Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Birinci diyologum

@melysely

Belki de herkes canı pahasına bit başkasına uzanıyordu içten içe. Belki de unutmaya çalışıyordu bazı geçmişleri. Geçmiş gerçekten geçmiş olur muydu acaba. Eğer olacaksa bu kız için bir kurtuluştu. Ben için yani.. Beni bilmeyenler için en çokta. Bıçağın sırtında o ince çizgide çok tehlikeli adımlar atıyordum. Bunu durduramıyor ama en çokta bunu yaparken buluyordum kendimi.

Herkese çok mantıklı gelen yanım en çok kendi içimde çelişti ya. Ben en çok kendimle çeliştim. Kendimle savaştım kendimle kavga ettim. Kendime ağladım kendime acıdım. Pişmandım çokça ama pişmanlığıma pişmanlık eklemekten geri durmadım.

İnsan ya.. İnsan dediğin iki büklüm hale gelse bile uslanmayan. Herkesi eleştiren doğrucu kesilen ama en çok kendi hata yapan. Başkalarının yanında kusursuz olan tarafım içime hep pürüzlüydü. Uslanmayan yanımı baskıladığım yerden azıyor beni dipten dibe çekiyor kanımı akıtıyor belki de irin akıtıyordu. Bazı zamanlar tüm bunlardan nefret ediyor hepsinin üstünü kapatıyor çiziyor üstüne pişmanlık tozunu üfürüp toprakla yıkayıp yeni çiçekler dikmeye çalışıyordum. Çürük bir zeminde ne kadar yetişirse o kadar yetiştiriyordum.

Bir de kendimde bulduğum bazı özellikler vardı. Tek iyi yanım mıydı bilmiyorum belki de en şanslı yanım. Çünkü bunun kaynağı da ben değildim sadece seçilmiş olduğum için bendeydi ne olduğunu söylemekten hep çekindim çünkü söylersem onunda ben den kaybolacağını içimin bir noktasından hep hissettim. Söylemeyeceğim, en sevdiğim ve gururlandığım yanımı söylemeyeceğim çünkü o yanımı kaybetmekten ölesiye korkuyorum. Bu korku beni delirtip mahvedecek türden. Kaybedersem kaybolurum, kaybolursam yok olurum. Yok olursam kül olurum. Kül olursam kul olamam ve bu döngü döner durur lakin giden benden gider benim üstünü açmaya kıyamadığım noktalarım yandığı yerden yakar. Süre gelen bu tartışmamın en başında bahsettiğim kötü yanlarım.. Onlar kaybetmekten korktuğum iyi tarafımla savaşmaya ama en çokta birlikte yaşamaya mecbur ve mahkum gibiler.

İşte insan! İnsan kainatın bir yansıması ya?! Tüm zıtlıkların bir arada bulunması gibi birbirini takip eden bir döngüde takılı kalması gibi bir beden içinde toplanmayı bilir. Her şey tersiyle yaratılır, ayağa kaldırılır. Siyah beyazla, çirkin güzelle, soğuk sıcakla, ateş suyla, varlık yoklukla, aşk nefretle, hüzün mutlulukla, ağlamak gülmekle...
Her sonsuz bir zerrede gizlidir. Ve zerre sonsuzu doğurur.
Tersiyle yaratılan her durum aslında birbirinin içine geçmiş birbirine karışmış aynı zamanda birbirinden ayrışmıştır.

Bu durumda bende bizde herkeste birbiriyle savaşmış birbirini kovalamış ve birbirine karışmıştır. Var ve yok olan her şeyi zerresine ve her şeyine hapsetmiştir. İyilik ve kötülük bir sanat olmuş suyumuza karışmış toprağımıza bulaşmıştır.

Kısaca yok olmadan var olamaz, küçülmeden büyüyemeyiz. Kendimizi aşmadan farkında olamaz, belki yok olmaya mahkum ardından var olmaya kucak açmış oluruz.

Loading...
0%