Murat

Seçil'le aramız birazda olsun düzelsin diye iftara dışarı çıkmıştık ama Seçil'le düzelmek ne mümkündü kendinden başkasını asla düşünmüyordu sürekli Ayşe'yi ve annemi şikayet ediyordu daha fazla dayanamadım ve eve gitmek için masadan kalktık. Konağa geldiğimizde herkes odalarına çekilmişti.

"Seçil sen gir yat ben Ayşe'nin odasında kalacağım."

"Murat yeter artık 1 aydır zaten onun odasında kalıyorsun ben neyim burada her gece yalnız bırakıp gidiyorsun o kız sana ne veriyor he ne diye sürekli gidiyorsun."

"Seçil saçma sapan konuşma laflarına dikkat et ve gir içeri yat benim nerede olduğuma da karışma."

Seçil bozularak odasına gitti. Bende Ayşe'nin odasına girdim kapıyı tıklatmadan direk girdim.

Karşımda gecelikleriyle duran saçlarını açmış Ayşe'yi görmeyi tahmin etmiyordum. İlk defa saçlarını görmüştüm bal renginde uçları lüle lüle beline kadar uzanan çok güzel saçları vardı. Onu öyle görünce kıskandım benden başka hiç kimsenin görmesini istemedim. Beni görünce hemen telaşa kapıldı yazmasını bulmaya çalıştı. O yazmasını ararken bende ona müptezel olmuş bir şekilde bakıyordum yazmasını bulup başına taktı.

"Ağam gelmezsin sanıyordum. Hem ne diye kapıyı tıklatmadan giriyorsun sen ya müsaitimdir değilimdir pat diye odayamı girilir."

"Iı şey aklıma gelmedi kapıyı çalmak kusura bakma , bu arada saçların çok güzelmiş hiç görmemiştim."

Dediğimle yine utandı yanakları al al oldu. Öyle güzel görünüyordu ki sıkı sıkı sarılmak saçlarını okşamak al al olan yanaklarını öpmek istedim.

Ayşe'nin seslenmesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.

"Ağam bak bunları yarın bayramlaşmaya gelen çocuklar için yaptım nasıl olmuş"

"Çok güzel düşünmüşsün çocuklar çok sevinir"

Ayşe'nin herkesi bu kadar ince ayrıntısına kadar düşünmesi çok güzeldi. İyi niyeti yüzünede yansımıştı. Ayşe'nin benim başıma gelen en güzel şey olduğunu artık tamamiyle anlamıştım. Seçil'le evlendiğime pişman olmuştum Seçil'in uğruna Ayşe'yi hiçe saymıştım onun kalbini çok kırmıştım ama artık elimden gelen herşeyi yapacaktım onu kaybetmeyecektim.

Ayşe

Bugün bayramdı küçüklüğümden beri bayramları hep sevinçle karşılardım. Banyoya geçtim Murat'ın İstanbul'dan getirdiği kıyafetleri giydim. Murat'ın kıyafetlerini de hazırladım bayram namazı için onu uyandırdım.

"Ağam hadi kalk bayram namazı için Nasuh babam bekler"

"Kalkıyorum Ayşe ne güzel olmuşsun"

"Sağol ağam bayramın mübarek olsun"

"Seninde bayramın mübarek olsun Ayşe nice bayramlara erişleşim inşallah"

"İnşallah ağam sen giyin ben iniyorum" diyip odadan çıkıp mutfağa girdim.

"Hayırlı sabahlar Emine abla bayramın mübarek olsun"

"Sağol gelin hanım seninde bayramın mübarek olsun"

Emine abla ve Zerde'yle bayramlaştıktan sonra masayı kurmaya başladık.

Merdivenlerden inen Ruken hanım yanımıza geldi. Her ne kadar bana kötü davransa da ona saygıda kusur etmedim.

"Bayramın mübarek olsun hanımağam" diyip elini öptüm.

Bayramdan dolayımı bilmem bu sefer bana tebessüm ederek cevap verdi.

"Sağol seninde bayramın mübarek olsun , Seçil kalkmadı mı daha"

"Bilmiyorum hanımağam görmedim."

"O çok olmaya başladı artık ah oğlumun kaderinden midir buda iyi çıkmadı."

Yine bana laf çarpmıştı ama bişey demeyecektim. Zaten Murat'larda camiden gelmişti.

'Baba bayramın mübarek olsun' diyip Nasuh babamın elini öptüm.'

"Sağol kızım seninde bayramın mübarek olsun."

Sıra Baran'a gelmişti ama ne ben ne de o bişey diyememiştik yine ilk bayramımı kutlayan Baran oldu bende onunkini kutlayıp yerime oturdum.

"Oğlum Seçil nerede hala yok ortada bugün bari erken kalksın şu bayram sofrasına otursun benim tepemin tasını attırmayın artık."

"Çağırıp geleyim baba"

Nasuh baba Seçil'in sofraya gelmemesine kızıyordu bizle oturmak istemiyordu aslında apaçık bizi kendine denk görmüyordu sosyete güzeli.

Murat Seçil'le beraber geldi. Seçil kimseyle konuşmadan bayramlaşmadan somurtarak yerine geçip oturdu.

"Seçil kızım bak bir ramazan bizimle beraber sahura kalkmadın iftara şu sofraya oturmadın sesimizi çıkarmadık ama bugün bari yapma biz senin büyüğünüz ailen hiç mi terbiye vermedi sana bayramlaşmadan geçip yerine oturdun."

"Ruken hanım bitti şimdi sıra size mi geldi Nasuh ağa ben böyleyim oğlunuz beni bu haldeyken sevdi şuan onun bu tavırlarına da anlam veremiyorum zaten İstanbuldayken çok başkaydı buraya gelince iyi aile çocuğu oldu."

"Şu terbiyesize bak oğlum ah benim güzel oğlum alacaktık sana Şilan'ı şimdiye çocuklarınız boy boy olduydu."

"Ruken hanım siz beni Ayşe'yle karıştırmayın ben kimseye benzemem"

"Anne baba yapmayın Allah aşkına yeri burası değil. Seçil sende odana git."

"Sizlere meraklı değilim zaten ben alışverişe çıkacağım."

"Doğru dersin oğlum bayram sabahı uğraştığımız şeye bak" Nasuh babanın söylediyle konu kapandı ama Seçil'in yaptığı çok saygısızcaydı gerçekten Murat'ın bu kadını sevmiş olabileceğini anlamıyordum ki zaten aralarında anlaşılan artık sevgide kalmamıştı. Seçil resmen Murat'ı kullanıyordu hatta parasını yiyordu sırf onun için duruyordu burada inşallah Murat kısa sürede onun gerçek yüzünü görürdü.

Herkes yavaş yavaş bayramlaşmaya gelmeye başlamıştı. Salonda Nasuh baba Ruken hanım Murat Baran gelen misafirleri karşılıyorlardı bende ikramlarda bulunuyordum. Gelenler Seçil'i sorduklarında rahatsız olduğunu söyleyip geçiştiriyolardı.

Çocuklarda şeker toplamaya çıkmışlardı hevesle onların hediyelerini vermek için aşağı kapıya indim.

Kapıyı açtığımda çocuklar bir ağızdan 'hayırlı bayramlar' diye bağırdılar onların bu sevinçleri çok hoşuma gitti keşke çocuk olabilsem diye düşündüm. Bende elimdekileri hediyeleri verdim hepsi sevinerek gittiler onların mutlu olması benide mutlu etmişti arkamı döndüğümde Murat'ın gülümseyerek beni izlediğini gördüm.

Bayramlaşmaya babamlara gidecektim bunun için Nasuh babamdan izin istedim.

"Baba babamlara bayramlaşmaya gidebilir miyim?"

"Git tabi kızım Murat karını yalnız gönderme sende git yanında"

"Olur baba giderim tabi"

Murat'la beraber konağın kapısından çıkacaktık ki içeri Seçil girdi.

"Nereye gidiyorsunuz siz"

"Ayşe'nin babasıgillere bayramlaşmaya gidiyoruz."

"Ohh ne ala ya sen gitmeyeceksin Murat"

"Sana bana karışma dedim Seçil çekil önümüzden"

"Hayır çekilmiyorum eğer bu kapıdan çıkarsan evliliğinizin sahte olduğunu bağıra bağıra herkese söylerim"

"Seçil sen ne kadar kötü bir insansın böyle benim gözüm nasıl bu kadar kör olmuş"

"Murat odaya dedim sana odamızda konuşuruz bunları kocacığım sana süprizim var hem"

"Sorun değil sen git ben giderim" diyip arabaya bindim Kasım abi beni babamlara getirdi.

Babam tek gelmeme üzülmüştü ama yansıtmadı Murat'ı sorduklarında selamı olduğunu söyleyip konuyu kapattım. Akşam oluyordu bende kalkıp konağa gittim. Konağa geldiğimde bugünün yorgunluğuyla odama attım kendimi.

Murat 

Seçil beni tehdit ederek Ayşe'yle gitmeme izin vermedi birde süprizi varmıştı beni odaya götürdü.

"Murat ben çok düşündüm kararımı verdim çocuk yapalım bende istiyorum."

"Bunun için geç kaldın Seçil ben istemiyorum artık"

"Bence bunun için acele etme" diyip yeni aldığı gecelikleri gösterdi.

Onu istemediğimi söyleyip odadan çıktım. Allah'ım nolmuştu bana böyle kendimi onun aşkından ölüyorum sanmıştım ama yanılmışım Seçil benim için çok yanlış kişiymişti.

Kapıdan içeri giren Ayşe'ye baktım asıl benim için en başından beri doğru olan tek kişi oydu...

Bölüm sonumuz yarında güzel bir bölümle karşınızda olacağım bölüm hakkındaki yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum 😊