Yeni Üyelik
71.
Bölüm

42. Bölüm (Part 2)

@merida_xx

Girdiğimde gayette gülerek sohbet eden üçlüye baktım. "Maşallah ya! İnsan bi der bu kızı içeride bırakmayayım diye ama yook, siz burada böyle keyif yapın" dedim. "Gözde sabahtan beri beni ve Görkemi konuşup duruyorlar bunaldım vallahi. Kusura bakma ablacım ama hiç şikayetçi değilim içerde olmandan" dedi Eylülüm. Haklıydı. Sabahtan beri bunalmıştır.


Çayı tazeledikten sonra tekrar içeriye dönüp servis ettim. Bir ara kıçımı kaşısam iyi olurdu çünkü bir kadın fena bakıyordu. Nazar değmesin bana dimi ama. Tekrar Hülya ve Hande teyzenin arasına oturdum ve sohbetlerine dahil oldum. Zilin çalmasıyla kapıyı açmaya ben gittim. Ferit abiyle karşılaştığımda bana kucağındaki Sinanla sıcak bir gülümseme sundu.


"Hoşgeldin abicim, nasılsın?" Diye sordu ve içeri girdi. Arkasında koca bir ordu olduğunun farkında mıydı acaba? "İyiyim Ferit abi, sende hoşgeldin" dedim ve kapıyı tamamen açıp herkesi içeri buyur ettim. Sarışın biri bana dikkatle baktı ve kısa bir süzdü. İçeri adımladığında yüzünde gülümsemeyle elini uzatıp "Merhaba ben Serdar. Siz?" Diye sordu. Yok ıı ıı bunun tipi tip değil. Sevemedim ama ayıp olmasın diye elini tuttum ve "Merhaba bende Gözde" dedim.


Gözlerimin içine içine bakarken yanımdan "Gözde?" Diyen sevgilimin sesini duydum. Elimi ondan kurtarabildiğimde Tarığa döndüm. Burada olmamı beklemiyor olacak ki şaşkınca bana bakmıştı. Bu bakış kısa sürmüş ve yerini sinire çevirip yanımdaki şahısa çevirmişti. "Hoşgeldin aşkım" diye ona sarılıp yanağını öptüğümde tek kolunu belime sarsada bakışlarını Serdardan çekmemişti. "Girsene içeriye ne dikiliyorsun!" Diye sert çıkışıyla bu sefer ben şaşırdım.


Bakışlarını bana çevirdiğinde o sinir yok olmuş ve yine güzel güzel bakıyordu. "Hoşbuldum güzelim. Hep sen mi karşılasan acaba beni, böyle bi hoşuma gitti" dedi ve boynuma uzun bir öpücük bıraktı. "Yaa ne demezsin." Diye ondan uzaklaşıp içeri geçmesini bekledim. "Çok kalabalık mı içerisi güzelim?" Diye sordu. Bir bilsenn aşkım.


"Bakışlardan belli kalabalık. Sen ne zaman geldin peki güzelim, ablam işleri sana mı kitledi?" Diye sordu çatık kaşlarla. Bugün ayrı bir sinirli mi ne sanki? "Yok aşkım iş falan kitlemedi Eylül abla. Hem heyecandan delirmiş durumda o uğraşma onunla. Bizde geleli bir bir buçuk saat oldu sanırım." Dedim. Kafasını sallayıp bu sefer alnımdan öptü ve elimi tutup içeriye adımladı.


Elini bırakmak istesemde sıkı sıkı tutuyordu. "Kaçmak yok güzelim" diye fısıldadı. Allah seni kahretmesin ya! Zaten kaç saattir konu bizdik. İçeri girmemizle bakışlar tekrar bize dönmüştü ki Tarık gözünü kestirdiği boşluğa ilerleyip oturdu. Bende yanına oturunca kolunu arkadan belime koydu. İnsan bir der akrabalar var, ailem var elim kolum dursun! Ama yok! Utanmayan ben yanaklarımın ısındığını hissettim.


Saat yine ilerlerken konuşulan sohbeti bölen bu sefer Tarığın telefonuydu. Bana bakıp açtı ve konuşmaya başladı. "Efendim?...Evet...evet yanımda...allah allah..tamam dur vereyim" dedi ve telefonu bana uzattı. "Cenk güzelim, aramış ama ulaşamamış" dedi. "Alo abi?" Dedim. "Abicim aradım ama ulaşamadım. Neyse boşver onu şimdi. Annemler çıkıyorlar haberin olsun abicim." Dedi. Sohbeti kısa kestikten sonra Hülya teyzeye döndüm. "Annemler çıkıyormuş Hülya teyze, bende kalksam iyi olur" dedim.


"Birlikte geçerdik kızım mekana kalsaydın" diye gitmemi istemediğinde Tarık elimden tutup ayaklanmıştı bile. "Yok Hülya teyze, evde hazırlanıp öyle geçerim" dedim ve herkesle vedalaştım. Tarık elimi sıkı sıkı tutarken gergin gibiydi. Koltukta yan dönüp ona baktım "Aşkım iyi misin?" Diye sordum. "İyiyim güzelim neden sordun?" Diye kısa bir baktı.


"Gergin gibi duruyorsun da o yüzden sormak istedim" dedim ve elimdeki elini sevdim. "Yok iyiyim hayatım." Dedi ve elime minik bir öpücük bıraktı. "Abimin arabası sizde kaldı" diye güldüm. "Onunla dönerim güzelim. Zaten bizde direk mekana geçeceğiz birazdan." Dedi. Abim tam bir hanımcı olmak yolunda ilerlediği için Denizimi almaya gelmişti. O yüzden Çınar abimin arabası orda kalmıştı.


Eve geldiğimizde abimler dışarıda arabaların başındaydılar. Aa Görkem abim ve Batu kuşlarımda bize gelmiş. Tarık arabadan inecekken Kerem abim "Hiç inme Tarık, çıkıyoruz şimdi mekanda konuşuruz" dedi ve arabalara yerleştiler. Arabadan insem iyi olurdu. "Dikkatli ol sevgilim. Çok içmeyin" diye dudakları öptüm. "Sende dikkatli ol güzelim. Ara beni gidince" dedi ve uzun bir öpücük verdi. Erimeden çık arabadan Gözde!


Kapı lank diye açılınca Çınar abim kötü kötü baktı. Ben inip o otururken kornayla görüşürüz diyip gitmişlerdi. Bende hızla eve girdim ve hazırlanmaya başladım. Eylül ablanın isteği üzerine herkes kırmızı giyinecekti. O yüzden özenerek aldığım aldığım elbiseyi giyindim. Saçlarımı salık bırakıp biraz yoğun bir makyaj yaptım. Kınaydı bu şimdi, makyaj şart! Ayağıma da kırmızı stilettolarımı geçirip kendime baktım. Maşallahtı bana!


Annemlerle beraber mekana geçmek için arabaya yerleştik. Onlarda kırmızı kırmızı çok güzel olmuşlardı. Mekana geldiğimizde Tarığa geldiğimizi haber verdim ve içeriye geçtik. Şimdiden bu kadar kalabalık mı cidden?!


Kına başladığında önce kına yakılmıştı ki Eylül abla hem ağlamamış hem de elini şıp diye açmıştı. Elimde tuttuğum tepsiyi tek elime yerleştirip elini kapattım. Bu kız hiç mi adet bilmez yav. Şebnem annem eline altını yerleştirip kınasını yakmıştı. Benim minnoşum ise Denizim eline küçük bit H harfi çizmişti. Onların kınası düğünü olmadığı için içinde ukte kalmıştı sanırım.


Yakılma işi bitecekti ki Hülya teyze elimi yakalamış ve benimde elim T harfi yakmıştı. Ee böyle olunca Elif, Suna, Dide abla ve Eceye de yakmıştık. Hatta ben gaza gelip annemlere ve Hülya teyzelere de yakmıştım. Kına hepimiz kınasıdır.


Ellerimizde kınalarla hepimiz sandalyelere çöktüğümüzde nefesimizi toparlamaya çalıştık. "Ayy öldüm galiba" diye şişe suyu kafasına diken Elife güldüm. Saatlerdir deli gibi oynuyorduk. Bu erkekler nerde kaldı yav! Oynamaktan cılkım çıktı burada! "Aaa geldiler!" Diye bağıran küçük kızla davul sesine doğru döndüm. Ahanda geldilerr!


Abim kusura bakmasındı ama gözüm ilk sevgilime takılmıştı. Nasıl da yakışıklı olmuştu o öyle. Maşallahtı.


Gözlerimden çıkan kalplerle ona baktığımda onunda bakışları girdiği gibi beni bulmuştu. Gel de erime buna. Ona gülümsediğimde aynı karşılığı almıştım. Niye gergin duruyordu ki bu kadar? Bi ara sıkıştırsam iyi olurdu.


Elinde davulla içeri giren Emre abiye kahkaha attım. Ayla teyze ise o sırada annemlere dert yanıyordu. Abim oynaya oynaya Eylül ablanın yanına gitmiş ve alnına koca bir öpücük bırakmıştı. Onlar karşılıklı kurtlarını dökerken ben tam Tarığın yanına kaçacaktım ki Batu beni oyun alanına çekmiş karşımda oynamaya başlamıştı. Ulan!


Batuyla biraz oynadıktan sonra Tarıkta bize katılmıştı ve şu an abimlerle karşılıklı oynuyorduk. Annemler bize gülen gözlerle bakarken karşımdaki abimi Eylül ablaya bırakıp sevgilime doğru gittim. Havada olan kollarının arasında oynarken aklıma hiçte olmaması gereken görüntüler belirmişti. Bizim kınamız! Daha erken Gözde düşünme bunları!


Oynarken kulağıma doğru "Çok güzel olmuşsun güzelim" dedi ve saçlarımdan öptü. Bende ona daha da yaklaşıp "Sizde fenasınız yani Tarık bey" diye takıldım. Güldükten sonra bakışlarını benden çekip kapı tarafına doğru çevirdi ve gülen yüzünün anbean soluşunu gördüm. Bende kafamı çevirdiğimde beni izleyen bir adet Serdar görmeyi beklemiyordum tabikide. Öğlenki gerginliğide onun yanındaydı. Galiba pekte hoşlanmadığı bir akrabası.


Abimlerin hala oynadığını görünce Tarığa "Aşkım biraz gelir misin?" Dedim ve Eylül ablanın hazırlandığı odaya doğru ilerledim. O da şu an boştu ve konuşmak için oldukça müsaitti. "Anneme bir şey söyleyip geliyorum güzelim" dedi ve beni odaya ilerletti.


Odaya geçmiş Tarığı beklerken kapının açılmasıyla ayağa kalktım ki gelen kişinin Serdar olmasıyla kaşlarımı çattım. Derdi ne lan bunun? "Selam Gözde." Diye normal bir şekilde konuştu ve kapıyı arkasından kapattı. Pardon? Ne oluyoruz?


"Tarık gelecek şimdi Serdar, ki az çok gözlemlediğim kadarıyla iyi anlaşmıyorsunuz. O yüzden dışarı çıkar mısın?" Dedim. Akrabası olması umurumda değildi benim için önemli olan Tarıktı. "Farketmen güzel. Evet Tarıkla pek anlaşamayız, çocukluktan gelen bir şey. As-" onu elimle susturup "Nedeni sormadım ki sorsam sana sormazdım. Açıklama yapmana gerek yok direk çıkabilirsin" dedim.


Sinir bozucu bir şekilde gülüp beni tekrar süzdü. Ben bunu döverim he! "Gerçekten bahsedilen kadar varsın yalnız. Dünden beri çok fazla muhabbetin döndü ve seni gerçekten merak etmiştim. Şanslı piç kapmış fıstık gibi kızı" dedi. O, benim, sevgilime küfür mü etti?! "Ağzını topla!" Diye bağırdım ve ona sinirle baktım.


"Öyle bir niyetim yok maalesef ki Gözde. Tarığın bizi hiçte hoş olmayan bir şekilde görmesini istiyorum" dedi ve yaklaşmaya başladı. "Sebep? Eline ne geçecek?" diye sordum. Biz buradan karakola giderdik yazın bunu. "Çünkü onu sevmiyorum ve sen ilgimi çektin" dedi. Sanki normal bir şeyden bahsediyor gibiydi. Deli mi bu lan! Elini bana uzatıp tutmaya çalışırken kapı açılmış ve içeri Tarık girmişti. Hoş şeyler olmayacak.


Tarık bize bakıp sakince kapıyı kapattı. İçeriden hala davul sesleri geliyordu. Ne tuhaf bir ortamdı dimi. Kazağının kollarını yavaşça yukarı kıvırıp bana doğru adımladı. Şu an kesinlikle ondan  etkilenmem gerekmiyordu. Onu buradan çıkarmalıydım. Serdarın yanından geçecekken kolumdan sertçe yakalamasıyla ona doğru yalpaladım. Bilerek yapıyorsun tamam da, niye bu kadar dayak istiyorsun sen!


Tarık kolumu tutan sıkı ele bakıp belkide ilk defa gördüğüm ürkütücü bakışlarını ona çıkardı. Bana bakmaması iyi oldu. "Bırak." diye konuştu sadece. "Ben olsam bırakır kaçarım" diye onu uyardım. Tarık yanımıza geldiğinde bana bakıp "Güzelim burada kamera var mı?" diye sordu. Yok dersem ağzını yüzünü kıracak gibi duruyordu. Yalan söylemekte istemiyorum. "Yok sevg-" sözümü bitiremeden Serdara kafayı gömmüştü.


Kolumu ondan kurtarıp Serdarın tuttuğu yeri inceledi. Çok sıkı tutmasa da yine de taze olduğu için biraz kızarıktı. Derin bir nefes çekti ve kızarmış yeri okşadı. "Sen dışarı çık güzelim" dedi ve beni kapıya doğru yönlendirdi. Kalsam ayırabilir miyim? Asla. Hızla kapıya koşarken aklımda sadece abimlerden birini bulmak vardı. Çıkmadan arkama baktığımda Tarık, Serdarın yüzüne art arda yumruk indiriyordu ve Serdar asla karşılık veremiyordu.


Onları arkamda bırakıp kalabalığa doğru ilerledim. Abimler hala deli gibi oynuyorlardı. Arka odada neler dönüyor bir bilseniz. Gözüme çarpan ilk kişi Ferit abiydi. Dide ablayla karşılıklı oynuyorlardı onlarda. Lap diye konuşsam olmazdı en iyisi oynamak. Oynaya oynaya yanlarına gittim ve Ferit abiye acil gelmesini söyledim. Şaşırsa da peşimden gelmişti. Odadan patır kütür sesler geliyordu. "Ne oldu abicim?" diye sordu.


"Tarık, Serdarı dövüyor abi aklıma sen geldin." dedim ve kapıyı açtım. Kapıyı açmamla ayaklarımızın dibine uçan Serdar düşmüştü. Yüzüne bakmak içimi bir tuhaf yapmıştı. "Bir daha seni Gözdenin çevresinde görürsem gebertirim lan seni!" diye kükreyen sevgilimle sıçramıştım. Onu ilk defa bu kadar sinirli görüyordum ve korkutucu göründüğünü itiraf etmeliydim.


Ferit abi Tarığı tutarken ben sadece bakıyordum. Ne yapsam ki? Tarığı buradan çıkarsam, arka kapı var mıdır? Elbet vardır. Tarığın yanına gidip biraz kanlanmış elini tuttum ve onu kendime doğru çekip kapıya doğru götürmeye çalıştım. Allahtan bana zorluk çıkarmıyordu. Ferit abi "Ben halledeceğim siz çıkın Gözde" dedi. Onu onayladım ve odadan çıktık. Arka kapı var mıdır hiç emin olamadım o yüzden masaların arkasından kimseye görünmeden çıkışa doğru ilerledim.


Milletin odağı abimler olduğu için kimse bizi fark etmeden mekandan çıkıp Tarığın arabasına doğru ilerledim. Arabaya ulaşınca kilitler anahtarı algıladığı için kapıyı kolaylıkla açtım ve Tarığı arkaya yönlendirdim. Bende yanına oturduğumda inip kalkan göğsü kendini sakinleştirmeye çalıştığını gösteriyordu. "Kolun nasıl?" diye koluma uzanacakken geri çektim. "Kolum iyi sevgilim kendini sakinleştirmeye çalışırken bunu düşünme" dedim ve ona döndüm.


Kafasını arkaya yaslanıp gözlerini kapattı. Elleri dizlerinde yumruk şeklindeydi. Ellerimle tuttuğumda kendini geri çekti. "Gözde hala sakin değilim güzelim" dedi. Bana zarar vereceğini düşünüyorsa onu ben döverdim. "Olabilir sevgilim. Bana asla zarar vermezsin saçma düşüncelere girme, hem sen gel sakinleştireceğim seni ben" dedim ve onu kendime doğru çekip kafasını göğsüme yatırdım.


Kafasını göğsümden boynuma götürdü ve kollarıyla belimi sıkı sıkı sardı. Burnu boynumda soluklanırken bende ensesine masaj yapıyordum. Bir süre boynuma vuran sakin nefesle biraz geri çekildim. Gözlerini kapatmış bir şekilde duruyordu. "Sevgilim" diye mırıldanıp yanağını sevdim. Gözlerini açtığında belimi okşayan ellerini çekip doğrulmuştu. "Biraz daha iyi misin?" diye sordum. "İyiyim güzelim" dedi ve bu sefer o beni sarmaladı.


"Aranızın neden kötü olduğunu akşam konuşuruz sevgilim. Çünkü bunu anlatman gerekiyor. Şimdi ise sevdiklerimizin yanında olmalıyız." dedim ve ellerimle sakallarını sevdim. "Haklısın güzelim. Hadi gidelim" dedi ve arabadan çıkıp mekana ilerlemeye başladı ki onu durdurdum ve elbisemin göğüs kısmına sıkıştırdığım kırmızı mendili eline sardım. "Görmesinler şimdi" dedim. Gülümseyip kolunu omzuma attı ve beni çekip alnıma uzun bir öpücük bıraktı.


Bu hareketin getirisi olarak kapanan gözlerimi yavaşça açtım ve beline sarılı bir şekilde içeri girdik. "Hala oynuyorlar mı bunlar?" diye şaşkınca sordu. Kolunun altından çıktım ve elini tutup "Alış sevgilim, bizimki de böyle olacak" dedim. Duyduklarıyla gözleri yine aşık olduğum hale bürünürken yüzünde gülümsemesi de oluştu. "Bizimki?" diye sordu. Kafamı sallayıp "Evet bizimki" dedim  ve onu oyun alanına çektim.


Elimi sıkıca tutup beni kendine çekti ve avucuma baktı. Gördüğü baş harfiyle bakışlarını bana çıkarıp avucumu uzunca öptü. İçim kıpır olurken "Hazır kınayı da yakmışsın güzelim, kıyalım mı nikahı da?" diye sordu. Oha delirdi iyice. "Yok öyle bir dünya sevgilim. O kahvemi içeceksin ve beni babamdan istemen lazım" dedim. Yüzlerimiz anın getirisiyle yaklaşırken "Olur, hemen isteyeyim, kahveni içeyim" dedi. "Tarıkk! Kafamı dağıtma, hadi oynamamız lazım" dedim ve ondan uzaklaşıp ortaya ilerledik.


Kına çoktan bitmiş ve Tarıkla konuşmuştum. Serdar salağın teki kısacası o yüzden sadece, küçüklükten beri sürekli Tarıkla uğraşıyormuş. Tarıkta düzenli olarak dövüyormuş. Mükemmel ilişki. Şimdi ise kendimi beni bekleyen uykuya bıraktım. Günün yorgunluğu bedenimden atmam gerekiyordu.


Sabah yine dünki gibi kahvaltımızı etiştik. Bu sefer direk hazırlanıp bir kaç araba alaya katılmıştık. Gözlerimin rengine uygun uzun dekolteli bir elbise giymiştim.


Elimi soğuk havaya rağmen camdan çıkarıp el sallıyordum. Kız almaya neredeyse on küsür araba gelmiştik. Maşallahtı bize. Eylül ablayı aldıktan sonra önce nikahları kıyılmış sonra da salona geçmiştik. Eylül abla çok güzel bir gelin olmuştu. Ki abimde yanına yakışmış mükemmel bir damattı.


Tarık deseniz vay anam vaydı. Oturur saatlerce izlersiniz yani o derece. Siyah takım ve beyaz gömlek giymişti. Gömleğinde iki düğmesi açıktı. Gel beni öp diyordu adeta. Salona geçtiğimizde bizimkiler bir masada toplanmıştı ve Tarıkta yanımda oturuyordu. Vallahi öpeceğim ama ya. Buram buramda mis kokuyordu. Dayanamayıp yanağına öpücük kondurdum.


Arkamdan uzattığı kolunun yardımıyla beni kendine yaklaştırıp alnımdan öptü. "Çok güzelsin yine güzelim. Aklımla oynama lütfen" dedi ve geri çekildi. Ona gülüp giriş yapan abime odaklandım ve alkışlamaya başladım.


Düğün klasik bir düğün gibi çok eğlenceli güzel geçmişti. Herkesi zorla oynatmıştım. Tarık bi ara oynarken açılan bacağım yüzünden krizlere girerken çareyi ceketini bağlamakta bulmuştu. Bir iki öyle oynayıp sonrasında çıkarmıştım tabiki de.


Eylül ablaları balayına gitmesi için uğurlarken yine Emre abiyle yapacağımızı yapıp salondaki pet şişelerden arkasından boşaltmıştık. Balayına da İtalyaya gideceklerdi. Yarın sabahtan uçacaklardı. Onları gönderdikten sonra bizde vedalaşıp evlere dağılmıştık.


Güzelce duş aldıktan sonra bir koşuşturmacanın daha bitmesiyle kendimi yatağa attım. Tarıkla biraz sohbet ettikten sonra Batu kuşumla da sohbet etmiştik. Bugün ortalığın tozunu attırmıştık. Bi ara Eceyle karşılıklı döktürmeleri de gözümden kaçmamıştı.


Yarın iş başı yapacağım için sevgilim kadar olmasada uykunun huzurlu kollarına kendimi bıraktım.


&&


Diğer bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakınn...😘🫶🏻🫶🏻🫶🏻


Loading...
0%