Sokakta ayaklarımı birbirine sürtüp dalgın dalgın ilerlerken kafamın sert birşeye çarpmasıyla sendeledim

"Hay ben senin, hangi gerzek kaldırıma ağaç dikti..."

Diye gevelerken önümdeki hareketlilik ile çarptığım ağacımsı cismi görmek için kafamı kaldırdım.

Kaldırmıştım kaldırmasına da karşımda boyu kavaktan hallice iri yarı Kaslı bir izbandut görmeyi bende beklemiyordum ha yüzümü? adamın belden aşşağısını süzmekten vakit bulamadım a dostlar.

"Hoy maşallah"

"efendim buyrun"

"Diyordum ki yolun ortasında manken gibi dikilmiş siniz kalamar suratlı lara nispet yaparcasına"

"Anlamadım"

"Neyi anlamadın"

Adamın boy pos yerindeydi de kafa uçuk du galiba, kurban oldum allahım bi yerden verip bi yerden eksiltiyor du işte .

Kafamı havaya kaldırmış düşünürken karşı binadaki hayriye teyze her zaman ki dedikoducu edasıyla camdan sarkmış bana bakıyordu yani sanırım bize!

"Kız Beyza yakışıklı oğlan da kim, sevgilin mi yoksa ? Ay kız bende sana görücü bulu verdiydim. kıız yollu yok benim sevgilim demedimiydin sen bana... "

"Hayriye teyze az sus da motorun soğusun iki dakkada taramalı tüfek gibi ne yazdın ne çiz din."

Hayriye teyzenin olduğu camdan bir çatır tı sesi gelince dedikoducu hayriye nin gözler faltaşı gibi açılıp aval aval etrafa bakındı

Kendimi tutmadan olduğum yerde kahkahayı bastım

"Ben demedim mi sana o cam pervaz ları senin kiloyu çekmez diye "

Hayriye teyze bu kız olmamış bakışlarını atarak camını kapatmış tabi artık ne kadar kapana bildiyse kapanmıştı cam.

Unuttuğum sırık benzeri varlığa döndüm .

"Neyse birader sende çok dikilme yol ortasında yemesinler ."

Arkamı dönüp giderken sırığın elini bileğime uzattıgını farkedip

Tutmasına izin vermeden 

geri çekildim 

"Siz Hayaletmisiniz" 

Bir an duraksamış ve endişeye kapılmıştım belli etmemeye çalışarak,

"Yo ne münasebet kanlı canlı insanım ben! Kaldırımda dura dura kafanıza güneş geçti herhalde"

Ellerini yanlarında yumruk yapmış parmaklarını kırarcasına yumruğunu sıkan sırığa baktım .

"Ya sabır hanfendi iki dakka ciddiyete bürünürmüsünüz?"

" Bak sırık hayalet mi neyse bilmiyorum" arkamı dönüp tekrar gitmek için harekete geçtim.

"hadi sana kolay gelsin" hayaleti bulmakta.

Hızlı adımlarla 2 yıldır oturduğum evin kapısına gelip buradanda ayrılacak olmanın verdiği hüzünle baktım demir kapıya. Hayır yani ölü olarak biliniyordum nereden çıkmıştı bu takım elbiseli angut .

"Ben sana demiştim bu şehirde bulurlar bizi burda kalmayalım diye "

"Biliyorum bilyorum ama ne yapabilirim unutulana kadar burada kalacaktık sadece ."

"Kapıda dikilmeyi bırakıp içeri gir daha çok dikkat çekmeye gerek yok"

İç sesime göz devirip demir kapıyı açtım. İki güne bu evden tüymem gerektiğinin bilinciyle bir of çekip odama yöneldim

Hayalet ha, kapanmıştı o devir

Kapıyı alacaklı gibi çalan kimse onun kapıma vuran eli için, kafamın içinde acayip güzel cinayetler planlıyordum.

Sessiz adımlar eşliğinde kapıya gidip delikten baktım 7,8 tane takım elbise giyen adam ve kapımı yumruklayan bir adet sırık.

"Hassiktir ne yapcaz lan "

"Aklını başına topla Beyza Bodrum'un penceresinden kaçalım yakalanırsak ne olacağı belli değil "

Kendimi onaylayarak kafa sallamış dolabımdaki kasa şifresini girip edi ve büdümü iç çekerek aldım . Kasadaki lazım olan birkaç flaş bellek ve parayı.

Kapıdan tartışma sesleri geliyordu

"Ne vuruyor sunuz oğlum kapıya alacaklı gibi?"

"İşimiz var teyze bak sen işine "

"Beyza kapıyı açmıyorsa evde değildir yavrum sonra yine gelirsiniz "

"Alp Abi sıkayımmı?"

"Olmaz , abi kimseye zarar vermeden alın dedi"

Daha fazla dinlemeden evin içindeki merdivenlere yöneldim

Cam dikdörtgen ve yerden bayağı yüksekti .

Tabureyi alıp üstüne çıktım

"Hay lanet bir aksilikte beni bulmasa"

açılmamak için direnen cama küfür savurup elimdeki silahın kabzası ile cama bir tane geçirdim. Parçalanan camdan kendimi yukarı doğru çekip doğruldum şuan elime batan cam parçalarını düşünecek zaman değildi.

edi ve büdüyü belime sokup iki bina ötede olan otoparka koştum.

Kaskı kafama geçirip hızla motoru kökledim .

Bana doğru koşan adamları gördüğümde yüzümde silik bir gülümseme vardı.

"DUR ORDA "

Sırığın bağrışına kulak asmadım sağ elim ile bir orta parmak çekip hızlı bir manevra ile sokaktan çıktım.

Uzun zamandır adrenalin yaşamamıştım :)

Alp orta parmak çeken kıza hayretler içinde baka kalmıştı .

Elini cebine atıp patronunu aramış , telefon 3. çalışta açılmıştı

"Söyle Alp "

"Abi kızı kaçırdık"

"...."

"Evi aradık ama bir şey çıkmadı"

" Uğraştıracak bizi desene. kızın resmi varsa dağıt adamlara bulsunlar " deyip telefonu kapattı patronu

Alp son 5 aydır araştırdığı kız hakkında hiç bir bilgiye ulaşamamıştı. bulabildiği tek şey Beyza adında geçmişi belli olmayan hakkında bir hastane kaydı bile bulunmayan bu kızdı

Kızın resmi bile yokken camdan sarkan bir kadının ona Beyza diye seslenmesiyle şüphe duymuş ama tesadüf olabilir diyerek geçiştirmişti kız arkasını dönüp gidecekken bileğine uzanmış ama kız hızlı bir refleksle geri çekilmişti tesadüflerin ardı arkası gelirken

Kızda tanınmış hayaletin havasını aradı . Bir ihtimal olabilir diye düşündü.

" Siz Hayalet misiniz ? "

Kızın yüzüne baktı bir an gelip geçen endişeyi fark etti başka biri olsa anlamazdı belki ama yılların ustasıydı alp

Kız hızla toparlanmış 

"Yo ne münasebet kanlı canlı insanım ben! Kaldırımda dura dura kafanıza güneş geçti herhalde" demişti Alp e bilmiş edasıyla

Kız gittikten sonra sokakta gördüğü birkaç gence Beyza yı sormuş aldığı her cevapta hayaleti bulduğuna daha da emin olmuştu

İki yıl önce bu mahalleye taşınmış geldiğinde her yeri sargılıymış, geçmişi hakkında kimseyle birşeyler konuşmamış

Hayalette ortadan iki yıl önce kaybolmuştu daha doğrusu öldü sanılıyordu .

Her halukârda kızı elinden kaçırmıştı işte

"Biz kaçtık kaçmasınada nasıl buldular lan bizi "

"Ah bi bilsem Pakizem"

İç sessinin yüzü olsa buruştururdu kesin

"Allah sanada akıl fikir versin senin yüzün benimde yüzüm "

"Öyleydi dimi Pakizem "

"Beyza düzgün bir isim ver be bana pakize nedir"

"Ne desekki sana uzun zamandır ortalarda da yoktun zaten yanlız hissetim kız kendimi "

"Neyse sonra düşünürüz şimdi kalacak yer bulmalıyız."

Beyza yıllar önce bıraktığı kimliğinin onu hâla bırakmadığını anlamışlığın verdiği hem hüzün hem mutlulukla tebessüm etti .

Cebindeki sigaradan bir dal alıp dudaklarının arasına koymuş çakmağını almadığını fark etmişti bir lânette ona savurup bu ıssız gecede uçsuz bucaksız denizden gelen sese kulak verdi .

Sigara sının ucunun alev almasıyla kafasını yana çevirmiş Fehmi amcasını görmüştü .

Fehmi amcası ile iki yıl önce tanışmış adam ona ailesi gibi kucak açmıştı arada buraya gelir Fehmi amcası ile teknesinde dertleşirlerdi.

"Ne o güzel kızım hangi eşşeoğlu eşşek üzdü seni "

"Yok be amcam benim dalmışım öyle "

"Gel bu gece burda kal kafa dağtırız senle yarında balığa çıkarız hm "

Bende buarda kalmayı isterdimde Fehmi amcayıda işin içine karıştırmamak için

"Yok ben gideyim işlerim var zaten başka zaman yaparız balığı inşallah"

Ayaklanıp pantolonumun toz olmuş yerlerini silkeledim

"Kadriye teyzeme selamlrımı ilet amca"

"Aleykümselam kızım kendime dikkat et "

Motoruma atlayıp ezbere bildiğim yolu takip ettim ormanlık alana gelmiş izimi kaybettirdiğim düşüncesi ile etrafa göz atarak kulubeme yöneldim .

İçeri girmiş ışık açma ihtiyacı bile duymadan kendimi odamdaki yatağa yüz üstü bırakmıştım .

5 dakka sonra kendimi uykuya teslim ettim

Oy ve yorumlar için pamuk eller cebe

🐥🔪