Yeni Üyelik
22.
Bölüm

17. Bölüm (Part 2)

@merida_xx

Annemle mapustan çıkalı dört gün olmuştu. Şimdi ise kahvaltı hazırlıyordum. Bugün iş başı yapacaktım. Dün akşam Mehmet amcayı aramıştım ve beni beklediklerini söylemişti. Bu beni mutlu ederken büyük bir heyecanla kalkıp kahvaltı hazırlamaya koyulmuştum. Güzelce masayı hazırladıktan sonra tek tek herkesi uyandırmaya çıktım.


Bugün Kerem abim evdeydi. Şaşırdınız dimi. Adamı evde bulamıyoruz adeta. Hepsini güle oynaya kaldırdıktan sonra zıplaya zıplaya merdivenlerden indim. Karşımda minik Aliyi görünce günüm daha da aymıştı. Elinde yine oyuncak arabasıyla masaya ekmek götürüyordu. Hemen arkasından gidip onu kucağıma aldım. Beni farketmediğinden korkmuş olmalı ki kucağımda sıçramıştı.


"Günaydın minik Alim." Dedim ve yanaklarından öptüm. Bana dönünce yüzünde mükemmel bir gülümseme oluştu. "Günaydın Gözde abla." Dedi. O böyle diyince aklıma Umutun dediği geldi. Onu kendine doğru çevirdim. "Sen bana maviş abla mı diyorsun bakayım?" Dedim ve parmağımda burnuna dokundum.


Kafasını önüne eğdi ve kafasını salladı. Sonra ellerini kaldırıp "Evet öyle dedim. Kızdın mı bana?" Diye sordu. Ona sıkıca sarıldım ve "Hayır tabikii. Hatta çok hoşuma gitti." Dedim. O da gülümseyip kollarını boynuma doladı. Biz Aliyle birbirimizi severken merdivenlerden annem indi. "Ooo günaydın çifte kumrular." Dedi. Bu dediğine Aliyle birlikte gülerken annem ikimizi de öpüp mutfağa geçmişti. Büyük ihtimalle Saadetimin yanına gitmişti.


Hepimiz masaya geçip kahvaltımızı yapmıştık. Şimdi üstümü değiştirip çıkacaktım. Hızlıca üzerimi değiştirdiğimde aşağıya inmeye başladım.


Herkesle öpüşüp vedalaştıktan sonra kendimi Çınar abimin arabasına atmıştım. Beni lokantaya bıraktığında yanağından öpüp arabadan inmiştim.


"Hayırdır sabah sabah?" Diye sordu gülerek. "Hoşuna gitti işte zorlama be abisi." Dedim ve yanağından makas alıp lokantaya ilerledim. Arkamdan "Dikkat et bir şey olduğunda ara" dediğini duydum. Cevap vermeden lokantaya girdim.


Eylül abla ve Mehmet amca sandalyeleri indiriyordu. "Günaydınnn" diye bağırıp onlara yardıma geçtim. İkiside yerimde zıplarken elimde olmadan gülmüştüm. "Kız allah canını almasın." Diye damağını yukarı ittiren Eylül ablaya gülümsedim.


"Hoşgeldin kızım. İyisindir inşallah?" Diye sordu  Mehmet amca. "İyiyim Mehmet amca. Bomba gibiyim hatta." Dedim. Son sandalyeleri de indirmiştik.


"İyi kızım iyi ol. Çok korktuk haberini alınca." Dedi. O konulardan bahsetmek istemediğim için geçiştirdim direk.


Şimdi Hülya teyzeyle beraber musakka yapıyorduk. Hatta arkadan müzik bile açmıştım ve güle oynaya yemek yapıyorduk. Şarkıda şarkıydı şimdi(şarkıyla okuyabilirsiniz)


Geceler haram oldu bak bu aralar


Daha da kanmam basit o numaralar


Seni unuttum kapandı yaralar


Özlersen arama kapalı kapılar


Yüksek sesle şarkıyı söylerken aynı zamanda Eylül ablayla dans ediyorduk. Elimde patlıcanlarla Eylül ablaya sırnaşıyordum. O da elindeki bezle kıvırıyordu. Çok saçma bir tablo olabilir ama eğleniyorduk.


Yanar yanar yürek uğruna aşkım


Yalan yalan çoktan sınırı aştın


Aman aman aman bu sabır taştı


Zaman zaman zaman özlersin aşkı


Geceler haram oldu bak bu aralar


Daha da kanmam basit o numaralar


Seni unuttum kapandı yaralar


Özlersen arama kapalı kapılar


Biz iyice coştuğumuzda içeri Mehmet amca girmiş bizi gülerek izliyordu. Hülya teyze de ona eşlik ediyordu. Eylül ablayla birbirimize baktık ve onlara doğru dans ederek yaklaştık. Ben Hülya teyzeyi elinden tutup çekerken Eylül ablada Mehmet amcayı çekmişti. Şimdi hep birlikte oynuyorduk. İş yerimi çok sevdiğimi söylemiştim dimi.


Müziğin kesilmesiyle hepimiz durmuştuk. Telefonuma doğru döndüğümde mutfak kapısının girişinde asker formalı bir adam duruyordu. Yasaklı şarkı mı dinledik ne oldu?


"Oğlum" diye bağırıp kendini adamın kollarına atan Hülya teyzeyle askerdeki oğlunun geldiğini anladım.


"Annem" diyip sıkıca sarmıştı adam. Mehmet amca ise gözleri dolu dolu oğluna bakıyordu. Hülya teyzeyi bırakıp Mehmet amcaya dönmüştü. Hemen asker duruşuna geçip "Tarık Çelik. Isparta. Emret komutanım" diye bağırdı. Bağırışıyla hafif sıçramış olabilirim çünkü sesi çok gürdü.


Mehmet amcayla da sarıldıktan sonra Eylül ablayla da sarılmışlardı. Bense onları izliyordum. Adının Tarık olduğunu öğrendiğim adam bana döndüğünde telefonumdan şarkı çalmaya başladı.


Anlamadın gitti, bu iş burda bitti artık


Ne var ne yok, bi düş yakamdan artık


Seviştin, dalaştın, savaştın, beni ne sandın?


Tamam kabul aşıktın, anladım nihayet


Ne desem haklıyım ben karşında


(Gökhan keser- En kötü günümüz böyle olsun)


Hemen koşup telefonumu kapattım. Niye açıldı ki bu şarkı. Hepsi bana gülerken bende güldüm. "Niye açıldı bilmiyorum." Dedim. "Sorun değil. Sen şu meşhur Gözde olmalısın." Dedi elini uzatıp. "Meşhur muyum bilemem ama evet adım Gözde." Dedim gülerek. O da gülmüştü. "Bende Tarık. Tanıştığıma memnun oldum." Dedi. "Bende öyle" dedim.


Hülya teyze "Ayy gözde kıymalar gittii!" Diye bağırınca hemen elimi Tarıktan çekip aygazlara koştuk. "Bunlarda böyle işte Tarık. Bizi işimizden alıkoyuyorlar hep." Diye Eylül abla konuşuyordu.


Hülya teyzeyle ona dönüp kötü kötü baktık. Bize güldüklerinde onları takmadık ve yemeğimize odaklandık.


Bir kaç dakika sonra tekrar müzik çalınca o tarafa baktım. "Kendimi farkettirmek için kapatmıştım. Dinleyebilirsin." Dedi. "Aslında kapatsak daha iyi olur. Saat 9 oluyor birazdan müşteriler gelmeye başlar." Dedim. "Sen bilirsin. Kapatayım mı o zaman?" Dedi. Kafamı olumlu anlamda salladım "Zahmet olmazsa kapatabilir misin?" Dedim ve yemeğime odaklandım.


Hülya teyzeyle yorgunluktan sandalyelere çökmüştük. Saat şu an 14.26 idi. Ve sabah 10 dan sonra nefes alamayacak kadar yoğunduk. Öyle ki Eylül abla ve Tarık tabakları yetiştiremeyince ben servise Hülya teyzede bulaşığa geçmişti.


Önümüzdeki sulardan içerken etrafı süzüyordum. "Ne yoğun saatlerdi onlar öyle Hülya teyze." Dedim. "Sorma kızım bizim burası hep böyle. Bir erken saatlerde bir de akşama doğru oturacak vakit bulamayız." Dedi. "Maşallah diyelim o zaman." Dedim. "Maşallah maşallah." Diyip Eylül abla kendini yanıma atmıştı.


"Ne oldu kız yoruldun mu?" Diye sordu Hülya teyze.


"Anne nasıl yorulmam. Akın akın geldiler. Allahtan Tarık buradaydı da bi nebze yetiştirebildik." Dedi. Haklı. "Tarık olmasa kapıları kapatıp tek tek alırdım müşterileri" dedim. İkisi de bana gülerken Tarıkta gelmiş oturmuştu. "Valla böyle bir karşılama istemiyordum ya. Sabahki tablo daha güzeldi." Dedi ve kolları esnetmeye başladı.


"Ooo bu daha ne ki ablacım. Sen bir de akşam gör." Dedi. "Yapma ya." Diye yakındı Tarıkta. "Ablacım?" Diye ortaya soru attım. Tarıkla doğru düzgün tanışamamıştık ama büyükte durmuyordu. "Aa siz daha tam tanışamadınız. Gözdecim bu gördüğün şahıs 23 yaşında. Benden iki yaş küçük." Dedi Eylül abla. Kafamı anladım der gibi salladım. Ben adama kaç kere adıyla seslendim kim bilir.


Tarık farketmiş olmalı ki "Bana abi demene gerek yok Gözde." Dedi. "Rahat edebilir miyim bilmiyorum." Dedim. "Edersin edersin." Dedi ve kalkıp yeni gelen müşteriyi ağırladı. Ee iyi peki.


Tam mutfağa girmiştim ki Çınar abimin sesini duydum. "Gözde." Diye seslenmişti. Arkamı dönüp ona baktığımda babamla birlikte bir masaya oturduklarını gördüm. Hemen yanlarına koştum.


"Hoşgeldiniz baba." Dedim ve sarıldım. "Hoşbulduk kızım. Yemeği burada yiyelim dedik. Hep kahvaltını yedik şimdi de normal yemeğine bakalım." Dedi. Ona gülüp "hemen geliyorum baba bekle." Dedim.


Büfenin bulunduğu yere geçip onlara tabak hazırladım. Tabakları tepsiye koyarken Tarık yanıma geldi. "Ailen mi?" Diye sordu. "Evet gel tanıştırayım seni." Dedim ve tepsiyi alıp onlara ilerledim. O da içecekleri alıp arkamdan beni takip etti. Tabakları koyduktan sonra babama bakıp Tarığı gösterdim.


"Baba seni Tarıkla tanıştırayım. Mehmet amcanın oğlu. Bugün askerden geldi ve ona bize yardım etmesi için tehdit ettik." Dedim. Babam gülümseyerek elini uzatınca Tarıkta elini tuttu. "Memnun oldum. Bende Gözdenin babası Murat." Dedi. "Memnun oldum efendim." Dedi. Tarık, abime elini uzattığında abim Tarığı şöyle bir süzdü ve elini tuttu. "Bende abisi Çınar. Memnun oldum." Dedi.


"Bende memnun oldum." Dedi Tarıkta.


Onları yemek yemeleri için bıraktığımızda Tarıkla mutfağa geçtik. O hazır tepsileri içeri taşırken bende eksikleri tamamlamaya devam etmiştim. Bi yarım saat sonra Tarık tekrar mutfağa girmişti. "Gözde babanlar gidiyor. Gel geçir istersen." Dedi. "Tamam geliyorum." Dedim ve elimi temizleyip önlüğümü çıkartıp yerine astım.


Masanın yanında Mehmet amcayla gülerek sohbet eden babamı görünce tanıştıklarını ve hatta iyi anlaştıklarını anladım. Yanlarına gidip babamın kolunun altına girdi. Vakit kaybetmeden beni sarmaladı. Hemen elime post cihazını aldım ve Çınara uzattım. Mehmet amca cihazı elimden almaya çalıştı. "Kızım yapma dur." Desede cihazı abimin gözüne gözüne tuttum.


"Ödemek için beni mi seçtin abicim" dedi. "Sen dururken babama mı ödeteceğim." Dedim bende. Babam kafamın üstüne öpücüğünü hissetmiştim. "İlk yemeğiniz bizden olsun Murat bey. Kızım çeksene şunu abinin yüzünden." Diye bana kızıyordu Mehmet amca. "Yok öyle dünya Mehmet amca. İçeride canımız çıkıyor bizim Hülya teyzeyle. Öyle beleş yemek yok benimkilere." Dedim.


"Öyle bir niyetim yoktu zaten abimde şunu cidden yüzümden çeksen ve makinayı hazırlasan mı?" Dedi gülerek. "He onu ben bilmiyorum." Dedim ve cihazı Mehmet amcaya uzattım. Hepsi dediğime gülerken Mehmet amca hiç oralı olmazken cihazı bu sefer Tarığa uzattım. Bana gülüp cihazı aldı. Bende babamın kolunun altından çıktım ve kafamı cihaza doğru uzattım. Öğrensem iyi olurdu. Tarığın bakışlarını üstümde hissettikten sonra ona döndüm


"Ne oldu?" Diye sordum. Bana gülümsedi ve işine döndü.


Kolumdan çekilmemle abime çarptım "Ne diye yapışıyorsun adama?" Diye tısladı. "Manyak mısın be sen! Öğrenmeye çalışıyorum bırak beni." Diye karşılık verdim. "Sen aşçısın kızım boşver." Dedi ve babam beni tekrar kolunun altına aldı. Mehmet amcalara baktığımda bizi farketmemiş işlerini yapıyorlardı. "Evde görüşeceğiz sizinle." Dedim ikisinede. "Sus kız!" Dedi abim ve ödemeyi yapıp gittiler. Bende tekrar mutfağa geçtim.


Akşam yoğunluğunu da atlattıktan sonra sandalyeyi toplayıp lokantayı kapatmaya hazırlanıyorduk. Saat 18.43 idi. Genelde hep bu saatlerde kapatacaktık. Lokantayı temizleyip eşyalarımızı aldık ve lokantadan çıktık. Hepimiz vedalaşıp ayrılacaktık ki Tarığın teklifiyle durdum. "Gözde ben bırakayım seni eve. Tek gitme. " Dedi. "Evet oğlum bırak sen Gözde kızımı. Zaten ne olduysa tek olduğundan oldu." Dedi Hülya teyze. "Ne oldu ki?" Diye sordu ama ben "Yok gerek yok ben tek giderim zahmet etme hiç. Zaten taksiyle gideceğim." Dedim kiii önümde Cenk abimin arabası durmuştu.


Cenk abim arabadan inip yanıma geldi. "İşin bitti galiba abim?" Dedi. "Evet abi de geleceğinden haberim yoktu." Dedim. Sabah hiç bir şey söylememişti. Mehmet amcalara bakıp "Gelesim geldi." Dedi. Elini uzatıp Mehmet amcalarla tanıştı.


Tarıkla tanışırken adamı dövecek gibi süzmesiyle onu ordan çektim ve hepsiyle vedalaşıp arabaya bindirdim. Ona kötü kötü bakarken bana bakmadan arabayı çalıştırdı ve eve sürmeye başladı. Biliyordu yaptığını tabii. Cık cık layıp telefonuma baktım ve SOYHAN SOYLARI grubuna girdim. Yazılan mesajları es geçip mesaj attım.


Hero🧯: Çıktınız mı abim?


Hero🧯: ve bu kime?


Ben: Çınar adlı abime. Kim bilir ne dedi Cenk abime de akşam beni almaya yolladı.


Ayak izi🐾: Yarın da ben geleceğim.


Ben: Oldu başka?


Çekinik tospik🐒: Bende geleceğim abla seni başlarına yem edemem.


Hero🧯: Anlamıyorum.


Ağaç bey🌳: Bunun çalıştığı yerde bir eleman var. Hoşuma gitmedi abi. Seni de aradım ama açmadın işin vardı her halde.


Hero🧯: Bir çocuğun kafasını balkon demirinden çıkartıyordum.


Hero🧯: Kimmiş bu eleman?


Ben: Yiaa sen kahramancılık mı yapıyorsun abilerin en kahramanı 😘😘😘😘


Hero🧯: Eve geçince yiyeceğim seni😘


Hero🧯: Çınar?


Ben: İyi anlamda mı👉👈


Hero🧯: Şu gerizekalıya bağlı


Hero🧯: Anlatsana lan şunu doğru düzgün!


Ağaç bey🌳: Ya Gözdenin çalıştığı yerde biri hoşuma gitmedi işte abi. Anla artık amk.


Ağaç bey🌳: Erkek.


Ayak izi🐾: Dükkan sahibinin oğluymuş.


Ayak izi🐾: Ve Gözdeye bakıyormuş.


Ben: Salak iş yaparken ne yapacak havaya mı bakacak.


Çekinik tospik🐒: Baksın.


Hero🧯: Tamam eve gelince konuşuruz bunu.


Ben: Birde erkek diye belirtti ya 😂


Ağaç bey🌳: Ne deseydim pipili bir arkadaş mı


Maviş doktorum🩺: Annem olarak düşünmeyin.


Hero🧯: Evde konuşuruz dedim!!


Gruptan çıkıp Cenk abime baktım. Hala yola bakıyordu. Neyse evde görüşürdük zaten.


&&


Merhebaaa 😘😘


Bölümü beğenirsiniz umarım. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınn🥲🥲


Diğer bölümde görüşmek üzere🫶🏻🫶🏻🫶🏻


Loading...
0%