyor ama açılmıyordu , muhtemelen büyücülerin işiydi.

Büyücü etrafına bakarken gülümsemesi daha genişledi.İnsan ve elflerin korkmalarından zevk alıyor gibiydi.Etrafına bakmaya devam ederken bakışları bana sabitlendi.Hemen ayağı kalktım.

Adam bana doğru yürümeye yeltendi.

Victor"Hayır."dedi ve oda bana yönelmeye yeltendi ama maskeli adam elinin bir hareketi ile lordu savurdu ve Victor darbenin etkisi ile yere çöltü.Askerler koşa koşa saldırmaya hazırlanırken Victor"Kimse büyü ve silah kullanmasın!Anlaşma yapacağız tamam mı?"

Adam duraksadı ama gözlerini bana kilitlenmişti.

"Anlaşmaya bakacağız ama..."Bana biraz daha yaklaştı , bileğimden tuttu ve "Bu insanı istiyorum."dedi sanki herhangi bir dükkana girmişte beğendiği bir ürünü gösteriyormuş gibi.

Gözlerim fal taşı gibi açıldı.Şevo neresinden çıkardığını bilmediğim bıçağını çıkardı ve maskeli adama yöneldi.Adam ise sinek kovalar gibi elini savurdu , Şevo savrulup yakınımızdaki dyvara çarpıp yere düştü.

Hayır.Hayır olamaz.

Adam beni süreklemeye başladı.O an içimde yangınlar oluştu.Uzun süredir bireken bir yangın.

Gözlerim açıktı ama hiçbir şey görmüyordum tek gördüğüm şeyler hissettiklerimdi.Bir an ormanda bir an denizde bir an alevlerin bir anda şimşeklerin içindeydim.

"Sakın arkadaşıma dokunmaya cüret etme!"diye gürledim ve benden enerji patlaması yükseldi.Sonik bir patlama oldu ve olduğum yer çöktü.Etrafımda akım oluştu , beni tutan ellerin sahibi önce yere çöktü ama gücüm çok güçlüydü daha fazla dayanamayıp savrulup yerde yuvarlanıp Victor'un ayaklarına geldi.

Kızıl saçlarım uçuyor adata alev saçıyordum ama kendime zarar vermiyordum.Herkes suspus olmuştu.Herkes bana büyücülerden daha korkmuş bakıyordu.Görme yetim yavaş yavaş düzelirken ellerime baktım.Hatırladığım kadarıyla bir şeytanla vb. anlaşma yapmadım ben büyücü değildim bu nasıl olabilir?Terledim.İnanamıyordum ben sihirli miydim?Tarihte şeytanla anlaşmadan büyü gücü olan biri yoktu...Demek ki artık var.

Yakınlardan bir ses geldi ve misafirlere içki getiren garsondu"Bir büyücü , cadı!"

Ne!?Şaka mı bu?

Bana deli diyen , manyak diyen oldu ama büyücü diyeni ilk defa görüyordum.

Ortada karmaşa oldu herkes sağa sola kaçıştı.Askerler ise hedefini şaşırmıştı.Beni de tehdit olarak görüyorlardı.Sanki buraya baskına gelen benmişim gibi.Asıl baskına gelenler

İse kanatlandılar.

Victor"Asker kaçıyorlar yakalayın şunları"

Elf askerler sihirle uçtular ve büyücüleri takibe koyuldular.Ben ise bana korkunç bakış atan insanları görmezden gelerek yerde yatan Şevo'ya koştum.Şevo yavaş yavaş kalkmaya yeltendi.

İyidi sorun yok.Allah'a şükür.

Şevo zar zor doğruldu ve"Çok alevli biri olduğunu biliyorum ama bu kadarda değil."

Bu durumda beni gülümsetti."Sırası mı şimdi bunun."Gözlerimi Şevo'dan ayırdım ve "Lütfen şifacı çağırın.

Victor bize yaklaşırken şifacılar gelip Şevo ile ilgilendiler.Victor yanındaki askere kafasıyşa işaret yaptı.Asker yanımıza geldi ve kolumdam tuttu."Ne yapıyorsunuz?" bir tane daha asker gelip beni kelepçelediler.

Şevo zar zor nefes alarak "Ne yapıyorsunuz o büyücü felan değil.Onlardan olsa o adamı öyle savurur muydu?"

Arkadan korkak soylulardan ses geldi"Kulakları sivri değil ama büyü gücü var.O bir büyücü!Yakalayın onu!"deyince diğerleri onayladı.

Tekrar arkadan bir ses geldi ama bu ses onaylar biçimde değil olumsuz anlamdaydı."Bırakın omu o büyücü değil." Dedi kalabalıktan sıyrılan sarı aaçlı genç kız.

O kız benim çocukluk arkadaşım Güneş sarayının varislerinden Beyza'ydı.Çocukluk arkadaşım şuan bu durumda olmasam gidip sarılırdım.

Önümde durup Victor'a baktı.

"Kızım ne derse doğrudur."dedi güneş sarayının Leydisi Gizem.Güneş sarayı en güçlü saray ve yöneticisi kadın olan tek saraydı.Bu kadın sanki bana benziyordu .

Leydi Gizem kızının yanında dimdik durdu.Victor'un mimiği oynamadı askerler ise Victor'dan emir bekliyordu.

Gözlerine baktım , hadi ama ben büyücü değilim diye haykırdım içimden.

"Onu zindana atın."

Hass** ordan ya cidden.Şaka olmalı bu?Onla birazda olsa yakın hissetmişim bana nasıl böyle yapabilir?G*tümün Lordu.

İçimde bie öfke oldu aynı patlamadan önceki gibi ama biri boynumdan tuttu ve dünyam karardı.Muhtemelen beni büyüyle bayılttılar.G*tunuz yemedi tabi değil mi elf p*çleri

***

Pencereden gelen ışınlar beni uyandırdığında üstümden at sürüsü geçmiş gibi her yerim ağrıyordu.Dün bahçede anneme çok mu yardım ettim acaba?Yoksa uzun bir ava mı çıktım.

Ah hayır.

Gözlerimi hızla açtım ve hızlıca doğruldum.Küçük bir zindandaydım.Pencereye yöneldim küçük köye bakıyordu.Köyüme...

Arkadam kıpırdanma sesi geldi.

"Uyandın mı?"derken esneyen Victor'du.

Arkamı döndüm.Öfkem bir anda dünki kadar alevlendi.

"Sen nasıl bir pisliksin de benim insan olduğumu bile bile buraya tıkarsın."Ellerimle demiri tuttum ve alev aldım.Ama alev ruhsal olaraktı fiziksel değil , kafam karıştı.

Victor oturduğu yerden doğruldu

"Ellerindeki bilezik büyüye engel oluyor.Ve halkımın güvenliği için seni burda tutuyorum.

Benim halime acır gibi "Bak bende böyle olsun istemezdim ama ben İmparatorun varisiyim.Halkımın güvenliği benim arkadaşlık bağlarımdan daha önemli."

Ümidimi kesip buz gibi mermere oturdum.

Sakin ol.Öfkenin seni yutması sana zarar vermekten başka bir şey yapmıyor.Nefes al.Nefes ver.

Zindanın demirlerin altından bana üstünde yemek ve bir şişe su olan tepsiyi uzattı.

Ona mı öyledim yoksa kendime mi emin değildim "Ben hiçbir şeytanla ve ya her hangi varlıkla anlaşma yapmadım.Bu güç...Bana çok yabancı."elimi ağzıma koydum inanamıyordum.Bütün olanlar...Yeri göçertmek , adam savurmak , enerji patlaması ve alev saçmak.

Vay be neymişim ben be

Victor"Yemeğini yemelisin."acıyan bakışları artık yerini endişeye bıraktı.

Cidden dün akşam baloda yerim diye de yemek yiyememiştim , çok acıkmıştım.

"Beni zehirlemeyeceğinizi nerden bilebilirim?" Dedim sanki yemek yememe gibi şansım varmış gibi.

Victor elini beline koydu ve "Öldürmek istesek sen baygınken yapardık Mare."Konuşurken ki tavrı sıkılmış gibiydi ama adımı söylerken sesi kadife gibiydi.

Başımla onayldım."Doğru"Bakışlarımı yere sabitledim.

Victor ayağı kalktı suratı ciddileşti"Öğlen mahkeme olcak."

***

Bölüm sonuu keee.Arkadaşlar olanlar hakkında bende şaşkınım.Bakalım iler ki bölümde neler olcak.Sizleri seviyore öpüyore <3