Yeni Üyelik
68.
Bölüm

41. Bölüm

@merida_xx

Sabah gayet enerjik bir şekilde kalktım ve rutin işlerimden sonra üstümü giyindim.


Bugün Eylül ablanın bekarlığa veda partisi için alışverişe çıkacağız. Evet o gün gelip çattı. Dört gün sonra düğünleri vardı ki tabi üç gün sonra da kına gecesi varr. Bugün de biz kızlar olarak ayarladığımız partiyi yapacaktık. Ondan önce alışverişe çıkacağımız için erkenden kalkmıştım. Gruba girip bi etrafı yoklasam iyi olurdu.


Ben: Pişştt


Ben: Günaydın benim küçük kuduruklarım 😘😘


Ben: Hazır mıyızz????


Elif: Günaydınn


Elif: Çıkıyorum ben he


Selda: Bende çıkıyorum o zaman?


Dide abla: Sinanı Ferite bıraktım ve çıktım


Ben: Eylülüm yanında mı?


Dide abla: Hıı burada


Dide abla: Ece ve Suna uyandı mı?


Dide abla: Deniz yanındadır?


Ben: Yok değil şimdi baskın yapıcam evlerine 😉😉


Suna: Aman dikkat 😂😂


Denizim: Uyandımm.


Denizim: Dışarıda seni bekliyorum ablacım.


Elif: Basma işini yapamayan Gözde anlık


Ece: Bir de şey der


Ece: Bir hevesim vardı sıçtınız teşekkürler


Ece: 😂😂


Ben: Hocam yalnız bu gruptaki herkes en az benim kadar kuduruk


Ben: Onu bir netleştirelim de 😋


Selda: Abla ben ne alaka ya?


Selda: Sapım bir de ben!


Ben: Akşam dökücem ben seni rahat ol sen 😉


Dide abla: Mağazada buluşuruz o zamann 😘😘


Gruptan çıkıp aşağıya indim. Dün akşam babamlara söylediğim için direk evden çıkıp beş dakika yürüme mesafesinde olan Hakan abimlerin evine doğru ilerledim. Evet doğru. Artık kendi evlerinde yaşıyorlardı ve aralarında çok tatlı bir ilişki başlamıştı. Yani bence başlamıştı.


Evin önünde soğuktan burnu kızarmış Denizimi görünce hızlı hızlı yanına gittim. Hızlıca taksi durağına gidip bir taksiye bindik ve mağazanın adresini verdik. Bu saatte açık bir yer yoktur demeyin sakın. Para her şeyi çözüyor arkadaşlar. Mağaza sadece bizim için saat sekizde açılacaktı. Zenginlik lütuftu.


Mağazaya geldiğimizde önünde bekleyen kızlara doğru koşturduk. He bu arada söylemedim dimi. Akşama doğru ayarladığımız bungalova gidecektik. Dedik bar çok sıradan ve kalabalık, meyhane de aynı şekilde, bizde bir bungalov tutup bir geceyi orada geçirmeye karar verdik. Eve içkileri de dizdirmiştik. Bungalovun dışında jakuzi olduğu için sabahtan mayo almaya gelmiştik.


Şşş biliyorum bu Şubat ayında ne mayosu diyorsunuz, nerden bulacaksın diyorsunuz ama tek kelime dostlar. PARA. Mağaza sahibi bizi içeride bekliyordu, bu yüzden hemen içeri daldık. "Hadi alalımda bir an önce gidelim" diye heyecanla konuşan Sunaya baktım. "Evet hadi, hızlıca alalım da yola çıkalım. Üç saate anca gideriz" diyen Eylülümü onayladık.


Herkes bir bölüme dağılmış mayo, bikini bakıyordu. "Yok bu güzel değil...leopar sevmem...bu haşeme gibi...bu bildiğin fantezi kıyafeti...ahanda buldum." diye konuşa konuşa bir kaç tane bikini ve mayo alıp kabinlere ilerledim. Yanımda diğer kabine giren Deniz ablaya "Abime at, zevkli adamdır yardımcı olur" diye sırıttım. Elindeki bikiniyi bana fırlattı ve güldü. Oluyorlar iştee.


"Ay herkes atsın bari de sabaha güzel başlasınlar" diye diğer kabinden bağıran Dide ablaya kahkaha attım. İnsanın eltisi kendine bu kadar benzer mi yav. Gülüşerek kabinlere girdik. Önce kiremit takımı giydim ve tabi ki de Tarığa attım. Hihiiihiihi.


Ben: Aşkım bak biri bu


Bunu çıkarıp milkalı dikkatimi çektiği için aldığım bikiniyi giydim ve onu da attım.


Ben: Diğeri bu aşkım


Bunu da çıkarıp büyük ihtimalle alacağım takımı giydim.


Ben: Bence bu daha iyi sevgilim?


Zincirli zincirli gayet güzeldi bence. Telefonum çalmaya başlayınca gülüp telefonu açtım. Evet bakmama gerek bile yok çünkü bu saatte Tarıktan başkası olmazdı. "Alo sevgilim uyandın mı?" diye konuştum. "Sabah sabah ne yapıyorsun güzelim?!" diye kızgın sesini duyduğumda güldüm. Yan kabinden ise "Ferit seç işte çemkirme!" diye bağıran Dide ablayla kahkaha attım.


"Aşkım dedim ya sabah bikini bakıcaz falan diye. O yüzden senin de fikrini öğreneyim dedim" dedim. Nefes verişini işittiğimde yüzümdeki sırıtış yerini korudu. "Eee seçtin mi aşkım? He bak bir tane daha var onu d" "Atma! Atma güzelim, yapma bunu bana!" diye yakındı. "Peki sevilim atmam. Kırmızıydı halbuki, seviyordun ama neyse" diye konuştum. Evett...bir..iki... "Tamam at güzelim! Kendi ayağıma sıkıyorum resmen!" diye homurdandı.


Onu giymeden direk atmıştım. Telefonu kapatmadığımız için "Hay sikeyim!" diye sinirli sesini duydum. "Bu da idare eder ama üstümdeki siyah daha güzel aşkım. Zincirleri falan güzel sarıyor beden-" "Güzelim sınavsın ya! Al hepsini sen. Hepsi çok güzel olmuş." dedi. "Hepsini mi alayım?" diye sordum. "Al güzelim. Evde giyersin" dedi. Üstümdekini de çıkartıp kıyafetlerimi geri giydim ve kabindeki pufa oturdum.


"Sana giyerim o zaman sevgilim" diye güldüm. "Öyle mi?" diye sordu. "Hıhı öyle." diye mırıldandım. "Gözde getirtme beni oraya güzelim he. Zaten kaç gündür görüşemiyoruz, bilerek yapıyorsun." dedi. Evet bilerek yapıyorum tabiki de. Düğün işlerinden dolayı neredeyse bir haftadır görüşmüyorduk. Sadece telefon konuşmaları yapıyorduk.


Kapı yumruklanınca "Gözde hadisene kızım. Hepiniz kaldınız kabinlerde!" diye ciyaklayan Eceyle eşyalarımı toparladım. "Aşkım kapatıyorum şimdi. Kızlar bekliyor. Öpüyorum, seni seviyorum. Kahvaltı yapmadan dışarı çıkma" dedim ve vedalaşıp kapattık. Kızlar deneme yaparken ben bikinileri almış bir pufa çökmüştüm. Telefonumun titremesiyle bu sefer abimlerin gruptandı. Melih yavrum yurtdışından bu sabah dönecekti her halde odur.


Çekinik tospik 🐒: Ablam canım ablam


Çekinik tospik 🐒: Nasıl özledim seni varya 🥲


Ben: Seni salak.


Ben: Seni yerim 😋


Çekinik tospik 🐒: Abi giderken de nöbetteydin, geldim hala nöbettesin 😂😂


İmdat 🚨: Ulan sabah sabah ne bu tantana?


Hero 🧯: Kızlar alışverişe gitti, bunlarda kuduruyor işte ne olacak.


Ağaç bey 🌳: Karısını evde bulamayan abim


Ben: Rahat ol aslanım, karın emin ellerde 🫡🫡


Ayak izi 🐾: Asıl o yüzden gergindir ki 😂😂


Ağaç bey 🌳: Ulan çok haklı bir çıkartma 👍🏽


Hero 🧯: Kaşınmayın!!


Hero 🧯: İşim var benim hadi dikkat edin kendinize


Ben: Sende dikkat et abilerin mükemmel aşk adamıı 😘😘


Ayak izi 🐾: Bizde akşam çıkacağız 😎😎


Ben: Nereye??


Ayak izi🐾: PAVYONAA


İmdat 🚨: Bekarlığa veda abicim 😉


Çekinik tospik 🐒: Bende gideceğim abla rahat ol


Çekinik tospik 🐒: Tarık abi bana emanet 🫡


Ben: Benim sevgilimin kimseye ihtiyacı yok!


Ben: Benden başka tabii 😉😉


İmdat 🚨: Gözde!!!


Ağaç bey 🌳: He he aynen salak


Maviş doktorum 🩺: Lan ben niye modern olamıyorum artık?


Onları öyle bırakıp gruptan çıktım ve bana doğru gelen kızlarla beraber dışarı adımladık. Şimdi hedef bungalovdu.


Bungalova iki araba gelmiştik ve arabalar Sunayla Dide ablanındı. Suna yanımda djlik görevini üstlendiğinden ben kullanmak zorunda kalmıştım. Küçük çantalarımızı bir köşeye attıktan sonra evi gezmeye başladık. İki katlı bir yerdi, üst katı aşağıyı görecek şekilde yarımdı. Verandada jakuzisi vardı ve oldukça büyüktü. İyi iyi hepimiz sığarız.


Akşam olana kadar atıştırmalık ve eşya yerleştirme işini yapmıştık. Bir daha uğraşmak istemiyorduk çünkü. Saat altıya doğru jakuziyi doldurmaya başladım. Elif banyo tuzu getirmişti ve içine onu atmıştı. Vay arkadaş mosmor olduya su.


"Kızlarrr!! Jakuzi hazır!" Diye seslendim ve siyah aldığım bikiniyi giydim. Şubat ayında olmamıza rağmen hava o kadar soğuk değildi. Hepimiz giyindiğimizde fokurdayan jakuziye girdik. "Oha şimdiden çıkasım yok" diye birasını yudumlayan Eceye baktım. Herkes farklı içkiler içiyordu. Mesela ben şarap içiyordum, Eylül abla viski içiyordu diğerleri şeffaf bir şey içiyordu ama onu tam anlamadım. Dide abla ve Selda ise alkolsüz kokteyl içiyordu. Dide abla, Sinanı emzirdiği için normaldi.


"Lan o değilde hepiniz taş gibiymişsiniz he" diye sırıtan Sunaya bende sırıttım. "Ne sandın kızım"  diye saçlarımı savurdum. "Valla işim düşürse sizi kullanırım şimdiden söyleyeyim" diye elindeki bardağı bırakıp şişeyi almıştı direk. "Nasıl yani?" Diye sordu Dide abla.


"Yani ablacığım, artık sende bizim şehire taşındığın için rahatlıkla görüşebiliriz. Benim manken ihtiyacım olduğunda bir telefon uzağımdasınız" dedi. Hee öyleli. "Ben yapamam öyle şey" diye köpükle oynayan Seldaya baktım. Deniz ablada "Bende beceremem hiç" dedi. "Ben yapmasına yaparım da Burak ne der bilemiyorum" diye gülen Elifle bende güldüm.


Tarık içinde küçük çaplı krizler yaşardı büyük ihtimalle. "Tarık kriz geçirir kesin" diye düşüncemi dile getirdim. "Tarık bir şey demez ki" diye hemen savunmaya geçen Dide ve Eylül ablaya güldüm. "Demez tabiki ama içinden çok fantastik düşünceler geçer" dedim. Hemen kafa sallayıp onayladılar "Bak onu yapar işte. Zaten seni kıskançlıktan kuduruyor" dediler. Biliyorum ama onlar da benim kudurduğumu bilmiyorlardı.


Şarabımı yudumlayıp Eylül ablaya seslendim "Eee Eylülüm. Sen bizi bırakta dökül bakalım, artık evli barklı bir kadın olacaksın. Hemde abimle evli" dedim. "Şaka gibi geliyor kızlar ya. Sen git lisede ponpon attığın çocukla evlen" diye güldü. Bizde ona gülerken tanışma hikayelerinin tatlılığını düşündüm.


"Abla çocuklarınıza anlatırken çok eğleneceksiniz. Evet oğlum babanın kafasına ponpon attım. Aynen kızım kesinlikle sevdiğimden" diye sesini inceltip konuşan Elifle yine gülmüştük. "Abla çocuk düşünüyor musun?" Diye pat diye soran Seldaya baktık.


Eylül abla rahatsızca kıpırdanıp öksürdü ve bize baktı. "Sanırım istiyorum. Yani daha tam karar vermedik." Dedi. "Valla ben evlendiğim gibi yapmam sanırım" diye içkisini tazeleyen Eceye baktım. "Niye?" Diye sorduk. "İlk önce gezeriz diye düşünüyorum. Hemen çocuk yapmak yorar gibi" diye konuştu düşünceli sesle.


"Bende onda emin değilim zaten. Tamam şimdi de gezip tozuyoruz ama çocuk çok farklı bir boyut. Görkem, çok güzel bir baba olur buna bütün kalbimle inanıyorum, sadece bilmiyorum işte" diye kafasını geriye yasladı Eylül abla. "Belki de hamilesindir?" Diye konuşan Dide ablaya baktım bu sefer. Hııııı?


"Hayır tabikide." Dedi kafasını kaldırıp. "O niye? Gayet sağlıklısınız" dedim doktorun dediği bilgileri düşünürken. "Biz henüz birlikte olamadık" dedi ve içkisinden yudumladı. Aaaa. Yalnız olamadık dedi. Olamadıkk.


"Nasıl yani olamadık?" Diye şaşkınca sordu Sunada. "Ya aslında olacaktık ama sarhoş olduğum için olamadık." Dedi. Gülüp kadehimi kenara bıraktım. "Abim istememiştir, yani sen sarhoşken istememiştir" dedim. Eylül abla kafasını sallayarak beni onayladı.


"Olsun iki günün kaldı sonuçta" diye mırıldanan Deniz ablada. Bu sefer bakışlar Eylül abladan ona döndü. "Sizin Hakanla nasıl gidiyor Deniz?" Diye sordu Dide abla. Demiş miydim Dide abla aynı ben. Olup olmadık sorular soruyor.


"Biz mi? İ-iyiyiz" diye utandı. "Yengelerin ilki, bugünki basma hayallerim gerçek olur muydu peki?" Diye alttan alttan sordum ve içkimi içerken gülümsedim. Beni cevapsız bırakıp bakışlarını kaçırdığında Suna hızla ortaya yaklaşıp "İşteee. Ateşle barut yan yana bumlar." Dedi. Bu şimdiden sarhoş mu olmuştu?


"Beni es geçin kızlar. Henüz o kadar rahat değilim." Diye içkisini kafasına dikti Deniz abla. Ona kıkırdarken üstümdeki bakışlarla Eylül ablaya döndüm. "Hayırdır aylardan Eylülüm?" Diye sordum. "Ben sizi basmıştım ya. Aklıma o geldi." Dedi. O anlar benimde aklıma gelirken elimde olmadan gülmüştüm. Koca bir rezillikti.


"Oha cidden mi Eylül abla?" Diye sordu Elif. "Sormayın kızlar ya. Evlenme teklifi aldığım gündü. Lanet olmasın nasıl utanmıştım varya." Diye kahkaha attı. Sanırım hepimizin kafası güzelleşiyordu. "Evlilik teklifiyle ne alakası var kız?" Diye bana baktı Dide abla.


"Tarıkların açılışını kutladığımız zamandı. Görkem o akşam evlilik teklifi etti falan. Aslında ona gidecekt-"


"Teklif sonrası bayılırım!" Diye bağıran Suna cümlesini bitirince geri yerine yaslandı ve bitirdiği şişeyi arkaya attı. Ona güldükten sonra Eylül abla devam etti. "İşte ona gidecektik ama bir sorun çıkmıştı onu hatırlamıyorum tam. Saatte geç olduğundan eve gitmeyeyim Tarığa gideyim dedim. Gitmez olaydım. Girdim eve, seslendim Tarığa ses yok. Uyuyor sandım pat diye odaya daldım."


"Allah senin cezanı vermesin Eylüll!" Diye dehşetle ona döndü Dide abla. "Yok be o kadar da basmadım. Gözde Tarığın tişörtünü giymiş, Tarık Gözdenin arkasında bana yeterince kötü bakıyor. Bir kal gelmiş bana. Dedim yer yarılsada içine girsem." Diye güldü. "Allahtan daha sonra gelmedin Eylül abla. O zaman gerçek bir basış yapabilirdin" diye bende güldüm.


Biz güle oynaya sohbet ederken kafalar artık kesin uçmuştu çünkü, Elif ve Ece bağıra bağıra dans etmeye başlamıştı. Bikinileriyle! Eylül ablada telefondan tahminen abime yürüyordu çünkü kıkır kıkırdı. Deniz abla mayışmış, jakuzinin kenarında yatıyordu. Suna ise elinde şişeyle bahçede podyum yürüşü yapıyordu. Ben mi? Ben ise elimde Tarığın fotoğrafıyla bakışıp efkarlanıyordum. Zalımın oğlu nasılda benim ama.


Şişeyi telefonumla tokuştururken "Benimsin aslanım!" Dedim. "Yeşil gözlü seksi adam! Alacağım senii! Evime koca yapacağım!! Çocuklarıma baba yapacağım!" Diye bağırdım. "Seviyorum ya. Şuna bak nasıl güzel bakıyor, ağzını yüzünü yediğim!" Dedim ve tekrar şişemle tokuşturdum. Dide ablanın kahkahalarını duyuncu başımı sese doğru çevirdim. Elinde telefonla beni çekiyordu.


"Seninkine atıcam. Bundan mahrum kalmamalı." Diye güldü. Onu boşverip bakışlarımı dışarıya çevirdim. Suna çitlerden tırmanmaya çalılıyordu. Şişemi bırakıp yanına doğru adımladım. Telefonu kapatmadan sevgilimi öpmeyi de ihmal etmedim tabii.


"Suna napıyosun?" Diye sordum yanına gidince. Suna bana dönüp parmağını dudaklarıma bastırdı. "Bak! Dinle! Sus!" Dedi ve kulağını çitlere yasladı. Bende merakla yaptığını yaptım. Duyduğum seslerle hemen geri çekildim ve içeriye koştum. Bakışlar bana döndüğünde "Yanda sevişiyorlarr!" Diye bağırdım. Eylül abla kulağında telefonla doğrulup "Görkem onlar kim bilmiyorum ama onlarda sevişiyormuşş" dedi ve sinirle telefonu kapattı.


"Ben Batuyu öptüm!" Diye Elifi itip yanıma gelen Eceye baktım. Ne? "Ben Batuyu öptüm. O da beni öptü. Biz şimdi neyiz?" Diye şişeyi kafasına dikti. Oo bak sen şunlara. Sabah umarım hatırlarım bunları. Arkadaki patırtıyla oraya döndüm. "Çok fenalar! Adı Şevketmiş!" Diye konuştu Suna. "Siz ciddi misiniz lan?" Diye Dide ablada dışarı çıktı. Elimde titreyen telefona baktım.


"Ya bak yicem senii! Bu ne yakışıklılıktır böyle. Baksanıza!" Diye resmi kızlara gösterdim. Selda yanıma gelip "Gözde abla, Tarık abi arıyor aç istersen" dedi. Hee arıyormuş. Telefonu açtım ve "Sevgilimm" diyerek yere çöktüm. Duyduğum gülme sesiyle "Güzelim sen sarhoş musun?" Dedi.


"Öyleyim galiba" dedim ve çöktüğüm yere yattım. Birileri üstümden atlıyordu, kuzu muydular acaba? Saysam uyur muyum? "Öylesin öyle. Dide videonu attı az önce" dedi. "Hiiii ayııpp! Çıplağım ki ben!" Diye bağırdım. "Gözde ne çıplağı bikinin vardı?" Diye sordu kısıkça. Kıkırdadım ve "Gelirsen çıplak olabilirim ki" dedim. "Gözdee! Mğsait değilim bebeğim konuşma şöyle" diye kızdı.


"Sen sarhoş musun aşkım?" Diye sordum ve yüzüstü dönüp ayaklarımı sallamaya başladım. "Yok güzelim değilim, üstüne bir şeyler giy ama üşüme tamam mı?" De . Ama sen böyle tatlı olursan seni yerim. Yoldan çıkarım ben. "Isıtmaz mısın?" Dedim. "Güzelim! Bugün yeterince sınamadın mı beni?" Diye sordu. Haklı olabilir ama ilgilenmiyorum.


"Siyah zincirli olanı giydim ama ben. Zincirler biraz üşütüyor o kadar." Dedim. "Tamam anlaşıldı kapatıyorum ben yoksa gecemiz hoş bitmeyecek" dedi. Ben Tarığa gülerken Ece bağıra bağıra "Şevket çok fena Gözde!" Dedi. Şevket kim? "Şevket kim?" Diye sordum. "Yandaki bungalovdan biri. Jigolo sanırım. Sesler bütün bahçede yankılanıyor!" Diye dışarı çıktı. Dediklerini sarhoş kafayla tartıp "Aşkım burada jigolo varr!" Diye sevinçle bağırdım.


Telefondan öksürük sesleri gelirken ben seke seke bahçeye çıktım. Kızlar durmuş birbirlerine bakıyorlardı. Yanlarına gidip sessizliği dinledim. Bir süre sonra ayıplı sesler duyunca "Hiii!" Diye bağırdım ve çitlere vurdum. "Şevkettt! Az insan ol ölecek kadın!" Diye bağırdım. Tövbe tövbe yav.


"Abla telefonun?" Diye Selda beni çitlerden çekti. Telefonuma bakıp "Sevgilimm" dedim. "Gözde ne oluyor! Şevket kim! Siz kız kıza değil misiniz!" Dedi. "Aşkım biz bizdeyiz zaten ki. Şevket yan bungalovdaki adam. Jigolo dediler. Çok fenalar Tarık. Bizden de fenalar aşkım" diye fısıldadım. Bir kaç bir şey dedi ama onu dinlemedim. "Üşüdüm ben Tarık" diye şikayet ettim. "Siz bir de öyle mi geziyorsunuz!" Dedi.


"Dedim ya zin-" "Gözde başlatma zincire şimdi! Girsenize kızım içeri siz" dedi. Niye ki? "Oha oha Şevket çıktı!" Diye bağıran Elife baktım. "Aşkım Şevket geldi baybay" diye telefonu kapatıp kızların yanına ilerledim. "Salak o saloncağın gölgesi!" Diye Elife ufakça yapıştırdı Dide abla.


&&


Devamı Part 2 de…


Loading...
0%