Yeni Üyelik
57.
Bölüm

34. Bölüm (Part 2)

@merida_xx

İkimizde bir koltukta uzanırken etrafa gururla bakıyorduk. "Oldu dimi Gözde?" Diye sordu yüzündeki gülümsemesiyle. "Oldu oldu. Daha ne" dedim ve doğruldum. Doğrulmamla kapının açılması bir oldu ve içeri giren Tarığı gördüm. Hey yavrum hey. Nasılda mükemmel.


Kapıyı kapatıp bakışlarını bize çevirdi. Bizden salonu turladığında şaşkınlıktan dudakları aralandı. "Ne yaptınız siz böyle?" Diye konuşarak yanıma gelip oturdu. "Kör müsün?" Diye soran Eylül ablayla kıkırdadım. Demekki normal abla kardeş ilişkisi buydu. Bizde Melihle böyle oluyorduk.


"Kaşınma abla!" Diye çıkıştı Tarık. "Kes sesini! Öldüm bittim burada zaten!" Diye yastık fırlattı Eylül abla. "Sabır..sabır." Diye beni kolunun altına aldı ve saçlarıma öpücük bıraktı. Zilin çalmasıyla kötü bakışmalarını kesip şaşkınca kapıya baktılar. "Annemler bu saatte gelmezler" diye kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açtığında "Teyze?" Diye konuştu. Teyze mi? Ne teyzesi? Ee cuma? Hani cumaydı?


"Ayy yavrum. Sen büyüdünde evleniyor musunn!" Diye Eylül ablaya sarılan kadına baktım. Teyze bu olmalı. Tarığın kolunun altından çıkarken kadının bakışlarını bize dönmüştü. Öyle bir süzüyordu ki sanırsınız radar mübarek. Eylül ablayı bırakıp Tarığa yöneldi. "Oğlumm!" Diye onu sarmaladı bu sefer.


Onlar sarılırken bende gergince kapıya doğru bakıyordum. Kapıdan giren bir çiftten sonra büyük ihtimalle teyzenin kocası olan amca girdi. Çiftin kucağındaki bebeğe aşkla bakarken biri tarafından kucaklandım. "Sende Gözde olmasın. Hülyanın dediğini kadar varsın maşallah!" Dedi ve yanaklarımı öptü. Bir anda bu samimiyet? Sevdim.


"Evet ben Gözde." Diye sarılışına karşılık verdim. Benden uzaklaşınca elimi uzattı ve "Bende Hande kızım." Dedi. Elini sıksam mı öpsem mi? Çokta büyük değiller bence, sıksam kafi. Elini sıktım ve gülümseyerek "Memnun oldum efendim" dedim. Bana sıcak gülümseme verip Tarığa döndü. "Aferin len!" Dedi gülerek.


Diğerleriyle de tanıştım ve, teyzenin kocası Süleyman amca, çocukları Ferit abi, onun eşi Dide abla ve onların çocukları küçük Sinan. Sinan bebek daha bir yaşındaymış. Ama nasıl tatlı tonton bir çocuk anlatamam. Sarı saçlar kara gözler, tam yemelikk.


Biz oturup kısa bir sohbete girmişken kapı tekrar çaldı. "Bu sefer kim acaba?" Diye gülerek kapıya gitti Eylül abla. Kapıyı açtığında "Aşkım?" Dedi. Abim mi gelmiş? "Güzelim aradım açmadın telefonu, iyi misin bir şey mi oldu?" Diye duyduğum sesle ayaklanıp kapıya gittim.


Abim! "Salonu düzenliyorduk aşkım ya duymamışımdır. Gelsene içeri, teyzemler geldi onlarla tanıştırayım seni" dedi ve abimi içeri çekti. Abim beni gördüğünde "Gözde?" Dedi. "Abi kuşum?" Dedim ve ona sarıldım. Kollarını bana sarıp alnımdan öptü ve "Senin ne işin var burada?" Dedi. "Gözde an itibariyle kız tarafı aşkım, bana yardım ediyor" diye konuştu Eylül abla. "Yok öyle bi şey! Gözde erkek tarafı!" Diye net bir sesle konuşup Eylül ablanın yanına gitti ve onun da alnından öptü. Ağlayacağım şimdi. Abim aşk kuşu olmuş.


Aralarında konuşarak salona girdiler ve Eylül abla akrabalarla tanıştırdı. Ben tekrar Tarığın yanına oturacaktım ki abim kolumdan çekip yanına oturttu. Ona kötü kötü bakarken, tek kötü bakanın ben olmadığımı farkettim. "Sabır..sabır" diye konuşan sevgilim kendini ele vermişti.


Yerimde kıpırdanıp ellerimi önümde kavurturdum ve Süleyman amcaya döndüm. "Efendim sebebi ziyaretimiz bellii. Al-" ben cümlemi tamamlamadan "Ne!" Diye yükselmişlerdi. Gülmeye başladığımda onlarda bana katılmışlardı ve Hande teyze "İlahi Gözde kızım. Aklım çıktı ya!" Diye konuştu.


İşte böyle alırlar aklınızı demek istesemde sustum. Hayırlı, mükemmel gelini oynamam gerekli. "Ee kızınız çok heyecanlı alıştırma olsun biraz dedim." Ve Eylül ablaya döndüm. Bana kısık kısık bakarken ona öpücük attım. "Seni de görücez bakalım Gözde." Diye laf atan Ferit abiye baktım. Tam konuşacakken "Onu niye görüyorsun!?" Diye yanımdaki şahıs şahlanmıştı.


Kolunu cimciklerken "Sussana!" Diye tısladım. "Ne demek niye damat? Tarıkla evlenirler sizden sonra." Diye bu sefer Hande teyze konuştu. "Sebep?" Diye dikleşti yine. Harbiden sabır ama he! "Kısmet bakarız" diye konuyu kapattım hızlıca. Yoksa bu yanımdaki durmuyordu.


Biraz daha tatlı tatlı sohbet ettikten sonra telefonumun art arda titremesiyle wpye baktım. Bizimkiler yine coşmuş.


Ağaç bey🌳:


Ağaç bey🌳: Toplantıdan toplantıya giriyoruz amk.


Ağaç bey🌳: Krizim geldi 🥺


Ayak izi🐾: Lan benim üçüncü bu!


Ayak izi🐾: Sen kaçıp duruyorsun!


İmdat🚨:


Maviş doktorum🩺:


Hero🧯:


Hero🧯: İki iş yapıp yorulduk diyorlar bir de!


Ayak izi🐾:


Ben:


Ağaç bey🌳:


Ben:


Maviş doktorum🩺:


Çekinik tospik🐒:


Ben: Sana ne oldu ablası güzel


İmdat🚨: Nasılda mütevazi


Ben: Hih 🥰


Hero🧯: Ne oldu abicim söyle bakalım.


Çekinik tospik🐒: Okulda kavga çıktı


Çekinik tospik🐒: Müdürün odasına gidiyorum!


Çekinik tospik🐒: Babama ve abimlere söylemeden gelsene abla🥺


Çekinik tospik🐒: Yok abi bir şey öyle estiler.


Salak çocuk bana atacağına gruba attı mesajları. Ne kavgası lan bu?


İmdat🚨: Kavga?!


Maviş doktorum🩺: Yaralı mısın lan?


Hero🧯: Geliyorum.


Ben: Abi ben giderim siz durun!


Ben: Ben haber veririm sonra size


Ağaç bey🌳: Bana bakın


Ağaç bey🌳: Bir şey olursa hemen arıyorsun Gözde!


Ben: Tamam abi sakin kalın


Çekinik tospik🐒:


Yerimde hızla kalktığımda sohbetlerini bıçak gibi kesmiştim. "Şey kusura bakmayın ama benim çıkmam lazım!" Dedim ve askılığa ilerledim. "Güzelim hayırdır?" Diye yanımda biten sevgilime baktım. "Melihin okuluna gitmem lazım aşkım." Dedim ve botlarımı giyip salona döndüm. Hepsi şaşkınca bana bakıyordu. Abim ayağa kalkıp "Abim sorun ne?" Diye sordu. Telaşlandırmamak için "Önemli değil abi ama acil." Dedim ve Hande teyzelere "Kusura bakmayın gerçekten. Acil olmasa böyle yapmazdım." Dedim mahçupça.


"Olur mu kızım hiç! Acilmiş dedin zaten, inşallah halledersin kızım." Diye beni desteklediler. Onlara veda edip kapıyı açtım ve üstünü giyen sevgilimi durdurdum. "Aşkım sen kal ben tek giderim" dedim. "Saçmalama güzelim, yardımcı olurum bende" dedi ve çıkmaya çalıştı. Onu tekrar durdurup "Aşkım lütfen, çekinir belki senden. Ben sana haber veririm" dedim. Arabasının anahtarını uzatıp "O zaman arabayı al güzelim" dedi. Taksi iyiydi ya.


"Yok aşkım taksiyle giderim" dedim ve kendimi dışarı attım. "Ara beni!" Dedi ve dudaklarıma hızla öpücük bıraktı. Kafamı sallayıp onu onayladım ve okula doğru yol aldım.


Okula geldiğimde hızlı hızlı müdürün odasına adımladım. Kapının önünde dikilen orta yaşlı bir çift gördüm. Bunlarda karşı tarafın ailesi her halde. Odanın yanına geldim ve kapıyı hiç çalma gereği duymadan odaya girdim. Müdürün karşısındaki sandalyelerde oturanlarda göz gezdirdim ve asıl kişiyi buldum.


Buldum bulmasına ama kaşı ve dudağı patlak Melih bütün dengemi bozmuştu. Sinirin dalga dalga vücuduma yayıldığını hissederken hızla onun yanına gittim. Bana rahatlayan gözlerle baktı ve gülümsedi. Gülümserken buruşan yüzü canının acısını dile getirmişti. Önüne çöküp yüzünü avuçladım "Nasıl oldu bu böyle!" Diye konuştum. Sesimi ayarlamadığım için sert çıkmıştı.


"Melihin velisi olmalısınız?" Diye konuşan müdüre döndüm. Tepeden topuzlu sert tipli bir kadındı. Ayağa kalktım ve sinirle "Evet benim! Bir açıklama bekliyorum!" Dedim. Kadın boğazını temizleyip "Melih ve Yavuz kavga etmişler efe-"


"Onu yeterince görebiliyorum müdüre hanım! Bana sebebi söylemeniz daha iyi olur!" Diye sözünü kestim. Kadının kaşları çatılırken "Peki! Konuyu bende tam bilmiyorum! Ya-" onu elimle tekrar susturup Melihe döndüm. "Anlat!" Dedim sertçe.


"Bu sınıfta bir kıza zorbalık yapıyordu, bende müdahale ettim! Sonra kavga çıktı ve buradayım abla." Dedi. Güvende yanında hızla kafasını sallarken bu sefer müdüre döndüm. "O zaman niye buradayız diye sorayım?" Dedim. Bence haksız h bir durum yoktu.


"Kavga tabikide! Böyle bir şey okulumda mümkün değil." Dedi sertçe. Yapma yaa! "O zaman bu istikrarınızı sınıf içlerinde de uygulayın. Ki böylelikle velilerle içli dışlı olmak zorunda kalmazsınız!" Dedim elimle onu ve kendimi göstererek. "Zaten sizde bunun için buradasınız! Melih bir kavgaya karıştı ve sorumluluğunu üstlenmek zorunda." Dedi.


Bu gidişle biz bu kadınla kavga ederiz. "Tabiki de almak zorunda. Herkesle eşit miktarda!" Dedim. "Yavuz adlı öğrencinin alacağı cezadan daha azı tabikide!" Diye ekledim. "Orasına bakacağız efendim." Dedi ve koltuğuna oturdu. Bakacağız?


"Anlaşılan belli başlı uyguladığınız cezalar yok." Dedim ve Melihin yanına oturdum. Diğer yanımda da Güven vardı. Kapıdan içeriye giren kokoş kadınla ona döndüm. "Benim oğlum nasıl dayak yiyebilir! Çabuk bir açıklama yapın!" Diye bağırdı. Sırıtarak Melih ve Güvene baktım. "Aferin len" dedim kısık sesle.


Kokoş bakışlarını bana çevirip "Sen misin bu canilerin velisi!" Diye bağırdı. Çantamı Melihe uzatıp ayağa kalktım ve kadının önüne dikildim. Buradan kavga etmeden çıksam iyi! "Hayır tabikide. Caninin velisi sizsiniz! Ben küçük halk kahramanlarının velisiyim." Dedim. Kokoşun bakışları büyürken "Ne diyorsun sen be?!" Diye çığırdı.


Müdüre dönüp "Siz anlatın isterseniz ama pek anlayacak gibi değil!" Dedim. Havadaki elime tokat atıp "Kim bu densiz!" Diye bağırdı. Anan yavrum anan! Kokoşa sertçe bakarken "Müdüre hanım! Şu veliye bir şey demelisiniz, yoksa okulda uygulayamadığınız şiddete karşı durumunuz birazdan odanızda yaşanabilir!" Dedim. Kokoş benden uzaklaşırken arkamdan Güvenin "Vallahi evlenecem ya! Bu ne be oğlum aşkıma aşk katıyor kadın!" Diye mırıldanmasını duydum. Sırası mı acaba şu an??!


"Sakin olun lütfen! Oturun hatta şöyle lütfen." Dedi ve bende kalktığım yere oturdum. İşimiz bi yarım saat sürerken sırıtarak odadan çıktım. Yavrularıma hiç ceza aldırmazken karşı tarafı disipline yollatmıştım. Hihihi. Yavrularıma kollarımı atarken onlara sarıldım. "Bu nasıl iştir böyle!" Diye arkamda viyaklayan kadını hiç takmadım. Ta ki kıçıma atılan ayakkabıya kadar.


Yanımdakiler "Şimdi naneyi yedi işte!" "Cami duvarına işemiş kadar oldunuz" diye konuştular. Sakince arkamı döndüm ve ayakkabısız kokoşa ilerledim. Yanına gittiğimde benden uzaklaşacaktı ki ensesinden tutup kulağına yaklaştım. "Bak kokoş şırfıntı! O attığın ayakkabıyı senin bir tarafına sokarım, ondan sonra ömrü billah yürüyemezsin!" Dedim ve kafasını ittim. "Şimdi git al o ayakkabıyı!" Dedim sertçe.


"Gözde hanım sakin olun lütfen." Diye beni geriye çeken müdürden kolumu kurtardım. "Gidiyorsun ve o ayakkabıyı oradan alıyorsun!" Dedim kokoşa. Gözlerinde gördüğüm korku parıltısı bana zevk verirken yanımdan geçti ve ayakkabıyı aldı. Yanından hızla geçip yavrularımı yine kollarıma aldım. "Densiz orospu!" Dite tısladım.


Yanımdakiler aklıma gelince "Ne ben öyle bir şey dedim, ne de siz duydunuz!" Dedim. "Kime ne olmuş Melih?" Diye salağa yatan Güvenin saçını sevdim. Aferindi. Okuldan çıktığımızda "Hastaneye gidiyoruz ve pansuman yapıyoruz." Dedim. "Abla hayır gitmeyelim!" Diye karşı gelen Melihe baktım. "Sebep?" Dye sordum. "Gözde abla cidden gitmeyelim." Dedi Güvende.


Onların yüzlerine baktım ve yaraların küçük olması sebebiyle kabul ettim. "O zaman kafeye gidiyoruz ve ben size orada pansuman yapıyorum" dedim olumsuz yanıt istemediğimi belli ederek. İkiside kafasını salladığında yoldan taksi çevirip kafenin adresini verdim. Yolda giderken abimlere haber vermek için gruba girdim.


Ben: Sorun çözüldü.


Hero🧯: Ne olmuş abim?


Hero🧯: İyi mi Melih?


Ben: Ufak sıyrıkları var ama domuz gibi abi.


Ben: İyi yanii.


İmdat🚨: İyi bari!


Çekinik tospik🐒: Ablamı görmeliydiniz abi


Çekinik tospik🐒: Aşık olmama bir gıdım kalmıştı 😍


Ağaç bey🌳: Bahse giriyorum


Ağaç bey🌳: Kavga çıkarttı?


Ayak izi🐾: Gözdenin o anki hali budur!


Ayak izi🐾: Netttt!


Çekinik tospik🐒: Evetttt 😂😂😂😂


Çekinik tospik🐒: Bir ara müdürü dövücekti 😂😂


Ağaç bey🌳: Ben malımı biliyorum😂😂


Ben: Sensin lan mal!


Ağaç bey🌳: KES!!


Hero🧯: Susun hadi tamam!


Hero🧯: Hastaneye mi gidiyorsunuz abicim?


Ben: Yok abi kafeye gidiyoruz, hastane istemediler.


Maviş doktorum🩺: Tamam dikkat edin abim😘


Ağaç bey🌳: Aptal kız!


Ben: Kudur köpke!


İmdat🚨: Dağılınn!!


Gülerek gruptan çıktım ve etrafıma baktım. Anaa gelmişiz ya. Taksiye parayı verip aşağı indik. Kafeye ilerlerken arkamdan beni pıtı pıtı takip eden ikiliye baktım. Sapşikler.


Kafeye girdim ve sıcak hava beni karşıladı. Arkaya doğru ilerlerken dolu olan kafeme sırıttım. Yavrularımı arkaya alıp güzelce pansumanlarını yaptım. "Aç mısınız bakayım?" Diye sordum çantayı toplarken. "Evet!" Diye aynı anda konuştular. Onlara gülüp "Hadi ön tarafa o zaman!" Dedim ve onları yollayıp mutfağa geçtim.


Önce Tarığı aradım ve olanları özet geçtim. Onunla biraz konuştuktan sonra yavrularıma güzelce yiyecek bir şeyler hazırladım ve verdim. Onlar iştahla yemeklerini yerken bende Akına yardım etmek için mutfağa geçtim.


Aradan bir saat geçince mutfaktan çıktım ve Batu kuşumun yanına ilerleyip biraz onunla sohbet ettim. Gün kritiğini yapınca yavrularımın yanına geçtim. Gülerek bir şeyler konuşuyorlardı. Boş sandalyeye oturdum ve onlara baktım. "Eline sağlık Gözde abla. Çok lezzetliydi." Diye sırıtan Güvene gülümsedim.


"Afiyet olsun." Dedim ve Melihin kahvesinden yudumladım. "Abla, Güney abi gelecekmişte, acaba Güveni savunabilir misin?" Diye soran Melihe döndüm. "Güney kim?" Diye sordum. "Abim." Diyen Güvene baktım. "Buraya mı geliyor?" Diye sordum. Kafasını sallarken karşımdaki boş sandalye çekilmiş ve Güvene kötü kötü bakan adama baktım. Güney olsa gerek.


"Güven!" Diye konuşunca boğazımı temizledim. "Merhaba Güney bey, ben Gözde Melihin ablasıyım." Diyerek elimi uzattım. Bakışlarını bana çevirince sert olan bakışları yumuşamış ve elimi tutmuştu. "Memnun oldum." Dedi ve tekrar Güvene döndü.


Olayı direk anlatmaya karar verdim ve her şeyi anlattım. Güney beni dikkatle dinlemiş ve geldiğinde oluşan siniri yok olmuştu. Hatta ona da sandviç ikram etmiştim. O yemeğini yerken konu konuyu açmış ve öğretmen olduğunu öğrenmiştim. Resim öğretmeniymiş hatta. Biz sohbet ederken Güven "İşte büyük olsam nikah basacağım kadın Gözde abla abi." Dedi.


Ona gülerken Güney, Güvenin ensesine hafifçe yapıştırmıştı. "Düzgün konuş lan!" Diye kızdı. "Ne var abi yalan mı?" Diye sordu. "Yanlış anlama Gözde abla, abim nişanlı, zaten seni ona ayarlayacağıma intihar ederim. Aşkımı abimle paylaşamam!" Dedi. Hepimiz ona gülerken telefonum çalmıştı.


Tarığın aramasını görünce açtım "Alo aşkım?" Dedim ve Güven, Güneye dönüp "Zaten Gözde ablamında sevgilisi var abi." Dedi. Kulağımda sevgilimin "Güzelim?" Dediğini işittim. "Aşkım, Melih, Güven ve Güneyle oturuyoruz da bir saniye." Dedim ve masadan kalktım. "Güney kim?" Diye sordu.


Arka tarafa geçince "Güvenin abisi sevgilim. Onu boşverde sen ne yaptın? Nerede kalacakmış teyzenler?" Diye sordum. "Annemlerde kalacaklar güzelim. Alayım mı akşam seni?" Diye sordu. "Yok aşkım ya, bugün bizimkilerle takılırım. Se-"


"Gözde, böldüm kusura bakma ama bizim çıkmamız gerekiyor. Eline sağlık demek istedim he bir de Güvenle ilgilendiğin için teşekkür ederim." Diyen Güneye döndüm. "Ne demek olur mu hiç Güney. Afiyet olsun, her zaman beklerim." Dedim gülümseyerek. "Geleceğime emin olabilirsin, tadının damağımda kalacağına eminim." Dedi ve beni yalnız bıraktı.


"Öhhö öhhö!" Diye kendini belli eden sevgilime odaklandım. "Aşkım?" Dedim. "Sevmedim, geliyorum ben yanına." Dedi. "Ner-" diyemeden dıt dıt sesini duydum. Neyse gelsindi bari. Kıskanç sevgilim benim.


&&


Diğer bölümde görüşmek üzeree 🫶🏻🫶🏻🫶🏻


Loading...
0%