Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17.Bölüm(ANLAŞMA)

@merhal26

Murat

 

İstanbul'a geleli 1 ay olmuştu günler nasıl geçmişti anlamamıştım artık bugün o büyük anlaşmamızı yapıp imzalarımızı atacaktık. Ardından Urfa'ya dönüş yoluna çıkacaktık.

 

Bu 1 ay içinde Seçil'le neredeyse her gün görüşüyorduk gündüzleri holdinge gidip işlerimizi hallediyorduk akşamına İstanbul'un gezmedik yerini koymuyorduk. Seçil mükemmel bir kadındı eğlenmesini çok iyi biliyordu onunla beraberken kendimi çok mutlu hissediyordum uzun zamandır hissetmediğim duyguları tattırmıştı bana.

 

Onunla ciddi düşünüyordum eğer kabul ederse evlenme teklifi edecektim ama Ayşe'den söz etmemiştim daha söylediğimde tepkisi nasıl olacaktı.

Düşüncelerimi bir kenara atıp kahvaltı yapmak için aşağıya indim.

 

"Günaydın kardeşim erkencisin bugün"

 

"Günaydın bro ee bugün büyük gün kaç günlerdir buradayız anlaşma yapmak için bugünde nihayet o imzalar atılacak."

 

"Doğru söylüyorsun kardeşim çok uğraştık hem Urfa da hemde burada ama emeklerimizin karşılığını alacağız."

 

"Bro senin durum ne olacak kaç zamandır geçiştiriyorsun ama yaptığın yanlış bunu ben diyorum bak oğlum sen evlisin evli bu yaptığın Ayşe'yi aldatmak oluyor kadından etkilendin anlıyorum ama bir gece takıl geç aklına bir daha gelmez zaten."

 

"Saçma sapan konuşma Asaf ben Seçil'i seviyorum oda beni seviyor ciddi düşünüyorum zaten bu konuyu da konuşup evlenmek teklifi edeceğim."

 

"Yok artık delirdin mi sen Ayşe ne olacak peki o kıza yazık değil mi?"

 

"Oğlum bizim aramızda sandığınız gibi bir evlilik yok olmadı hiç bir şey bunca zaman sakladım herkesten he yine herkes bizi evli bilecek sakın ağzından bir şey kaçırma hem Ayşe de benim mutlu olmamı ister beni anlayacaktır."

 

"Bunca zaman herkesi kandırdınız öyle mi bilemiyorum kardeşim sen herzaman doğruyu yaparsın ama bu yaptığın yanlış geliyor bana inşallah pişman olmazsın ne diyim hayırlısı olsun."

 

"Neyse hadi kalk gidelim artık geç kalmayalım."

 

Kahvaltımızı yaptıktan sonra holdingin yolunu tuttuk bu işi de imzaladıktan sonra Seçil'i akşama güzel bir restorana yemeğe götürecektim onunla herşeyi konuşacaktım umarım beni kabul ederdi.

 

"Evet beyler uzun zamandır buradasınız işinizi titizlikle istekle yaptınız bu projeye benimde aklım yattı sizinle çalışmak çok iyi olacak iş sizindir hayırlı olsun."

 

"Teşekkür ederiz Hakan bey inşallah daha nice projeleri beraber yaparız."

 

"İmzalarımızı atalım ozaman"

 

"İmzalarımızı da attığımıza göre artık bize Urfa yolu gözüktü yarın nasipse çıkacağız yola sizleri Urfa'ya da bekleriz."

 

"Müsait bir zamanda gelmeyi isteriz hayırlı yolculuklar"

 

"Sağolun" diyip holdingden çıktık Seçil'e akşam alacağımı söyledim. Şimdide ona güzel bir yüzük bakmaya geldim hem gösterişli hemde kibar bişey seçtim. Kenarları küçük pırlantalarla dizili ortasında kocaman büyük pırlantası vardı parmağına çok yakışacağını düşündüğüm için bu yüzüğü aldım.

 

Eve gelip üzerime şık bir takım giyindim ve Seçil'i almak için evine gittim.

Kapıyı açan kadına baktım güzelliğine tekrardan hayran kaldım. Siyah kayık yakası olan derin göğüs dekoltesi diz kapağından yukarıya doğru uzanan yırtmaçlı elbise giymişti.

 

"Çok güzel olmuşsun Seçil her gün daha da hayran kalıyorum sana."

 

"Teşekkür ederim sende çok yakışıklı gözüküyorsun." diyip arabaya bindik bir kaç zaman sonra restorana girip yemeklerimizi sipariş ettik.

 

"Seçil söze nasıl başlayacağımı bilemiyorum sana olan duygularımı biliyorsun yarında Mardin'e döneceğiz ama ben seninle ilişkim burada bitsin istemiyorum ciddi düşünüyorum benimle evlenir misin?"

 

"Yaa Murat bu yüzük çok güzel şahane birşey seçmişsin hayatım evet evet evet"

 

"Ama bir sorunumuz var Ayşe , benim dini nikahlı karım kardeşim abisine kaçınca onunla berdel yoluyla evlendik evlendiğimizde 17 yaşındaydı. Düşündüğün gibi bir evlilik hayatımız olmadı birbirimizi arkadaş gibi gördük ben onun şuan okumasına yardımcı oluyorum daha fazlası olmadı asla. Ayşe'yi kabul eder misin?"

 

"Ne bu duyduklarım şaka olmalı bunca zaman neden söylemedin ki bunu yani bilemiyorum Murat bunu düşünmem lazım." diyip masadan kalktı bende arkasından gittim zorlamayacaktım geri dönüş yapmasını bekleyecektim Seçil'i evine bıraktıktan sonra bende eve geldim.

 

Eve gelince sıcak bir duş aldım üzerimi değiştirip şu 1 ay içinde olanları düşündüm bu kadar çabuk nasıl aşık olmuştum. Elime telefonu aldım Seçil'le çekindiğimiz fotoğraflara baktım hepsinde ikimizinde yüzü gülüyordu. Değiştirirken Ayşe'nin fotoğrafı çıktı karşıma biraz uzunca baktım. Ayşe'yi özlediğimi farkettim nasıldı ne yapıyordu telefonda konuşuyorduk ama üstün körü konuşup kapatıyorduk saate baktım daha yatmamıştır düşüncesiyle onu aradım.

 

Ayşe

 

Mutfaktaki işlerimi bitirip odama geldim biraz Kur'an'ı Kerim okuyup yatacaktım. Yarın Murat geliyordu çok heyecanlıydım İstanbul onun için nasıl geçmişti merak ediyordum. Kur'an'ı mı okurken telefon çaldı durağa gelmeden bitirip açamadım Kur'an'ı mı kapattıktan sonra arayana baktım Murat'ttı sevinçle hemen aradım.

 

"Alo ağam aradın da Kur'an okuyordum durağa gelince bitirebildim nasılsın"

 

"Bende uyudun sandım o yüzden çok çaldırmadan kapattım iyim Ayşe sen nasılsın aklıma düştün arayayım dedim."

 

"İyi yapmışsın ağam sevindim yarın geliyorsun değil mi?"

 

"Evet geliyorum nasipse sabah yola çıkacağız öğlene doğru geliriz."

 

"Canının istediği birşey var mı yapayım."

 

"Vallahi hiç sormayacaksın sandım patlıcan kebabı yapsan fena olmaz hani"

 

"İstemen yeter ağam yaparım tabiki."

 

"Yarın görüşürüz ozaman iyi geceler"

 

"Hayırlı geceler ağam"

 

Telefonu kapattıktan sonra hemen yatağıma girdim yarına bir sürü hazırlık yapacaktım neler yapacağımı düşünüp yumdum gözlerimi.

 

Sabah ezanıyla kalkıp abdestimi alıp namazımı kıldım. Mutfağa giriş yaptım.

 

"Hayırlı sabahlar Emine abla bugün Murat ağam geliyor benden patlıcan kebabı yapmamı istedi yanına lebeniye çorbası ve şıllık tatlısıda yapalım."

 

"Olur gelin hanım yapalım."

 

Emine ablayla beraber bütün yemekleri hallettik herşey hazırdı hepimizin yüzü gülüyordu Murat'ı özlemiştik biran önce gelmesini bekliyorduk.

 

Murat'ın arabası konağın önünde durdu koşarak onu karşılamaya gittim. Kocaman gülümsememle "Hoşgeldin ağam" dedim.

 

"Hoşbuldum Ayşe iyi gördüm seni"

 

"Şükür iyim ağam sende iyi gözüküyorsun İstanbul iyi geçmiş anlaşılan"

 

"Evet herşey yolunda gitti."

 

Ruken hanım bağıra bağıra Murat'ın yanına geldi sıkıca sarıldı.

 

"Oyyy benim oğlum gelmiş aslan oğlum hoşgeldin"

 

"Anam hoşbuldum nasılsın"

 

"Seni gördüm ya nasıl iyi olmam kara kuzum benim"

 

"Dur bir hanım sık boğaz etme çocuğu hergün konuştunuz zaten"

 

"Babam nasılsın"

 

"Çok şükür oğlum sağ salim gittin geldin ya iyi olmayalımda napalım."

 

"Vayyy Baran'ım sen nasılsın"

 

"İyim abim sağol hoşgeldin"

 

"Ee hadi sofraya geçelim orda konuşuruz daha oğlum acıkmıştır oralarda kim bilir neler yedi."

 

Ruken hanımın dediğiyle hepimiz sofraya oturduk emine abla ve Zerde servise başladılar. Ruken hanım gözümün içine bakıyordu oğluna şikayet edecekmiyim diye ama ben onun yaptıklarını söylemeyecektim Allah'a havale etmiştim.

 

"Ayşe eline sağlık yine herzamanki gibi enfes olmuş hepsi."

 

"Afiyet olsun ağam beğenmene sevindim."

 

"Oğlum hadi siz odanıza çıkın yol yorgunusun yatta dinlen."

 

"Hiç fena olmaz baba müsadenizle ben çıkıp yatayım."

 

"Hadi kızım sende çık kocanın yanına konuşacaklarınız olur."

 

Nasuh babamın dediğiyle bende odamıza çıktım Murat duşa girmişti bende bavulunu boşaltıyordum.

 

"Bavulumu boşaltmışsın bile"

 

"Evet ağam özel bir şey mi vardı yoksa?"

 

"Yok hayır iyi yapmışsın şaşırıyorum bu denli iş yapmana"

 

"Boş durmayı sevmiyorum iş yapmak iyi oluyor."

 

"Şurda sana aldığım hediye vardı al aç bakalım beğenecek misin?"

 

"Zahmet etmişsin ağam"

 

"Ne zahmeti görünce aklıma sen geldin yakışacağını düşündüm."

 

Hediye paketini açtığımda lila renkli çiçek desenli beyaz elbise üzerine uygun lila renginde şal vardı altına da beyaz incili babet almıştı çok güzel bir kombin seçmişti.

 

"Çok teşekkür ederim çok beğendim gerçekten."

 

"Ne demek sana çok yakışacak"

 

"Güzel bir günde giyeceğim."

 

Murat'la konuşurken telefonu çaldı. Murat konuşmak için dışarı çıktı önemli biriydi heralde normalde yanımda konuşurdu diye düşündüm. Baya uzun süre gelmeyince pencerenin ucundan baktım gülerek konuşuyordu merakım artmıştı kimdi ki acaba diye düşünürken Murat içeri girdi.

 

"Hayırdır ağam çok mutlu gözüküyorsun"

 

"Evet Ayşe aslında bu konuyu açtığın iyi oldu seninle konuşmak istiyorum."

 

"Buyur ağam ne konuda konuşacağız."

 

"Benim mutlu olmamı istersin değil mi Ayşe"

 

"Evet tabi isterim" demekki benimle hala mutlu değildi konu nereye gidecekti bakalım.

 

"İşte konu şu ki beni mutlu eden biri var İstanbul'da tanıştık birbirimizden hoşlanmaya başladık ve ben buraya gelmeden önce ona evlenme teklifi ettim oda kabul etti ama senden bahsedince düşüneceğini söyledi şimdi de arayan oydu adı Seçil kabul ettiğini söyledi yani nasıl diyim biz evlenmeye karar verdik bir kaç gün sonra Urfa'ya gelecek bizimkilerle tanışmaya sonrada resmi nikah kıyacağız ama senin rızanı da almak istiyorum rızan var mıdır?"

 

Murat'ın söyledikleri kalbime bir hançer gibi saplandı ben onu burada merak ederken ne zaman gelecek diye beklerken demekki o başkasını bulmuştu beni hiç bir zaman sevmeyeceğini artık tamamiyle anladım. Kendimi onun için yıpratmayacaktım ben de onu sevmeyecektim kalbime mühürü vuracaktım.

 

"Rızam vardır kabul ediyorum ama benimde bir şartım var günü geldiğinde elime mesleğimi aldığım zaman beni boşayacaksın bu konaktan gideceğim anlaştık mı?"

 

Murat şartımın karşısında sessiz kaldı böyle birşey diyeceğimi beklemiyordu heralde ama bunu yapmak zorundaydım o başkasıyla mutlu olurken bende onsuz mutsuzluğu seçmeyecektim.

 

 

 

Bölüm sonumuz yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum 😊

 

Loading...
0%