BEN YİNEE GELDİMMMMMM

DE HAYDİ BÖLÜME GEÇELİMMMM

********

Kapıyı açınca önden Mustafa amca yani Ayazın babası sonra Betül teyze girmişti ama bir dakika

Sadece ikisimi gelmiş

Betül teyze düşüncelerimi okumuş gibi "Kızım Ayaz aşağıda birazdan gelir sen kapıda bekle." dedi. Gülümseyerek kaynanam- yani Betül teyzeyi onayladım ve yaklaşık iki dakika sonra Ayaz geldi ve hafif bir tebessümle "Nasılsın Lavanta Tarlası?" dedi. Ama sen böyle yaparsan ben seni yerim. "İyi Ayaz sen?" soruma iyi valla nolsun dercesine başını sallamıştı. O içeriye geçti ve bende arkasından içeri geçtiğimizde babam ve Mustafa amca bir çift kişik koltukta oturmuş annem ile Betül teyzede bir koltukta oturduğu için Ayaz sandalyeye oturmuştu. Eh banada gidip yanına oturmak düşer gittim ve yanına oturdum. O sırada bana bu lakabı verdiği güne yani 5 yaşıma ışınlandım Ayaz ise o zaman yedi yaşındaydı.

Geçmiş Zaman

"Anne"

"Efendim Kızım"

"Ayaz ne zaman gelicek?"

"Aşkım az önce sordun ya 15 dakika sonra gelir? Her saniye sorma annecim biraz bekle gelicek Ayazın"

Hala gelmesine çok olduğunu anlayınca oyuncaklarımla oynamaya geri döndüm ama sıkılmıştım. Ne kadar gıcık bir şeydi bu okul Ayazı hiç göremiyordum. Kapı zili çalınca Ayazın geldiğini sanarak koşa koşa kapıyı açtım annemin uyarılarını dinlemeyerek. İki katlı bir evde yaşıyorduk. Ayaz gil üst katta yaşıyordu bizde alt katta. Ayaz değildi ama Mustafa amcaydı. Hevesle Mustafa amcaya "Ayaz ne zaman gelicek?" dedim. Mustafa amca "Kızım ben Ayazı almaya gidiyorum sende gelmek istersin diye senin yanına geldim. Benimle gelmek ister misin?" dedi. Hevesle başımı salladım ve yanımda duran annemden izin aldıktan sonra hemen Ayazı okuldan almaya gitmiştik. Ama Ayaz geldiğinde sadece babasına selam vererek arabaya doğru yol almıştı. Bizde Ayazın arkasından ilerliyorduk. Beni görmemiş miydi? Niye bana selam vermedi? diye düşünürken yanımda oturan Ayaza baktığımda baygın bakan gözleriyle ve kırmızı yanakları ile karşılaştım. O sırada Mustafa amca "Eh be oğlum niye gittin bugün okula bak hastasın." dedi. Ayaz birşey yok dercesine başını salladıktan sonra yolculuk sessiz geçmişti. Mustafa amca Betül teyzeyi aramış ve nane limon kaynatmasını Ayazın hasta olduğunu söylemişti. Eve geldiğimizde Mustafa amca babamın yanına aşağı inmiş bizde yukarı çıkmıştık. Babam ve Mustafa amca aşağıdayken Ayaz ben annem ve Betül teyze yukarıdaydık. "Ayaz çabuk üstünü değiştir." dedi Betül teyze. Anneme döndüm ve endişeyle "Anne Ayazın neyi var? Bişey olmaz ona değil mi?" dedim. Annem gülümsedi ve "Bişey olmicak kızım sakin ol sadece birazcık grip olmuş Ayaz." dedi. Ayazın odasının kapısını tıkladım ve "Ayaz gelebilir miyim?" dedim. İçeriden Ayazın gel sesini duyunca yatakta üstünü değiştirmiş ve baygın bir vaziyette yattığını gördüm. Hemen yatağa tırmandım ve Ayazın ateşine baktım. Elime gelen sıcaklıkla "Ayaz sen yanı-" cümlemi yarıda kesen şey arkamdaki duvara kafamı çarpmam oldu. Ayaz çıkan sese karşı gözlerini endişe ile açtıktan sonra dolu gözlerimi ve titreyen dudağımı görünce "Hayır sakın ağl-" daha cümlesini tamamlayamadan ağlamaya başlamamla Ayaz ya sabır diyerek beni de pikenin altına almış ve sarılarak sakinleştirmeyi çalışıyor aynı zamanda kafama masaj yapıyordu. Ağlamam iç çekilere döndükten sonra uykum geldi ve uyumadan önce Ayazın "Lavanta gibi kokuyorsun sana bundan sonra Lavanta Tarlası dicem." dediğini duydum ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Ayazı ve Dolunayı kontrole gelen Betül Hanım ve Elif Hanım çocuklarının sarılarak uyuduğunu görünce Ayaza hemen ilacını içirdiler ve odadan çıktılar. İlacını içen Ayaz annesinin ve Elif teyzesininde odadan çıktığını görünce Dolunaya daha sıkı sarıldıı ve küçük kızın lavanta kokan saçlarını kokluyarak uykuya daldı.

Şimdiki Zaman

Aklıma gelen anlarla tebessüm ettim kendi kendime. Keşke o günlere dönebilseydik. Düşüncelerimden annemin sofraya çağırmasıyla ayrıldım.

******

Sakin ve güzel geçen kahvaltıdan sonra babama bir telefon gelmiş bir arkadaşlarının hastaneye kaldırıldığını öğrenince hepsi gitmişti.

Yani anlayacağınız AYAZ İLE TEKTİK.

AY BANA BİRŞEYLER OLUYOR YARABBİM.

Neyse tamam ölmüyoruz. Annem etrafı toplayıp bulaşıkları yıkamamı söyleyip gitmişti.

Evet geldik kuru fasulyenin faydalarına ben bunları nasıl bitireceğim. Masaya öküzün trene bakar gibi baktığımı gören Ayaz "Öyle bakma masaya Lavanta Tarlası beraber hallederiz." dedi. Ben şaşkınca ona bakarken o güldü ve "E öyle bakıcak mısın hadi güzelim başla." dedi.

BİR DAKİKA

GÜZELİM?

Sakin ol ümitlenme arkadaşlığınıza dayanrak söyledi. Beraber masayı toplamaya başlamıştık. Topplama bittikten sonra ben bulaşıkları yıkıyordum Ayaz ise duruluyordu. Bulaşıklar bittikten sonra Ayaz oturmuş ben ise tezgahı temizliyordum. O sırada arkamda bir beden hissettim ve sonrasında üstümden dolabı açarak bardak alan bir kol.

******

BEN GELDİMMMMMM

Bu aralar bu kitaba biraz daha önem vericeğim haberiniz olsun. Biraz uzatmak istiyorum bölüm hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorumm ve Oy atmayı unutmayınnnnnnn