@merakli_1okur
|
.............
Sanki tüm sesler susmuştu. Ara ara bana seslendiklerini duyuyodum, ama seslerin kime ait olduğunu çıkaramıyodum. Zaman zaman sarsılıyodum, soğuk hava temine çarpıyordu. Şu anda sabittim. Yumuşak bir yerde yatıyodum. Ara ara sesler duyordum ama sesler boğuk geliyodu. Yerimden rahatsızca kıpırdandım. Boğazımdaki kuruluk hissiyle öksürmeye başladım. Gözlerimi yavaş yavaş araladığımda ilk beyaz tavanı gördüm. Sonrasında "İyimisin?" Sorusunu duyup sesin geldiği yöne baktığımda hala asker kamuflajlarıyla olan Yunus'u gördüm. Boğazım kuru olduğu için konuşamıyordum. Ağzımdan sadece "Su" diye bildim. Yunus su istediğimi anlayınca kalkıp yatağın yanındaki küçük dolabı açıp su çıkarıp azındaki jelatini'ni açıp bana uzattı. Alıp bi iki yudum içtim ilk verdiği acıyla gözlerimi yumdum. Suyu tekrar yunusa uzatıp yatakta biraz daha doğruldum. Tekrardan "İyimisin?" Diye sordu. Kafamı onaylar bir şekilde sallayark "İyiyim, iyiyimde. Noldu bana?" Diye sordum. Son hatırladığım çatışmanın ortasında olduğumuzdu sonrası yoktu. Yunus oturduğu sandalyeyi yatağın yanına getirip oturdu. "En son nolmuştu ne hatırlıyosun?" Diye sordu kollarını göğsünün üstünde bağlayarak. "En son" dedim. O anı düşündüm "En son çatışmanın ortasındaydık. Sonrası yok" dedim. Yunus nolduğunu anlatmaya başladı "Çatışmanın sonuna doğru bayıldın. Ne olur ne olmaz diye hastaneye getirdim" dedi. Kafamı Anladım dercesine salladım. "Peki ne zamandır burdayız?" Diye sordum. Kolundaki saate bakarak "Saat 01:30 yani tam olarak 1buçuk 2 saatcik kadar" dedi. "Peki annemler, onların haberi varmı söyledinmi?" Diye sordum. İnşallah anneme söylememiştir. Annem tansiyon hastasıydı.Eyer öğrenirse tansiyonu fırlar fenalaşırdı. "Yarım saat önce falan aradı. Derya'yı aramış, Derya tugaydan çıktığını senin benimle birlikte olduğunu söylemiş" dedi. İnşallah olanları söylememiştir. "Anneme söylemedin dimi annem tansiyon hastası. Allah korusun bişiy falan olması." Dedim endişeli bi ses tonuyla. Kafasını iki yana sallayarak "Annenin tansiyon hastası olduğunu biliyorum. Arda abi söylemişti, o yüzden söylemedim. Tugayı arayıp sordurur diye orayıda aradım çatışma olaynını söylememelerini tugayda olduğumuzu söylemelerini söyledim. Ama genede bi anneni arasan iyi olur içi rahat eder" dedi. Haklıydı annemi aramam lazımdı. Etrafa baktım telefonum buralardamı diye ama yoktu. "Telefonum nerde?" Diye sordum. Elini cebine atıp iki telefon çıkardı. Biri benimdi galiba diyeride kendisinindi. Telefonumu bana uzatırken "Seninkinin şarjı bitmiş. Ulaşamayınca telaşlanmış. İstersen benimkiyle arayayım konuş" dedi. Kafamı onaylar bi şekilde salladım çünkü annemi aramam lazımdı. Telefonun'da bi iki yere basıp telefonunu bana uzattı alıp ekrana baktığımda Yeşim Abla yazdığını gördüm. Ciddi ciddi 'abla'mı yazmıştı. Annem nerdeyse ellisine giricek. Tekefonu kulağıma götürdüm. İki çalışta annem telefonu açtı. "Alo" dedim. Annem sesimi duyunca derin bi nefes verdiğini duydum. "Kızım nerdesin sen? Arıyorum arıyorum telefonun kapalı. Derya'ya soruyorum benimle birlikte deyildi dedi. Sonradan yunsula birlikte tugayda olduğunuzu söyledi. Bu saate kadar ne işin var oralarda. Yunusdan olmasaydı şimdi çoktan gelmiştim oraya" dedi. Annem bunların hepsini nerdeyse tek nefeste söylemişti. Azım açık bi şekilde kalmıştım resmen. Yunusa baktığımda annemin sıraladıklarını ve benim yüz ifademi görünce gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıp kafasını pencereye çevirip o tarafa doğru yürüdü. Derin bi nefea alıp "Annemm. Biraz sakin olup nefesmi alsan" dedim. "Ayrıca telefonum kapalıydı. Şarjımı almamışım yanıma" dedim. "İyi tamam. Ne zaman gelirsin?" Diye sordu annem. Yunus annemin sesini duya bildiği için ona soran gözlerle baktım. Gözlerini bir yere odakladı baktığı yere bakınca serum'u gördüm. Daha yeni kolumda serum olduğunu fark ediyordum. Yunus analiz etmeye çalışır gibi bakıyodu "Tahminen 1 saate çıkarız" dedi. Annem yunusun sesini duymuş olacakki "Kızım 1 saat boyunca napıcaksınız?" Diye sorunca bişiy diyemedim buna verebileceğim bi cevabım yoktu. Yardım istercesine yunsa baktım. Yunus anlamış olacakki telefonu ver dercesine elini uzatıp kafasını hafif aşağı doğru eydi. Telefonu yunusa verdim. "Alo yeşim ablacım nasılsın iyimisin?............."İyiyim bende çok şükür........." "Evet benimle birlikte...." "Hayır merak etmeyin zaten arda abiden emirliyim bana emanet....." "Tamam oldu. Görüşürüz" deyip telefonu kapatıl cebine koydu. Soran gözlerle yunusa baktım. Tek kaşını kaldırıp "Noldu? Niye öyle bakıyosun?" Diye sordu. "Anneme niye abla diyosun?" Diye sordum. "Annen ellili yaşlarında olabilir ama yaşıtlarına göre gayette dinç bi kadın. Annene teyze tarzı şeyler demek hakaret olur" dedi. Bi bakımdan haklıydı. Annemin ellili yaşlarında olmsanına rağmen dinç, sağlıklı ve oldukça saf bi güzelliği vardı. Yunusa bişey demedim. Uykum gelmeye başlamıştı. Ne kadar gözlerimi açık tutmaya çalışsamda gene kapanıyodu. Yunus "Biraz daha uyu istersen. Doktor dinlenmen gerektiğini söyledi" dedi. Sanki vücudum sanki bunu beklermiş gibi kendini saldı. Üstümün örtüldüğünü hissettim bi el bana yaklaştı ama tereddüt edip geri çekildiğini hissettim.
*******
Bazı kıpırdanmalar hissettim. Belimde ve bacaklarımda bi el hissettim. Olduğum yerden havalandım. Sanki süzülüyomuş hissiyatı veriyodu. Burnuma barut ile karışı parfüm kokusu geliyodu. Ilk başta burnumu sızlatmıştı ama bi süre sonra güzel gelmeye başlamıştı. Gözlerimi hafif aralayabilmiştim. Yunusu gördüm. Onun kucağındaydım, gözlerimi araladığımı görünca bi kaç saniye bana baktı sonrasında kulağıma eyilip hafif ve naif birşekilde fısıldayarak; "Sen uyu. Ben seni eve götürücem merak etme" dedi. Sesi huzurlu çıkıyodu. Gözlerim bu emri beklermişcesine hemen kapandı. Gene bişiy hissetmemeye başladım. Bi ara sarsıldığımı hissettim. Şimdi ise yumuşak bir şeyin üstünde yatıyodum. Bu sefer gözlerimi hiç zorlanmadan açtım. Etrafa baktım kendi odamdaydım. İçerden annemin konuşma sesleri geliyodu. Yerimden kalkıp odamın içinde olan banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Tekrar odama gittiğimde telefonumun komodinin üzerinde şarja takılı olduğunu gördüm. Gidip ekranını açıl baktığımda hem annemden hem babamdan hemde derya'dan gelen cevapsız çağrıları gördüm. Baya aramışlardı. Telefonumu şarjdan çektim. Odamdan çıkıp salona doğru ilerledim. Salona gittiğimde Yunusu annem ve babamla oturmuş sohbet ettiğini gördüm. Annem beni görünce gülümseyerek "Kızım uyandımı. Eyer uykun vardıysa kalkmasaydın" dedi. Aslında uykum yok diyemezdim ama eyer şimdi hemen yatarsam sabah erken kalkardım ve ben erken kalkmayı sevmiyordum. "Yok annecim biraz uyanık kalmak iyi gelir" dedim. O sırada arkamdan deryanın sesini duydum "Oooo vera hanımlarda uynamış" dedi sesi alaylıydı. Arkama baktığımda elinde tepside kahvelerle geldi. Birini anneme birini babama birini ise yunusa verdi. Yunus beni analiz edercesine bakıyodu. Gözlerimle babamı işaret edince tekrardan önüne dönüp kahvesinden bi iki yudum aldı. Derya yanıma gelip "E madem uyandın gel sanada bi kahve yapalım" dedi. Bu deryanın dilinde Gel sana soracaklarım yada anlatacaklarım var demekti. "Tamam" diyip Derya ile birlikte mutfağa gittik. Derya kahve makimasının başına geçti. Derya pek kahveyi elle yapmaya yanaşmazdı halada öyle.
"Eee anlat bakalım" dedi. Tek kaşımı kaldırarak "Neyi?" Diye sordum. Bıkkın bir ifade ile gözlerini devirerek "Aranızda geçenleri tabiki" dedi. Dik dik bakarak "Aramızda bişey geçmedi Derya. Gidip yanındada böyle konuşma kimse elimden alamaz seni haberin olsun" dedim uyarır bi tonla. "Kızım adam seni kucağında evine getirdi. Dışardan biri baksa ya evli sanar yada sevgili. Öylebi kucakta getirme yok ya" dedi abartılı bi ses tonuyla. "Derya abartamasanmı. Uyuyodum bu gün yoğun geçtiği için de yorgundum. Oda uyandırmak istememiş" diye yalan söyledim. Çünkü deryanında çatışmadan haberi yoktu. "Eyer bi sene önce olan olayı bilseydin böyle konuşmazdın" dedi. Ne olmuş olabilirki. "Ne olduki?" Diye sordum merakla. Yani bizim konuştuğumuzla ne ilgisi olabilirdiki? Derya kahve makinasının altını kapatıp bana doğru dönüp tezgaha yaslandı "Bi sene önce falan, muratın ailesi 1 Aylığına Buraya gelmişlerdi ev kiralamışlardı. O zamanlarda bende tugaya gidip geliyodum. Neyse bi gün akşam hava kararmış falan işte tugaydan çıkarken, Murat ve kardeşini gördüm bizden bi iki yaş falan küçük. O sırada yunusda oralardaydı. Geldi yanıma Demir albayın seni evine kadar bırakmamı istedi dedi. Bende tamam dedim. Giderken murat gili dışarda gördü noldu diye yanlarına gitti. Murat yunus yanına gelince sordu 'bişeymi oldu komutanım' diye. Yunusda 'Yok bişiy olmadı Derya'yı evine bırakıcaktımda sizi gördüm bi bakayım bişeymi oldu diye' dedi. Sonra muratın kardeşi cilveli cilveli şey dedi 'Ben'de eve gidicemde rica etsem benide bırakabilirmisiniz' falan dedi bide öylebi cilveli azını yamulta yamulta konuşuyoduki, şeytan diyo geçir bitane azına o yamulttuğu azı tam yamulsunda olmadı işte" dedi. O an gözünün önüne gelmişdi ki sinirlenmişti. Derin bi nefes alıp devam etti " Murat 'Olmaz öyle şey burdakilerden biri seni bırakır gerekirse ben bırakırım' falan dedi. Yunusa karşı mahcup olmuştu zaten böyle bişiy istenmezdi ama kardeşi biraz yüzsüz olduğu için istedi. Yunus, murat mahcup olmasın diye 'Tamam bişey olmaz ben bırakırım' dedi. Yunus bunu deyince kız bi havalara uçutu görmen lazım, utanmasa boynuna atlayıp sarılacak yani." Derya biraz duraksadı derin bi nefes daha aldı. "Kız gene cilveli cilveli konuşmaya başladı 'Ayy çok teşekkür ederim' falan deyince bana yavaştan gelmeye başladılar zaten orda. 'Ben arabaya geçiyorum' diyip arabaya gidiyodumki bu kız koştura koştura arabanı yanına gitti 'Ay ben öne binebilirmiyim. Arka beni tutuyo' rollerine girince ben delirdim. Bak ciddi söylüyorum eyer yunus benim abim olsaydı ben o kızı bi kaşık suda boğardım. Eeeee her neyse yunus gene bişiy demedi, anahtarla uzaktan kapıları açtı bu direk içeri daldı zaten. Bende arkaya bindim, bi iki dakka sonra yunsuda geldi bindi arabaya. İlk o kızı bırakacaktı evin yolunu sordu. Kız direk söyledi zaten adresini. Yolda sözde uyuyomuş gibi davrandı. Ama bana yutturamaz tabiki. Her neyse evlerinin önüne geldiğimizde hiç istifini bozmadan uyuyo numarasına devam etti. Yunus ilk seslendi kalmayıncada dürttü falan irkilmiş gibi yaparak kalktı. 'Ay noldu' falan dedi. Yunus düz sesle 'Geldik, inebilirsiniz' dedi. 'Ee şey ben uykudan uyanınca bi süre başım dönüyoda yukarıya kadar bana eşlik edermisin' diye sorunca bana gene geldiler orda. Yunus ilk kafasını başka tarafa çevirdi sonra bana döndü 'Arkadaşın yukarı çıkmasına yardımcı olurmusun?' Diye sordu bunu diyince kız bozuldu zaten. Buda haliyle keyfimi yerine getirdi. 'Tabiki' diyince kız arabadan indi bende indim binaya girip daha bi kaç basamak çıkmışdıkkı kız beni durdurup 'Gerisini ben çıkarım' dedi bende onaylayıp geri indim aşşağıya" dedi. Çatık kaşlarla dinlemiştim Derya'yı en sonunda "Yani?" Diye sorudum. Derya bana ciddimisin dercesine baktı. "Vera kusura bakma ama Malmısın?" Dedi. "Anlamadınmı?" Diye sordu. Tek kaşıma kaldırıp sorgular bir ifadeyle "Ne anlamam gerekiyo" dedim. "Bak kızım. O kız yunus onu yukarı çıkarsın diye uyuyomuş gibi yaptı ben yemedim ama yunus yedi yani onu uyuyo sanıyodu. Uyuduğunu sanarak onu uyandıran. Bunca zamana kadar yanına gellen kızkarla fazla samimiyet kurmayan, benimle bile 6 ay boyunca fazla bi samimiyet kurmayan adama, seni evine hatta odana hatta ve hatta yatağına yatırıp üstünü bile örtüyo. Bunun anlamı ne" dedi. Bende "Ne?" Diye sordum. Derya derin bi nefes alarak "Bunun anlamı şu. Yunus senden hoşlanmaya başlamış hayırlı uğurlu olsun." Dedi.
Gözlerimi devirerek "Derya, gece gece saçma sapan konuşma daha bu gün tanıştık neyin hoşkanması" dedim. Yani daha bu gün tanışmışız, hem kolay kolay kızlarlar samimiyet kurmayan biri 1 günde bendenmi hoşlanıcak?
"Kızım taş gibi kızsın sana bakmıycakta kime bakıcak. Lisede azmı erkekler peşinden koştu" dedi. Son söylediğinde haklıydı. Sınızfta derya dahilinde 5 kızdık geriye kalan 20si erkekti. Bazıları bana çıkma teklifi etmişti ama ben kabul etmemiştim. Bazıları ise benden hoşlanmalarına rağmen abimden korktukları için bişey diyemiyolardı. Sessiz kaldım bişey demedim. Derya gene bişey diyecektiki annemin sesi onu böldü. "Kızlar napıyosunuz yarım saattir" dedi. Bunun üzerine Deryanın yaptığı kahvelerimizi alıp salona gidip oturduk. Aradan yarım saat falan geçtikten sonra Yunusun telefonuna gelen bi mesajla ayaklandı. "Ben daha kalkayım" dedi. Babam mesajdan sonra kalkmak istediği için "Hayırdır evlat bişeymi oldu?"diye sordu. "Bişey olamadı. Benim tugayda işlerim var. Buraya gelince kaldı gidip hallatmem lazım" dedi. Bunun üzerine annem; "İşinde gücündesin maşşallah Allah nazarlardan korusun" dedi annem. Sesinde ima vardı ve bazı yerlerde bana bakarak söylemişti. Bu iş canımı sıkmaya başladı. Yunus sadece başını salladı sonrasında derya'ya döndü "Yarın tugaya bekleniyosun. Yeni plan ve yer çizimleri isteniyo. Burdamı kalıyosun yoksa evinemi geçeceksin? Eyer evine geçeceksen bırakayım yarın Ayaz'ı yollarım o seni alır" dedi. Derya"Eve geçicem" deyip ayağa kalktu ardından bizde ayalandık. Yunus, Ayaz deyince deryanın eli ayağı bir birine dolanmıştı. Gülmemek için yanağımın içini ısırıyodum.
"Hadi size iyigeceler. Allah rahatlık versin." Dedi yunus. Derya'ya dönerek "Hadi bizde çıkalım çok geç oldu" dedi. Annem hemen aceleyle "Kızım yolcu etsene misafirimizi" dedi. "Tamam anne" dedim. Yunus kapıya doğru ilerlediğinde arkadan deryanın sesi geldi. "Sen in ben çantamı alıp geliyorum" dedi. Yunus'da sadece "Tamam" dedi. Kapıya gidip kapıyı açtım. Yunusun asker botlarımı giymesini bekledim. Giyince doğrulup bana döndü "Dikkat et kendine, yanında biri olmadanda dışarıya çıkma. Herzanam yanında ben olamam" dedi. Son dediğini göz kırparak söylemişti. Neyin iması bu. Derya da gelince onlada görüşüp oda gitti. İçeri gidip içtiğimiz kahvelerin fincanlarını çalkalayıp, makinaya yerleştirdim. Mutfakda işim bitince odama gidip üstümü deyiştirdim. Yatağımın üstünde oturmuş telefonuma bakıyodumki odamın kapısı açıldı. Kapı tarafına baktığımda annemi kapının ağzında beklediğini gördüm. "Anne niye orda bekliyosun? Gelsene" dededim. Annem bunu dememi beklemiş gibi gelip yanıma oturdu. "Eee tugayda neler yaptın bakalım?" Diye sordu. Anneme dönüp "Bişey yapmadım. Ordakilerle gidip görüştüm sohbet falan ettik işte" dedim. "Başka?" Diye sordu annem. Annemin konuyu nereye çekmeye çalıştığını az çok anlamıştım. Bıkkın bir tavırla "Başka bişiy olmadı anne"dedim. Annem "Neyse ben çıkayımda sen uyu "deyip ayağa kalktı. "İyi geceler annem" dedim. Annem yanıma gelip yanağımdan öptü "İyi geceler yavrum" deyip odamdan çıktı. Bende temefonumu şarja takıp kendimi zorda olsa uykunun derin kollarına bıraktım...
___________________♡♡__________________________
Eveeeeet yeni bölüm geldi. Taslaklarda onlam Geçmişin izlerine hemde buna bölüm yetiştirmeye çalışıyorum. Geçmişin izleri taslaklarda şu an bu kurgu yarı finale gidince olabildiğince onu yayınlamaya çalışıcam Emeğe saygı olaraktan oylarsanız sevinirim❣
|
0% |