@mermaidmaryy
|
Güzel bir tatilin ardından sonunda eve dönebilmişlerdi. Babasının eline tutuşturduğu Balık poşetlerini Fatma Hanım 'a uzattıktan sonra Hazel Hanım'ın heyecanlı yüz ifadesini görüp duraksadı Defne. Ne olduğunu anlamaya çalışarak babasıyla bakışan Hazel Hanım'ı izledi. Sanki bir şeyleri söylemek için sabırsızlanıyor gibiydi. Geçen günkü konuşmaları aklına gelince yine içini bir şüphe kapladı ama babasının annesine ne kadar aşık olduğunu da farkındaydı. Nasıl olabilirdi? Belki de ben çok fesat biriyim diye düşündü Defne sonrasında herkes bir yerlere dağılırken Hazel Hanım onun yanı başında duruyordu. "Defne'ciğim,odana geçmek ister misin?" Defne tüm yol boyunca uyuklamasına rağmen yorgun hissediyordu ve akşam yemeğinden önce uyumak istedi, Hazel Hanım 'a kafa sallayıp gülümsemeye çalıştı. İçinde az da olsa yine bir şüphe vardı, babasıyla Hazel Hanım 'ın ondan gizledikleri şeyi merak ediyordu ama ikisine de sorup rezil olamazdı. Hazel Hanım ve o birlikte odasına çıktıklarında Defne içinden bu kadın neden beni odama kadar takip ediyor diye düşündü ama bozuntuya vermeden oda kapısının önünde Hazel Hanım 'a zoraki bir tebessüm ederek kapıyı açtı. İçeri adım atması ile şaşırması bir olmuştu. Bir an yanlış odaya girdiğini düşündü ve Hazel Hanım'a baktı, kadının gözleri parlıyordu ve gülümsüyordu. Defne'den bile daha sevinçli görünüyordu. Defne'nin odasından eser yoktu. Turuncu, mavi, pembe renklerle özenerek düzenlenmiş gerçek bir genç kız odasının içerisindeydi. Defne şaşkınlığını gizleyemiyor ve 'inanmıyorum' 'nasıl' 'gerçekten mi' gibi anlık tepkiler veriyordu. İçeriye adım attıkça oda sanki daha da güzelleşiyordu. Duvarda hamile annesi ve babasının çekildiği resimler ve nereden bulunduğunu anlayamadığı bebeklik fotoğrafları vardı. Duvarda rengarenk boyalar kullanılarak bahar çiçekleri resmedilmişti sanki. Uçlarında da bu fotoğraf çerçeveleri yer alıyordu. Güzel ve yeni bir makyaj masası,boy aynası ve kıyafet dolabı. Yatak ve yatak başlığına kadar her şey sıfırdan döşenmiş, yatak düzeni,perdeler odada düşünülebilecek her şey değişmişti. Defne odayı süzüp Hazel Hanım'a döndü. Kadın mutlu bir yüz ifadesiyle bakıyordu ve konuşmaya hazırdı. " Baban senin için daha güzel ve içinde mutlu olabileceğin bir odan olması gerektiğini söyledi,benden de yardım istedi. Beğendin mi?" Defne gülümseyerek karşılık verdi. "Tabii ki beğendim, burası çok güzel olmuş. Teşekkür ederim." Böylelikle Cem ile Hazel arasındaki gizem de çözülmüş oldu, Defne rahat bir nefes alıp kapı girişinde beliren babasına gördü, hızlı adımlarla oraya ilerledi ve sarıldı.Gözlerini kapatıp babasının kollarına huzurlu bir şekilde kafasını dayadı. "Teşekkür ederim " Cem,Defne'nin ona sarılmasıyla donup kalırken kızının sevincine ortak olarak o da sevinmişti. Defne'nin dalgalı gür saçlarını okşadı.Kızını mutlu etmek onu da mutlu etmişti. Defne ile aralarının düzelmesi onun da hayatındaki her şeyin yoluna girmesini sağlıyordu. Yaralarını sarabilecek tek kişinin kızı olduğunu fark ettikçe boşa geçen on altı yılın pişmanlığını hissediyordu. "Beğenmene sevindim. Değiştirmek istediğin bir şey varsa değiştirebilirsin." Defne geri çekilip babasına baktı ve kafa salladı.İçinde yeşeren bir şeyler olduğu yüzünden belli oluyordu. "Her şey çok güzel sanırım uzun bir süre değiştirmek istemeyeceğim." İkisi birbirlerine bakıp anlamlı bir şekilde gülümserken Hazel Hanım onları yalnız bırakmak için odadan çıktı.Defne kafasını babasının omzuna dayadı ve konuştu. "Fotoğrafları nereden buldun?" "Anneannen ara sıra gönderirdi çocukluk fotoğraflarını,seni tanımam için ama ben hep erteledim.Seni tanımayı,gerçeklerle yüzleşmeyi,baba olabilmeyi... Şimdi fark ediyorum da sana iyi bir baba olabilseydim eğer hayat daha güzel bir yer olabilirmiş benim için de." Defne babasının içten konuşmasını dinledikten sonra sessiz bir şekilde fotoğraflara baktı, babasının fotoğrafları saklaması ve yaptığı şeylerden dolayı pişman olması onu biraz rahatlatmıştı. Kalbindeki öfke biraz olsun dinmişti ve gizlediği sevgi ortaya çıkmaya başlamıştı. ••• Ertesi gün Defne okula gitmek istemese de er ya da geç bu şeylerle yüzleşmesi gerektiğini farkındaydı.Eninde sonunda Ege ve sevgilisini -Cansel'i- görecekti. Kalbindeki kırgınlığı bastırabilmek için vakit bulabilmişti ama hiçbir şey henüz geçmiş değildi. Sabah erkenden kalkıp kahvaltı etmeden evden çıktı. Sitede tek başına asık bir suratla yürürken Ege'nin gerçekten kötü biri olup olmadığını düşünüyordu. Halbuki her şey güzeldi,bir günde nasıl olabiliyordu da başkasıyla sevgili olabiliyordu.Yanlış anlamış olamazdı çünkü onun için o kadar güzel şey söylemişti ki hisleri gerçek gibiydi. Defne bunları kendi kendine sorgularken arkasından Caner'in geldiğini ve ona seslendiğini fark etmemişti.Caner yanına gelip kolunda tuttuğunda ise haliyle irkilip korktu. "Hih!" "Korkutmak istememiştim,günaydın " Defne karşısında Caner'i görüp rahatlarken Caner kocaman bir gülümsemeyle bekliyordu. "Günaydın, kusura bakma dalmışım." Caner,Defne'nin hala o çocuk için üzgün olduğunu fark edebiliyordu ve bunun için içten içe sinirleniyordu. Yine de onu üzmek istemediği için soru yağmuruna tutmak ve canını yakmak istemeyip gülümsemeye çalışıyordu. "Nasıl geçti tatil?"dedi konuşma açılması için ve aynı zamanda birlikte durağa doğru yürüyorlardı.Defne düşünceli bir yüz ifadesiyle gökyüzüne baktı. Ellerini göğsünde birleştirip 'hımm'diyerek mırıldandı. Caner hayranlıkla Defne'nin doğallığını seyrederken Defne gülümsedi ve sorusunu cevapladı. "Gayet iyiydi,aslında babamın bu kadar duygusal birisi olduğunu farkında değildim.Anneme olan sevgisi gerçekten ona karşı olan nefretimi bir nebze de olsa hafifletti." "Senin için sevindim,Cem amca gerçekten iyi biridir. Sana da iyi bir baba olacağına inanıyorum en azında bundan sonraki hayatınızda" Defne içten bir gülümsemeyle kafa sallayarak Caner' e baktı. Caner'in ona karşı nahif hisleri olduğunu farkındaydı,bunu görmemesi için de zaten kör olmalıydı. Hem ilgisi hem de geçen seferki itiraf gibi olan konuşması bunu zaten kanıtlıyordu. Yine de Defne böyle bir şey yokmuş gibi davranmanın doğru olacağına inanıyordu. Sevgilisinden yeni ayrılmış bir erkek çıngıraklı bir yılandan daha tehlikelidir diye düşünüyordu. Söz konusu kişi Caner bile olsa. Okul servisinin gelmesini beklerken oluşan sessizlikte rahatsız olmuştu Defne ve kafasına takılan bir konuyu açmaya karar verdi. "Buse ile barıştınız mı?" Çekingen bakışları Caner'in gözleri üzerinde dönüp duruyordu.Caner Defne'nin meraklı bakışlarına tebessüm ile karşılık verip kafasını iki yana sallayarak konuştu. "Benim için o mesele çoktan bitmişti.Böyle bir şey artık söz konusu bile olamaz.Hem zaten kendisi de bu durumu kabullendi.Bilmediğim birkaç detay da öğrendim üstelik.Bir süre tek başıma olmayı yeğlerim artık sevmediğim ve güvenmediğim biriyle ilişki içinde olmaktansa " "Nasıl yani?Ne öğrenmiş olabilirsin ki?" Caner derin bir nefes alıp verdikten sonra eliyle gözlerini ovuşturup Defne'nin yüzüne baktı. "Aldatılmışım ve ben ayrılırken bunu farkında bile değildim." Defne duyduğu ile şaşırırken arkadaşça bir samimiyetle Caner'in elini tuttu . Yüzünde teselli etmeye çalışan bir ifade ile konuştu. "Bunu duyduğuma çok üzüldüm." Caner ,Defne'nin elini elleri arasında hissederken yüzünde hoş bir gülümseme oluşmuştu. Ne Buse ne de bir başkası onu üzebilirdi Defne onun elini tutuyorken. Defne elini çekerken Caner anlık bir hayale kapılmış ve donup kalmıştı orada. O sırada gelen servisle birlikte Defne öne birkaç adım atmıştı,Caner'in gelmediğini fark edip onun kolundan dürttü ve servis aracının içerisine geçti. Okula vardıklarında farklı sınıflarda olduklarından sınıflara dağılmak için merdivenin önünde birbirlerine bakarak iyi dersler dilediler. O esnada Caner'in eski sevgilisi yanlarına gelmişti. Caner onu umursamadan sınıfa doğru ilerlerken kız gelip Defne'nin kolundan tutmuştu.Defne bunlarla uğraşmaktan gerçekten sıkılmış olsa da bu tarz insanlar onun yoluna çıkmayı bırakmıyordu. Defne göz devirerek kolunu çekiştiren kıza baktı.Sarışın ve bihayli de güzel bir kızdı zaten birkaç zaman önce Caner ile yakın fotoğraflarını görmüştü instagramda... Defne kıza yorgun bir ifadeyle bakarken kız hesap sorar bir ses tonuyla konuşmaya başlamıştı. "Hayırdır? Sen geldiğinden beri Caner'in bana hisleri değişti. Ne yaptın ettin aklına girdin değil mi? Ben senin gibileri iyi bilirim kızım ama Caner'i benden ayıramazsın,buna izin vermeyeceğimi bilmen lazım.Seni rezil ederim insan içine çıkamazsın." Defne kızın küstah ve kendini beğenmiş cümlelerini dinledikten sonra sinirli bir şekilde gülüp yüzüne baktı. "Caner'i senden ayırmak istediğim yok. Bir şey için uğraştığım hiç yok.Eğer sevgiline sadık olsaydın belki başına böyle bir şey gelmezdi.Suçu da masum insanlarda aramazdın. Caner ile aramda ne olduğu bu saatten sonra seni ilgilendirmez.Duyduğuma göre bir süredir ayrısınız zaten."dedi. Buse'nin yüzü renkten renge dönerken Defne kolunu kızın elinden kurtarıp hızlı ve sinirli adımlarla merdivenlerden yukarı doğru çıkmaya başladı.Sınıfa girip sırasına oturduğunda Zeynep'in onu soru yağmuruna tutmasını beklemiyordu. "Defne ! Neden kaç gündür yoksun , neden Ege bu Cansel delisiyle ikiz gibi takılıyor?Onunla aranızda olan her şeyi anlatmayacak mısın? Kaç gündür hiç aramadın da meraktan öldüm." Defne bunalmış bir şekilde oflarken arkasına yaslanıp bir cevap bekleyen Zeynep' e bakıyordu. Zeynep koca gözlerini Defne'nin suratına dikmiş sorgu masasındaki bir polis memuru gibi görünüyordu. "Her şey çok karışık Zeynep. Kısaca anlatacağım ama lütfen daha fazla soru sorma bu konuyla ilgili. Ben hislerimi Ege'ye anlatmak için evine gittiğimde o Cansel ile birlikteydi.Sevgili olduklarını söyledi ve ben hiçbir şey anlatamazdım o saatten sonra tabii ki. Daha sonra ise çok kötüydüm ve babamla kafam dağılsın diye bir tatile çıktık.Hepsi bu! Benim için Ege meselesi kapandı,bir daha da açma" Zeynep duyduğu şeylerle şaşkına dönmüştü. Ege'nin nasıl bu kadar aptal olduğunu düşünüyordu.Defne gibi biri varken Cansel'i seçmesine anlam veremiyordu. Ya salaktı ya da aptal.Neticede ikisi de aynı kapıya çıkıyordu. "İnanmıyorum,Ege'nin bu kadar aptal olabileceğini hiç düşünmezdim.Sen dururken nasıl olur da..." "Yeter lütfen Zeynep! Konuşmak da görmek de istemiyorum onu." Zeynep anlayışlı bir şekilde kafa salladı ve ağzını hayali bir fermuar ile kapatıp kilitledi. Elinde tuttuğu hayali kilidi de yere fırlatır gibi yaptı. Defne onun bu haline gülümsemeye çalışırken içeri Ege girdi.Defne'yi birkaç gündür görmediği için görünce garipseyip duraksamıştı. Hatta bu duraksama Cansel'in ilgisini çekmişti ve Ege'nin koluna girerek ilerlemesi için çekiştirmişti. Bedeni kiminle olursa olsun ruhu Defne'de gibi görünüyordu.Hatta yaptığı şeyin yanlışlığını çoktan fark etmişti lakin Defne'yi Caner ile düşününce siniri yenileniyor ve yaptığının doğru olduğuna kendini ikna etmeye çalışıyordu.Sevmediği biriyle saçma sapan bir ilişkinin içine çekiliyordu. Ege ve Cansel yan yana sırada otururlarken Defne göz ucuyla bakmaya çalışıyordu ama ne yazıkki bakışları Ege'nin bakışlarıyla çarpışıyordu. Ege'nin gözleri Defne'ninkilere değdiğinde Defne kalbinde minik bir sızı hissedip gözlerini kaçırdı. Sevgi miydi yoksa hoşlantı mı? Ya da kendini kandırmak mıydı emin değildi fakat bir şeyler hissettiği aşikardı ve garip hisler içinde üzgün görünüyordu. Cansel Ege'ye,Ege Defne'ye ve Defne'de dersteki öğretmenine bakıyordu. Birkaç ders bu bakışma hiç değişmeden devam etmişti. Defne tenefüslerde Zeynep ile başka konular konuşmaya çalışıyor ve Ege'yi görmezden gelmeyi deniyordu. Üçüncü tenefüste Zeynep ile konuşurlarken ve Ege de onları izlerken Caner sınıfta beliriverdi.Defne gülümsemeye çalışarak Caner'in yanına gitti ve konuşmaya başladı. "Hoşgeldin" "Hoşbuldum,iyi misin diye bakmaya geldim." "İyiyim merak etme,sen?" "Ben iyiyim de biraz sinirliyim.Buse seninle konuştuğunu söyledi umarım senin canını sıkacak şeyler saçmalamamıştır. Eğer seni üzerse onu üzerim." Defne,Buse'yle konuştuklarını hatırlayıp yeniden sinirlendi ve Caner'e belli etmemeye çalışarak onun omzuna elini koydu. "Endişe etme,canımı sıkarsa ben halledebilirim."dedi.Caner gülümseyerek kafa salladı ve onları izleyen Ege ile göz göze geldi. Birden vücudunda bir alev hissetti ve sinirle soludu. Defne bu gerginliği fark edip Caner'in elini tuttu.Caner'in konuşmak için ağzını açtığını görüp durdurdu. "Gerek yok,konuşmayalım onu.Sen haklıydın ve ben kendimi çokça kez kandırdım.Ben onu yanlış tanıdım ve sen de beni korumak için elinden geleni yaptın." "Her zaman seni korumak için her şeyi yaparım Defne. Bu çocuk bakışlarıyla seni böyle taciz edip duracaksa haddini de bildirebilirim.Hatta izin ver hemen yapayım bunu." Defne kafasını iki yana savurarak Caner'in göğsüne elini dayadı. "Hayır,lütfen Caner." Ege onları izlerken Caner kötü kötü bakarak ona karşılık veriyordu.Defne elini onun göğsüne dayayınca yüzü yumuşadı ve Defne'nin elinin üzerine elini koydu. Defne gülümserken Ege onları izlemeye daha fazla dayanamayıp ayaklandı ve yanlarından geçerken omzuyla Caner'e çarpıp sınıftan çıktı. Caner kendisine çarptığı için sinirle arkasına dönerken Defne kolunu tutup durdurdu. Kavga çıkmasını istemiyordu,üstelik okulda olmasını hiç istemiyordu.Caner sinirle solurken Defne onu sakinleştirmek için birkaç kelime mırıldandı. "Boşver gitsin,seninle kavga etmesine izin verme." Caner sakinleşmeye çalışarak kafa salladı. Buradan uzaklaşsa daha iyi olacaktı. "Çıkışta birlikte gidelim. Seni dışarıda bekliyor olurum." "Anlaştık. Çıkışta görüşürüz." ••• Son ders olduğunda Defne artık buna dayanamayacağını düşünüyordu.Devamlı Cansel ve Ege'nin samimiyetsiz ilişkilerini görmekten midesi bulanmaya başlamıştı.Üstelik Ege o kadar yüzsüzdü ki gözünü Defne'den ayırmıyor ama bir başkasıyla aşk yaşıyordu. Cansel de gurursuzdu ki bunu göz göre göre kabul ediyordu. Zeynep,Defne'nin bu kırgın halini gördükçe arkadaşına üzülüp Ege'ye sinirleniyordu.Defne yorgun bir halde dersi dinlediğini zannederken daldığını farkında değildi. Edebiyat öğretmeninin yüksek sesle bağırmasıyla kendine gelirken dağılmış dikkatini yeniden toparlamaya çalıştı. "Arkadaşlar! Önümüzdeki hafta için sizlerden üçlü gruplar halinde bir yapıdan esinlenerek bir hikaye kurgulamanızı istiyorum. Grupları ben önceden belirledim,itiraz istemiyorum.Şimdiden söylüyorum grupları kendim eleyerek belirledim,değişmeyecek o yüzden." Defne somurtarak tahtaya bakarken Zeynep heyecanla kimle grup olacağını bekliyordu.Öğretmen tek tek üçlü grupları sayarken sıra Defne'ye gelmişti. "Defne,Zeynep ve Ege." Defne sondaki ismi duyunca şaşkın ve tedirgin bir şekilde Zeynep' e baktı.Zeynep de oldukça şaşkındı. Cansel itiraz etmek için izin isterken öğretmenden koca bir hayır cevabı almıştı.Cansel'in kıskanç bakışları Defne'nin üzerindeyken Ege içten içe Defne'yle yakın olacağı için seviniyordu. Defne'nin kendisiyle küs olup olmadığını da merak ediyordu. Herkes sınıftan dağılırken Zeynep de işleri olduğu için hızlıca sınıftan çıkarken Ege,Defne ile konuşmak için yanına yaklaşmıştı.Defne kırgın bir halde eşyalarını toplarken öğretmenin onu Ege ile grup yapması yeniden bir yıkıma yol açmıştı. Uzak durmak isterken nasıl olur da daha da yakın olacaklardı? Defne kapıdan çıkarken Ege arkasından gelerek konuşmak için bir an bekliyordu. Defne'nin yanına gelip seslendi ve konuşmaya başladı. "Defne? Benimle neden konuşmuyorsun?" Defne sinirli bir halde ona baktı ve gülmeye çalıştı. "Bilmem,seninle konuşmuyor muyum?" Defne sinirine hakim olmaya çalışarak merdivenlerden inerken Ege de konuşmaya devam ediyordu. "Ne bileyim,kaç gündür yoktun. O gece geldin ve ondan sonra ne mesajımı gördün ne de okula geldin.Ben anlayamadım Caner yüzünden mi benimle konuşmama kararı aldın." "Anlamayacak bir şey yok Ege."dedi.Yüzünde sanki ondan nefret eder gibi bir ifade vardı. Biraz daha zorlarsa bağıracak ve ona saldıracak gibi hissediyordu yine de kendini tutmayı başarıp sakince konuşuyordu. Caner uzaktan ikisini görüp gülümseyerek yanlarına geldi. "Defne'ciğim?Bir sorun mu var?"dedi Defne'nin beline elini koyup Ege'ye gözdağı vermeye çalışan bakışlarla. Defne Caner'in bu cüretkar tavrına sinirlense de şuan Ege'ye olan öfkesi tartışmasız daha büyüktü bu yüzden sessizce olduğu yerde durdu ve tepkisini daha sonra göstermeye karar verdi. "Hayır bir sorun yok sadece konuşuyorduk."Defne sonunda cevap verip Ege'ye doğru uzun bir bakış attı.Ege'nin yüzündeki damarlar belirginleşirken Cansel'in yanına gelmesiyle kadro tam olmuştu. Dördü de birbirine bakarken Cansel keyifli bir şekilde gülerek Ege'nin koluna girdi. "Hadi gidelim sevgilim"dedi sevgilim kelimesine derin bir vurgu yaparak. Defne bu lafla anlık olarak gözlerini kapattı ve dudaklarını birbirine bastırdı. Ege hiçbir şey demeden bir kukla gibi Cansel ile yanlarından geçerken Defne'nin gözleri dolmaya başlamıştı. Caner,Defne'nin dolan gözlerini fark edip onun kendini zorlamasına izin vermeyerek oldukları yerde sarıldı ve Defne, Caner'in sarılmasıyla birlikte gözyaşını daha fazla tutamayıp bırakıverdi . Caner onun ağladığını gizlemeye çalışarak etrafa bakınırken Defne'nin kulağına fısıldıyordu. "Şşş " "İstediğin kadar ağla ben buradayım" "Yanındayım... " Caner bunları söylerken Defne'nin yumuşak saçlarını okşuyor ve gözlerini kapatarak acısına ortak oluyordu. Aslında hissettikleri aynıydı,birinin içi birinin gözleri ağlıyordu. Caner,hoşlandığı kişi başkasıyla sevgili olduğu için ağlayan o kızı seviyordu. Hayatın esprisi de bu olmalıydı.O kalbinin üzerinde ağlarken Caner onu teselli ediyor kendisinde açılan yaraları onun için görmezden geliyordu. Defne'nin yorgun başı Caner'in kırık kalbi üzerinde teselli arıyordu. ...
...
|
0% |