Yeni Üyelik
37.
Bölüm

24. Bölüm (Part 2)

@merida_xx

Eve geldiğimizde üstümüzü değiştirip serada buluşuruz diye anlaştık. Abimler dinlenemedikleri için direk odalarına çıkmışlardı. Babam, Gökay ve Melihse koltuklara çökmüş film izliyorlardı. Hava serin olduğundan hepsine kahve yapasım geldi. Abimlerin kahvesini verdikten sonra babamlara da verdim. Annemle benimkini elime alıp kış bahçemize doğru adımladım. 


Annem bir koltukta oturup cam tavandan gökyüzüne bakıyordu. Beni farkedince gülümseyip elimdeki kahveyi aldı "Eline sağlık bebeğim." dedi. Bende karşındaki koltuğa geçip telefonumu ortadaki masaya bıraktım. Dizlerimi kendimi çekip anneme baktım. Bana gülümseyerek baktı. O mu sorsun yoksa ben mi sorayım. Ben sorayım. "Anne aşk nasıl bir şey?" diye sordum. 


"Nasıl bir şey derken annecim?"


"Ya işte nasıl bir şey? Nasıl fark ediyorsun mesela?" diye sordum. 


"Aşkın bir tanımı yoktur ki kızım." dedi. 


"Anne, üstüne onca dizi, film, kitap yapılmışken bu dediğin pek olmadı." dedim kahvemi içerken. 


"Hepsinde aynı şeyi mi gördüm peki? O filmlerde dizilerde ve kitaplarda herkes aynı şeyleri mi yaşıyordu kızım. Hepsi aşk konusu altına toplanmıştı. Kim ne görürse aşk ona öyle gelir. Kimine göre büyük bir pişmanlık, kimine göre çocukluk, kimine göre de sapkınlık. Bu sen ve karşındaki kişiye göre değişir." dedi bilgiç bir edayla. Kadının yedi çocuğu var bi zahmet.  


"Sen peki? Sence ne aşk anne?" diye sordum. Derin bir nefes alıp "Bana göre aşk, baban kızım. Ne diye sorarsan eğer, sana tamamen karmaşıklık derdim. Biz birbirimizi üniversitede tanımıştık anlatmıştım. Hayatımız öyle güllük gülistanlık geçmedi. Babanla bir sürü şey yaşadık. Edilmeyecek kavgalar ettik. Bu yönden aşk tamamen çekilmez. Diğer taraftan ise koca bir huzur. O kavgalardan, tartışmalardan sonra tekrar ona giderdim. Orta yolda buluşurduk hep. Hala daha öyledir. Deli gibi kavga ederiz ama yine birbirimize geliriz." dedi. 


"Bu birazda alışkanlık sayılmaz mı ki anne? Alışmışsınız birbirinize dönmeye sonuçta." diye sordum. 


"Alışkanlık değil kızım. Ayrıca dediğin gibi olsa birbirimize gelene kadar önüme çıkan kişilere hiç şans vermezdik. Babanla ilk zamanlarda çok ayrılırdım. Bende senin gibi düşünüyordum. Bu ne böyle sürekli atışma kavga, böyle aşk mı olur diye. Başkalarıyla da görüşmüştüm ayrıldığımız sırada. Babanda aynı şekilde. Ama yapamadık. Konuştuğum, görüştüğüm kişiyi sürekli babanla kıyasladım. Hep ona göre yorumladım. Sanki o doğru kişiymiş de insanlara ona göre artı eksi veriyordum. Saçmalığa bak. Bir gün yine babanla ayrılmıştık birisiyle kahve içiyordum. Baktım sürekli aklıma o deli baban geliyor. Bakıyorum çocuğa eli yüzü düzgün yakışıklı, ama yok ille de baban. O dik kafalı herif çıkmadı aklımdan. Bıraktım çocuğu masada kalktım babanla buluştuğumuz parka gittim. Bizim hep oturduğumuz o bankta biri kafasını eğmiş oturuyor. Baban olduğunu farkettim. Yanına gittiğimde kafasını kaldırıp bana baktı. Sonra da "Kavgalar bile seninle güzel Yeşim. Gel bu deli adamla ol." demişti." dedi yüzündeki o mesut gülümsemeyle. 


"Babama bak be ne romantik adammış." dedim gülerek. 


"Öyledir. Ne kadar öküzse bi o kadarda romantiktir. Boşuna mı yedi çocuk yaptım kız. Sevmesem yapar mıyım" dedi gülerek. Bende ona güldükten sonra bana bakmaya devam etti. 


"Ben anlatırken kimi düşünüyordun bakalım?" diye sordu sinsi sinsi. Ahanda sıçtım. 


"Kimseyi." dedim bakışlarımı kaçırırken. 


"Tarık mı? Yoksa Umut mu?" diye sordu. Ona şokla bakarken Umutu nerden bildiğini düşündüm. 


"Ben anneyim hissederim." dedi. 


"Bir de müneccim." diye ekledim. 


"Bugün Umutu görmeseydin yine de Tarığa gider miydin?" diye sordu. Sonra öne eğilip ekledi. "Tabi giderdin. Artık ne haberi verdiyse uçarak ona gittin. Mutluluğunu onunla paylaşmak istedin." dedi ve geriye yaslandı. Konunun netleşmesi için Umutla olan biteni anlatmıştım. Beni gülerek dinlemişti. Susup ona baktığımda daha da gülmüştü. 


"Niye gülüyorsun anne ya?" diye sordum. 


"Ah güzel kızım benim. Umuttan sonra Tarığı anlatmanı bekliyorum ama tık yok." dedi. 


"Tarık işte anne. Tanıyorsun zaten." dedim. 


"Umutu tanımıyor muydum? Çocukla bakışmalarına kadar anlattın." dedi sakince. 


"Yanii? Off anne ben bilmiyorum bu işleri ya gelme üstüme." dedim gülerek. 


"Ben söyleyeyim mi sana fikrimi" diye doğrulup bana yaklaştı. "Tarığı anlatmadın çünkü anlarınızın sana kalmasını istiyorsun." dedi. Yoo değil bence. Değildir yani. 


"Yok be annem." dedim 


"Anlat o zaman Tarığı." dedi. 


"İyi biri işte anne. Yani eğleniyoruz beraberken." dedim ona bakmadan. Annemin şen kahkahası bahçede yankılanırken çok eğleniyordu. 


"Umutla neredeyse öpüşüyorduk diye tak tak anlatan kızım, Tarıkla eğleniyoruz işte derken utanıyor. Ben aldım cevabımı birtanem." dedi ve gülerek kahvesini kafaya dikti. Öyle mi gerçekten ki? Umutu neredeyse herkese söylemiştim ama Tarığı sadece fotoğraftan dolayı Batu biliyordu. Aklıma gelenle anneme döndüm. 


"Sence Tarık benden hoşlanıyor mu anne?" diye sordum. Eğlenen ifadesini gitmiş gayet ciddi bir şekilde baktı. "Benim gördüğüm kadarıyla sana karşı boş değil. Ve bunu gizlemiyor. Gayet açıkça sana gör beni diye bakıyor. Ama benim kızım tam bir kör." dedi. 


"Bakışlarını görüyorum zaten ama normal değil mi bakışları?" dedim. 


"Kendinde öyle baktığın için normal geliyordur." dedi. Bu kadın akşam akşam niye içimden geçiyordu benim. 


"Of tamam anne ya anladım." dedim ve ayağa kalktım. Bana gülerken babam yanımıza gelmişti. "Ooo güzellerim benim. Gülüşleriniz evden duyuluyor. Ne kaynatıyorsunuz bakayım?" dedi ve annemi kolunun altına alıp yanına oturdu. Annemde babama sırnaştı hemen. 


"Aşk konuşuyoruz baba." dedim ve yüzündeki gülücüğün soluşuna şahit oldum. Annem pörtlek gözlerle bana baktı ve "Bizden bahsediyorduk hayatım. Nasıl tanıştık falan filan." dedi. "İyi o zaman." dedi babamda annemin alnına öpücük kondururken. Çalan telefonumla bakışlar telefonuma dönerken Şakşuka Tarık yazısına baktım. 


Hızla telefonu alırken okumamışlardır umarım diye düşünüyordum ki annem oldukça imalı bir şekilde "İyi geceler annecim." dedi. Bu kadından korkulur. "İyi geceler canım annem." dedim bende. Babamın yanına yaklaşıp yanaklarını öptüm "İyi geceler baba." dedim. O da yanaklarımı öperken "İyi geceler bebeğim." dedi. Anneme son kez baktığımda bakışlarıyla telefonumu gösteriyordu. 


Bahçeden çıktığımda hala çalan telefonu açtım. "Efendim?" dedim. "Müsait miydin?" diye sordu. Sesi uzaktan geliyordu. "Sesin uzaktan geliyor Tarık." dedim. "Üstümü değiştiriyorum." dedi yine uzaktan. Aklıma gelen fikirle hinle sırıttım ve "Hımmm üstünde ne var?" dedim gülerek. Sapıklık modum artık on du. Bir kaç saniye ses gelmezken "Ne olmasını isterdin?" diye sormuştu o da  gülerek. Oyuna devam edip "Hiçbir şey" dedim. Karşıdan gülme sesi duydum ve "Sen istersen olmaz." dedi. Oyun olması gereken şey zihnimde şekillenmeye başlayınca kafamı sallayıp onları def ettim. 


"Yeni geçtin eve o zaman?" diye sordum. Konuyu kapatmak için. "Evet yeni geldim. Şu senin olayı merak ettim. Yok dimi öyle bir şey?" diye sordu. Berdel. Acaba azıcık oyun mu yapsam. Hem tepkisini ölçerdim. Evet evet çok mantıklı. 


"Ya işte aradı evleneceğim adam. De-" "Ne evleneceğim adamı ya!" diye beni sinirli sesi kesmişti. "Anlattırmıyorsun ki Tarık." dedim keyifle. "Düzgün kelimeler kullan o zaman. Koskoca kızsın hala yersiz kelimeler kullanıyorsun Gözde!" diye yükseldi. Dayanamayıp kahkaha attığımda annemler yanımdan geçiyormuş ki annem gecenin son imalı bakışını atıp babamla içeri girmişti.


"Dalga geçiyorsun dimi?" diye sordu Tarık. "Evet. Aslında hayır da. O kişiyle değil kızı kaçırdığı söylenen kuzenimle konuştum." dedim. "Anlat hadi artık şunu" dedi hafif kızgınlıkla. Ona olan biteni anlattığımda hala bahçedeydim. Ve üşümüyorum. İlginç. "Kusura bakma Gözde ama yengen tam bir yılan. Nasıl karıştırmış ortalığı öyle." dedi. Haklı tabi. Yavaşça odama doğru çıkarken fısıldayarak konuşuyordum. "Sorma ya. Yanlış anlaşılma uğruna evleniyordum." dedim. 


"Olmazdı öyle bir şey!" diye kızgınca söylendi. "Sen niye fısıldıyorsun?" diye sordu sonrada. Biraz soluklanıp son katıda çıkıp odama girdim. "Çünkü merdiven çıkıyordum. Off bittim he." dedim kendimi yatağa atarken. Gülüşünü duyduğumda bende güldüm. "Yarın ne yapıyorsun?" diye sordu. Yarın pazardı ve Batuyla buluşacaktım. "Batuyla buluşacağız. Yani en son öyleydi." dedim. "Niye ki?" diye sordum. "Bir şeyler yapalım mı diye soracaktım" dedi. "Ne gibi şeyler?" diye sordum kıkırdarken. "Kaşınıyorsun ama sen." dedi o da gülerek. 


"Fesatsın olan sensin Tarık ben normal sordum." dedim. "Bende inandım." diyip güldü. "Batuyla buluştuktan sonra evdeysen sana uğrayabilirim." dedim. Ev hediyemi de alıp gidebilirdim. "O zaman haber verirsin bana. Bende annemlere uğrayacağım." dedi. "Tamam olur ararım." dedim. "Tamam o zaman yarın görüşürüz. İyi geceler denizkızı." dedi. "İyi gecelere gizli fesat." dedim ve güldüm. "Gözde!" diye gülerek kızdığında "Kapattım bayy." dedim ve telefonu kapattım. Telefonumu bırakmadan Batuyla yarınki planı konuşmuştuk. Sonra da kendimi uykuya teslim etmiştim. 


&&


Beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfen.😘😘


Diğer bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın. 💕


Loading...
0%