Yeni Üyelik
40.
Bölüm

25. Bölüm (Part 3)

@merida_xx

Hemen banka hesabıma girince gördüğüm parayla çığlık attım. Yatmışş. Hem de 312 bin yatmış. Kapı yumruklanınca Tarığın sesini duydum "Gözde iyi misin!" diye bağırıyordu. Kapıyı hızla açıp bana endişeyle bakan Tarığa sarıldım. Selim iyi olduğuma emin olunca masaya adımladı. "İyi misin güzelin niye bağırdın?" diye sordu beni kendinden uzaklaştırıp hasar kontrolü yaptı.


"İyiyim Tarık. Hatta çok iyiyim. Bak." diyip telefonu ona uzattım. Telefonuma bakıp o da gülümsedi. "Ne ara hallettiniz." Dedi "Batu sabah arayıp iban vermiş onlarda hemen atmışlar." Dedim hala gülerken. "Çok sevindim güzelim hayırlı olsun." Diyerek banyonun kenarından çekilmemizi sağladı. "Lan ben hala buradayım!" Diye ses duyunca telefonu kapatmadığım aklıma geldi.


"Ay pardon Batu heyecandan unuttum ben seni. Yatmış paramız Batu! Bugün mekanlara bakıp sana da atacağım mümkünse hemen gör mesajlarımı.!" Dedim hızlı hızlı. "Tamam tamam. Şimdi işe dönmem lazım kapattım yavrum." Dedi ve telefonu kapattı.


Tarık hala bana gülen gözlerle bakıyordu. Ona tekrar sarıldım "Senin sayende oldu. Çok teşekkür ederim Tarık." Dedim. Kollarını belime dolayıp hafifçe yukarı doğru kaldırdı ve ayaklarımın yerle teması kesildi. Gülüşlerim büyürken "Eline sağlık Gözde menemen mükemmel ötesi olmuş. Daha önce menemen yemedim sanırım." Diyen Selim yanımızda geçip banyoya girdi.


Tarık beni yere bırakıp "Sabır allahım sabır." Diyerek Selimin arkasından baktı. Ona gülüp hafifçe, elimle karnına vurdum. "Çok samimi birisi deme öyle." Dedim ve masayı toplamak üzere mutfağa ilerledim. "Öyle biri ama bulunmaması gereken zamanlarda bulunmaya bayılır." Diyerek yanıma gelip zaten Selimin kaldırdığı bulaşıkları makinaya dizmeye başladı.


"Hayır iyiki geldi. Yoksa sonrasında hoş olmazdı." Dedim masayı eski haline getirirken. Elindeki bardağı yerleştirirken "Nasıl hoş olmazdı?" Dedi kaşlarını çatıp. Şu an ne kadar tatlı durduğundan haberin var mı acaba. Yanına ilerleyip bir bardağı tezgahtan aldım ve makinaya koyup ona baktım.


Yüzümü biraz ona yaklaştırdıktan sonra dudaklarına bakıp "Basılmak hiç hoşuma gitmezdi." Dedim ve ondan uzaklaştım. Kudurdum sanırım. Regl azgınlığı mı acaba? Gözleri yine koyulaşırken elindeki bardakla kalakalmıştı. "Bi-" "Gözde sen aşçıydın dimi?" Diye yanımıza gelen Selim, Tarığın sözünü kesmişti. Tarık sinirle bardağı makineye koyup kapağını kapattı ve Selime döndü. "Evet Selim aşçıyım." Dedim ve koltuklara ilerleyip oturdum.


Onlarda gelip oturduğunda duvardaki saate baktım ve 10.20 olduğunu gördüm. "Ne zaman çıkacaksınız siz?" Diye sordum. Selim kolunu ovarak yanıma oturduğunda "Giyinsin şu deli de çıkarız." Dedi Tarığa bakarak. "Ben hazırlanıp geliyorum." Dedi ve odasına girdi.


"Sen ne mekanı bakacaksın Gözde?" Diye soran Selime döndüm. "Bende kafe için mekan bakacağım." Dedim hevesle. "Oha harbiden mi?" Dedi. "Evett. Onun için mekan bakacağım." Dedim tekrar. "Kafe mi yoksa restoran gibi bir şey mi düşünüyorsun peki?" Diye sordu.


"Kafe." Dedim direk. "Bence büyük düşün Gözde." Dedi. "Nasıl yani?" Diye sordum. "Yani bence kafeyle sınırlama kendini. Az önce yediğim menemen bile mükemmeldi ki dışarıda yesem her fırsatta yerdim." Dedi. Hııı? "Restoran mı düşün diyorsun yani?" Diye sordum. "Onu ben bilemem ama kafe az gelir diye düşünüyorum." Dedi.


"Mekanlara bir bakayımda olmadı o tarz bir şey düşünebilirim." Dedim. Restoran büyük riskti. Zaten yeterince tanınan restoran vardı onlara kıyasla adımı duyurmak beni bitirirdi. Hem vaktimi alırdı hem de paramı. "Kafe ya kafe. Zaten adımı duyurmuştum kafeler arasında. Daimi müşterilerimde vardı. Restoran olmaz ya." Diyerek kendi kendime konuştum. Selimse gülerek telefonuna bakmıştı.


Tarık giyinip geldiğinde yine gayet şıktı. Maşallah tü tü tü. "Ne konuşuyorsunuz siz?" Diye yanımıza geldi. "Gözdeye sadece kafe açmaması gerektiğini söylüyordum. Bence daha büyük düşünmeli değil mi?" Diye söyledi Selim. "Kafe mi açacaksın?" Diye soran Tarıkla ayağa kalktım. "Bugün bahsedecektim sanada. Batuyla tekrar kafe açmaya karar verdik dün. Parayı hallettik sonra netleşecekti ve o da netleşti. Bugün öylesine bakacaktım ama artık ciddi bir arayışa girişeceğim." Dedim.


"Ee bu çok iyi haber." Dedi. "Öyle işte." Dedim bende ve montlarımızı giyip evden çıktık. Tarık beni bırakmayı teklif ettiğinde hiç karşı çıkmadım ve arka koltuğa yerleştim. Beş on dakika sonra eski emlakçımın olduğu bölgeye gelince inmek istedim. Onlarda az ilerde bir yerle görüşeceklermiş.


Arabadan indiğimde ön cama geldim. "Dikkatli olun. Ve indirim yapmayı unutmayın." Dedim gülerek. Selim kafasını uzatıp "Merak etme o iş bende. Tekrar görüşelim bu arada Gözde hatta dur." Dedi ve telefonunu uzattı. "Sen hayırdır?" Diye soran Tarığı takmayıp telefona numaramı kaydettim ve on uzattım. "Merak etme Tarığım. Gözdeyi, Tarığın sevdiceği diye kaydedeceğim." Dedi gülerek.


Tarık ona dönüp koluna vurdu. Bende utanıp geri çekilmiştim. Tarık bana dönüp "Haber verirsin Gözde." Dedi ve gazladı. Selime kızmalarını yanımdan uzaklaşmadan duymuştum ama sadece gülmekle yetinmiştim. Artık Tarıkla ciddi bir şekilde oturup konuşmamız gerekiyordu. Şu an flört mü oluyorduk biz Tarıkla şimdi? Ee olur. Zaten artık ondan hoşlandığıma da eminim.


Emlakçıma adımlarken umarım bugün güzel bir yer bulurum diye içimden geçiriyordum. Emlakçıya girdiğimde önünde ki koltuklarda birinin oturduğunu farkettim. Emlakçıyla el sıkışıp ayağa kalktığında yavaşça bana doğru döndü ve hayatımda kalan tek sorunla yüzleştim. Yiğit. Yiğit Çakır.


&&


Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın...


Diğer bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın 🫶🏻🫶🏻🫶🏻


Loading...
0%