Yeni Üyelik
21.
Bölüm

20.Bölüm(YANLIŞ HİSLER)

@merhal26

Murat'la Seçil'in evliliğine alışmıştım artık ne kadar evlilik denirse tabi Seçil'in derdi güzellik ve alışverişti başka bir şeyi gözü görmüyordu elini sıcak sudan soğuk suya değirmiyordu sürekli kendi başına çıkıp gezip geliyordu Ruken hanımlada ters düşüyorlardı ki iyi de olmuştu artık Ruken hanım benimle uğraşmıyor Seçil'le uğraşıyordu.

 

Bende derslerim olduğu zaman okuluma gidiyordum Kasım abi götürüp getiriyordu arada da Murat işe giderken bırakıyordu Seçil'le her defasında bundan ötürü kavga ediyolardı ki en büyük sebep ise Murat'ın bazen benim odamda kalmasıydı. Buna bende şaşırıyordum bazen iki gün üst üste kaldığı bile oluyordu.

 

Onunla beraber Kur'an okuyorduk artık elif ba yı öğrendiği için Kur'an'ı rahatlıkla okuyabiliyordu. Bu gece benim odam da kalmıştı.

 

Sabah ezanıyla birlikte kalktım abdestimi alıp namazımı kıldım Murat'ın kıyafetlerini de hazırlayıp uyanmasını bekledim.

 

"Hayırlı sabahlar Ayşe uzun zamandır bu kadar huzurlu uyumamıştım.'

 

Dediğiyle gülümsedim.

 

"Hayırlı sabahlar ağam Kur'an kalbe şifadır okumak insana huzur verir."

 

"Haklısın Ayşe bunu hep yapalım"

 

"İnşallah ağam hadi sen giyinde aşağı inelim."

 

Murat giyinmişti odadan çıkıp aşağıya indik tabi ki Seçil hala uyuyordu insan kocasını nasıl işe uğurlamazdı. Murat bu kadını nasıl sevmişti anlamamıştım kadın bencilin tekiydi.

 

Kahvaltımızı yaptıktan sonra Murat'a kapıya kadar eşlik ettim onu geçirip odama çıkacaktım ki Baran'ı gördüm avluda oturmuş kitap okuyordu yanına gittim.

 

"Ağam ne okuyorsun öyle baya dalmışsın."

 

"Bir gencin hiç olmaması gereken güzeller mi güzeli bir kıza derin sevdasını okuyorum"

 

Bu dediklerini gözümün içine bakarak öyle içten söylemişti ki okuduğu kitap mıydı kendi hisleri miydi bilemedim ona cevap vermeden yanından kalkıp gitmek istedim.

 

"Dur kaçma sende anladın artık değil mi bu kalp hiç olmaması gereken biri için çarpıyorsa ne yapayım ben keşke söküp atabilsem Ayşe çok uğraştım ama olmadı olmuyor çıkmıyorsun gönlümden."

 

Baran'ın söyledikleriyle bedenim tir tir titremeye başlamıştı Allah'ım benim yüzümden yanlış hislere kapılmıştı biri duysa ne olurdu neler olurdu düşünmek bile istemiyordum.

 

"Ben , ben senin bu hislere kapılman için ne yaptım benim yüzümden hepsi ben seni arkadaşım gibi gördüm yanına geldim sohbet ettim ders çalıştım sen bu ilgimi yanlış mı anladın ne yaparım ben Baran bunu nasıl düşünebilirsin aklından geçirmen bile günah birisi bunu duyarsa ikimizinde felaketi olur"

 

"Hiç kimse bilmeyecek merak etme söz veriyorum kalbimde saklayacağım seni zor duruma sokmayacağım asla bana yüz çevirme yeter ki"

 

"Böyle birşeyi duymamış olayım Baran lütfen etrafına bir bak seni seven birisi var ve sen onu görmüyorsun." Baran dediğim şeyi pek anlamamıştı ama sormamıştıda bende onu orada bırakıp odama doğru çıktım duyduklarım aklımdan nasıl çıkacaktı bilmiyorum.

 

Kenarda ağlayan Zerde'yi gördüm.

 

"Zerde neden ağlıyorsun noldu"

 

"Ben sizi duydum Baran sana aşık beni sevmeyecek biliyorum"

 

"Hayır saçmalama yok öyle birşey yanlış duymuşsun sen , sevecek seni onun sürekli gözünün önünde olacaksın seni görmesini sağla hatta git açıl ona Baran sevgiye muhtaç"

 

"Ya kızarsa ya istemezse ben ne yaparım ozaman"

 

"Yapmaz ben bahsettim seni seven birisi var dedim sende ona açılacaksın oda seni sevecek zamanla" diyip Zerde'yi gönderdim umarım Baran onu dinlerdi ve zamanla severdi ona bu duyguları yaşattığım için kendime kızdım bundan sonra ona göre davranacaktım sadece topluluğun yanında konuşacaktım dahası olmayacaktı.

 

Murat 

 

Seçil'le evliliğimiz rutindi İstanbul'daki halimizi özlüyordum buraya gelince değişmişti alışveriş delisi olmuştu aldıklarının haddi hesabı yoktu.

Şirkete geldiğimde Asaf'ın yanına uğradım biraz laflarsak kafam dağılırdı.

 

"Kardeşim seni iş yaparken görmek ne güzel"

 

"Yuhh bee sanki tek sen çalışıyorsun"

 

"E hadi seninde hakkını yemiyeyim."

 

"Ee nasıl gidiyor bakalım ne diyorum oğlum bak bu akşam sen ben Seçil içemeye gidelim hem eğleniriz."

 

"Yok kardeşim ben içmek istemiyorum bir halta faydası yok boş yere günaha giremem"

 

"Allah Allah oğlum sen bir değişiksin İstanbul da her haltı yedin buraya geldin tık yok doğruyu söyle Ayşe den çekiniyorsun değil mi?"

 

"Yok artık daha neler ne çekinmesi oğlum Ayşe bana doğru yolu gösteriyor hem onun yolundan gitmek bana huzur veriyor."

 

"Hadi hadi Ayşe'nin kendisi huzur veriyor demiyor da dediğime geldin değil mi Seçil hiçte umduğun gibi biri olmadı evlendin hevesin kaçtı mutsuzluğun her halinden belli"

 

"Belli oluyor mu gerçekten haklıymışsın kardeşim Seçil'e aşık olduğumu sandım ama yanılmışım sadece güzelliği etkilemiş eski heyecanım yok."

 

"Ee kardeşim ne beklersin o sosyete güzeli sen sosyete güzelini aldın geldin konağın hanımı yaptın oldu mu olmadı ama bir yandan da iyi oldu Ayşe'nin kıymetini anlamışsındır umarım."

 

"Biz Ayşe'ye anlaşma yaptık öğretmen olduğunda gidecek terk edecek beni."

 

"Nasıl yani Ayşe sana bunu söyledi sende kabul ettin öyle mi?"

 

"Evet mecbur kaldım Seçil'le evlenebilmek için kabul etmek zorunda kaldım."

 

"Oğlum sen harbi malsın Seçil için Ayşe den mi vazgeçtin?"

 

"Ne biçim konuşuyorsun lan sen vazgeçmedim zaten bizim boşanmamız mümkün değil berdelle evlendik biz hem oda vazgeçer belki bu fikrinden"

 

"Umarım vazgeçer sende düşün taşın aklını başına al Ayşe'yi kaybetmeden bu saçmalığa bir son ver"

 

Asaf ne kadar boş konuşsada bazen doğru konuşuyordu. Seçil'le evliliğimiz böyle devam ederse sonu boşanmak olacaktı. Seçil'inde benim de birbirimize karşı ilgilimiz azalmıştı. Bu da mutsuzluk getiriyordu bir tek Ayşe'nin yanında huzurlu oluyordum.

 

 

 

 

Bölüm sonumuz yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum 😊

 

Loading...
0%