Sabahın ışıkları ile yatağımdan gerinerek uzanmaya devam ettim yapacak işlerim olmasa öğlene kadar yataktan çıkmazdım.

Arka cebimden telofonumu çıkarıp saate baktım 6.30 du

"Of oof" 

Telefonu yatağa fırlatıp yerimden doğruldum dün yaşananlar aklıma gelince uyku mahmurluğunun verdiği hisle yüzümü ekşittim Allah bilir ne diye takılmışlardı peşime ;

"Gül cemalini özlemişler o yüzden arıyor lardır seni"

"Sabah sabah seni çekemem Pakize "

Yataktan çıkıp odanın köşesindeki kapıya yöneldim.

Yok kız ne silah odası bildiğin lavobo orası tuvaletim geldi o yüzden .

Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa doğru adımladım ayaklarım buz dolabının önünde durmuş ellerim benden habersiz kapağı açmıştı bile ben ise hala uykulu uykulu ağzımı kapama ihtiyacı duymadan esniyordum .

Kahvaltılık bölümünde küflenme ye yüz tutmuş peynire ve dolabın kapağında olan yeşil dumanlar çıkacağını düşündüğüm kokan yumurta arasında gözlerimle mekik dokudum.

Dolabın kapağını hiç bir şey görmemişim gibi kapattım .

"Beyza onları çöpe atmalısın "

"Öylemi yapmalıyım ?"

Kendi sorumu kendim cevaplar gibi kafa sallamış. Ardından ıvır zıvırların olduğu dolaptan mavi çöp poşedine buz dolabındaki küflü ne varsa boşaltıp kapıya koymuştum . Gideceğim zaman onuda atardım .

Kahvaltı yapamayacağımın bilincine varıp, odamdakı giysi dolabından uygun birkaç kıyafet alıp siyah sırt çantamı doldurdum silahlarımı belimde düzeltip yatağın üstündeki telefonu aldım .

Dün kasadan aldıgım flaş bellekler ve yüklü miktardaki parayıda çantaya soktum.

Elimdeki kamaya baktım. bunu enson ki işim için kullanmıştım o göz hepsinden iyi çıkmıştı yerinden, bir çizik bile olmamıştı.

aklımdaki anıyla sırıttım kamanın kabzasındaki oyuntuya yerleştirdiğim belleğe baktım, o yerinde iyiydi.

İkiz kamalarımı da edi ile büdü nün yanına yerleştirdim özlemiştim bu duyguyu .

Fazla oyalandığımın farkındalığı ile motorun anahtarı ile çıktım kulübeden .

Motorla son hız ormanlık alandan çıkıp Bâgcıların yolunu tuttum

Arabayla olsa 2 saatte gideceğim yolu motorla 1 saat civarında gelip canımdan çok sevdiğim motorumu mahalleye girmeden ara sokaklardaki dikkat çekmeyen binalardan birine parkedip indim.

Mahalle girişinde ağır abi havası yayan guruba yöneldim 20 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim çocuğa

"dövmeci emirin yeri nerede"

diye sordum 

Çocuk kafasıyla gel işareti yaptı

"Müşterisimisin "

"Evet" 

Fazla muhabbete gerek yoktu Emiri de aramak tehlikeli olabilirdi

Telefonumu takip edemezlerdi ama ne olur ne olmaz diye aramamıştım.

Dükkanın önüne geldiğimizde çocuk burası deyip dükkanı göstermiş . Geldiği yönde geri dönmüştü.

Kapıyı açıp içeri girdim .

"EMİR " 

Ofis olduğunu tahmin ettiğim yerden emir kafasını uzatmış ilk şaşkın gözlerle beni süzüp sonrada yüzüne yerleştirdiği özlem dolu gülümsemesi ile koşup tabiri caiz ise kurbana girişir gibi sarılmıştı.

"Boğdun be abi" diyip sol elimle omzunu patpatladım .

"Nerelerdesin yaban çiçegi

Hayalet oldun sandım " 

espiri yaptığını sanan mahluğa göz ucuyla bakıp etrafı turlamaya başladım.

Elime aldığım dövme makinesini evirip çevirirken

"Emir peşimde birileri var ."

"Nasıl ? hiç iz bırakmadığıma eminim!"

"Ondan bende emindim."

"Ne yapmayı planlıyorsun?"

"Ay hiç bilmiyorum ki paslanmışım ben"

"Pasını atmak istersen alt katta spor alanı var ."

"Sen harikasın " 

.....

1 hafta sonra 

Alp yerinde volta atan patronuna bakıp kafasını geri eğmişti

"1 hafta tam bir haftadır şu kızı bulamadınız"

"Abi arıyoruz sormadığımız yer bakmadığımız mekan kalmadı yer yarıldı da içine girdi sanki. yerden bitme "

Dedi Alp sesi içine kaçmış gibi kurmuştu son cümleyi

Haris bir hışım kafasını kaldırdı.

"Elimden bir kaza çıkmadan bulun o kızı bana ."

2 yıl önce

Beyza maskesini her zamanki gibi yüzüne yerleştirmiş

Son hedefinin mekana giriş yapmasını bekliyordu .

Yüksek sesli müzik ve içkiler eşliğinde birbirine girmiş bedenlere baktı .

Sonunda gelmişti, görevliler adama masasına kadar eşlik edip siparişini aldıktan sonra yanından ayrılmışlardı.

Beyza adama cilveli bir şekilde yaklaşıp elini omuzunda gezdirdi .

"Boş musun"

" Sizin gibi bir güzellik için her zaman boşum."

Adama baktı gideri vardı en azından, midesi bulanacaktı ama yaşlı bir bunak olmasından iyidir dedi .

Arkasından önüne yürüyüp bacaklarına oturdu adamın

"İsminiz ? "

"Bana Altan diyebilirsin güzelim"

Altan ın bir eli elbisesinin açıkta bıraktığı bacağında dolaştı Beyza nın.

" Ya senin ismin "

"Eftelya bana Eftelya diyebilirsin"

Etkileniyormuş gibi çıkardığı sesi ile .

İyice adama yaklaşıp diğer bacağını öbür tarafa attı, Altan ın yüzü ğöğüs hizasına gelecek şekilde oturdu

Yanlarına gelen iki kıza bakıp of çekti bir bunlar eksikti zaten

Kızlar Alta nın bacaklarına ellerini koyup Beyza ya bakarak Altan a hitaben bu sana yetecekmi iması yapmışlardı.

Altan üç kızın kendisine yürümesinin keyfini sürerken

Üstünde bir hareketlenme oldu.

Beyza kafasını Altan ın kulağına yaklaştırıp "sadece ikimiz " diye fısıldadı .

Kasıklarını iyice adama doğru yaslayıp ileri geri hareket etti dudağını dişlemiş adama görsel şölen sunmuştu

"Odaya mı geçsek "

Altan hipnoz olmuş gibi yanlarında oturan kızları aldırmayıp kucağındaki kızla odaya doğru yürüdü.

Beyza adamın boynuna sardığı eli çekip garsonun taşıdığı tepsiden bir bardak şarap alıp adama bakarak bir yudum içti sonra onunda dudaklarına götürüp içirdi .

"Bütün bardağı sen bitirdin ama ."

Altan sırıtıp ne olacağından habersiz son içtiği şarabın keyfini sürdü.

" odaya geçelim bir şişe isteriz"

"Hm hm isteriz" 

Odaya girdiğimiz gibi belimi duvara yaslayıp kendisini üzerime verdi tam dudaklarını dudaklarıma değdirecekken kendimi çekip yere çömeldim kemerini tutup çektim yavaş hareketlerle.

Kaşlarını çatmış sık nefesler eşliğinde inip kalkan göğsüyle bana bakıyordu

Birazdan ilaç etkisini gösterir diye düşünüp adamı yatağa ittim . İlaç etkisini göstermeye başlamış olmalıki hareketleri kesildi .

"Hadi ama geçici felç ilacı koydum içkine konuşmana engel olmamalı ."

"Sen sende kimsin"

"Azrailin yani hayalet aman boş ver öleceksin nede olsa bilmesen de olur ."

Kamamı bacağıma taktığım kemerden çıkarıp adamın yanına eğildim.

"Dur dur ne istersen veririm ev araba para ne ne istersen."

Altanın yalvarmasını es geçip elimdeki kamanın ucunu eteğime sildim bir elimle altanın sağ gözünü gerip diğer elimle gözüne zarar vermeden çıkarmak için ince işçilik yapıyordum .

İşimi bitirip bıçağımı yerine koyduktan sonra baygın yatan adama baktım çok çığlık atmamıştı .

"Atamamışta olabilir "

"Neden acaba çığlık atmaya başladığında çenesini kırdığından olabilir belki "

Pencere pervazına yaklaşıp Altan a baktım ediciğimin emniyetini açıp kafasına bir el sıktım .

Elimdeki altanın gözüne baktım temiz iş çıkarmıştım.

Haris den 

Mekana girmiş Altan soysuzunun çaldığı belleği geri almak için yukarı çıkmıştım .

Görevliden nerde olduğunu öğrenip odaya adımladım .

Yine aşna fişne peşindeydi it herif . Kapıyı çalmadan girdiğim oda karşısında küçük bir şok yaşamış ve hemen kendimi toparlamıştım

Cam kenarında durmuş Altan ın olduğunu tahmin ettiğim göze

bir şaheser inceler gibi bakan kıza bir adım attım .

Kafasını kaldırıp bana baktı elindeki gözü göstererek

"Çok güzel değilmi"

"Kimsin"

Silahımı belimden çıkarıp kıza doğrulttum .

Yüzündeki kocaman gülümsemeyle ...

"Tahmin edebilirsin bence"

Deyip dudaklarını öne doğru büzdü .

Kızın yapabileceği her hareketi gözlemlerken bir anda elindeki gözü bana fırlatıp

"Çok sıkıldım ben, sen benim kim olduğumu düşünmeye devam et "

Deyip camdan atladı . Refleksle tuttuğum göze baktım

"Hay anasını "

Kızı boş verip Altan ın bedeninin yanına diz çöktüm bir elimdeki göze birde şerefsizin cesedine bakıp

Gözü tekrar yerine ittim .

Bende normal değilimki !

"Abi böyle fantezilerin olduğunu bilmiyordum "

Kapıda dikilen adama bakıp

"Çeneni kapa Alp yoksa ben kapatırım "

"Tamam abi "

Ağzına hayali bir fermuar çeken Alp ile sabır dilendim .

"Buldunuzmu belleği "

"Yok abi Altan da değilmiymiş ? yakaladığımız adam yanından ayırmadığını söylemişti"

"Kız aldı " dedi Haris

"Hangi kız abi "

"Altanın gözünü oyan "

"Kimmiş bulun o kızı bana "

"Abi benim bir tahminim var ama"

"Kim"

"Hayalet, genel cinayetlerinde imza olarak kurbanlarının gözünü oyduğunu duymuştum "

" Ne biçim imza lan o amına koyduğum . Neyse kızı bul belleği getir bana "

"Tamam abi "

Haris şirkete gelmiş imzalanması gereken evraklarla uğraşmaya başlamıştı .

Kapının çalması ile başımı kağıtlardan kaldırdım

"Gel" 

Kapıya baktım gelen Alpti

"Abi hayalet öldürülmüş "

" Ne kim öldürmüş teyit ettinizmi"

"Altanın abisi tetikçi tutup vurdurmuş

Abisinin mekanı bastık benim öyle bir şeyden haberim yok diyor ama bellek onun kasasından çıktı "

Alp in uzattığı belleğe baktım

Sahte olup olmadığını teyit etmemek benim aptallığımdı.

belleği kasaya koyup kitledim.

1.5 yıl sonra 

Kasaya eğilip aldığım belleğe baktım

Yerimden doğrulup bilgisayara taktım .

Bilgisayara düşen dosyaya tıklayıp açtım .

Ama gördüğüm tek şey el hareketi çeken bir çocuk resmi ve üzerindeki not

 

"ALP BURAYA GEL "

Kapıyı kırarcasına açan Alpe baktım .

"Bulun bana o kızı "

"Hangi kızı abi"

"Hayalet hayaleti bul bana Alp

Alp patronunun sinirine maruz kalmamak amaçlı

Hayalet ölmüştü diyemedi .