Yeni Üyelik
9.
Bölüm

Karmaşa…

@meltemyaman

Sabaha kadar gözüme uyku girmemişti. Gördüğüm şeyin ne anlama geldiğini bilmiyordum. Bilmekte istemiyordum. Bunun ne gibi bi açıklaması olduğu hakkında fikrim yoktu,duymakta istemiyordum. Korkuyordum belki de.

Okul için hazırlandım. Anıl hocaya hiçbirşey söylemeyecektim. Üzerinde resmim olan kağıdı almıştım. Kitabı öylece koydum ve çantayı kapattım. Evden çıkıp hızlı adımlarla ilerledim. Bugün okulda Nöbetçi öğrenciydim. Derslere girmeyecektim. O yüzden sadece bi kaç test kitabı aldım yanıma.

Okul bahçesinde Anıl hocayı diğer hocalara bişeyler anlatırken gördüm. Bakışlarımı çevirdim. Hemen okulun girişinde bulunan danışma Masasına geçtim. Herkes derslere giriyordu koridorlar boşalmaya başlamıştı bile. Anıl Hoca dışardan bana doğru ilerliyordu. Buraya gelmesini istemiyordum. Amacının ne olduğunu anlamış değildim ve gözümde şu an için kötü bi imajı vardı.

-Günaydın Bade . Bugün sen nöbetçisin öyle mi?
-Evet. Neden sordunuz? Dedim ayağa dikilmiştim bile .
-Bugün bi kaç işim vardı, yardım isteyebilirim senden olur mu ?
-Nöbetçi öğrencinin yapması gereken işler mi?

Ne demek istediğimi anlamamış gibi yüzüme bakıyordu. Sözüne devam etti.

-Evet ama yardım etmek istemezsen sıkıntı değil ben başkasını bulurum.
-Benim görevimse eğer ben yapabilirim. Ne yapmam gerekiyor?
-Bir kaç afiş hazırlayıp koridorda ki panolara asmamız gerekiyor. Ben kütüphanede olacağım işin bitince gelirsen iyi olur.

-Gelirim birazdan. Dedim sesimde ki değişikliğin farkındaydı. Hiçbir şey söylemeden Arkasını dönüp gitti.

Kimdi bu adam ve benden ne istiyordu? Çantasını merak etmiyor muydu hiç. İçinde olanı. Kafayı yemek üzereydim aklımda ki bu düşünceler yüzünden.
10 dakika sonra elimde çantasıyla Kütüphaneye yanına çıktım. Tek başınaydı. Onunla tek kalmaktan korkuyordum. Kapıyı aralık bıraktım ve yanına doğru ilerledim. Kafasını kaldırıp bana baktı. Gözlerinde kötülük varmış gibi değildi. Ama ne vardı bi türlü çözemiyordum.

-Hoşgeldin, ben hazırlamaya başladım afişleri. Bitirince asarız bütün koridorlara.
"Olur" demekle yetindim.

Elimde ki çantayı görmüyordu bile. Biraz onu izlemek istedim. Masanın başında ki sandalyeye oturarak işini bitirmesini bekliyordum. Arada kafasını kaldırıp bana bakıyordu. Gülümsüyordu.

-Hep güzel bi kız tarafından izlenmek istemişimdir. Dedi gülerek.
-Sizi izlemiyorum, yaptığınız işi izliyorum. Keşke bittikten sonra çağırsaydınız.
-
Sen iyi misin Bade?

-İyiyim neden?

-Bilmem bugün biraz sinirlisin gibi geldi de bi problem mi var ? Aramızda ki sorunu çözdüğümüzü sanıyordum öyle olmadı mı yoksa ?
-Hocam bizim aramızda sorun olamaz. Siz benim Öğretmenimsiniz. Bende sizin öğrenciniz. Hal böyleyken aramızda sorun olma ihtimali yok. Yanlış anlaşılma olmuştu. Konuştuk ve bitti.

Sözlerim karşısında buz kesmişti. Elindekileri bıraktı. Bana doğru yaklaştı. Gözlerinin içine bakıyordum. Yaklaştıkça gözlerindeki ifadenin hayal kırıklığı olduğunu anlamıştım. Bu duyguyu çok iyi biliyordum çünkü .

-Neden bana karşı bu kadarı negatifsin. Ben bi hata yapmış olabilirim ama bilmiyordum. Bilmeden söylediğim şeyler yüzünden bana böyle davranamazsın.
-
Eğer saygısızlık yaptıysam özür dilerim. Siz sürekli aramızda sorun olduğunu düşündüğünüz için açıklama yapıyorum.

-Bade bugün sende bişey var . Anlamadım ama üstüne gelmeyeceğim sen aşağı inebilirsin. Ben tek başıma hallederim..

Elimde ki çantayı uzattım. Şaşkınlık içindeydi.

-Bu sizin sanırım.

Çantaya bakıyor sonra bana bakıyordu gözünde hem korku hemde heyecan vardı. Elini uzatarak çantayı aldı.

-Evet benim sen nerden buldun? Dünden beri kayıp . Sahilin oradaydım orada kaybettim sandım.
-Telefonumu düşürmüştüm. Onu almak için geri döndüm okula. Spor odasına girdiğimde gördüm. Temizlik yapılıyordu. Öğretmenler odasına çıkarmak istedim kaybolur başına bişey gelir diye . Ama kilitliydi bütün kapılar. Alıp eve götürmek zorunda kaldım. Şimdi de veriyorum sahibine.

-Orda kalabilirdi neden eve götürüyorsun. Bugün de gördüğünü söylerdin gidip ben alırdım. Diye çıkıştı birden.
-Haklısınız eve götürerek hiç iyi bişey yapmadım. Afedersiniz. Ben içinde önemli bişey varsa kaybolsun istemedim .
-Herşeyi düşünmüşsün aferin. Bade çıkabilirsin. Diyerek beni resmen kovmuştu.

Hiçbir şey söylemeden arkamı dönüp çıktım. Neye uğradığımı şaşırdım güya ben ona kızacaktım. Yapamadım. Neye sinirlendiğini anlamıştım. Kâğıdı görmemden korkuyordu. Ama çok geç artık. Aşağıya indim masaya geçtim ve kafamı koydum biraz gözlerimi kapamak istedim. Yorgundum.

Anıl endişe içindeydi. Badenin tepkisinin sebebini anlamıştı. Kitabın içini açmaya korkuyordu. Elleri titreye titreye çantadan kitabı aldı ama içinde kağıt yoktu. Sinirle kitabı masaya vurdu. Endişesinin sebebi Badenin görmüş olması değildi. Hakkında kötü şeyler düşünsün istemiyordu. "Ben nasıl yaptım bu hatayı? Nasıl unutum onu kitabın içinde? Bade kim bilir ne düşünüyor hakkımda. Nasıl açıklayacağım bu durumu? Belkide korkmuştur benden."
Bu kadar soruya nasıl cevap verecekti. Üzgündü. Ama en çokta Aklından çıkmayan o yüzü düşünüyordu hala. O günden beri arıyordu ama bu karşılaşma okulda olmamalıydı. En azından açıklaması bu kadar zor olmazdı.

Tam üç aydır aklından çıkmayan gözler şimdi ona kötü bi adammış gibi bakacaktı.. Yüreğinin sızısı yüzüne vuruyordu.

Loading...
0%