Yeni Üyelik
28.
Bölüm

26.Bölüm(KAVUŞMAK)

@merhal26

3 ay sonra

 

Hayallerimin son adımı olan sınavım bugündü.

Emeklerimle azmimle başarmıştım üniversiteden de başarıyla mezun olmuştum. Bundan sonra artık sınıf öğretmeni Ayşe Yılmaz'dım ben. Belkide gerçekleşmesi mümkün olmayan bir şeyi başarmıştım bunun en büyük mimarı ise Murat ve Nasuh babamdı onların desteği olmasaydı bu kadarını yapamazdım.

 

Murat.. Onsuz Koskoca 2 yıl geçmişti burada memleketimden , ailemden uzakta hasretlerini yüreğimde çektim. Artık bu hasretlik bugün son bulacaktı.

Buraya gelirken küçük bir bavulla gelmiştim yine aynı şekilde bavulumu hazırladım evden çıktım. Sınavdan sonra havalimanına gidecektim eve tekrardan uğramak istemiyordum biran önce evime dönmek istiyordum.

 

Sınav kağıdımı teslim edip okuldan çıktım.

Havalimanına doğru yola çıktık. Havalimamının girişinde Eda bekliyordu benimle vedalaşmaya gelmişti.

 

"Canım iyi ki seni tanımışım yolunda bahtında açık olsun güle güle git"

 

"Bende seni iyi ki tanımışım Eda burada ki tek arkadaşım dostumsun seni de beklerim Urfa'ya da buyur gel"

 

"İnşallah canım sen git bir kaç zaman sonra oradayım hadi geç kalma hayırlı yolculuklar"

 

"Allah'a emanet ol arkadaşım" diyip birbirimizi sıkı sıkı kucakladık. İstanbul'un bana kattığı en güzel şey arkadaşlıktı Eda'yı çok özleyecektim.

Uçağıma doğru giriş yapıp yerime oturdum.

 

Az zaman sonra uçak kalkış yaptı camdan İstanbul'u izliyordum. 2 yıl kaldığım ama hiç bir yerini gezemediğim İstanbul'u. Ahtım vardı Murat'la gelip heryerini gezecektik.

 

Uçak Urfa'ya iniş yaptı. Herşeyiylemi farklı olurdu memleketimin kokusunu içime çektim.

 

Beni almaya Kasım abi gelmişti.

 

"Gelin ağam hoşgeldiniz"

 

"Hoşbuldum Kasım abi nasılsın"

 

"Sağolun gelin ağam sizi gördük daha iyi olduk Nasuh ağam sizi konakta bekler."

 

"Hadi gidelim öyleyse Murat yok mu?"

 

"Var oda şuan konakta ama sizin geleceğinizden haberi yok" diyip arabanın kapısını açtı içine girip oturdum. İçimde heyecan sevinç herşey vardı beni görünce acaba tepkisi ne olacaktı.

 

Araba konağın önünde durdu Kasım abi bavulumu aldı konağın kapısını açtı.

Nasuh baba ve Murat yukarıda ki balkonda oturuyorlardı. Murat beni görünce koşar adımlarla merdivenlerden inip yanıma geldi.

 

"Ayşe bu sen misin karşımda duran sensin değil mi rüya görmüyorum ben"

 

"Benim ağam söz verdiğim gibi geri döndüm memleketime , evime , senin yanına"

 

"Sen gittiğinden beri ne gecem gece ne gündüzüm gündüz oldu sen yoksan herşey boş ve anlamsızdı sensizken seni ne kadar çok sevdiğimi anladım."

 

"Sahi beni ne kadar çok seviyorsun ağam"

 

"Ey ALLAH'ın Resulu,beni seviyor musun?

- "Evet, ya Aişe tabi seviyorum!"

- Hz.Aise dahasını da merak ediyordu. Acaba nasıl seviyordu? Hemen sordu.

- "Beni nasıl seviyorsun?"

Peygamberimiz (s.a.v) sevgi şeklini tanımladı eşine:

- "Kördüğüm gibi."

 

"Peygamber efendimizin Hz Aişe'yi sevdiği gibi seviyorum seni kördüğüm gibi Ayşe'm"

 

Öyle çok özlemiştik ki birbirimizi sıkı sıkı sarıldık.

Nasuh babamın öksürmesiyle birbirimizden ayrıldık.

 

"Öhhö öhhö hasretliğinizi başka yerde giderin"

 

Nasuh babamın dediğiyle utanmıştım.

Ardından gidip elini öptüm.

 

"Hoşgeldin kızım evine"

 

"Hoşbuldum babam"

 

Murat benden gözünü ayırmıyordu özlediği her halinden belliydi beni görünce gözlerinin içi gülmeye başladı.

Biz birbirimize bakarken merdivenlerden hızla inen Ruken hanımı gördüm ağlayarak gelip bana sarıldı. Ondan böyle birşeyi beklemiyordum çok şaşırmıştım şaşkınlığımı bir kenara itip bende ona sarılarak karşılık verdim. İlk defa bu kadar içten davranmıştı bana.

 

"Ayşe yavrum beni affet hakkını helal et ben senin günahına çok girdim ahını aldım" hem ağlıyor hemde helallik istiyordu demekki gitmem tek Murat'ı etkilememişti değerimi Ruken hanımda anlamıştı.

 

"Ne affı hanımağam yaşananların hepsi geçmişte kaldı ben unuttum sende unut"

 

"Hanımağa yok anne de seni bundan bile mahrum bıraktım annenin yerini tutamam belki ama bundan sonra seni kimseye muhtaç bırakmam herşeyinle ben ilgileneceğim her anında yanında olacağım yavrum Dilan neyse sende osun hatta sen bu konağın gelin ağasısın"

 

Ben bu zamana kadar bunları duymak için elimden geleni yapmıştım ama başarılı olamamıştım bir kez daha minnetle baktım Nasuh babama herşeyi benim için yaptığını çok iyi anladım.

 

"Sen çok iyi bir annesin banada öyle annelik yapacağından şüphem yok anne" dememle Ruken anne bir kez daha sıkı sıkı sarıldı bana.

 

Onunla ayrıldıktan sonra Baran ve Zerde'yi yan yana gördüm ve parmaklarında yüzükleri vardı sözlenmişlerdi.

 

"Ayşe hiç değişmemişsin hala aynısın. Hoşgeldin" Baran gözlerimin içine bakarak burukça söylemişti bunu üzülmüştüm ama hisleri çok yanlıştı. Zerde ona iyi gelecekti biliyordum.

 

"Hoşbuldum Baran ağam Zerde'yle sözlenmişsiniz çok sevindim Allah tamamına erdirsin inşallah"

 

Sonrada Zerde'yle sarıldık.

 

"Hoşgeldin gelin ağam" kulağıma yaklaşıp "herşey senin sayende çok teşekkür ederim" dedi.

 

Onun mutlu olması benide mutlu etti.

Bende ona 'asıl senin sevgin başardı' diye söyledim.

 

En son olarakta Emine ablayla kucaklaştık hepsini çok özlemiştim. Bu konağı bile her defasında gitmek istediğim gelin ağası olduğum konağı bile çok özlemiştim.

 

"Karşılamanız bittiyse biz odamıza çıkalım hadi Ayşe"

 

"Dur bir oğlum kızın karnı açtır yoldan geldi yemek yiyin öyle çıkarsınız."

 

Murat bana dönüp

"Aç mısın Ayşe?" dedi.

 

'Yok değilim ağam' diye karşılık verdim.

 

Oda kulağıma eğilip 'ama ben sana açım' dedi.

 

Dediği şeyle yerin dibine girdim resmen sapık aklı fikri nerelerdeydi.

 

"Duydunuz sizde biz aç değiliz acıktığımız zaman ineriz aşağıya"

 

"Edepsiz oğlan"

 

"Elleme bey çıksın çocuklar" diyen Ruken anneyi duyan Murat elimden tuttuğu gibi odamıza çıkardı.

 

Odaya girdiğimde hala herşey aynı yerindeydi hiç birşey değişmemişti tek bir süs dahi. Ben öyle odaya göz gezdirirken Murat elimden tuttuğu gibi yatağa oturttu.

 

"Boşver şimdi odayı seni çok özledim Ayşe gözlerini yüzünü sesini herşeyini" elleriyle yüzümü okşuyordu.

 

"Dur ağam biraz sohbet etseydik insan bir sorar neler yaptın orada nasıldı diye?"

 

"Bırak sohbeti muhabbeti yüzüme bak hasretinle yanıyorum görmüyor musun?"

 

Ne kadar utansamda haklıydı ikimizde birbirimizin hasretiyle yanıyorduk bende ona karşılık verdim.

Birbirlerimize olan hasretlerimiz bitmiş birdaha hiç ayrılmamak üzere kavuşmuştuk.

 

 

 

Bölüm sonumuz güzel günlerimiz geliyor yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum 😊

 

 

Loading...
0%