@merakli_1okur
|
______________________♡♡_______________________
Güzel bi uykunun ortasındayken kulaklarıma gelen bi sesle gözlerimi araladım. Gözlerim hemen yastığımın yanındaki telefonuma kaydı. Deryam arıyor... Telefonu açıp kulağıma götürdüm. "Ne o hayırdır? Gece rüyandamı benimi gördün" dedim. Gözlerimi açık tutmaya çalışıyordum. "Ooo Vera hanımlar sonunda uyanmaya teşvik etmiş" dedi. Sesi alaylı geliyodu ve galiba gülüyodu. "Kızım sen manyakmısın ya? Bırak yatayım. İlk günden erken kaldırılmak ne yaa" dedim sitemle. Yeni uyandığım için sesim hafif çatallanıyordu. "Hadi Hadi kalk daha tugay'a gelicen" dedi. "Sabah sabah ne işim var benim tugayda acaba?" Diye sordum. "Ben şuan tugaydayım 2 veya 3 saatlik bir işim var. Buraya gel işimi hallediyim, sonra biraz çıkıp gezeriz, biraz vakit geçiririz" dedi. Bi bakından haklıydı. Geleli iki gün bile olmadı ama Derya ile doğru düzgün vakit geçirememiştik. "Hem annem börek yaptı, senin sevdiğinden." Diyince gözlerimi açıp yatakta oturur pozisyona geldim. "Ciddimisin?" Diye sordum. "Sırf beni getirmek için söylemiyosun dimi?" Diye sordum. Çünkü Efsun teyzenin börekleri benim için bir başkaydı. "Aşk olsun. Hiç öyle bişey yaparmıyım ben" dedi tesüf ederim dercesine. Gülerek "Tamam tamam gelicem" dedim. "Yes be. Tamam canım bekliyorum" dedi. O sırada arkadan biri Derya'ya çağırdı. Derya ise "Tamam Ayaz geliyorum" deyince gözlerim açıldı. Ayazlamı birlikteydiler. "Oooo bakıyorumda beş dakka ayazla bir birimizden ayrılmıyorsunuz. Yoksa siz birbirinize açıldınızda benimmi haberim yok" dedim azarlar bir şekilde. "Yok be." Dedi. Sesi hafif mutsuz gibi geldi. Ardından "Sakın söyleme. Zamanı gelince ben kendim söyliycem" dedi. Görmesede kafamı onaylar bir şekilde sallayım "Merak etme söylemem. Neyse orda görüşürüz. Ben hazırlanıyim" dedim. Derya'da "Tamam" deyince telefonu kapatıp yatağımdan çıktım. İlk banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp, günlük rutin işlerimi hallettim. Tugaydan sonra dışarıya çıkacağımız için JK eteklerimden birini aldım onun üstünede aynı renk bir buluz giydim. Çantamî ve telefonumu alıp evden çıktım. Aşşağı indiğimde sinan beni arabanın önüne yaslanmış bir şekilde bekliyodu. Yanına gidereke; "Senin ne işin var burda?"diye sordum. Sinan garipser bir şekilde baktı. "Tugaya gelicekmişsin. Derya seni almamı söyledi, bende izin alıp seni almaya geldim"dedi. Neden yunus gelmemişti. Benimle o ilgileniyodu... Off ne diyorum ben ya gelmezse gelmesin bakıcım sanki. Sinan'a gülümseyerek "Tamam, hadi gidelim." Deyip, arabaya yöneldim. Sinan sürücü koltuğuna bende yan koltuğuna geçtim. Yarım saatlik bi yolun ardından tugaya ulaşmıştık. Arabadan inip binanın bahçesine doğru ilerledik. Kılıç timi yani abimin komutanı olduğu tim dışarda eğitimdeydiler. Timi görünce abim aklıma gelince ister istemez yüzüm asıl. "Vera? Noldu niye yüzün asıldı gelmek istemiyomuydun yoksa?" Diye sordu sinan. Kafamı iki yana sallayarak "Yok hayır gelmek istiyodum, bi an timi görünce abim aklıma geldi de" dedim. Sinan kolunu omuzuma atıp sıvazladı. "Bu ilk gidişi deyil daha öncede gitti. Bu sefer niye böyle oldun?" Diye sordu. Omuz silkerek "Bilmiyorum" dedim. "Neyse hadi gel gidelim derya daha fazla beklemesin sonra dırdırı hiç çekilmiyor" dedi. Gülümseyip binaya doğru ilerledik. Tugayın 2. katına çıkıp çalışma odasına girdik. Beni görür görmez boynuma atladı birbimize sarıldık. Ayaz alay eder bi tonda "Görende sanar yıllardır görüşmüyosunuz. İyiki dün birlikteydiniz." Dedi. Derya gözlerini devirerek "Ay sana ne be." dedi. Ama sesi biraz sinirli çıkmıştı. Sinan Deryanın saçlarını Karıştırarak "Tamam reis sakin" diyip Ayaz ile kahkaha attılar. Derya sinirli bir şekilde "Ya napıyosun ben bu saça yarım saatimi verdim senin haberin varmı ya" dedi. Ama sesi küçük çocuk sesi gibi çıkmıştı, Derya sinirlenince çocuk gibi oluyodu ve çok tatlı oluyo. Derya öyle diyince üçümüzde kahkahaya boğulduk. Derya sinirle bana döndü "Aşk olsun ya senden beklemezdim. Neyse ceza olarak benle birlikte lavaboya geliyosun saçımı düzelticez" dedi. Kıkırdayarak "İyi tamam hadi düş önüme" dedim. Odanın kapısına doğru ilerlediğimizde ayaz arkamızdan "Oyalanmayın daha işimiz var" dedi. "Tamam" diyip odadan çıktık. Lavaboya gittik. Derya söylene söylene aynanın karşısına geçti. "Offff bu iki etti ama yeter. OOOOFFFFF hep bozdu ya" diye söyleniyodu. Kendimi tutamayıp kahkaha attım. Bana dönüp "Seninde alacağın olsun" dedi. Ciddileşip "Ben naptım ya" Dedim ama cevap vermedi.
15 Dakikamız lavaboda geçti. Lavabodan çıkıp koridorda ilerledik "Ay sonunda içerde daraldım" dedim. Derya gözlerini devirip odaya doğru ilerledi, bende peşinden odaya ilerledim. "Ooooo siz gelirmiydiniz ya" diye Ayaz söylenmeye başladı. "Ay geldik çatlama" dedi Derya. İçeri girdiğimde Gökhan ve Ateş de gelmişlerdi. Beni görünce "Oooo hoşgeldin gene bi ayağın hep burda bakıyorum" dedi. "Aslında bu gün buraya gelmek gibi bi fikrim yoktu. Derya çağırdı işlerini halledince çıkıcaz zaten" dedim. "Çıkıcağımız zaman söyleyin birmiz bırakalım sizi" dedi Gökhan. Tek kaşımı kaldırıp "O nerden çıktı biz kendimiz gideriz" dedim. Sinan araya girerek "Yunusun kesin emri var. O yüzden birimiz bırakıcaz seni" dedi. Anında gözlerimi devirdim "Off. Ay ona ne ya Allah Allah" dedim sitem edercesine. Gökhan lafa atlayıp "Valla orasını bize sorma" dedi. Aradan 2 saat geçti o iki saat içinde hem Deryanın getirdiği böreklerden yedik, Derya ile Ayaza yardım ettik bol espirili ve güzel geçti. Derya rahatlamış bir sesle "Oh sonunda bitti. Artık çıkabiliriz" deyip ayağa kalkınca bende kalktım. Biz kalkınca "Gökhanda kalktı ve "O zaman ben sizi bırakayım" dedi . Deryayla ikimizde onayalayıp odadan çıkıp dışarıya doğru ilerledik.Gökhanda yanımıza gelince arabaya binip gidiceğimiz yeri söyledik ve bizi gideceğimiz yere kadar bıraktı. "İsterseniz çıkışta işiniz bitince alayım sizi" dedi. "Yok gerek yok sen dön hadi tugaya" dedi derya. Gökhan yanımızdan ayrılınca Deryaya dönüp "Eeee nereye gidiyoruz" dedim. "İlk bi alışverişe gidelim bi bakınalım sonraa oturur kahve içeriz" dedi. Bende"Tamam" dedim ve alışveriş merkezine doğru ilerledik gittiğimiz yer baya büyüktü 4 katlı ve oldukça genişti. Derya ilk olarak ilk katda gezdik, bişiyler aldık daha doğrusu derya aldı.
Bi üst kata çıktığımızda Derya ile birbirimizden birazcık uzaklaşmıştık. Derya makyaj malzemelerine ben ise bakım malzemelerine bakıyodum. İstediğim bi krem vardı ama yüksekteydi almaya çalıştım ama alamadım. Arkanda bi sıcaklın hissettim,sonrasında bi el almaya çalıştığım kremi aldı arkamı döndüğümde hemen hemen ben aynı yaşlarda esmer yaklaşık 1,75 boylarında biri vardı. Kremi bana uzattı, ilk yüzüne sonrada elindeki kreme baktım. Yavaşça elimi kaldırıp elinden kremi aldım "Teşekkürler" dedim. Ama çocuk bişiy demedi sadece sırıtarak yüzüme bakıyodu sonra baştan aşşağı beni süzmeye başlayınca hafif geri çekildim ama arkamda reyon vardı. Çocukla reyonun arasından çıkmak için hareket ettiğimde elini önüme koyup geçmemi engelledi. "Bırakırmısınız lütfen" dedim ama çocuk hala daha sırıtıyodu. Bişiyler yapmak istiyodum bu durumlarda kendimi korumayı öğrenmiştim ama nedense bunu yapacak özgüveni kendimde bulamadım. İki reyonun arasında olduğumuz için sadece dış camdan görünüyorduk Eyilip kolunun altından geçemeye yeltendiğimde beni tutup hafif reyona yasladı ve üstüme gelmeye başladı. Yüksek sesle "Napıyosunuz ya bırakırmısınız" dedim. Ama bırakmaya hiç niyeti yoktu. "Bulmuşum senin gibi çıtırı neden bırakayım" dedi azını yaya yaya konuşuyodu. Sesim bağırmaya yakın bir tonda "Ya bırak yardım edin." dedim. Çırpınmaya başladığımda kollarımı tuttu o sırada biri gelip çocuğun elini üstümden çekti.
Kafamı çevirdiğimde Yunusu gördüm, burdaydı. Beni görünce bi an kalakaldı ama hemen kendini toparladı. Çocuk afallamış bi şekile Yunusa baktı "Noluyo be sen kimsin" dedi. Yunus sırıtarak "Tanışalım " dedi ve cebinden cüzdanını çıkarıp Asker kimliğini göstererek "Ben özel kuvvetler teğmen Yunus çelik. Memnun oldunmu ama inan ben hiç memnun olmadım. Şimdi çek o elini kızdan yoksa o el burdan sağlam çıkmaz bilmiş ol" dedi. Ama çocuk çekmedi "Çekmiyorum napıcan" dedi. Yunus bunu sen istedin dercesine bakıp çocuğa kafa attı. Kafa atınca bende hızlı bi şekilde geri çekilince reyona çaprtım. Nasıl olduysa saniyeler içinde kendimi Yunusun kolları arasında buldum şok içinde az önce durduğum yere baktığımda reyondaki bazı kutu ürünler oraya düşmüştü.
Sonra sanki herşey 2x hızında olmuştu. Derya gelmişti, Yunus çocuğu güvenliğe teslim edip yanımıza gelmişti ama ben hala olayın şokundaydım. Kendimi bayılıcak gibi hissediyodum bu iki gün birşeyler oluyordu. İstanbuldayken de 1 yada 2 defa olmuştu ama bu bu kadar sık değildi "Vera iyimisin bak iyi görünmüyosun gel bi hastaneye gidelim " dedi Derya. Bu fikre hayır diyemezdim çünkü az önce olanlar yüzünden kendimden geçmiş gibiydim. "Yunus bizi hastaneye bırakabilirmisin" dedi derya. "Olur gelin. Vera yürüyebilicekmi aşşağı kadar" dedi. Kafamı onaylar bi şeklide sallayıp "yürürüm" dedim. Ayağa kalktık biki adım attım ama gözlerim kararıyodu ve fena halde başım dönüyodu. O sırada sanki dünya ayağımın altından kaydı ve... vesi yok düştümmü düşmedimmi bilmiyorum bilincim yarı açıktı ama ne noluyo anlayamıyodum...
------------------------------------------------------------------------
Kurguyu iyi oturtun diye bazı bölümler kısa
Yeni bölüm geldi lütfen oylamayı unutmayın ve yeni bölüm ne zaman gelir bilmiyorum kendinize iyi bakın
AZICIK EMEĞE SAYGI Bİ OY VERİN İKİ DE YORUM YAPIN
|
0% |