Yeni Üyelik
60.
Bölüm

36. Bölüm (Part 2)

@merida_xx

Abim odadan çıkınca yüzünde çok güzel bir gülümseme vardı. "Hastamız gayet iyi. Odaya geçebilirsiniz ama çok yormayın yine de." dedi. Ona hızlı bir öpücük bırakıp koşar adım odaya daldım. Zaten kapıya bakan yorgun gözleriyle karşılaştığımda eski yerime geçtim ve elini tuttum. Biz birbirimizle bakışırken Selim yatağın diğer tarafında dikildi ve öksürdü. "Günaydın Tarık bey. Biraz da bu tarafa bakın lütfen" dedi imayla. 


Tarık bakışlarını kısa süreliğine Selime çevirdi ve tekrar bana döndü. "Sabır allahım sabırr" diye Batunun yanına ilerleyip oturdu. Ona kıkırdayıp sevgilime odaklandım. "Ağrın var mı sevgilim?" diye sordum. "Yok güzelim, abin bir şeyler yaptı az önce" dedi çatallı sesiyle. Özlemle bakan yeşilleri beni kendine çekerken gözüm monitöre kaydı. Bak yine aklıma geldi. Bakışlarımı monitörden çekip yeşillerine diktim. "Az yaklaşsana" dedi. "Bir şey mi istiyorsun sevgilim" diye sordum merakla. "Evet. Öpsene beni bi kendime geleyim." dedi.


Salak ya. Dudaklarına uzun bir öpücük bıraktım ve "Seni seviyorum" diye fısıldadım. "Adamı kalpten götüreceksin kızım çekil geri!" diye konuşanlar yüzünden geriye yaslandım ve onlara döndüm. Batu bana monitörü işaret edince kafamı oraya çevirdim. Yükselmiş olan kalp atışları yüzümü gülümsetirken bir yandan da endişelendirdi. "Atsana şunları odadan güzelim." diye yakınan Tarığa kınayıcı bakışlarımı yolladım.


Kapı hızla tekrar açıldığında Hülya teyzeleri görmüştüm. Tarığın başına gelirlerken ben kendimi geri çektim ve Selimlerin yanına geçtim. Onlar özlem giderirken çalan telefonumu cevapladım. Annemlerde kısa bir uğrayacaklarmış. Yatağın yanından çekilip Tarığa nefeslik mesafe bıraktılar. "Gerizekalı çocuk!" diye sinirle yanımıza çöken Eylül ablaya döndük. "Neymiş boğuyormuşum! Aptal! Korktuk o kadar ama boş." diye sorgulayıcı bakışlarımızı yanıtladı.


"Yok be abla. Benimde yüzüme bakmadı it. Varsa yoksa te şu yanımızdaki" dedi ve kolumu dürttü. Ona gözlerim kısık kısık bakarken Eylül abla beni sarmalamıştı. "Küçük yengem hakkında düzgün konuş len. Seninle hiç ilgilenemedim Gözde, iyi misin ablacım sen?" diye sordu. Kolunu pat patlayıp "Olur mu hiç Eylül abla, iyiyim ben teşekkür ederim. Sen nasılsın?" diye sordum. "İyiyim artık." dedi gülümseyerek.


Yanımıza gelen Mehmet amca "Kızım sen geç şunun yanına, seni arıyor gözleri sürekli." dedi. Kafamı sallayıp Tarığın yanına adımladım. "Herkesi sinir etmeyi nasıl başardığını anlatsana biraz sevgilim" dedim gülerek. Hülya teyze kıkırdarken Tarık elimi tutmuştu. "Anlatırım bi ara güzelim" dedi. İlk uyandığı zamana göre oldukça iyi duruyordu.


Kapı tıklatıldığında kafalarımız oraya yöneldi. Melih yavrumun kafasını görünce biraz kenara çekilip Tarığın görüş açısını açtım. Benimkiler içeriye akın akın girerken az önce gelen Hande teyzeler şaşkınca bakıyordu. Eee içeri futbol takımı gibi girdikleri için millet kalakalmıştı. "Geçmiş olsun Tarık abi" diye ilk söze giren Melih olmuştu. "Sağol aslanım." diye gülümseyerek karşılık verdi Tarıkta.


"Çok kalabalık olduk böyle sanki" diye bakınan babama güldüm. "Yok baba ya, futbol takımı gibi oldu sadece." dedim. "Baba mı?" diye şaşkınca soran Dide ablaya döndüm. "Evet. Tanıştırayım?" diye sordum. "E şey, Mustafa bey?" diye sordu. Kafasının karışık olduğu o kadar belliydi ki. Tam konuşacaktım ki Çınar abim söze girdi. "Abicim biz geçmiş olsun diyelim, sen sonra anlat istersen. Abim gelip bu kadar kalabalık görürse pek hoş şeyler yapmaz gibi geliyorda." dedi ve cevabımı beklemeden yanımıza geldi.


Hepsi geçmiş olsun dileklerini söyleyip gitmişlerdi. Yine uğrayacaklarını da söylemişlerdi. Cenk abim biraz daha takılıp Tarığın ifade işini halletmişti. Olay aslında Tarıktan bağımsız gelişmiş. Tarık ve müvekkili içeriye girecekken silah sesleri duymuş sadece, sonrasında burada uyanmış zaten. Ateş açan pislikte başka davadan birisiymiş galiba onun hakkında bir bilgisi yoktu. Şikayetçi olduktan sonra abimde çıkıp gitmişti. Bende annemin getirdiği çantadan rahat kıyafetlerimi üstüme geçirdim.


Kazağım kıçımın yarısını kapatıyordu. Sevdim. Kadın rahat bir şeyler getireyim diye yine şıklığımı konuşturtmuştu. Taytım bile ispanyol paçaydı be. Çıkardıklarımı çantaya koyup saçımı kıskıç tokayla topladım ve banyodan çıktım. Konuşulan konuyu bölmüştüm ama Ferit abi istifini bozmadan konuşuyordu. "Yani şimdi ciddi ciddi, Gözdenin beş tane abisi mi var?" diye sordu. Tarık evet deyince koltuğa yaslanıp "Vay amına" dedi.


Çantamı Tarığın eşyalarının yanına koyup boş sandalyeye ilerledim ve oturdum. "Anlattın mı aşkım?" diye sordum. Kafasını olumsuz salladı ve "Hayır, kaç saattir giren adamların kim olduğundan bahsettim, sonunda anladı." dedi bezgince. "O zaman kısaca özet geçeyim?" dedim ve kısaca özet geçtim. "Bak sen şunlara! püü!" diye kızgınca dövünen Hande teyzeye gülümsedim.


"Öyle yani" dedim ve anlatmamı noktaladım. "Eee bu seni nerede gördü o zaman? Ay dur kafam karıştı iyice. Gözde ben dinlerken zorlandım sen nasıl kızım bu kadar şeyi?" diyen Dide abla kucağındaki Sinanı Ferit abiye uzattı. "Lokantada karşılaştık işte, askerden geldiği gibi lokantaya gelmişti. Pek hoş bi karşılama olmasa da karşılaşmıştık." dedim Tarığa bakıp.


Güldüğünde yüzü buruştu ama kendini hızla topladı ve "Benim için mükemmel bir karşılamaydı." dedi. O anlar aklıma gelirken kafamı olumsuz anlamda salladım. "Hiçte bile, elimde sebzelerle dans ediyordum." dedim utanarak. Hande teyze gülerken diğerleri de ona katılmıştı. "O niye kız?" diye sordu. Eylül abla söze girmişti bu sefer " Sorma teyze ya, zaten Gözde lokantaya geldiğinden beri bir enerjik oluyorduk ki. Tarık geldiğinde dans ediyordum dedi ama, bizi de kendine uydurmuştu. Babam bile oynuyordu." dedi gülerek.


Yine kısa bir gülüşmenin ardından "Artık sizin düğüne kısmetse" dedim ve Eylüle göz kırptım. "Ay bana düğün deme Gözde! Çıldırtacak beni bu kız! İstemiyormuş." diye sinirle konuşan Hülya teyzeye baktım. "Aaa o nerden çıktı?" diye sordum. "Ne bileyim, gözüm korktu biraz." diye rahatsızca yerinde kıpırdandı. Ellerimi yukarı kaldırıp "Valla aylardan Eylülüm kusura bakma ama ben abimin düğününde oynamak isterim." dedim.


Yalan yok şimdi. O göbek atılacaktı. "Bende oynayacağım Eylül" diye bana destek çıktı Dide ablada. "He tabi zorla olacak değil. Ben evde de oynarım her türlü. Önemli olan senin isteyip istememen" dedim. En kötü nikahtan önce abimi alırdım karşıma oynardım. "Bakıcaz bakalım." dedi ve düşünmeye başladı. "Şu istemeyi bi atlatalım da onu düşünürsün abla" diye fikrini söyledi Tarıkta.


"Şey, onu erteledik" diye mırıldandı Eylül abla. "Sebep?" diye çıkışan sevgilime baktım.


"Ne demek sebep? Haline bak Tarık!"


"Ne varmış halimde abla. İyiyim ben. Ertelemeyin bir şey!"


"Saçmala Tarık. Bir haftadan bir şey olmaz"


"Asıl sen saçmalama abla, bugün ne çarşamba mı? Tamam, pazara kadar dikilirim ben"


"Vurulduğunun farkında mısın sen?"


"Abla! Hiç bir şeyi ertelemeyin dedim işte. Ertelersen ben gidip veririm seni"


"Bu çocuk elimde kalacak ama he!"


"Anne takma sen şu kızını. Plan aynen devam ediyor!" diye konuşmayı kapatmıştı. Sessizce onlara baktım. "Iıığğğğ!" diye sessizliği bozan Sinan olmuştu. "Huysuzlandı yine Dide" diye Sinanı uzattı Ferit abi. Oğlunu kucaklayan Dide ablada Sinanı sakinleştirememişti. "Yenge ver istersen Gözdeye, ondayken sessiz oluyor." diye fikir sunan sevgilime minik bir bakış yolladım.


"İşe yarar mı ki? Sen Gözde ablanı mı istiyorsun bakayım annecim?" dedi ve Sinanı bana uzattı. Sinanı kucağıma alıp kalktığım sandalyeye oturdum. Sinanı da bacağıma oturttum ve ellerini tuttum. "Niye huysuzsun sen bakayım!" diye şakacıktan kızdım. Bacaklarını savurup yine bağırdı. Onu kendime çevirdiğimde bu sefer kıkırdadı ve ellerini yüzüme koyup sevdi.


"Onun derdi Gözdeymiş baksana" diye konuşmaları duymayı es geçtim. "Çok yılışma lan sevgilime" diyen Tarığa kötü kötü baktım. O demedi mi az önce Gözde susturur diye. Sinan, Tarığa bakıp yüzünü bana çevirdi ve kendince çenemi öptü. Halbuki dudaklarını sadece sürtüyordu.


"Nispet mi yapıyorsun bir de!" diye tekrar yükselmişti. Bu sefer de kıkırdayarak cevap vermişti. "Kaktığımda bittin sen amcacım" dedi ve bana göz kırptı. Odada sohbet devam ederken kucağımda uyuyan Sinanı Dide ablaya vermiştim. Kerem abim odaya girdiğinde Tarığın serumunu değiştirmişti. "Abim müsaitsen gelir misin?" diyerek beni de çağırmıştı.


Odadan çıkıp kapının önünde bekledim. "Ben çıkıyorum abicim, sen gelecek misin?" Diye sordu. Ben gelecek miyim? Bilmem ki. "Bilmiyorum ki abi" dedim. Gerçekten bilmiyordum çünkü. "Tamam ben çıkmadan uğrayacağım yine sen düşün o sırada güzelim" dedi ve uzaklaştı.


Odaya girdim ve dolaptan çantamı çıkarttım. Aslında gitsem iyi olurdu yıkanırdım. Arkama baktığımda bana merakla bakan aile üyeleriyle bakıştım. "Şey ben eve gideceğim de. Belki akşam gelirim" dedim. "Tabi kızım git dinlen. Dünden beri yoruldun iyice." Diye ayaklandı Hülya teyze. "Yorulmak değilde bi duş alsam fena olmaz" dedim. "O zaman biz çıkalım çocuklar vedalaşsın" diye herkesi ayaklandıran Mehmet amcaya baktım.


Hepsi odadan çıkarken bende Tarığın yanına ilerledim. Yatağın kenarına oturup elini tuttum. "Aşkım ben eve gidiyorum, sen iyisin değil mi?" Diye sordum. "İyiyim güzelim, yorulmuşsundur dünden beri" dedi ve elimi sevdi. "Yorulmadım sevgilim, duş falan alırım. Hem Hülya teyzeler kalmak ister bu akşam, ayıp olmasın onlara da." Dedim. Haklıydım bence.


"Haklısın güzelim. Sorun yok benim açımdan zaten. Git güzelce dinlen, akşamda gelme hiç" dedi. "Niye gelmeyeyim? Ayrıca ben sana trip atacağım daha!" Diye elini bıraktım. Şaşkınca bana bakıp "O niyeymiş?" Diye sordu. "Filmlerde hep hasta olanlar sevdiklerinin elini tutardı, ne bileyim o yanındayken kalp atışları falan hızlanırdı, ama sen yan gelip yattın Tarık!" Dedim ve "Bir de sanki evde uyuyor gibi uyuyordun. Böyle mayışık tatlı tatlı!" Diye gereken tribimi attım.


"Çünkü onlar film ya güzelim. Hem zaten ben o sırada çok güzel rüyalar görüyordum, burayı unutmuş olabilirim" dedi. He?! "Ne demek burayı unuttum! Ben!?" Diye elimle kendimi işaret ettim. "Güzelim emin ol senden bile güzel bir rüyaydı." Dedi. Yataktan ayaklandım ve sinirle ona döndüm. "Bizim burada götümüz korkudan üç buçuk atsın, adam gelsin senden daha güzel rüyalar gördüm desin!" Diye yükseldim.


Hafifçe kıkırdayınca yüzü yine buruşmuştu "Gülüp durma canın acıyor!" Diye tekrar yükseldim. Bok vardı da gülüyordu! "Sakin mi olsan acaba sen. Hem rüyamda seni görmedim demedim ki. Senden bile güzel bir rüya gördüm dedim." Dedi. "Tarık bana kelime oyunu mu yapıyorsun?" Diye sordu ellerimi belime koyup.


Eliyle yatağı pat patladı ve "Gel bakayım sen bi" dedi. Yatağa oturduğumda elimi tuttu ve "Evet senden güzeldi çünkü tek değildik." Dedi. Hala bir şey anlamadığım için bakışlarımı sürdürdüm. "Sen, ben, çok güzel bir kız ve yaramaz bir bebek vardı." Dedi. "Kimmiş o güzel k- Yiaaaa!" Diye kızgın başlayan sesim sonlara doğru erimiş bitmişti.


"Bizim kızımız mı?" Diye sordum heyecanla. Gülümseyerek "Gördüklerime göre öyle gibiydi." Dedi. "Ee ne yapıyorduk?" Diye sordum merakla. "Bir evde kahvaltı yapıyorduk. Sen beyaz bir gecelikle geziyordun, arkandan da seni izleyen bir kız vardı. Bebek sandalyesinde de mamasını etrafa saçan bir bebek vardı." Dedi sanki tekrar o rüyayı görüyormuş gibi.


"Saatlerce bunu mu gördün yani?" Diye sordum yüzüne yaklaşıp. "Hayır, bu sadece biriydi. Diğerleri bana kaldın." Dedi de serum olmayan eliyle yanağımı sevdi. "Beni çok korkuttun. Bir şey olacak diye aklım çıktı" dedim ve alnımı yanağına koydum. "Özür dilerim güzelim." Dedi ve kafasını hafifçe kaldırıp burnunu boynuma soktu. Derince nefes aldı ve çekilmeden bir öpücük bıraktı. Bende sakince dudaklarına yöneldim ve masum bir öpücük bıraktım.


"Ben kaçtım sevgilim. Yarın görüşüz, annenleri çıldırtma lütfen." Dedim. Bir kere daha dudaklarını öpüp "Seni seviyorum" dedim. O da aynı şekilde karşılık verince ondan ayrılıp odadan çıktım. Hülya teyzelerle de vedalaşıp abimin odasına ilerledim. Kapıyı açıp içeri girecekken abim çıkmıştı.


Beraber arabaya bindik ve sohbet ederken yolu seyrettim. Eve ulaştığımızda önce bir duşa girdim sonra da aşağı inip sohbet ettim. Yatmadan önce Eylül ablayla konuşup Tarığın iyi olduğunu öğrendikten sonra kendimi uykuya bıraktım.


&&


Diğer bölümde görüşmek üzere 🫶🏻🫶🏻🫶🏻


Loading...
0%