Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5.Bölüm

@merakli_1okur

Yatıyodum, belimde ve bacaklarımda bi el. Yatakta yada yerde değil birinin kucağında, bazı kıpırtılar vardı hissediyordum.

Bidakika bi dakika birinin kucağındamı. Bilincim yavaş yavaş açılıyodu, kendime gelmeye başlamıştım.

Bi anda irkilerek uyandım yerim fırlıyodum ama iki kol beni sıkı sıkı tuttu. Neden bi anda fırladım bilmiyorum ama içgüdü ve reflekslerden olmalıydı.

"Vera iyimisin" diyen Deryanın sesi geldi kulağıma. Nedensizce gözlerimi kapatmıştım. Gözlerimi araladığımda Derya tam karşımda oturmuş dikkatlice bana bakıyodu, vücudumu saran kollarda gevşiyodu. Kafamı çevirip baktığımda resmen yunusun kucağındaydım.

Aniden kucağından yatağa attım kendimi. Kesinlikle böyle bir şekilde uyanmak istemiyordum. Bu bir kaç gündür bana noldu onuda bilmiyodum, normalde dayanıklı bi yapım olmasına rağmen bu tür olayda bayılmam saçma gelmişti. Ama şuan bunu düşünecek durumda deyilim

Çünkü hatırladığım kadarıyla en son mağzadaydık son yaşanan olaydan sonra bi kenara geçip oturmuştuk sonra... sonra ne olmuştu nasıl bu konuma gelmiştim. Hem ben niye yatakta diyilde bu şahsiyetin kucağındaydım.

Sorgularcasına Derya ya baktım. Ne olduğunu anlayınca sakince anlatmaya başladı "Orda tam ayaklanmışken bi anda kendini saldın Yunus tuttu seni. Ordan direkt olarak buraya geldiler. Doktror anın şokuyla kendinden geçtiğini söyledi" dedi. Ama ben tek bir yere takıldım.

"Peki ben niye yatakta uyanmadım da bunun kucağındaydım" dedim sitem ederek. Derya bişiy demedi öylece baktı "Ne" dedim ama bişiy demedi onun yerine bakışlarını benden çekip, Yunusa çevirince bende baktım.

"1.si bu değil Yunus. 2.si seni yatağa bırakıyodum ama sen beni bırakmadın tuttun bende sesimi çıkarmadım" dedi. Hayret içinde baktım. Bunu ben yapmış olamam dimi. Deryaya döndüm ne düşündüğümü anlamış olamılıki 'Yaptın' dercesine kafasını salladı. Anlık bi çıkış yapark "NEE" diye yükseldim. Yanımsa yunusun sesini duydum "Bağırma " ama bakmadım, bakamadım. Kendimi rezil etmiştim. Zamanında babamın komutasında olup şimdide abimin timinde olan biriyle böyle bi duruma düşmeyi asla istemezdim.

Derya ciddi ciddi kahkaha atarak gülmeye başladı. O anlık sinirle "Dalgamı geçiyosunuz benle" dedim. Derya hala gülüyodu ama kafasını iki yana salladı. Kafamı hafif yukarı kaldırıp "Allahım sen bana sabır ver" dedim.

Yunus ta aynı ciddiyetsizlikle "Amin" dedi.

O sırada Yunusn telefonu çaldı. Açıp karşı tarafı dinledi, aynı saniyelerde kaşları çatıldı. Ayağa kalkıp "Hemen geliyorum" diyince ister istemez endişelendim. Büyük ihtimalle askeriyedendi. Bende de Derya da aynı anda ayaklandık. "Yunus noluyo" diye sordum.

Söyleyip söylememek arasında kalmış gibi duruyodu. Dayanamayark "Söylesene noldu" diye çıkıştım. Derin bi nefes alıp "Tugaydan aradılar Arda komutanın olduğu tim baskın yemiş. Acil destek gerekiyomuş" deyip odadan hemen çıktı .

İlk bi kaç saniye öylece kaldım sonrasında bende peşinden gittim Deryada benim peşimden geldi. Yunus peşinden geldiğimi fark edince "Siz gelmeyin. Vera senin biraz daha dinlenmen gerek" dedi. Ama dinlemedim, peşinden gittim. Ama hiç ummadık anda durumda direkt olarak Yunusa çarptım.

Baskın bi sesle "Vera dedim. Bak abin seni bana emanet etti. Geri dönünce seni iyi görmezse ben ne hesap vericem" dedi. Şu an kendimi düşünemiycek durumdaydım. "Hayır dedim. Bende gelicem, abim ordayken ben burda yatamam. Bak şimdi geleyim abimin sağ salim haber alayım sonra istersen yatağa bağla ama şu an bırak" dedim.

Kabullenip ilerlemeye devam etti. Bizde peşinden ilerledik, Bahçeye çıkıp arabaya atlayıp tugaya gittik. Tugaya ulaştığımızda doğruca kumanda odasına gittik. Kapıyı açtığımda babamda, Demir amcada burdaydı. Kapıyı açıldığında ikiside bize döndü, benim gelmemi beklemiyordu.

"Vera, senin ne işin var burda" dedi. Sonra bakışları Yunusa yöneldi, "Özür dilerim komutanım, gelmemesini söyledim ama dinlemedi" dedi. Babam tamam dercesine kafasını salladı. Yunus bilgi almak için babam gile bi iki adım daha yaklaştı. Demir amca "Pusuya düşmüşler. Dayanabildikleri kadar dayanmaları gerek. Destek yolladık" dedi. Kalbim sıkışıyomuş gibi hissediyodum içimden de "Allahım nolur sağ salim gelsinler" diye dua ediyodum.

 

***

Arda ve timinin etrafı sarılmıştı. Bi uyuşturucu kaçakçılığı ihbarı üzerine Hatayın ilçe köylerinden birine gitmişlerdi ama hesaba katmadıkları birşey oldu, pusuya düştüler. Ve ateş altındalardı.

"Komtanım napıcaz" Diye sordu merih. Arda iki el daha sıkıp adamlarda birini daha indirdi. "Dayana bildiğimiz kadar, son kurşuna kadar dayanıcaz gerekirse kendi kurşunumuzla şehit düşücez, ama asla esir olmak yok" dedi. Bu yüzden timdekiler 1 kurşunu kendileri için sakladı.

"Ne zaman gelicek bu destek" dedi Emre. Yanındaki Pusat "Ne o hayırdır, ölmektenmi korkuyosun" dedin alaylı bi tonla. Emre "Hadi lan ordan. Ölmekten korkan senin gibi olsun" diyip bi el ateş etti ve tam hedefi vurdu. Timdeki herkes mermisini idareli kullanıyodu, boş atma gibi bir durum söz konusu bile deyildi.

Pusat yapmacık bi sinirle "Ne varmış lan bende. Tabi bütün kızların bana hasta edecek bir cazibe ve yakışıklılık dışında" deyip oda birisini indirdi. Emre tam azını açıp cevap verecekken "Beyler azınız yerine silahlarınız konuşsun" diyen Merihin sesi duyuldu. "Merih sen söyle bana düşmeyecek kız varmı" diye bi soru yöneltti.

Merih ilk sessiz kaldı bi el ateş edip birini daha indirdikten sonra soluk soluğa "Ne alaka lan şimdi" dedi. "Ya sen söyle" dedi Pusat inatla. "Bunca zamana kadar kimseyi düşürememiş biri olarak baya iddialısın" diyen Fatihin sesi duyuldu. Timdekilerden hafif bi gülme sesi geldi. Bu cevaba Ardanın bile yüzünde hafif bi gülümseme belirdi. Normalde görevde iken ciddiyetini korurdu ama ara ara laf dalaşmalarınada gülmüyo diyildi.

Pusat kınarcasına "Öylemi olduk şimdi Fatih. Sana o kızı ayarladığım günün ye ceddini sikim ben, tamammı kardeşim" deyip bi kaç kişiyi daha indirdi.

"Komtanım bunların sonu ne zaman gelicek. Mühimmatlar azalmaya başladı" dedi Furkan. "Bilmiyorum, ama dayanın kurşunlarınızı idareli kullanın. Destek 5-10 dakikaya gelir, o zamana kadar dayanın." dedi arda ama desteğin tam olarak ne zaman geleceğinden oda emin deyildi. Daha yüksek bi sesle "BURDAN TEK PARÇA ÇIKICAZ ANLAŞILDIMI" dedi. Tim hep bir ağızdan "EMREDERSİNİZ KOMUTANIM" dedi.

Bu timi daha da coşturmuştu. Daha seri bir şekilde attıkları her kurşun birine isabet ediyordu. Bir iki dakikanın ardından timin silah seslerini durdurucak bi ses duyuldu.

SİHA sesi ve ardından telsizden duyulan ses "Atmaca1-Kılıç duyuyormusunuz" Dedi telsizden gelen ses. "Kılıç dinlemede" dedi Arda. "Olduğunuz yere ulaştık. Örgüt bulunduğunuz evin ön tarafında, atış yapabilmem için uzakta olmanız lazım" dedi Atmaca1. Arda soğuk kanlı bir şekilde "Anlaşıldı"dedi.

Kulağındaki kulaklığa doğru "Kılıç" diyince tim kulaklıktan gelicek olan emire dikkat kesildi. "Teröristlerin içeri girmesine bırakmadan arkaya çekiliyoruz." diye emir verdi. Tekrardan "EMREDERSİNİZ KOMUTANIM" nidaları döküldü.

Tim yüksek ateşle evin en arka kısmına çekildi. "Atmaca1 biz hazırız." diyerek komutu verdi. Ardanın anında "Yere yatın" komutuyla tim yere olabildiğince yakın bi biçimde eyildi. Saniyeler sonra patlama sesiyle oldukları ev sarsıldı ve ön kısmında yıkım oldu. Göz gözü görmüyordu ortalık toz duman olmuştu. Bi iki öksürmenin ardından tim tamamen kendini toparlayıp ayaklandı, etrafı kontrol ederek yavaş yavaş molozların üstünden dışarı çıktılar.

Etraf temizdi. Telsize doğru "İyi işti atmaca" dedi. "Eyvallah. Birazdan helikopter sizi almaya gelir. Bi iki saate de kara birlikleri gelip burayı temizler" dedi ve gök yüzüne duman ile ay yıldız çizip geri döndü. Tim gururla gök yüzüne baktı.

Telsizden Tugaya ulaştı" Komutanım ben Üsteğmen Arda Çelik" dedi. Demir Albayın sesini duydu "Üsteğmenim, durum ne" diye sordu. "Temiz komutanım hepsi öldü" dedi. "Yaralımız yada şehidimiz varmı" diye sordu Albay. "Yok komutanım, tek parçayız" dedi arda. "Birazdan helikopter orda olur. Sizden sonra gelip ora temizlenicek. İyi iş çıkardınız" dedi gururla. "Sağolun komutanım" dedi. Sonra timine dönüp "Kılıç toparlanın dönüyoruz" diye emir verdikten sonra çantaları ve silahlarını alıp helikopterin ineceği alana gittiler.

 

***

Asker beklemek zordur, bu bir yakınız ise daha zor.

Haber gelmişti, abim iyiydi diğerleri de öyle. Tugayın helikopter pistine gitmiş gelmelerini bekliyorduk. Ve en sonunda ilk helikopterin sesini duyduk sonra ise görüş açımıza girdi ve daha da heycanlandım.

Helikopter yere indi. Hekes tek tek inmeye başladı. Gözüm abimi arıyodu ve gördüde, üstü başı hep tozdu ama bunu umrusamadan koşa koşa gidip abime sarıldım abimde aynı şekilde bana sarıldı. "Çok korktum bişiy olucak diye" dedim. Sesim titriyodu. Bi eli belime bi eli ise saçlarıma gitti. "Şşşş sakin ol. İyiyim hiç bişiy olmadı." dedi. Dedi demesine ama gözümde birikmiş olan gözyaşlarını tutamayıp bıraktım. "Güzelim. Yapma böyle bak sözümü tuttum, geldim" dedi. Beni kendinden ayırıp önümde hafif eyilip göz yaşlarımı silip alnımdan öptü. "Hadi gel" deyip beni kolunun altına alıp demir amca ve babamın önüne kadar gidip durduk.

Ben timin arasında kalmıştım. Karşımızda Demir amca, babam, Derya, ne zaman yanımıza geldiğini bilmediğim Ayaz, Yunus ve bi kaç kişi daha vardı. Derya yanına gelmem için beni çağırdı. Bi kaç dakika yan yana geleceğimizi bilmeme rağmen abimden ayrılmak istemiyodum. Ama ayrılıp Deryanın yanına geçtim.

"Hoşgeldin Asker" dedi demir amca. Tim hep bir ağızdan "Sağol" dedi. "Yarın herkes izinli. Sizin için biraz zor olmuş olabilir. Gidin ailelerinize döndüğünüzü haber verin yarında yanlarında olun." dedi demir amca ve baş selamı verip babamla birlikte içeri gitti. Abim bana bakıp "Hadi sen içeri geç bende gelirim birazdan" dedi. Deryayla beraber içeri girdik. Ayaz ve Yunus ise timle beraber gitti.

5-10 dakika sonra Abim ve timin devam sivil kıyafetler ve tertemiz bir şekilde yanımıza geldiler ama gene bi gırgır şamata dönüyodu. Gözüm niyeyse bi kaç saniyeliğine Yunusa takıldı. Sonra umursamaz gibi görünerek yürümeye devam ettim.

Timden 6-7 kişiyle beraber tugaydan çıkmış arabaların yanına doğru gidiyoduk. 6-7 kişi çıktık çünkü diyerleri buralı diyildi tanıdıkları yoktu, bizle gelmelerini söyledik ama kendileri aralarında eylence düzenleyeceklerini söylediler. Ben, Abim, Derya, Ayaz, Yunus, Pusat, Emre ile çıkmıştık.

"Eeeee napıcaz eve gidip kös kös oturucazmı" dedi Emre. Pusat ters bi bakış atıp "Napalım. Dansöz çağırıp oynatalımmı" dedi. Gözüm niyeyse Yunusa kaydı. Söylediği şeyden hiç hoşlanmamış olmalıki bi hışımla Pusata döndü. Sonra pusata döndüğümde bi abime bi Yunusa baktığını gördüm, bende baktığımla ben le Deryayı işaret ediyolardı. Bizim yanımızda böyle konuşulmasını istemiyolardı ikiside.

Aklıma gelen bişiyle Pusata dödüm "Sen niye bu kadar gerginsin" diye sordum. Cevap vermedi sadece Emre ye dik dik bakmaya başladı. "Noluyo" diye tekrardan sordum. Emre sırıtarak "Hiç kız düşüremeyen biri olarak fazla iddialı konuştuda arkadaş, o yüzden biraz asabi" dedi. Anlamaz gözlerle baktım "Ben sana anlatırım" dedi ayaz. "Banadaa" diye merakla yükseldi. Ayaz sırıtarak "Tamam ikinizede anlatırım" dedi.

Pusat Ayazada ters ters baktı, Ayaz bunu görünce "Hiç kusura bakma kardeşim bunu kızlarda duymalı" diyip kahkaha attı. "Size bidaha bişiy anlatıp söylersem yedi cihan si-" diyorduki Emre hızlıca Pusatın azını kapattı. Anlamasakta Pusat söylenmeye devam etti.

"Bittimi kardeşim" diye sordu Emre. Pusat ise ciddi ciddi kafasını onaylar bir biçimde salladı. Yunus sinirle abime dönüp "Abi bunlar gelmesin yoksa biri elimde kalacak" dedi. Vay be Yunus bey sivil hayatında abi diyebiliyomuş.

Emre yapmacık bi triple "Aşk olsun be komutanım" dedi. Emre gil arada komutanım diyodu çünkü böyle demeye alıştıkları için abi yada isimle seslenmek garip geliyodu. Yunus ya sabır dercesine kafasını kaldırdı. Derya ortalığın karışacağını anlayark "Neyse hadi gidelim artık" dedi. "Eeee kim kimle" gidiyo diye sordum. O sırada Yunsun telefonu çaldı, açıp bi kaç saniye karşı tarafı dinleyip "Tamam anne söylerim" deyip kapattı. "Sizin kimle nereye geleceğiniz belli oldu. Annem sizi yemeğe çağırıyo. Yeşim abla bizdeymiş." dedi. Bi an düşünmeden edemedim bunlar ne ara samimi olmuştu.

Abime döndüm bi kaç saniye bakıştık. "Tamam o zaman ben, vera, Derya ve sen birlikte gideriz deryayı eve bırakırız. Emre, Pusat ve Ayazda birlikte" dediği anda Ayaz itiraz etti. "Aman abi beni bunların yanına bırakma. Gerekirse yüyerek giderim ama bunlara bırakmayın" dedi. Emreyle Pusata baktığımda sırıtıyolardı. İlerleyip biri bi kolunu diyeride bi kolunu Ayazın omuzuna atıp "Merak etmeyin komutanım arkadaşla biz ilgileniriz" dedi Emre. Yunus nerdeyse sırıtır gibi oldu ama sert ifadesine geri döndü. Ara yüzü azda olsa gülüyodu oda tek ken falandı. Timdekilerin yanında pek güldüğünü görmemiştim.

Aradan 15 dakika anca geçti. Deryayı evine bırakıp Yunus gilin eve geçmiştik. Yunus gil 5 kişilik bi aileydi 2 kız kardeşi, annesi ve babası. Kardeşlerinin biri 3 yaşında adı Asena, diyeri 5 yaşında adı Kübraydı. Annesi çok tatlı bi kadındı ama babası dışardan oldukça sert duruşluydu. Duruşunu kimden aldığı belli oldu.

Aradan yarım saat geçti bu yarım saatte Annem ile Neslihan abla yani Yunusun annesi yemek le uğraşıyolardı ama bana hiçbişeye elimi sürdürtmediler onun yerine kızlarla ilgilenme görevi verdiler.

Kızların odasında masya oturmuş boyama yapıyoduk. Kübra kafasını kaldırıp "Vera ablaa. Senin en sevdiğin renk ne" diye sordu. Konuşarak cevap vermek yernine boya kalemlerinden birini kaldırdım. Asena heycanla "Aaaa kırmıjı" dedi. Bazen kelimelere tam dili dönmüyodu. Bende onlara ayak uydurarak" Eveet" dedim. Eyilmekten belime ağrılar girmeye başladı. Tam doğrulup etrafa bakındığımda, kapının kenarına omuzuyla yaslanmış, kollarınız göğüs hizasında bağlamış, yüzünde de hafif bi sırıtma ile bize bakan bi Yunus vardı.

Benim baktığımı görünce hemen kendini toparladı. "Bişiymi oldu" diye makul bi soru yönelttim. İlk bocaladı sonra sakin bir şekilde "Ha yok. Yemek hazırmış Annem sizi çağırmamı istedi" dedi. Kızlara dönüp "Hadi bakalım yemek hazır, ama ilk eller yıkanıcak. Hadi koşun banyoya" diyince ikiside ayaklanıp koşturarak odadan çıktılar. Peşlerinden bakarken gözüm Yunusa takıldı oda bana bakıyodu.

Bi iki dakika kadar sadece bir birimize baktık ne o konuştu ne ben tam o sırada Yunusun arkasından bi ses geldi. Bu ses beni yerime çivileyecek türdendi.

"Noluyo burda"

 

 

******

Bir önceki bölüm kısa olduğu için bununda atıyorum

Eveeeeet.

 

Ufaktann başlıyoruuzz.

 

AZICIK EMEĞE SAYGII BİR OYLAYIN İKİDE YORUM ATINNNNN

 

Loading...
0%